AVCILIK, AVLANMA METODLARI, DOĞADA YAŞAM BİLGİLERİ VE AV KÜLTÜRÜ > AVLANMA TEKNİKLERİ - METODLARI VE AV KÜLTÜRÜ

EV ŞARTLARINDA UÇARA ATIŞ ALIŞTIRMALARI

(1/7) > >>

Alkan YOKSUL:
Ben beğenerek okudum, umarım sizler de beğenirsiniz. Özellikle benim gibi karavanacılar için lazım olur sanırım .  :D :D ;)

Ev şartlarında uçara atış alıştırmaları!


İyi bir atıcı olmak için, çok antrenman yapmış olup, uzun seneler atıcılık deneyimi olmuş olması lazım diye biliriz, öyledir de. Ama bunları söylerken, unuttuğumuz ve ya gözden kaçırdığımız bir şey daha var, belki en önemli konulardan biri de budur, yani iyi bir atıcı olmak için birinci gerekçe , çok atış yapıp, atış tekniklerini iyi bilmek mi? yoksa avcı, tüfeğinle birleşip, onu iyi tanıyıp, rahatlıkla onu kullanabilmesi mi daha önemlidir?

İyi bir atış gerçekleştiren avcı- hızlı , tüfeğinle rahat çalışabilen, tüfeğini tanıyan, yani tüfek ellerinde oyuncak gibi olan avcıdır.
Bazen duyarız çok iyi atışlar yapabilen, hatta fevkalade bir atıcı olanlar ve atış tekniklerini de bilenler atışları isabetli olmadığından yakınırlar.
Bunun nedeni nedir?
Bunun nedeni, tüfekle antrenmanı azaltmış olmalarından dolayı, kasları zayıflamış olur ve tüfekle rahatça çalışamaz.
Demek ki, en önemli unsurlardan bir tanesi, tüfekle antrenman yapmak.

Aşağıda yazacaklarım da bununla ilgili olacak, kendim geliştimiş olduğum ev ortamında antenman ki, bu antenmandan sonra, çok kısa bir zamanda kendinizi iyi atıcılar arasında göreceksiniz ve kazanmış olduğunuz atıcılık alışkanlıklarınız da unutulup azalmayacaktır.
Benim bahsedeceğim antrenman, sadece fikir ve teoride değil, ayni zamanda denenmiş ve pratikte uygulanmış ve çok iyi sonuçlar vermiş bir antenmandır, bunun için avcı arkadaşlara rakatlıkla tavsiye edebilirim.

Ben böyle bir uygulama gerçekleştiriyorum:
Avcı 4 adet kağıt alır, defter kağıdı ve ya A-4 olabilir, ortasına 8-10cm. çapında bir yuvarlak çizilir, bu yuvarlağın içi kırmızıya boyanır ve ilk önce omuz yüksekliğinde, duvarlara asılır ki, biri önünde birisi sağ, birisi sol, birisi de arkadaki duvarda olsun.
Ondan sonra avcı tüfeğini alır odanın ortasına geçer ve önündeki kağıda nışan alır, sonra tüfeği indirir ve diğer nişan kağıdına döner, tekrar nışan alır böylelikle dört kağıda da, bir sağa dönerek bir, sola dönerek nışan alır (yani bir sefer sağa bir sefer sola dönülür, bu çok önemlidir)
İlk başta bu nişan alma hareketleri yavaş olmalı, sırası ile daha hızlı ve sonunda bu hareketler, mükemmeliğe ulaşana kadar, devam edilir ki, bunlar da avda kullanılacak hareketler olmalı. Bunun için her gün kağıtların yerleri değiştilir, bir gün omuz yükskliğinde, bir gün tavana yakın bir yerde, bir gün de yere yakın bir yerde, olmalılılar kağıtlar.

