Gönderen Konu: SU BAŞI AVI  (Okunma sayısı 4832 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Barış KAVUNCU

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 401
  • Thanked: 22 times
SU BAŞI AVI
« : 23 Şubat 2010, 22:02:13 »
    SU İÇENE YILAN DOKUNMAZ

Bu av türü su içmeye gelen keklikleri yapılacak evsinden ateş ederek öldürmektir. Esasen dağlarımızın çiçek kadar güzel yaratığı keklikleri böyle bir hile ile öldürmek belirtmeden geçemeyeceğiz, çok fena bir meşgale.
 Tabiattaki her varlık, birbirini tamamlayan, tabiatı güzelleştiren öğelerdir. Nasıl ki, yüz güzelliğini kaşlar, gözler hatta kirpikler; burun, çene, dudaklar tamamlıyor ise, soğuk pınarları, cins cins çiçekleri, ormanı, üzerinde yaşayan çeşit çeşit kuşlarıda dağların güzelliğini tamamlar. Sabah gün doğmadan şakıyan bülbülleri duyup duygulanmamak imkansız. Aynı şekilde ötüşen keklikleri, bir çoban kavalı eşliğinde duyup ''yaşama sevincine'' ermeyen insan tasavvur edilemez.
 Bu duygusal satırlara çok kısa da olsa değinmemiz su avındaki acımasızlıktan çağrışım yaptı... Çok yaygın bir atasözümüz vardır: ''su içene yılan dokunmaz''. Gelin görün ki kim dinler... Kınalı gagalarını suya batırıp sonra Allah'a: sana şükrediyorum'  der gibi havaya kaldıran bu güzelim kuşları saçmalara hedef tutup suyu boğazında koymak nedense taş kalpleri yumuşatıyor. Kimi zaman vurulan kekliklerin ağzından kan geliyor, yeşil otların arasında tüyünün kızıl rengi gibi, ağzından gelen kan da pınarı kızıla boyuyor. Doğrusu, her insanın bu vahşete tahammülü mümkün değil. Zaten hangi avcıya sorarsanız sorun... Su avından söz açılınca size ''uğursuz'' olduğunu söyleyecektir. Su avına giden her avcı küçük veya büyük mutlaka bir musibetle karşılaşır.
  Su avı, bir başka deyişle pınar avı, yaz aylarında yapılır. Eti yenebilecek kadar büyüyen palazlar ile çeliklerin sürü halinde çoğu kere bir arada su içerken gizlenilen evsinden ateş edilerek 3-5-9 adetinin aynı anda öldürülmesidir. Avcı hangi pınara kekliklerin daha çok geldiğini önceden tespit eder. Bu tespit çobanlara sormak veya bizzat tüfeksiz beklemekle yapılabileceği gibi, kekliklerin ayak izleri ve pisliklerinden de anlaşılır. Kekliklerin garanti geldikleri yer belirlenince buradaki su dikenlerle kapatılarak sadece suyun avuç içi kadar kısmı açıkta bırakılır. Burada 10 - 15 metre geriyede su evsinisi yapılır. Keklikler su içmeye gelince dikenle kapatılan kısımlara yanaşıp su içemez. Tek çare olarak avcı tarafından açık bırakılmış kısımı (curun) bularak buradan içmek zorunda kalırlar. Keklikler,suyu bulunca hep birden içmek isteyecekler böylecede oraya yığılma olacaktır. Zaten avcının istediği de o pozisyon olduğu için tüfeğini ateşleyerek çoğunu ölü, bir kısmını da yaralı olarak toplayıp kesecektir. İlk tüfekten sonraki birkaç gün içinde osürüden sağ kalan keklikler o pınara su içmeye yanaşmazlar. Daha sonra geldiklerinde o pınara çok ürkek yanaştıkları izlenmektedir.
  Pınara genellikle keklikler gün yükselirken ve gün batarken gelirler. Nadiren de öğle, ikindi arası gelenler olmaktadır. Eğer daha önce o pınarda darbe yemişler ise bu defa gün doğmadan veya güneş battıktan sonra geldikleri görülür. Erken ve geç gelişin bir başka nedeni de çevrenin özelliğindendir. Şöyle ki, o yöre yerleşim (yayla) yeri ise yahut hayvan sürülerinin su içtiği bir muhit ise erkenden sularını içip çekilmek zorunluluğunu onlarda bilirler.
  Su avında keklikler hep su içerken vurulmaz. Bazı avcılar pınarın bir kenarına yem dökerler. Buraya alışan keklikler çoğunlıkla sudan önce buraya koşar biri diğerine yemi kaptırmamak için birbirlerine iyice sokulurlar. Avcı da tüfeğini ateşler. Bir başka usul de suyu içen keklikler pınarın etkisiyle nemlenen toprağa girip ağnamak isterler. Bu pozisyonda avcı evsinden ateş ederek keklikleri avlar.
  Su avına çıkan avcılar çoğunlukla yatılı gitmişlerdir. Mevsimin uygun olması avcıları dağda birkaç gün temiz hava almaya heveslendirir. Her türlü yiyeceklerden alıp hayvanlarla taşıyan avcılar dağda gündüz avlanıp geceleri eğlenirler.
                                                                                                                                          ALINTI ;  Avcı rasgele dergisi - Ağustos 1989 / Hilmi DULKADİR


