Gönderen Konu: AVBİS İLE İLGİLİ BİMER'e YAZDIĞIM DİLEKÇEYE GELEN CEVAP YAZISI  (Okunma sayısı 6260 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Ziya ÇOBANOĞULLARI

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 2704
  • Thanked: 1487 times
  • Avın başı rasgele sonu nasiptir.
YORUMSUZ ................

  • Belçika Piper Çakmaklı Çifte(Constantinople-Lazaro Gabay)
  • Çifsan Çsp 555 Süperpoze
  • Sarsılmaz Concorde Yarı otomatik
  • Luigi Franchi Black Magic Yarı otomatik
  • Pietro Beretta S56E
  • Savaşcı Pointer's Altar
Ziya ÇOBANOĞULLARI      A rh +
02.06.1972 Bergama/İZMİR
İkamet : Çandarlı
 

Çevrimdışı M.Kemal ATEŞSAL

  • AvlakForum Üye
  • *
  • İleti: 253
  • Thanked: 97 times
Sizin dilekçenizi de görebilirsek iyi olur.
  • Beretta urika 2 71 namlu
  • Franci Oto 67 namlu
M.K. ATEŞSAL   1951 ANKARA
0 RH (+)
 

Çevrimdışı Yusuf SAĞLAM

  • Üyelik Sonlandırıldı
  • *
  • İleti: 809
  • Thanked: 234 times
  • AVCILIK AVCI SAYFASI
bir çok avcı klübü ve derneği ile müzakere edilmiş ve sistem hakkında talep ve önerileri dikkate alınmıştır. . . . . . . . diyor .............
kimse üstüne alınmasın ve gücenip darılmasın , avcı dernekleri ve klüp başkanları , başkanlık koltuğuna oturduğu zaman ,  öyle sanıyorum , bürokrat olduğunu  zannederek  bu ahval içerisinde hareket ediyor . .
en alt parafta doyurucu  :o açıklama mizahen izah edilmiş , anlayana . . ama bizim göremediğimiz ve anlayamadığımız noktalar olabilir . olaylara nede olsa bürokrat gözüyle bakamıyoruz .  dibnot ;; kendi aracımla , KENDİ İŞİMLE ilgili  yolcu ve yük nakli için gerekli olan 6 belgeden birisi daha olan psiko teknik belgemi aldım , 29 eylüldede src 2 ve src 4 belgesi sınavı var . sınav yeride samsun 19 mayıs üniversitesi eğitim fakültesi . .  sanki  kpss ye giriyoruz ... YAŞASIN BÜROKRASİİİİİİİİİİİİİ YAŞASIN ABBBBBBBBBBB
« Son Düzenleme: 21 Ağustos 2013, 22:31:11 Gönderen: Yusuf SAĞLAM »
  • SKB 3000
  • Gardone bignotti çifte
  • büyük huğlu conkuest
  • irlanda setter
1974 samsun . .  104 a 71 o/u . . kral 76 O/U . . Android magnum 76  yarı otomatik  . .

resim gönder
 

Çevrimdışı Yusuf SAĞLAM

  • Üyelik Sonlandırıldı
  • *
  • İleti: 809
  • Thanked: 234 times
  • AVCILIK AVCI SAYFASI
anladığım , TÜRKİYE yi  , bu şekilde işleyerek , halkın fiziki ve coğrafi yapısını çıkarıyorlar . tv lerde ,  insanları para vererek yarıştırıp ,  sınırlarını zorluyorlar .  kocanıza şunu yapın bin tl alın , şunu yaptırın 2000 tl alın , falan filan . biz farkında değiliz zannederek , toplumsal bir fotoğrafImızı  çekmeye çalışıyorlar . .  tabir pek uymasada , otopsi biyopsi gibi bir girişim var TÜRK MİLLETİNİN  üzerinde . . toplum olarak saygı duyduğumuz ananemize , geleneklerimize  göreneklerimize , tv lerde hoş gösterilerek ve doğalmış gibi izlenim uyandırılarak çok sinsice ve kahpece saldırıyorlar . kültürümüzü ve geleneklerimi yozlaştırarak deZanformasyona uğratıyorlar . . LÜTFEN BU KONULARA VE OLAYLARA TOPLUMSAL OLARAK DUYARLI OLAMIM . BU TÜR YARIŞMA PROGRAMLARINA , DİZİLERE , MAGAZİN PROGRAMLARINA  PRİM TANIMAYALIM .
bu sistemde , avcıların  ( avcılar silah kullanmasını çok iyi bilirler ) bir nevi röntgeni çekmektir . neredeyse yediğimiz ekmeğin suyun markasını modelini isteyecekler .
 belki yanlış belki doğru , benim düşüncelerim bu yönde . .
youtube cukurs belgeseli yazın , yahudilerin ne kadar sabırlı ve sistematik çalıştığını anlayın .
linki veriyorum . isteyen izleyebilir , izlemenizide şiddetle tavsiye ederim . .
« Son Düzenleme: 21 Ağustos 2013, 23:12:14 Gönderen: Yusuf SAĞLAM »
  • SKB 3000
  • Gardone bignotti çifte
  • büyük huğlu conkuest
  • irlanda setter
1974 samsun . .  104 a 71 o/u . . kral 76 O/U . . Android magnum 76  yarı otomatik  . .

resim gönder
 

Çevrimdışı Gürkan ONAT

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 539
  • Thanked: 137 times
  • AVCILIK AVCI SAYFASI
anladığım , TÜRKİYE yi  , bu şekilde işleyerek , halkın fiziki ve coğrafi yapısını çıkarıyorlar . tv lerde ,  insanları para vererek yarıştırıp ,  sınırlarını zorluyorlar .  kocanıza şunu yapın bin tl alın , şunu yaptırın 2000 tl alın , falan filan . biz farkında değiliz zannederek , toplumsal bir fotoğrafImızı  çekmeye çalışıyorlar . .  tabir pek uymasada , otopsi biyopsi gibi bir girişim var TÜRK MİLLETİNİN  üzerinde . . toplum olarak saygı duyduğumuz ananemize , geleneklerimize  göreneklerimize , tv lerde hoş gösterilerek ve doğalmış gibi izlenim uyandırılarak çok sinsice ve kahpece saldırıyorlar . kültürümüzü ve geleneklerimi yozlaştırarak deZanformasyona uğratıyorlar . . LÜTFEN BU KONULARA VE OLAYLARA TOPLUMSAL OLARAK DUYARLI OLAMIM . BU TÜR YARIŞMA PROGRAMLARINA , DİZİLERE , MAGAZİN PROGRAMLARINA  PRİM TANIMAYALIM .
bu sistemde , avcıların  ( avcılar silah kullanmasını çok iyi bilirler ) bir nevi röntgeni çekmektir . neredeyse yediğimiz ekmeğin suyun markasını modelini isteyecekler .
 belki yanlış belki doğru , benim düşüncelerim bu yönde . .
youtube cukurs belgeseli yazın , yahudilerin ne kadar sabırlı ve sistematik çalıştığını anlayın .
linki veriyorum . isteyen izleyebilir , izlemenizide şiddetle tavsiye ederim . .



Hocam yazdiklarinizin tamamina noktasi virgulune katiliyor ve sizi kutluyorum etrafimizda gozunu acmis tuzaga dusmeyecek insanlarimizi gormek mutluluk veriyor


resİm yÜkleme
Gürkan ONAT
1982  SAMSUN / ANKARA
STOEGER MODEL 2000 DELUXE 71
 

Çevrimdışı Murat ŞINLAKGÖZ

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 539
  • Thanked: 13 times
YORUMSUZ ................

