Gönderen Konu: ŞİLA'YLA BOŞ YOK;LAKİN ZORUNLU ERKEN JÜBİLE  (Okunma sayısı 3073 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Oğuz BABAÇOĞLU

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 477
  • Thanked: 52 times
ŞİLA'YLA BOŞ YOK;LAKİN ZORUNLU ERKEN JÜBİLE
« : 24 Aralık 2013, 21:38:48 »
Cuma günleri avın belki en tatlı günleridir. Çünkü ava gidilecek pek çok mera vardır, ama oraya mı gitsek buraya mı gitsek derdi, herkesin aklını başından almıştır.
Bizim böyle sıkıntılarımız pek olmaz. Çünkü Bayram Başkanın mutlaka hafta içinden kafasında türlü tilkiler dolaşmıştır ve kara verilmiştir bile. Avın kapanmasına az kaldığı için cumartesi günü de ava gidilme kararı alınmış, lakin köpeğim yavru olduğu için iki günlük performansı kaldıramayacağını düşünerek gitmeme kararı aldım.
      Ne var ki kendim gidemesem de aklım hep onlarda. Kocadağ’a gittiklerini biliyorum. Gelin görün ki onları aramıyorum. Av sırasında telefon etmeyi pek sevmem. Ne de olsa adamlar bir hafta boyunca o günü beklemişler. Zır zır telefon çalsın, işin gücün yoksa herkese dakika ve skor bildir. Olacak şey değil.
       Akşama kadar sabrettim. Ekürim Ahmet’i aradım. 15’lik bir keklik alayı kaldırmışlar ama nereye gittiklerini görememişler. Günün kayda değer tek olayı Bayram Başkanın köpeciği Şila’nın 15-20 metreden çaktığı müthiş ferma, köpeğin kedileyerek Başkanı tavşanın yanına kadar sokması sonrası tek sıkıda avın vurulması.
       Zaten Şila gibi bir köpeğiniz varsa o haftayı boş geçmeniz çok ama çok zor. O her anlamda üst sınıf bir köpek olduğunu bir kez daha gösterip sahibinin yüzünü yere baktırmamış ve tavşanı torbaya koydurmayı başarmıştı.
       
    (Bir önceki hafta Bayram Başkan’ın Şila’nın fermasında limit doldurduğunun resmidir.)
       Pazar günü Burdur’a gidilecekti. Cumartesi akşamından  hazırlık yapıyorum. Bir de ne göreyim fişek kalmamış! Hemen Bayram Başkan’a bir telefon ederek 32gr. öldürgen Remington 7 numero fişeklerden yarın 1 kutu getirmesini istedim. 
     