Nişan kağıtlarını değiştirilmek, avın nereden çıkacağı belli olmadığından, her tarafa alışmak içindir ve böylelikle av sahasına yakın bir antrenman olacaktır.
Bunları tekrarladıkça avcının kasları,omuzları, gözleri ve atış için gereken bütün bu (atış kombinasyonlarına) ve kodisyona, zamanla tüm kaslar alışır ve avcı tüfekle, sanki bir bütünmüş gibi hareket etmeye başlar.

Vee tüfeğini kim daha çevik, zorlanmadan ve rahat kullanırsa bu kişi iyi atışlar da yapabilecektir.

Bu anternmanları avcı hiçbir zaman bırkmamalı, fırsatı olduğunda bunları tekrarlamalı, bu da avcının uçara ve diğer avlarda atışlarda , başarılı olacağının garantisi olacaktır.

Avcı bir gözünü kapatmadan atış yapmalarını da demeden geçemeyeceğim.
Ben kandim çok senelerden beri iki gözüm açık atıyorum ve bunun faydalarını çok gördüm. Bunun avantajları hem namlu ucunu görmek hem de hedefi iyi görebilmektir, böylelikle aradaki mesafeyi daha rahat hesaplanacaktır. Bir gözünü kapalı atmayıa alışan kişiler, iki gözü açık ateş etmeleri zor oluyor ama imkansız değil tabi.
Bunun içn bol pratik yapmak gerekir : ilk önce sol göz kapalı nişan al, sonra onu aç, sonra yine kapa, bu aralıklarda namluyu hep hedefte tutmaya bak.

Uçara nasıl ateş edebiliriz dersek: bunun için de birkaç doğru bilgi verebilirim.
Hedef eğer avcının önünden düz bir şekilde ilerlerse gezi hemen uçara bitişik bir vaziyette tutmalıyız.
Uçar eğer önünden yan 15-20m. uzaklıktan geçerse, önüne , uçarın kafasına yakın bir yerde.
Daha uzak mesafelerde uçara nasıl ateş ederiz? onu ben biliyorum ama tavsiye edemiyorum, kendim bunu içgüdüsel ve ya alışkanlık olarak ayarlıyorum, kuşun uçuş hızına göre.
Hızına göre bazen kuşun kafasından bir, bazen iki karış, bazen 1m. bazen de 2m.öne tutmak gerekebiliyor.
Ama şunu şöyleyebilirim kendi tecrübelerime güvenerek- arkada kalmaktan ise daha iyi öne at.

Bu yazıyı ben beğendim sizlerle paylaşmak istedim.
Rastgele.

Yazan S.Putyato

Tercüme:İ: Efendioğlu

Alıntıdır.

Volkan KÖYDEMİR:
Alkan bey, teşekkür ederim. Aslında ben de iyi bir atıcı değilimdir. Eğer yanımda iyi bir atıcı yoksa veya takılıp duran biri yoksa fazla da dert etmem. Çünkü öldürme eyleminden pek zevk almıyorum ama onsuz da olmuyor. Onun için avsız dönmek biraz can sıksa da bunu abartmam.  Av yerinde olmak, uçanı kaçanı görmek, atanı izlemek, 1-2 neyse içime sindiği kadar avlamayı yeğlerim.

Ama işi gevşek tutunca da ipin ucu kaçıyor. Vuracağımı baştan vurup sonra gezmek daha az stresli :) Bu yüzden kendimi geliştirmeye adadım. Bu yazılanları da deneyeceğim.

Böyle konuların da paylaşılması güzel bir şey. Devamlı tüfek, köpek, güveç muhabbeti de bir yere kadar.

Volkan EKER:
paylaşımınız için teşekkür ederim.. bu hareketleri çalışıcam...sağolun...

Hakan TURALI:
paylaşım için tşklr

Umut PEKCAN:
abi çok teşekkürler gerçekten de faydalı bilgiler hele benim gibi çaylaklar için:)

Navigasyon

[0] Mesajlar

[#] Sonraki Sayfa

There was an error while thanking
Thanking...
Tam sürüme git