YORUMSUZ ................

YORUMSUZ ................

YORUMSUZ ................

...
Murat ŞINLAKGÖZ
1961 İZMİR  - 0533 326 26 78
 

Çevrimdışı Ziya ÇOBANOĞULLARI

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 2704
  • Thanked: 1487 times
  • Avın başı rasgele sonu nasiptir.
Sizin dilekçenizi de görebilirsek iyi olur.



Sayın Ateşsal benim dilekçemi görmek sizce neyi değişterecek?
Avbis hakkındaki olumsuz görüş ve düşüncelerimi belirttim.
  • Belçika Piper Çakmaklı Çifte(Constantinople-Lazaro Gabay)
  • Çifsan Çsp 555 Süperpoze
  • Sarsılmaz Concorde Yarı otomatik
  • Luigi Franchi Black Magic Yarı otomatik
  • Pietro Beretta S56E
  • Savaşcı Pointer's Altar
Ziya ÇOBANOĞULLARI      A rh +
02.06.1972 Bergama/İZMİR
İkamet : Çandarlı
 

Çevrimdışı M.Kemal ATEŞSAL

  • AvlakForum Üye
  • *
  • İleti: 253
  • Thanked: 97 times
Cevap yazıda Avbis'le ilgili şikayetleriniz olduğu belirtilmiş. Şikayetlerinizde bizim göremediğimiz şeylerin bizlerinde bilmesinde yararı olur diye istemiştim. 
  • Beretta urika 2 71 namlu
  • Franci Oto 67 namlu
M.K. ATEŞSAL   1951 ANKARA
0 RH (+)
 

Çevrimdışı Ziya ÇOBANOĞULLARI

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 2704
  • Thanked: 1487 times
  • Avın başı rasgele sonu nasiptir.
Sayın Başbakanım,
Ülkemizde yasal ve fiili av yapan bir avcıyım.
Kimilerine göre ülke nüfusumuzun 2.5 milyon, kimilerine göre ise 4.5 milyon avcı arasında, 2012-2013 yılları rakamlarına göre avlanma harcı ve avlanma pulu yatıran, yaklaşık 126 bin yasal avcının içindeyim.
Sizin de bildiğiniz gibi, ülkemiz av ve yaban hayatı yönetiminden sorumlu sayın Bakanlığınızın ilgili Genel Müdürlüğü, şu anda uygulamada büyük problemlerin yaşandığı ve içinden çıkılamayacak derecede sorunların olduğu “ AVBİS “ diye bir sitem başlatarak, içinde bulunduğumuz 2013 yılı itibariyle yeni bir uygulamaya kalkışmıştır.
Avrupa Topluluğu uyum yasaları çerçevesinde yayımlanan 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu hükümlerine göre “ AVBİS “ , önümüzdeki 2016 yılına kadar ülkemiz av ve yaban hayatı yönetimi konusunda, ülke genelinde oturtulmaya çalışılmaktadır.
Bilimsel ve teknik bir envanter çalışması yapılmadan uygulamaya sokulan devlet ve genel avlaklarla ilgili yeni sistem değişikliği tüm yasal avcı toplumunu rahatsız etmektedir.
Avrupa Topluluğu kriterlerine bu kadar önem veren bir karar mekanizmasının, Avrupa Topluluğu’nda karar alma sürecinde “ Demokratik Katılımcılık “, “ Ülkelerin özgün şartları ; örf, adet ve gelenekleri “ ve “ Paydaşlar - Yararlanıcılar “ konusunda , “ Türkiye Avcılarının “ AVBİS’den önce neden ülkenin özgün şartlarını göz önünde bulundurulmadığı, neden görüşlerine başvurulmadığı ve neden önerilerinin alınmadığı, yani kısaca “ Karar alma sürecinde, biz, avcıların, neden görüşlerine başvurulmadığı “ konusunda şikayetimizi dile getirmek istiyoruz.
Türkiye’de av ve yaban hayatı konusunda “ mutlaka avcılar ile işbirliği yapılacağını “ her daim ifade eden bir yönetimin, bu tür söyleminin ve davranışının ne kadar samimi olduğunu takdirlerinize bırakıyoruz.
Ülkemizde av ve yaban hayatının sürdürülebilir yönetimi konusunda, Bakanlığınız gerçekten samimi ise bu konunun gerek “ Paydaşı “ ve gerek “ Gerçek Yararlanıcısı “ olan tüm ülke avcılarının temsil edildiği dernekler vasıtası ile onların üye oldukları Av ve Yaban Hayatı Koruma Konfederasyonu çatısı altında, samimi ve sürekli bir işbirliği içinde olunması gerektiğinin altını bir kez daha çizmek isteriz.
Bu işbirliği başarılmadan, ülkemizin av ve yaban hayatı yönetimi konusunda AVBİS benzeri tek taraflı uygulamalar ile başarıya ulaşılamayacağını, bunun bir an önce askıya alınmasını, bu konunun gerçek “ Paydaşı ve Yararlanıcısı “ olan avcılar ile işbirliği yapılmaksızın, somut, kalıcı ve sürdürülebilir bir av ve yaban hayatı yönetimi sağlanamayacağını, görüşlerinize sunmak isteriz.
Bu konuda, bir avcı olarak, üyesi bulunduğumuz, AYHAK (Avcılık ve Yaban-Av Hayatı Koruma Konfederasyonu) olarak, Bakanlığınızın ilgili birimleri ile her zaman işbirliğine açık olduğumuzu da bildirmekten kaçınmadığımızı duyurmak isteriz.
Saygılarımızla.
Adı soyadı: Ziya ÇOBANOĞULLARI
Bağlı bulunduğu dernek:Bergama Avcılar Atıcılar ve Balıkçılar Derneği
  • Belçika Piper Çakmaklı Çifte(Constantinople-Lazaro Gabay)
  • Çifsan Çsp 555 Süperpoze
  • Sarsılmaz Concorde Yarı otomatik
  • Luigi Franchi Black Magic Yarı otomatik
  • Pietro Beretta S56E
  • Savaşcı Pointer's Altar
Ziya ÇOBANOĞULLARI      A rh +
02.06.1972 Bergama/İZMİR
İkamet : Çandarlı
 

Çevrimdışı Süleyman ARSLAN

  • AvlakForum Üye
  • *
  • İleti: 105
  • Thanked: 1 times
  • AVCILIK AVCI SAYFASI
Dünyada bir tek göçmen kuşa kota koyan ülke TÜRKİYE'dir.O yüzden ne derlerse doğrudur :) YApacak bişey yok aramışlar taramışlar inelemişler bu kanıya varmışlar. Bide okumayan insna caihl derler bunlar koumuşlarda ne olmuşlar ki :) ilk okul mezunları bile böyle bi karar almazlar ya :) akıl var mantık var teşekkürler hepsine ne diyelim. Bohçacılığa devam kimse kusura bakmasın.
Süleyman ARSLAN
1981 zonguldak/alaplı
 

Çevrimdışı Ziya ÇOBANOĞULLARI

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 2704
  • Thanked: 1487 times
  • Avın başı rasgele sonu nasiptir.
Kısaca topu taca atmışlar , ben yaptım oldu diyorlar .......

Eski zamanlarda Keçeci Ustasının bir çırağı varmış
6-7 ay çalışmış ve kendine keçeçi dükkanı açmaya karar verip Ustanın yanından ayrılmış.
3 gün 5 gün bekleyen Usta çarşıda gezereken çırağın anasını görmüş ;

- Hanım hanım bizim çırak gelmiyor hasta mı?