        (Pazar sabahı av yolunda)
      Mehmet Emin ağabeynin oğlu Serdar ve de Adil Bey de gruba dahil oldu.Sabah arabadan inince hazırlık, pür telaş, herkesin aklında aynı soru: Bakalım ne yapacağız? Tüfekleri kılıflardan sıyırdık, fişekleri tüfeklerin ağzına vererek hayır dualar ve rasgele dilekleriyle meraya ilk adımımızı attık.
      Eski kurt Mehmet Emin Abi havanın akşamdan da lodos estiğini bu merada bizim nal toplayacağımızı söyle. Hakikaten de ilk tur boş çıkmıştı. Bayram Başkan kararsız kalmıştı. Lodosun esmediği arka tarafa gitmemiz gerektiğini söyledi. Dediği gibi de oldu. Her ihtimale karşı tepeleri taramak gerekiyordu. Bu işi de Eküriler olarak biz ve de Sinan Hoca üstlendik. Sıkı arama taramalara rağmen tepeler gerçekten de bomboştu. Keklik lodosta kendini bir yerlere atmıştı ama nereye?
      Meranın üçte ikisini gezmiştik ama tek tüfek patlamamıştı. Geriye lodosa kuytu bir tek dere kalıyordu. Bakalım ordan ne çıkacaktı? Diye düşünürken Şila yine ustalığını konuşturmuş ve beperını ciyak ciyak öttürüyordu. Bayram başkan koşup yetişti ama tavşanı son anda kaçarken görür görmez sıkıyı yapıştırdı ama açıyı kaybetmişti. Sendeleyen tavşan ölümcül bir yara almadığı için sendeleyerek uzaklaşıyordu. İşte tam o sırada olan oldu. Silah seslerinden ürken 12-13 tane domuzdan oluşan bir sürü, tavşanla bayram başkanın arasına girince derenin üstünde kızılca kıyamet koptu. Sabahtan beridir suskun olan tüfekler mısır patlatır gibi ardı ardına patlıyordu. Bayram Başkan sıkıyı namluya veriyor ardından ötekisi, diğer arkadaşlar da sıkıyorlar ama ne var ki yaralanan çok, düşen yok.
    Böylelikle tavşan izini kaybettirdi. Derenin üst kısmından ilk girişi biz yaptık. Baktım kaya yüksek benim yavlum Cesim inemez diye. Etrafından dolaştım. Meğer tavşan o kayanın az ilerisindeymiş. Dönüvermesiyle atış imkanı vermedi ve paçayı kurtardı. Biz nasıl gittiğinin dedikodusunu yaparken dere tabanına indik. Bu sefer de Sinan Hoca’nın Çarli beeperını viyaklatıyor. Ekürim bu taraftan Sinan Hoca alttan sıkıştırdılar. Sinan Hoca keklik sanmış ve çalının içine biraz fazla girmiş. Köpeğin kav kav kav sesiyle tavşan fırlamasın mı? Eh be mübarek diğer tavşanın 25-30 metre altı orası.O kadar konuşmaya nasıl kalkmadın.Sinan Hoca atamadı. Baktık aşağıdaki Adil Bey’e doğru gidiyor. VARIYOOOO! Hafif sağ yapmasıyla birlikte Adil Bey’i ekti ve sıkı menzilinin dışına çıktı. Uzak uzak tek sıkı atılmasına rağmen nafile o da kurtardı paçayı.
     Eh kasıldık haliyle bu kadar tavşandan biri nasip olmayacak mı? Aynı derede üç tavşan, lakin son değilmiş. İlerledik. Bayram Başkan dedi ki “Dereye iyice yerleşelim herkes taşlasın. Mutlaka çıkacak.” Ancak dinlenirken beeperını kapattığı Şila’nın fermasını son anda görmüş. Sırtı tırmanmaya başlayan tavşan DAN DAN DAN! Üçüncü sıkıda nakavt. Şila yine ustalığını konuşturmuş kendi sınıfının hakkını vermişti. Aport! “Getir kızım!” Bayram Başkan keyiften dört köşe. Atatürk ne demiş: “Türk, övün, çalış, güven!” Her avcının rüyasını süsleyen böyle bir köpek sende olsun da övünme. :) :) :)
   