  Evet arkadaşlar bende ilk okuduğumda böyle av, bu işi yapana da avcı denirmi diye içimden geçirdim. Ama malesef bu av türü Anadolu'nun çeşitli yerlerinde bir gelenek gibi yapıla gelmiştir. Gerçi bu konularda çok değerli araştırmalar yapan sayın Hilmi DULKADİR' de geçmişte de bu av türünü herkesin yapmadığını ve kötü bilindiğini vurgulamış. Buradan tekrar bu yapılan av türünü kesinlikle tasvip etmediğimizi günümüzün uyggar avcılarının dağlarımızın çiçeği olan keklikleri bu şekilde öldürmeye vicdanlarının el vermeyeceğini belirtelim. Rasgele.
                                                                            Barış KAVUNCU

Barış KAVUNCU 1977-İzmir - İkamet Bodrum 538 5909925
 

Çevrimdışı Ş.Burak SEZER

  • DUCK HUNTER
  • Avlak Yönetici
  • *****
  • İleti: 6258
  • Thanked: 194 times
Ynt: SU BAŞI AVI
« Yanıtla #1 : 23 Şubat 2010, 22:29:24 »
Bu yöntemi hala uygulayan varmıdır acaba ???
Ş.Burak SEZER 
1988 SAMSUN


 

Çevrimdışı Tuncay ÇAVUŞ

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 164
  • Thanked: 2 times
Ynt: SU BAŞI AVI
« Yanıtla #2 : 23 Şubat 2010, 22:35:23 »
Bunun adi av degil.
Tuncay ÇAVUŞ
1985 İSTANBUL


Avlarım İçin Buraya Tıkla
 

Çevrimdışı Abdulkadir DOĞRU

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 755
  • Thanked: 48 times
  • GOOSE,DUCK,HUNTER . KODOBAY
Ynt: SU BAŞI AVI
« Yanıtla #3 : 15 Mayıs 2010, 19:29:35 »
Yılan bile su içerken karışılmaz ülkemizde bu avı yapanda duymadım demeki yuktur.
Raffaello ELİTE 12-66
SERTLER 12-66 SP 
Nikel Gravür-1 20-61
Özel 20-61 ÇİFTE
BRNO HZ 302 SP
 

Çevrimdışı Murat TEPE

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 801
  • Thanked: 205 times
Ynt: SU BAŞI AVI
« Yanıtla #4 : 15 Mayıs 2010, 20:19:18 »
bu tür av yapan kişilere avcı demeye dilim varmıyor, bunun yanısıra kurak avı yapanlarıda unutmamak lazım, maalesef sezonda avlanmaya gittiğimiz yerlerde kurak avından geriye kalan gümeleri sık sık görüyoruz, bu tür usulleri şiddetle kınıyorum.
KAYSERİ / 1976
Beretta 686 Spz.-12, Franchi Affinity-12
Waffen-16
Akus Spz-20-28-36
 

Çevrimdışı Gürol BAKIR

  • *
  • İleti: 404
  • Thanked: 1 times
Ynt: SU BAŞI AVI
« Yanıtla #5 : 17 Ocak 2011, 14:23:53 »
AVCLILIKTA şartlar biraz adaletli olmalı beni oturak avları bile sarmıyor 118 kg bir adamım dağlarda gücüm yettikçe dolaşırım avımı hak etmeye çalışırım  su başı bek yapanlar allaha ( c c) nasıl hesap verecekler hiç onu düşünmüyorlarmı....... lütfen bunlara avcı denmesin gerçek avcılar bunlarla aynı kefeye konulmak istemez HAYATTA DELİKANLI OLMAK KADAR GÜZEL BİR YAŞAM OLAMAZ
Gürol BAKIR
1970 izmir