- hayır hasta değil dükkan açacak da yer bakıyor.

- Ne dükkanı?

- Keçeci

Usta şaşmış kalmış ;

- Yav hanım o daha çırak işi tam öğrenmedi nasıl olcek bu iş demiş

- Valla öğrenmiş ''deptim keçe oldu sivrelttim külah oldu'' diyor

Usta başlamış sövmeye siymeye '' Bak anasını bilmem naptımın çocuğu kendi öğrendiği yetmiyormuş gibi anası da öğretmiş ''

Avbis te öyle deptiler AV sivrelttiler BİS oldu.

Ucu kime değerse   >:(  delinin aklına çomağı kim soktuysa ona değsin inşallah   8)

Önümüzdeki sezon vergi pul yok dağlar bizim gelsin alsın tüfeğimi hangi babayiğit varsa   >:(  O0
  • Belçika Piper Çakmaklı Çifte(Constantinople-Lazaro Gabay)
  • Çifsan Çsp 555 Süperpoze
  • Sarsılmaz Concorde Yarı otomatik
  • Luigi Franchi Black Magic Yarı otomatik
  • Pietro Beretta S56E
  • Savaşcı Pointer's Altar
Ziya ÇOBANOĞULLARI      A rh +
02.06.1972 Bergama/İZMİR
İkamet : Çandarlı
 

Çevrimdışı Ahmet GÜÇLÜ

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 1001
  • Thanked: 12 times
Önümüzdeki sezon vergi pul yok dağlar bizim gelsin alsın tüfeğimi hangi babayiğit varsa   >:(  Ne bu ya iyice b.. cikti bu isin
« Son Düzenleme: 23 Ağustos 2013, 20:52:22 Gönderen: Ahmet GÜÇLÜ »
Ahmet GÜCLÜ
1980 DENIZLI
[email protected]
 

Çevrimdışı Ali AKIL

  • AvlakForum Üye
  • *
  • İleti: 326
  • Thanked: 261 times
alvis konusunu bilgi topluyorum iyi köyü ne olur zaman gösteriri benim demek istediğim çözüm olsun önce kaçak avcı şikayet ediyorum yakalamıyorlar alvisden daha önemli değil
 bence açılışta bir gurup bıldırcın  olmadığı için kekliğe çılmiş bildirdim av korumaya gelen yok giden yok yakalayamadılar en bölgede yabancı keklik avlayanlar o bölgeden ne ihbar ı bile yakalayamıyorlar alvisla mi düzelecek çok kaçak avcı var. AVCI ava gider köylü gelir nerelisin der yapancıyız avlamayın der muhtar jandarma ile gelir ava açik saha JANDARMA denetler herşey tam avlamayın der muhtar jandarma yanında tehtit eder ne iş bu ben anlamadım
  • BERETTA 690 Field lll
  • BERETTA S686 L SIPECIAL
Ali AKIL
1986-Antalya
 

Çevrimdışı İsa TOKATLI

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 284
  • Thanked: 5 times
Kısaca topu taca atmışlar , ben yaptım oldu diyorlar .......

Eski zamanlarda Keçeci Ustasının bir çırağı varmış
6-7 ay çalışmış ve kendine keçeçi dükkanı açmaya karar verip Ustanın yanından ayrılmış.
3 gün 5 gün bekleyen Usta çarşıda gezereken çırağın anasını görmüş ;

- Hanım hanım bizim çırak gelmiyor hasta mı?

- hayır hasta değil dükkan açacak da yer bakıyor.

- Ne dükkanı?

- Keçeci

Usta şaşmış kalmış ;

- Yav hanım o daha çırak işi tam öğrenmedi nasıl olcek bu iş demiş

- Valla öğrenmiş ''deptim keçe oldu sivrelttim külah oldu'' diyor

Usta başlamış sövmeye siymeye '' Bak anasını bilmem naptımın çocuğu kendi öğrendiği yetmiyormuş gibi anası da öğretmiş ''

Avbis te öyle deptiler AV sivrelttiler BİS oldu.

Ucu kime değerse   >:(  delinin aklına çomağı kim soktuysa ona değsin inşallah   8)

Önümüzdeki sezon vergi pul yok dağlar bizim gelsin alsın tüfeğimi hangi babayiğit varsa   >:(  O0

Abi çok güldüm bu kadarmı iyi anlatılır.
İsa TOKATLI
1981 ÇAL/DENİZLİ İKAMET AFYONKARAHİSAR
 

Çevrimdışı Tuncay KANDEMiR

  • Tuncay Kandemir
  • Hocamız
  • *******
  • İleti: 4269
  • Thanked: 846 times
    • Avcı Sayfası avlak
Efem derdinizi anlatıp derman istemişsiniz hepimiz adına teşekkür ederiz....

Altta Sn Ömer BOROVALI nın bu konu ile ilgili yazısı var belki beğenmeyenler olabilir ama bende katılıyorum yazdıklarına ;
Bu yazıda da anlaşıldığı gibi  AVBİS işin özü değildir hatta geri planda AVBİS faydalı da olabilir,
işin özü GENEL VE DEVLER AVLAKLARI uygulamlarının yanlışlığıdır gerçekten avcılarla görüş alış verişi içinde yapılsaydı bu sistemde zamanla faydalı olabilirdi
ancak şu anda bu sistem YASAL AVCILARI CEZALANDIRMA SİSTEMİ gibi çalışacak öyle görünüyor :(


Doğu Akdeniz Av Yaban Hayatı Federasyonu'nun düzenlediği AVBİS Paneli'nde Ömer Borovalı'nın sunduğu tebliğin tamamı.
Ömer Borovalı'nın AVBİS Paneli Tebliği


Doğu Akdeniz Avcılık Federasyonuna sıcağı sıcağına bu paneli düzenlediği için teşekkür ederim.

Şimdi açıkçası bu konuşmamda Ankara’ya yükleneceğim. Hem de Başbakanın geçen gün Türkmenistan’a giderken söylediği bir sözüne dayanarak yükleneceğim. “Haksızlığa sessiz kalanlar, dilsiz şeytandır”. Benim de şaytan olmaya da dilsizliğe de hiç niyetim yok.

Kamuda oldukça büyük ve kalabalık bir tarafı olan bir topluluğun, avcıların, tamamını ilgilendiren ve onlara ilerisi için zorunlu bir yön veren bakanlığın bu mevzuatı kaleme alan ve bakanlıkça uygulamaya koydurtan ilgilileri, davet edilmelerine rağmen bu toplantıya katılmıyorlar. Üstelik de iptal edilmesini istiyorlar.

İster katılırlar, ister katılmazlar diyeceğim ama bizler için çalışan, görevi bize hizmet sunmak olan bakanlığın, bizi yönlendirmek üzere hazırladığı mevzuat ve uygulama hakkında bizlere açıklamada bulunmaya gerek görmemesi de çağdaşlık ölçüsü içersinde düşünülemeyecek bir davranıştır bence. Yıllardan beri alıştığımız, kaçak oynamanın yeni bir örneği. Avcıyı yok sayarak kendi başlarına karar vermek. Bana göre, isterse yapar istemezse yapmaza indirgenecek kadar basit bir şey değildir.