                     (Av açılışı Bayram Başkan Köpeciği Şila’yla)
     Neyse artık arabaya dönüş yoluna geçtik. Dere aşağı iniyoruz. Sağ yakada ekürimle ben, sol yakada Bayram Başkan ve Sinan Hoca. Sol kanatta Şila yine Beeperının hakkını veriyor. ciyak ciyak öttürüyor. Sonra bizimkiler pozisyon alınca kedi gibi ilerlemeye başladı. İleriden 8-10 keklik fırladı sağ aşağımıza döküldü. İlerledik. Keklikler uzak kalktı. 3-4 tanesinin indiğini tahmin ettiğimiz yere kadar ilerledik.
     Bir yandan da hava iyiden iyiye sıcakladı tüfeğin içindeki sıkılar sert gelir mi diye beynimi kemiren bir soru işareti var.Koysana işte 30Gr. sıkılardan değil mi. Sol tarafımda Yavlum Cesi bir çalının içine dalış yapmasıyla bir kanat patırtısı koptu. Keklik kelle gibi kalktı.Dan! İlk sıkı boşa DUN! İkinci sıkıda hayvanın karnı havaya geldi, bozuldu ama toparlandı. Doğru aşağıdaki selviliklere indi. AAAAAAAAH! Saçmalar sıcak gitti işte. Katsana 30 gr. Saçmayı. Yavrunun ilk kaldırdığı kuşu vuramadığına mı yanarsın, çelgin gittiğine mi yanarsın. Neyse bırakmamak lazım. İndim aşağıyı ara tara, acemi köpekle nah bulursun o sıcakta. Ahmet’i ve Adil Bey’i bekledim onarla bir kez daha aradık. Yok. Selvilerin dibi böğürtlen sık çalı kim bilir nerede? Yazık ettik hayvana. İki fişeği savurur gibi atarak 30 gr. Sipeleri kattım namluya. Dere boyu inmeyi düşünüyorum. Yola çok az kaldı.
    Ahmet moralimin çok bozulduğunu görmüş olacak ki “Hoca gel şu çıplak tarlayı geçelim karşıda lökeşe oluyor, orayı bir arayalım.” deyip yönümü çevirdi.
    Benim de huyum işte vuramasam çok üzülmem ama çelgin bırakırsam içim içimi kemirir durur… Ne var ki her maçın bir 90. dakikası vardır. Ancak avda henüz hiçbir şey bitmemişti. Bir yandan önümde çizgi halinde uzayan seti takip ediyorum. Sağım çıplak tarla, solum çıplak tarla. Sadece içinde ara ara dikenler var… Aklıma atışın ilk anında acele ettiğim geliyor. İyi gözleyip saçma huzmesine oturtsaydım, düşmesi işten bile değildi. Ah keklik, vah keklik, gitti keklik… diye yürürken sol tarafındaki diken kütlesi kabarıp içinden FART! diye koca bir tavşan çıkmasın mı!
   
    (Tavşanın çıktığı yatak. Cep telefonu çekimi)
    İyice gezdirip DAN! Tek sıkıda taklayı attı. Sonrası koş, iki köpek; yavlum Cesi ile Kurzhaar iti Tarçın tavşanı yakalamış çekiştiriyor. Bir anda kafamdaki hüzün bir sevince dönüştü. Av işte bu son ana kadar ne olacağı belli olmuyor. Ekürim Ahmet’e koşup “Gel ulen seni bir öpecem, sen olmasaydın vuramayacaktım bu tavşanı.” deyip teşekkür ettim.
    Sen Allah’ın işine bak o kadar o kadar kara karlı dağların tepelerine çık. Zorlu dikenli derelerin içinden geç. Nasip çırçıplak bir tarlada olsun. Ya Rabbim elimizi boş döndürmediğin için çok şükür…
    Ne dereymiş be…! Ne varsa hepsi oradaymış…
   Günü iki tavşanla kapattık.
   Gelelim hikayenin başından beridir, başlıkta belirttiğim jübile meselesine. Bayram Başkanın Şila avın açıldığı ilk hafta yalıklamıştı. Kanama başlangıcının daha üç gün olduğunu söylemesine rağmen Mehmet Ağabeynin Kont bu durumu affetmemiş ve arkaya geçerek bir puanı almıştı. :) :) :) Hepimiz tutmaz diye düşünmüştük. Ama bu hafta şişkinlik iyice kendisini belli etmeye başlamıştı. Şila’mız doğudaki tabiriyle “yüklü”ydü. Ona rağmen bu avları yapabilmişti.
   Yanımıza gelen Bayram Başkan, Şila’nın yukarıdaki fermasını anlatıyor. “Abi inanmayacaksınız ama içindeki yavruların fermasında ilk tavşanı vurdum. Yavruları göreceksiniz hepsi anasının karnında patrone duruyordu. Sağ ayak kalkık, kuyruk dimdik… röntgenini çektim…Yalanım varsa ne olayım…” Ardından hepimizden yükselen kahkahalar… :) :) :)
    Şila haftaya ava gider mi gidemez mi? Bunu karnının şişkinliği belirleyecek. Neyse gitmese de olur zaten bu sezon yapacağını fazlasıyla yaptı ve hiçbir haftayı boş geçmedi.
    Dedem Korkut gelip boy boyladı, soy soyladı ve manidarından şu maniyi düzdü.
                            Avcı dağdan döner kısmetiyle
                            Şila kızımız Kont’tan hamile
                            Karnındaki yavruların hatrına
                            Artık  lazım erken bir jübile
    Dönüşte Adil Bey’in çiftliğine uğrayıp sofrayı kurduk. “Ya fotoğraf çekileceğiz gelin.” dememe rağmen kim takar fotoyu, kurt gibi acıkmış millet.
         