YABAN TV’de 29 ve 30 Temmuz 2013 tarihlerinde yapılan “Açık Kürsü” canlı yayınındaki AVBİS ve Kotalı Avlak Uygulaması tartışmasına sözlü ve yazılı davet edilmelerine karşın çeşitli bahanelerle ne bu yayınlara ne de akabinde Av Yönetimi daire başkanlığından yetkili kişilerinin katılımıyla yapılabilecek diğer bir canlı yayına ilgi göstermişlerdir. Ancak, bu yayınlarda gördükleri avcılardan gelen büyük tepki karşısında ve akabinde Avcılık Konfederasyonunun çağrısı üzerine avcılardan Orman ve Su İşleri Bakanı’nın şahsına gönderilen tepki fakslarının ardından bakan talimatı ile Milli Parklar Genel Müdürünün başkanlığında 15 Ağustos’ta Avcılık Konfederasyonu ve üyesi Federasyonları toplantıya çağırarak, bu Kotalı Avlak uygulamasını başlatmadan çok öncesinden yapmaları gerekeni şimdi yumurta kapıya dayanınca yapmışlardır. Fazlasıyla da zoraki olarak.

Bakanlığın bu toplantısına katılan bazı federasyon başkanlarından gelen haberlere göre itirazlar dinlenmiş, Kotalı Avlak kararından dönmeyeceklerini ama itirazları değerlendireceklerini ve buna göre sürdürecekleri uygulamayı da daha sonra açıklayacaklarını belirtmişler. Türkiye’nin beş bölgesinde bugün, diğer dört bölgesinde de haftaya av sezonu açılıyor ama şimdiden 229 adede varan kotalı avlaklarda avın ne şartlarla yapılacağı hala kesinlik kazanmamış durumda.Üstelik hemen başlayan Üveyik ve Bıldırcın gibi göçmen kuşları da içine alan kotalı avlaklar da varken.

Tepkiler üzerine konuyla ilgilenilmesi talimatı bakandan geldiğine göre, çok merak ediyorum bakana arz edilmek üzere hazırlanacak raporda ne denecek, ava doymak bilmez bu avcıların talepleri ne şekilde sunulacak”. Herhalde “biz hata yapmışız sayın bakanım” denmeyecek.

Ama, Doğu Akdeniz Avcılık Federasyonu’nun bu paneline de bakanlık  sorumlu ve yetkililerini göndermemekle, toplum önüne çıkmaktan kaçındıkları, görüşme ve kararlarını gene kapalı kapılar ardında verecekleri anlaşılmakta. Federasyonlarla yapılan evvelki günkü toplantıda Genel Müdür de başkan olarak bulunduğuna göre, neden cesaretle “şunlardan, şunlardan sizler istemiyorsunuz diye vazgeçtik” diyemediler. Gene kapalı kapılar ardında aralarında görüşüp karar açıklayacaklar. Bu panele katılmadıkları gibi bir de iptal edilmesini isteyecek kadar kendilerini kucaklamaları gereken ve birlikte iş yapmaları gereken bu avcı toplumundan dışlayabiliyorlar. İçlerinden birinin “ne olduğunu bile bilmeden konuşup duruyorsunuz” ifadesi de kendi yaptıklarının üzerine tüy dikiyor. O zaman size anlatmanız için fırsat veriliyor gelin anlatın, sizi anlatmanız için davet ediyoruz. Ama gelmemelerinin sebebi, gelecek sorulara verecek makul cevaplarının olmaması. Avcıyı yanına almak gibi bir niyetlerinin ve becerilerinin olmaması. Sadece “biz yaptık, siz uyacaksınız” kafası.

Tıpkı her kararda olduğu gibi hiç avcıların fikri ve talebi dikkate alınmadan, bütün dünya yedi gün avlanırken, Türkiye’de 1993’de avcılığın yedi günden, üç güne inişi gibi, MAK kararlarının tümü önceden bakanlık tarafından hazırlanır ve MAK günü göstermelik bir tartışma neticesinde avcılardan büyük itirazlar olduğu takdirde de ufak önemsiz bir, iki hususun avcılar lehine değişmesi kabul edilir. Gerisi önceden hazırlanmış olduğu gibi geçer yayınlanır. Beklenir ki avcı bölge temsilcilerinin MAK’a asli üye olarak seçilmek için her yönlü verdiği mücadele ile MAK’da müthiş tavırlar sergilenecek. Çıkan kararlardan ne yapabildikleri ortada. Ertesi yıl başka temsilcilerle MAK tekrar toplanana kadar ne bir çalışma ne bir değişen karar. Çok yorucu bir çalışma seçilen temsilciler için! Bu da bütün resmin avcılar fiyaskosu bence.

Bu panele katılmaları için yapılan davete de katılmamalarında başkan ve diğer şube müdürlerinin söylediklerine göre aynı tarihte bakanlık müsteşarı ile toplantıları olduğu bahanesi öne çıkmaktadır. Göreviniz Türkiye’de avcılığı düzenlemek olacak, başlattığınız bir Kotalı Avlak uygulaması avcı toplumundan bu kadar büyük tepki görecek, YABAN TV gibi yapacağınız her açıklamayı tüm Türkiye’ye duyuracak bir TV kanalı yayın yapmaya hazır bekleyecek ama, , müsteşardan toplantıyı ertelemesini isteyerek en yetkili kişilerinizle bu panele katılmak sizden beklenen iken, buraya katılmayacaksınız. Görünüşe göre, Av Yönetimi daire Başkanlığı her zaman olduğu gibi bu konuda da kamuya açık beyan ve tartışmaya girmek yerine verdikleri kararın doğrularına, yanlışlarına bakmadan tutumlarını aynen sürdürüyorlar.  Hani işbirliği ve müşterek çalışma istiyorlardı avcılarla? Onların istediği, aldıkları mesnetsiz kararlara sesini çıkartmayan bir avcı toplumu. Hatta “bizi işimizden mi edeceksiniz” gibi bir serzeniş dahi uçtu kulağıma bir taraftan. Neree avcı tepkisine bu kadar duyarlı bir bakanlık? Avrupa ülkelerinin avcılıktan sorumlu bakanlıkları da avcı toplumunun yararları için  sivil toplumla birlikte çalışıp birlikte karar vermekle çağdaş demokrasinin olmazsa olmazını yapmakla her halde çok akılsızca bir tutum içindeler bizimkilere göre.  Onlar sadece o toplum için çalışmakta olduklarının bilincindeler. Ne tuhaftır ki bizimkiler ise bize rağmen bildiklerini, daha doğrusu bilmediklerini okumaktalar.

Hükümetçe uymaya çalıştıkları Avrupa Birliği ülkelerinde avcılar tümü ile avın idaresinin içindedir. Devlet kararları avcılarla birlikte alır. Uygulamayı avcı kuruluşlarına yaptırır. Kendisi denetler. 3167 sayılı eski kara Avcılığı Kanunundan beri dinleriz, “avcılarla işbirliği” ve “avcılık cemiyetlerinin kuruluşunu teşvik eder” laflarını. Teşvik etti de ne yaptı? Koca bir HİÇ. Arada bir yığın taslak çalışmasından sonra, 3167’den 66 yıl sonra, 4915 sayılı kanun çıkartılıyor ve içersinde avcılarla işbirliğini içeren, avcılık kuruluşlarına zorunlu görev veren bir tek madde yok. Her şeyi devlet bilir, avcılar da onun tebası, sadece kanun ve hükümleri uygular. Yani diğer bir taraftan olaya bakıldığında, avcılar için av ve yaban hayatı düzenlenmiyor, hasbel kader her şeyi düzenleyip vatandaşına uymayı icbar eden devlet, avcılığı da kendi bilgileri, imkanları ve yetenekleri kadarı ile “düzenler” ve avcılara da buna uymak düşer. Ya doğrusu nedir, zaten yıllardır hep bunu dile getirmiyormuyuz?