         
         
         
         
         
         Sinan Hoca'nın yaptığı el yapımı müthiş şarapla SALUTE!
         
         
         
Eh siz bilirsiniz. Ben de solo çekerim fotoyu. :) :) :) Tek bir foto olsun çekmek lazım o kadar şey anlattık, sonra inanmaz millet bize… :)
         
        ( Bayram Başkanın tavşanı aşırı kanlı görüntüsünden dolayı tarafımdan fotoya dahil edilmemiştir.)
    Bu arada küçük fotoğraf makinem evde sanki yer yarılmış içine girmişti. Tüm aramalarıma rağmen bulamadım. Ben de gittim bir tane Profesyonel Nikon marka makine aldım. Lakin bu makine öyle yanımızda taşınacak cinsten değil. Üstelik ayarlarından da bir şey anlamıyoruz. Ne adamlarız biz ya, öyle güzel makineyi otomatikte kullanıyoruz. Bazı fotolar için şimdiden özür.
    Şöyle böyle derken avın kapanmasın kaldı 2 hafta. Gerek rahatsızlığım gerekse iş yoğunluğundan iki haftadır paylaşım yapamıyorum. Son iki hafta bir başka hikayede buluşmak ümidiyle şimdilik kalın sağlıcakla… ;)

« Son Düzenleme: 24 Aralık 2013, 21:46:11 Gönderen: Oğuz BABAÇOĞLU »
 

Çevrimdışı Uğur ŞENLİK

  • *
  • İleti: 353
  • Thanked: 128 times
  • AVCILIK AVCI SAYFASI
Ynt: ŞİLA'YLA BOŞ YOK;LAKİN ZORUNLU ERKEN JÜBİLE
« Yanıtla #1 : 24 Aralık 2013, 23:23:50 »
Paylaşım için teşekkürler hocam
keyifle okudum rastgele.
  • Akkar 512 çifte
  • Akkar Altay
  • Armsan 620
Uğur ŞENLİK
1969 zonguldak
 

Çevrimdışı Hayri IŞITAN

  • *
  • İleti: 429
  • Thanked: 3 times
  • AVCILIK AVCI SAYFASI
Ynt: ŞİLA'YLA BOŞ YOK;LAKİN ZORUNLU ERKEN JÜBİLE
« Yanıtla #2 : 25 Aralık 2013, 00:03:23 »
rasgele arkadaslar guzel fotolar allah muhabbetinizi artirsin daha guzellerini nasip etsin
1962 SAMSUN 55-- United states
 

Çevrimdışı Ümit TAŞER

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 734
  • Thanked: 53 times
Ynt: ŞİLA'YLA BOŞ YOK;LAKİN ZORUNLU ERKEN JÜBİLE
« Yanıtla #3 : 25 Aralık 2013, 09:01:33 »
Ellerine diline sağlık abi, avınız ve muhabbetiniz bol olsun..
  • Akkar altay 61slug, 66 seritsiz, 71 seritli
  • Huglu 104A 76cm super poze
 

Çevrimdışı Erdal KURTULAN

  • *
  • İleti: 482
Ynt: ŞİLA'YLA BOŞ YOK;LAKİN ZORUNLU ERKEN JÜBİLE
« Yanıtla #4 : 25 Aralık 2013, 09:08:29 »
Rastgele Oğuz Hocam avınız daim olsun.SELAMLAR.
Erdal KURTULAN
1968 UŞAK
Yola çıktıklarını,yolda bulduklarınla değişirsen
hem yolunu kaybedersin hemde DOSTUNU.
 