Herkesin ağzına çiklet gibi yapışmış “demokrasi” denilen yapıyı doğru dürüst uygulayan memleketlerde de ne hikmetse bu avcılık denilen meret, devletin gene avcılar ile birlikte hazırladığı kanunlarında da olduğu üzere, devletin avcılarla birlikte çalışması ile sürdürülmektedir.

Avcılar bakanlığın güdümündeki kulları değildir. Avcılar, kendilerine hizmet için var olan devletin  ilgili bakanlığının, avcılık kuruluşları ile birlikte hazırladıkları kanun ve mevzuat ile avlanırlar. Uygulamaları, kanunda yer alan avcılık kuruluşları kanunen zorunlu görevleri olarak sürdürürler. Ve devletin ilgili bakanlığının elemanları ile birlikte denetlerler. Avcılık kuruluşları yaptıkları bu görevler karşılığında avın da yöneticisidirler. Çünkü bir bakıma avın sahibidirler ve sahip oldukları bu değeri en iyi biçimde kullanmak kendi menfaatlerinedir. Bireysel avcılar da bu kuruluşlara üye olarak avcılık düzeni içersinde avlanabilir ve verilen görevleri üstlenirler. Buna uymayanların da avlanması mümkün değildir. Tabii kaçak avcılık her ülkede olmaktadır ama ne ölçüde? Onun için de avcı da kaçak avcılığa müsaade etmez. Kaçağın kendisinden çalınan bir değer olduğunun bilincindedir.  Bizde ise av devletindir, yani herkesindir, yani hiç kimsenindir. Onun için de hiç kimse sahip çıkmaz, kaçak da alıp başını gider.

Avcılar bu ülkelerde, her yıl avlanmak için ödedikleri paraların nerelere harcandığını görür, beğenmediği yönetimleri de işbaşına seçmez. Devletin ilgili bakanlığının avcılık dairesinde görevli kişiler üniversitelerin av ve yaban hayatı yönetimi bölümlerinden mezun işin uzmanı kişilerdir ve gene kanun gereği, avcılık kuruluşlarının avcılar tarafından seçilmiş yöneticileri ile birlikte çalışırlar, kafalarına buyruk iş yapamazlar. Kaldı ki kafalarına buyruk iş yapmaları dahi, av ve yabanhayatı yönetimi eğitimini üniversitede almış, bu konularda master yapmış, doktora yapmış ve hemen hepsinin avcı olduğu kişilerin kararları da bu düzeni avcılığın ve yabanhayatının lehine geliştirecek bilime ve bilince dayalı kararlar olacaktır. Avcılara ne kadar fazla hizmet sunulursa, avcılık ne kadar cazip halde tutulursa, avcı memnuniyeti ne kadar fazla sağlanırsa, avcının düzene katılımı, avcıdan bu düzen için finansal gelir sağlanması da o kadar fazla olacaktır mantığı dış ülkelerin tümünde yaygın bir görüştür. Onun için Avrupanın çoğu ülkesinde, ABD’de, Kanada’da çocuklar için av ve yabanhayatı öğretilen okullar vardır. Avcılık doğadan bir hasat alma uğraşısıdır. Bu bilince çocuktan gelinmelidir.

Umarım, çok geç olmadan bir gün bizim devletimizin avcılığı düzene sokmakla görevli muhterem zevatı da bu görüşü kendilerine işar edinirler ve avcıları mutlu ettikleri, kararlara ortak ettikleri bir toplum olarak görebilmeyi başarırlar. Bu yabanhayatımızın kurtulmasına yönelik çok önemli bir unsur olur.

Gene umalım ki bakanlık, yapacağı yasa değişikliği ile, MAK üyeleri arasında doldurma üyeler olarak avcılıkla ilgili hiçbir bilgisi olamayan kurum ve elemanları asil üyelikten çıkartıp, gerekiyorsa danışılacak kurum olarak değerlendirip, yerine ortak karar alabilecekleri, sadece avcılıktan sorumlu daire ve avcılık kuruluşlarının konu hakkındaki bilgisinden şüphe edilmeyecek temsilcileriyle temsil edildiği bir komisyona dönüştürme gayretine de girerler. Zira aldığımız haberler, tam aksine MAK asil üye sayısının arttırılacağı ve avcı asil üye sayısının iyice azınlıkta bırakılacağı yönünde.

Bakanlık hazırladığı ama içindekilere çeşitli kesimlerden gelen itirazlarla bir türlü meclisten yasalaştıramadığı torba yasa teklifinin içinde bir yerlere avcılardan her yıl Vergi Dairelerince yani Maliye Bakanlığınca tahsil edilen “Avcılık Belgesi, “VİZE” harçlarının kaldırılmasını da yerleştirmiş. Tasarı bu haliyle geçerse avcılar bu parayı ödemekten kurtulacak ve bakanlık yaptığı bu iyilik!!! ile belgesiz avcıların avcılık belgesi alarak her yıl daha fazla “avlanma izin ücreti” tahsil edeceğinin hesabında. Ama öte yandan aşağıda bahsedeceğim AVBİS ve Kotalı Avcılık sistemini Türkiye’nin bütün av bölgelerine yayarak ve sayılarını da çok arttırarak arkasından da bu avlaklarda avlanmayı 2016 yılından itibaren paralı hale getireceğinin söylentisi karşısında avcıdan gelecek tepkiyi nasıl göğüsleyeceğinin hesabını da yapıyor mu bilinmez. Ama gerçek olan bir şey varsa o da paralı avcılığı yaygınlaştırdıkları ölçüde kaçak avcılığı arttıracaklarıdır. Bugün yasal avlanan her yıl harcını ödeyip avlanma pulunu alan pek çok avcı hem avlandığı yerler olarak hem avlanacağı av hayvanları sayısı olarak kaçak avcılığa başlayacaktır. Tabii bu varsayım, içinde avlanacak av bulunan genel Avlak sayısını yok denecek kadar azalttığı takdirde olması beklenen bir durumdur. İleriki yıllarda bu belirlenen avlakların idaresinin köy muhtarlıklarına bırakılacağına dair bir söylenti de yayılıyor. Yani bir köy hükümranlığı yaratılacak avcıdan alınacak paraların köylere bırakılmasıyla. Ne hizmeti karşılığında o da belli değil. Yani Devletin, yani vatandaşın arazisi, vatandaşa hiçbir hizmet sunmadan para karşılığı peşkeş çekilmeye planlanıyor.

Bu kadar tenkide en az bu kadarı daha ilave edilebilir. Ama niyetimiz, devamlı dayak yediğimiz bağcıyı dövmek olmayıp, doğru yolu bulmalarına yardımcı olmaktır. Vakıa bu kadar yıldır değişen, hep aleyhimize gelişen tedbirlerin konmasıdır. Öneri yazılarımız ve konuşmalarımızın içinden cımbızla sadece kendi işlerine gelenleri ayıklayıp, av ve yabanhayatı konusunda yıllar içinde görüşleri de geliştikçe avcılara daha bilinçle engeller yaratmakta da ustalaşıyorlar maalesef. Ama hep getirdikleri engeller kanuna ve devlete saygılı vatandaşa karşı. Kaçak avlanana, gece projektörcülerine kağıt üzerindeki yasak’tan başka yaptıkları hiçbir şey yok.

AVBİS ve Kotalı Avlak hakkındaki görüşlerimiz ve Türkiye’nin avcılık sistemi üzerine görüş ve önerilerime geçmeden önce güncel birkaç hususa değinmek isterim.

-MAK kararlarından sonra her yıl verilen haritalar faydalı. Ancak “Türkiye geneli avlanma izin ücreti” yatıranlara Türkiye geneli haritalar ücretsiz verilmeli. Bakanlık çok güzel “2013-14 av sezonu 81 ilin ava açık ve kapalı sahaları” haritalar kitabı hazırlamış. Bunu isteyene 7.- (Yedi) TL bankaya yatırıp makbuzunu ibraz edene veriyormuş. Türkiye geneli avlanma parası aldığına göre bunu da ücretsiz vermesi gerekir diye düşünüyorum.

-Diğer bir husus da memleketin her tarafı “yaban hayatı geliştirme” ve “ yaban hayatı yerleştirme” sahaları ile dolu. Bu geliştirme sahalarının yıllardır ava kapalı sahalar olduğu malum. İçindeki av hayvanlarının ne kadar çoğaldığı! hakkında bir araştırma yapılarak açıklanması gerekir. Bu gibi sahalar “avlak yönetimi” çalışmalarında nadasa bırakılan sahalar gibidir. Birkaç yıl kapalı kaldıktan sonra, ava açılıp, hasadı alınırken, yerine civarda başka bir sahanın kapatılması gerekir ki onun içinde de yabanhayatı ve av hayvanlarında gelişme olsun. Tabii gerekli kontroller yapılarak. Başıboş bırakılarak değil.

Yabanhayatı yerleştirme sahası denilen sahaların Sülün ve Keklik salınan hiçbirinin içine salınan av hayvanlarından eser yok. Zira doğa şartlarında korunmayı bilmeyen bu hayvanlar havadan ve yerden gelen yırtıcılar tarafından kısa zamanda yok edilmektedirler. Çok az bir yüzdesi kendini kurtarabilmekte ve bu kurtulanların da çok azı üreyebilmektedirler. Zira nesillerden beri yuva yapmayan kuşların çoğu kuluçkaya yatmamaktadırlar. Bütün Avrupa çok başarılı olarak bu salımları yapmakta ve bu salınanları da avlamaktadır. Kimse salınanların üremesini beklememektedir. Zira bu paranın sokağa atılmasıdır. Buna rağmen av kuşu salımlarının da bilimsel yapılma metotları vardır, hayvanları mümkün olduğunca doğallaştıran. Onlarca yıldır salınan ve avcıdan kurtulmuş olan özellikle Sülünler, Avrupa’nın bütün ülkelerinde yabanileşmiş ve üremiş olarak doğada bulunmaktadır. Bizde, bizim paramızla bakanlık, av zararlılarına yem olsun diye Sülün ve Keklik salmakta, doğada doğal olarak bulunan Kekliklerin popülasyonlarını idare edemezken, kümes hayvanlarını doğaya yem etmektedir. Olta Balıkçılığı Federasyonu Başkanı İsmail Atalay da yabantv.com sitesindeki “40 milyon balığın adresi” başlıklı yazısında, bilinçsizce doğaya salınan yavru balıkların yok edilişinden bahsediyor. Bilgi yetersiz olunca netice bu.

Birileri alışverişte görsün, bakanlara da “ne güzel işler yapılıyor” dedirtmek için.

-Özellikle kuş avlaklarında uygulanan yönetim planında  av zararlısı bazı yırtıcıların mümkün olduğu kadar temizlenmesi esasken, tilki, çakal, porsuk, sansar gibi memelilerle, alakarga, küçük karga, ekin kargası, kara leş kargası, leşkargası, saksağan gibi kuşların av hayvanı kategorisine sokularak vurulma limitleri konmasını, bazı yırtıcılarında koruma kapsamına sokulmasını, bisküvi fabrikasında fare beslemeye benzetiyorum. İşletme yapılan avlaklarda bu hayvanların barındırılmaması gerekir. Yıllarca bunların av hayvanı olmadıklarını ve her daim vurulmaları gerektiğini dış ülkelerde de avlaklarda aynen böyle yapıldığını anlattık durduk. Ama dinleyen kim. 

-Türkiye’nin avlanabilir büyük av hayvanları “av turizmi” kapsamına alınarak bakanlıkça avlattırılmaktadır. Esas ve usulleri bakanlıkça belirlenir. Gene avcılarımıza hiçbir şey sormadan. MAK toplantılarının da konusu yapılmaz av turizmi. Bakanlık kendisi karar verir. Hoş MAK’da başkası karar vermiyor ama göstermelik olarak avcılar işin içindeymiş gibi bir sunumu var.

Bunda o da yok. Üstelik bu av turizmi kapsamında;

-İhalesiz avlandığı için Domuz dışında Türk avcıya ayrılan kota azdır, yabancı avcıya çok.

-Türk avcı aldığı kotayı beş av gününde avlamak zorundadır, yabancı avcı için on gün izin vardır.

-Türk avcı MAK’ın çok doğru bir kararıyla gün batımı ile gün doğuşu arasında avlanamaz
yasaktır. Av turizmi kapsamında gece avı yapılabilir. Hem avcılık açısından hem de güvenlik mevzuatı olarak yasak olan, tüfeklerin üzerine konan gece görüş dürbünlerine av turizmi kapsamında göz yumulur. Projektöre ise kimse ses çıkartmaz. İster Türk olsun ister yabancı bakanlığa parası verilince “yapılabilirler” artar.

-Satmak üzere bakanlıktan ihale ile geyik, teke vs. av kotası alan av turizmi firmaları aldıkları kotaları sezonu içersinde avlatamazlarsa, bakanlığa yatırdıkları kotanın bütün parası yanar, iade edilmediği gibi ertesi seneye de kota transferine izin verilmez.

Öncelikle memleketimizin avcısının olması gereken av hayvanları öncelik ve çoğunluk av turizmi kapsamına alınarak paraya tahvil edilmektedir.

Yıllardır, hem de çok uzun yıllardır bu avcılık mevzuatı konusunda yazarız, konuşmalarımızda söyleriz, bir araya geldiğimizde anlatırız, gerekçelerini, yapılması gerekenleri, yapılmaması gerekenleri, ama nedense hiç değişmez bu anlatılanları değerlendiriliş biçimleri bakanlıktaki görevlilerde. Kırk yıl önce neyse bugün de o. Avcı hep karşılarına aldıkları, engeller konulması, sınırlandırılması gereken ve her zaman dikkat edilmesi ve söylediklerinin de kendi yararına olan bir varlık. Avcı ile işbirliği bakanlığa göre yalnız kendi söylediklerini yapmaya amade faydalanacakları kişi ve kuruluşlarla yapılabilir.

- Bütün bu avcılık olayında avcıların hiç suçu yok mu? Tabii ki var. Bu başıbozukluk içersinde avcılık kısıtlandıkça daha fazla kaçağa yönelmek. Ama esas önemlisi haklarına hiç sahip çıkmamak.

 

AVBİS ve KOTALI AVLAK ile TÜRKİYE AVCILIĞINA YENİ BİR YÖN AMA NE KADAR UYGULANABİLİR?

AVBİS-Avlak Yönetimi Bilgi Sistemi adının, Av Bilgi Sistemi olması ve Türkiye genelinde avcılıkla ilgili her türlü bilginin, datanın yüklendiği bir bilgi sistemi oluşturulmasını çok doğru bir atılım olarak görüyorum. Uygulamalar yapıldıkça eksikleri varsa ihtiyaçlara göre tamamlanır. Çok kapsamlı bir bilgi merkezi haline dönüştürülür. Bakanlığın elinde çok faydalanacağı bir veri sistemi oluşur.

Bana göre Kotalı Avlak olayı ile AVBİS karıştırılmamalı. Biri bilgi toplama ve kayıt merkezi, diğeri ise bir avlak yönetim biçimi.

Kotalı Avlak uygulamasının dayanağı 4915 sayılı Kara Avcılığı kanununun 11. Maddesindeki. “Avlakların kuruluşu, yönetimi ve denetimi”.başlığı altındaki “…Diğer avlaklar ise (Örnek, Devlet ve Genel Avlaklar) Genel Müdürlükçe yönetilir, işletilir veya işlettirilir. Genel Müdürlükçe işletilen veya işlettirilen avlakların planlanması, kuruluşu, sınıflandırılması, alanlarının belirlenmesi, işaretlenmesi, yönetimi, işletilmesi, işlettirilmesi ve denetimine ilişkin esas ve usuller Bakanlıkça düzenlenir. 

Kanunun bu maddesine itirazım yok ve doğru buluyorum. Örnek avlak oluşumuna ve Özel Avlakların Devlet arazisinden kiralanması durumunda neden Örnek Avlak olduklarına itirazım var. Örnek ise neyin örneği, hangi çalışmayla ve özel işletme ise neden adı örnek avlak? Ama burada bu konumuz değil.

Bir avlakta vurulabilecek av hayvanı sayısının belirlenmesine hiç itirazım yok. Hatta bunun yapılmasını da şart olarak görüyorum. Yalnız göçmen kuşlar için bu sayı belirlemesinin yapılamadığını bildiğim için bizim bakanlığımızın bu uygulamasına da şiddetle tüm avcılar gibi ben de karşı çıkıyorum. Yalnız bölgedeki yoğunluklarına göre bir değerlendirme yapılabilir ama kesinlikle bir sayım yapılamaz. Göçmen kuşlar avı kendi avlanma sezonu boyunca Türkiye genelinde hergün serbest olmalıdır.

Bilimsel olarak yapılandırılmış bir av yönetimi sistemi çerçevesinde yalnız kotalı avlaklarda değil, tüm avlaklarda günlük avcı taşıma kapasitesi belirlenmelidir. Günlük avlanma limiti ayrı bir şeydir. Ama bir av sahası avcı işgaline uğramamalıdır.

Biz diyoruz ki “avlak” işletmecisi her kim olursa olsun, avcının bol av bulacağını bildiği, bunu sağlayacak her türlü hizmetin sunulduğu dolayısı ile gidilmesi ve içinde av yapılması avcıya çok cazip olan, devlet tarafından işletmecisine şart olarak uygulatılan ve denetlenen “avlak yönetim planı” ile işletilen ve devlet ile avcılık kuruluşu tarafından denetlenen, bu yönetim planının aynen uygulanabilmesi için de avlak çeşidine göre finansal yatırım yapılan yerler olması gereklidir. Bu da Türkiye’nin her tarafına ancak az sayıda yayılabilir. Sadece yapılan finansal yatırım ve sunulan hizmet karşılığında bir avlakta avcıdan para alınması doğaldır. Yoksa neyin parası istenecektir

Bakanlığın aldığı av pulu denen avlanma izin ücretlerini üyelerine satan avcılık derneklerine bir komisyon veriliyor. Dernek üyesi olmayanların ödeyecekleri avlanma izin ücreti ise bundan yüksek.

Genel Avlak olarak 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanununda da tanımı yapıldığı gibi, “Özel ve Devlet avlakları dışında kalan bütün av sahaları ile göl, lagün, bataklık ve sazlık gibi sahaları”  ancak içinden, yukarıdaki tarife uygun “Avlak Yönetim Planı” ile işletilecek Özel ve Devlet avlağı sahaları da ayrılabilecek şekilde olan tüm sahalarda avcılık “yıllık avlanma ücreti” dışında ücretsiz olmalıdır. Genel Avlakların içinden ayrılacak Özel, ve Devlet Avlakları da o ilin toplam genel avlağının içinde avcıları mağdur etmeyecek bir oranda kalmalı bunun üstünde paralı avlak kurulamamalıdır. Paralı ve vatandaşın av bulacağı avlaklar ancak avcılardan gelecek talep doğrultusunda gerekiyorsa arttırılmalı ama her hal-ü karda tüm genel Avlakların içinde belli bir oranın üstüne çıkmamalı, böylelikle paralı avlakta avlanma imkanı olmayanların da hakkı korunmuş olmalıdır.

-Avlak sınırlarının belirleyicisi fiziki sınırlar açıkça belirtilerek ve işaretlenerek gösterilmelidir. Sınır boylarına tabelalar dikilmelidir.

Yabantv.com köşemdeki 8 haziran 2013 tarihli yazımda Kotalı Avlak konusunda bana göre yanlışları ve doğruları yazmıştım. Buraya da aktarıyorum.

YANLIŞLAR 

- Her şeyden önce avcılardan gizli, görüş almadan ve işbirliği yapmadan karar almaları yanlış.

- Her yıl katlanarak arttırılan tescil edilen Devlet/Genel Avlaklarını bütün Türkiye’ye yaymak yanlış.

- Uygulamaya konmak istenen tescilli Kotalı Avlak işletmesinin önce birkaç değişik av için değişik yörelerde kurulacak pilot veya örnek olabilecek avlaklarda 5-8 yıl denenmesi, gerek av hayvanlarının popülasyon çalışmaları, beslenmeleri için uygun tarım alanlarının çoğaltılması, yapılacak işletimin denenmesi ve işleticiye yüklenecek sorumluluk ve zorunlulukların denenmesi, yıllık ideal avlak işletme maliyetlerinin çıkartılması ve bunun neticesinde avcıların bu avlakta avlanmak için ödemesi gereken bedel ve benzeri tüm çalışmalar yapılıp avlağın kendini ispatından sonra Türkiye genelinde sayılarının arttırılmasına gitmeden hiçbir denemesi yapılmadan Türkiye’ye yayıp avcıları dışlamak yanlıştır.

- Bu sözde envanteri çıkarılarak tescil edilmiş avlakların 2016 yılından itibaren paralı olacağının haberinin yayılması yanlış .

- Bilimsel bir “avlak yönetim planı” olmayan ve avcıya bir hizmet sunmayan bir avlağın paralı olması yanlış.

- AB’ye “Türkiye genelinde bütün avlakların envanterini çıkarttık buna göre avlandırıyoruz” yalanı yanlış. Türkiye’de envanter falan çıkmadı. Sayılar uyduruldu.

- Türkiye’nin AB’ye kabul edilmesi 35 ana başlığın tamamında uyum sağlanması ve görüşmelerin tamamlanması ve bütün AB üyelerinin kabulü ile olabilecekken, bu kadar zamandır daha 9 ana başlık için açılış kriteri belirlenmişken, avcılık gibi ana başlık bile olmayan bir konuda illa uyum sağlanacak diye gerçekten uzak raporlar hazırlanması ve avcılarımızın alışmadıkları bir uygulamada bu sıkıntıya sokulmaları yanlış.

- AB’ye uyum için rapor düzenlemek uğuruna, kendi vatandaşı avcılarımıza uygulanmasında başından büyük sorunlar doğuracak bir sözde sistem dayatmak yanlış. Dayatmak diyorum zira birçok sözde avlak o bölgedeki en iyi av popülasyonlarının olduğu ve yöre avcısının avlanmak için gitmek zorunda olduğu araziler.

- Bu sözde kotalı avlaklarda göçmen kuşların avına da kota konması yanlış. Kimsenin sayılarını bilmediği kuşlara sayım yapılamazken ne kotası?

- Yerli av hayvanlarına ister kanatlı olsun, ister memeli, oldukça tutarlı sayım sistemlerini Avrupa ülkeleri uyguluyor. Ancak, göçmen kuşların yöresel yoğunlukları belirlenmesine rağmen sayımları yapılamamaktadır.

- Raporda üreme dönemleri öncesi yapılan envanterden bahsedilmekte. Göçmen kuşlarda üreme dönemi öncesinde bu kuşların büyük bir kısmı memleketimizden geçerek kuzey ülkelerine gitmektedirler. Avlanabilecekleri zamanlarda da günlük hava şartlarına göre değişik popülasyon yoğunlukları görülmektedir. Kota kararı yanlıştır.

- AVBİS’e kaydolarak günlük avlanma iznini alanları bakanlık, olmayan personeli ile kontrol edemez. Kontrolü yapılamayan bir sistemi uygulamaya çalışmak yanlıştır.

- AVBİS’e kaydolarak gideceği avlakta avlamak istediği av hayvanı türünü kaydettiren avcının günlük MAK limiti kadar avını avlanmadan vurulmuş kabul ederek kota toplam sayısından düşülmesi yanlıştır.

DOĞRULAR


-Türkiye’nin avcılarını AVBİS gibi bir sistemle kaydetmek doğru. Sistemin içinde yanlışlar ve eksikler olabilir. Bunların gözden geçirilerek sistemde düzeltilmesi veya ilavesi doğrudur.

- Türkiye genelinde değişik av türleri için örnek olabilecek az sayıda avlağın 5-8 sene işletme denemeleri yapılarak doğruların bulunup o doğrularla avlak kurulması ve Türkiye’ye yayılması dorudur.

-Örnek, Özel ve Devlet avlaklarının hepsinin Bakanlık tarafından belirlenecek bir “Avlak Yönetim Planı” uygulamasında bulunmaları zorunlu olmalı ve denetiminin bakanlık tarafından yapılması doğrudur. Bu plana Devlet Avlağının işleticisi bakanlık dahi olsa uymak zorunluluğu olmalıdır. Ancak bu şekilde işletilen avlakların zorunlu yatırım ve harcamalarını karşılamaları, avcılardan alacakları avlanma bedelleri ile olması doğrudur. Bu tür avlakların Türkiye genelinde avlanabilir sahaların %25’inden fazla olmaması doğrudur.

- Türkiye genelindeki %75 Genel Avlaklarda avlanmanın, yıllık avlanma ücreti (av pulu) dışında bir ücrete tabi olmaması doğrudur. Türkiye’de tek tip tek fiyatlı avlanma ücreti (av pulu) olması doğrudur.

-Avlakların avın türüne göre günlük avcı taşıma kapasitelerinin belirlenerek bu sayının üstünde avcı avlanmasına izin verilmeyecek ve bunun kontrolünün yapılabileceği bir sistemin yerleştirilmesi için Avcılık Federasyonları ile iş birliğine gidilmesi doğrudur.

-Türkiye’de Av Turizmi kapsamında avcılık için kararlar MAK’da veya işletilen avlaklar bazında bireysel olarak verilmesi ancak Türkiye’nin avının önce Türk avcısının malı olduğu esasına bağlı kalınarak kotaların önce kendi avcımıza kullandırılması, artması durumunda yabancı avcılara avlattırılması esasının getirilmesi doğrudur.

-Göçmen kuşlar avının bütün dünyada olduğu gibi mevsiminde her gün, her avlakta açık olması doğrudur.

 AVBİS ve Kotalı Avlak uygulamaları hakkındaki görüşlerim genel olarak böyle. Neyi bilmeden ahkam kesmekle itham edildiğimizi bize de söyleseler de biz de bilsek.

TÜRKİYE’DE AVCILIK SİSTEMİ NASIL OLMALIDIR

Yıllardan beri “Türkiye’de Avcılık Sistemi Nasıl Olmalıdır” konusunda yıllardan beri gene yabantv.com sitesinde hem köşemde hem de tartışmaya açtığım ve katılanlardan da uygulanabilir fikir beklediğim “forum” sayfalarında bu konu hakkında devlet katında istenirse yapılabileceğini düşündüğüm önerilerimi serdetmiştim. Tabii bunların hiçbirinde doğru ve tek çözüm olmaları konusunda bir iddiam yoktu olamazdı da.

Benim önerilerim, uzun yıllardır gerek çok iyi tanıdığım Türkiye avcılığı, avcısı ve av mevzuatı ile, gerekse çok uzun senelerdir merakım ve işim dolayısı ile inceleme ve birlikte çalışma fırsatı bulduğum uluslararası yabancı avcılık kuruluşları ile edindiğim dış ülkelerin avcılık mevzuatı ve başarılı uygulamalarının bilgi birikimi ile Türkiye’de bir avcılık sistemi yapılanmasına yönelik önerilerimi yazmıştım. Maalesef çok az sayıda sisteme uyarlanabilecek yapılabilir fikir gelmişti.

Bakanlığın ilgili kişilerince bu yazıların okunmuş olduğunu umuyorum. Ve şimdilik görmesek de buralardan edindikleri vizyon ile Türkiye avcılığına, avcısına ve yabanhayatına yarar sağlayacak,  bilimsel olarak kabul edilebilir yeni bir avcılık sistemini Türkiye’mize yerleştirebilirler. Ama bunun için esas görüşüm, bakanlığın organizasyonunda, önce sistemin nasıl yapılanması gerektiği hususunda, avcılığın akil adamları ile, konunun bilincinde ve bilgisindeki üniversite ve akademisyenleri ile ve tabii kendi bakanlıklarının ilgili elemanları ile sistemin bütün detaylarını kapsayacak bir hazırlık çalışması süreci yaşanmasıdır. Bu yapılanma içersinde ilgi kapsamına girecek diğer bakanlıklar da ileriki safhalarında bu hazırlık çalışmalarına davet edilerek görüşleri sistem taslağına dahil edilmelidir. Tüm tarafların mutabakatı sağlandıktan sonra bu yapılanmaya göre yeni bir av ve yabanhayatı kanunu tasarısı bakanlık tarafından hazırlanmalı ve meclise sevk edilerek kanunlaşması sağlanmaya çalışılmalıdır.

Yani kısacası, bakanlığın hazırlayacağı bir kanun çıktıktan sonra onu uygulayacak diğer mevzuatın hazırlanması gene pek çok eksiği de beraberinde getirecektir.

Böyle bir alt yapı hazırlığı içeren atılım, hem Avrupa Birliğine uyumda bizi göstermelik düzmece raporlar silsilesinden, Türkiye’nin kendi toplum yapısının da kabullenebileceği avcıya rağmen değil avcı ile birlikte gerçekçi ve uygulanabilir bir sisteme bizi taşıyacaktır. Yani her şey dönüp dolaşıp bakanlığın gerçek uzlaşmacı iyi niyetini göstermesine dayanıyor.

Bu konuda daha önceki yazılarımı ve gelen yorumları okumak isteyenler, yabantv.com sitemizde sağ tarafta “yazarlar” sütununda benim adıma çift tıklandıktan sonra açılan sayfada tekrar benim adıma çift tıklandığında bütün köşe yazılarım liste halinde görülmekte. İstenen başlık çift tıklanınca da yazı açılmaktadır.

Ömer Borovalı

17 Ağustos 2013, Adana

Doğu Akdeniz Av Yaban Hayatı Federasyonu AVBİS paneli


Kaynak Yaban TV ; http://www.yabantv.com/haber/14851-omer-borovalinin-avbis-paneli-tebligi
Tuncay KANDEMİR 1971
Samsun Ankara