Çevrimdışı Ziya ÇOBANOĞULLARI

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 2704
  • Thanked: 1487 times
  • Avın başı rasgele sonu nasiptir.
Ynt: ŞİLA'YLA BOŞ YOK;LAKİN ZORUNLU ERKEN JÜBİLE
« Yanıtla #5 : 25 Aralık 2013, 20:41:10 »
Tetik Kardeşim Oğuz Hocam :)
Naylon bayır dolu dere :)
Av heyecanlı geçmiş maşallah tavşan bu zamanlarda açıkta yatıyor.
Köyde dayımla pazar gün 3 yatak bulduk yastık yorgan ordaydı.
Ev sahibi komşuya kadar gitmiş görüşmedik :D
Rasgele Oğuz Hocam.
  • Belçika Piper Çakmaklı Çifte(Constantinople-Lazaro Gabay)
  • Çifsan Çsp 555 Süperpoze
  • Sarsılmaz Concorde Yarı otomatik
  • Luigi Franchi Black Magic Yarı otomatik
  • Pietro Beretta S56E
  • Savaşcı Pointer's Altar
Ziya ÇOBANOĞULLARI      A rh +
02.06.1972 Bergama/İZMİR
İkamet : Çandarlı
 

Çevrimdışı M.Ali AKDAĞCIK

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 1805
  • Thanked: 1041 times
  • AVCILIK AVCI SAYFASI
Ynt: ŞİLA'YLA BOŞ YOK;LAKİN ZORUNLU ERKEN JÜBİLE
« Yanıtla #6 : 25 Aralık 2013, 21:13:25 »
   oğuz hocam;
 evvela geçmiş olsun der,
  avlarının bol kısmetle dolu boş geçmemesi ve ağız tadına yakışır bir biçimde olmasını temenni ederim.
 herşeyi gönlünce olsun oğuz hocam.
  • TURKUAZ HK 11, OTOMATİK, 4+1, 12 CAL. 65 CM.
  • LAZER TEK KIRMA, 36 CAL. 65 CM.
İnsanlara hoşgörülü tavrım , bildiklerimin yanılgılarıma yetmeyişindendir,..
 
Murat Ali Akdağcık
1970 MERSİN
 

Çevrimdışı Tarık ÖSTLÜER

  • Onursal Üyemiz
  • *****
  • İleti: 2316
  • Thanked: 20 times
  • zordur dağcı olmak
Ynt: ŞİLA'YLA BOŞ YOK;LAKİN ZORUNLU ERKEN JÜBİLE
« Yanıtla #7 : 25 Aralık 2013, 21:18:50 »
Ellerine emeğine sağlık hocam yine güzel bir an yaşadık selamlar....
Tarık ÖSTLÜER
1982 MANİSA
 

Çevrimdışı Oğuz BABAÇOĞLU

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 477
  • Thanked: 52 times
Ynt: ŞİLA'YLA BOŞ YOK;LAKİN ZORUNLU ERKEN JÜBİLE
« Yanıtla #8 : 26 Aralık 2013, 20:48:41 »
   oğuz hocam;
 evvela geçmiş olsun der,
  avlarının bol kısmetle dolu boş geçmemesi ve ağız tadına yakışır bir biçimde olmasını temenni ederim.
 herşeyi gönlünce olsun oğuz hocam.
Sağolasın Ali bu grip ne illet bu sene ya. Bir de hesapta aşı olduk ha... :) :) :)
Rastgele Oğuz Hocam avınız daim olsun.SELAMLAR.
Sağolasın Erdalım, avın kapanmasına az kaldı. Şubata doğru bizi kaşıntı tutar, yine bize uşak yolları taştan. Malum yetişecek yavru var... :) :) :) Tüm arkadaşlara selam. Bayram'a selam yok. Onu benim için öp... :) :) :)

Tetik Kardeşim Oğuz Hocam :)
Naylon bayır dolu dere :)
Av heyecanlı geçmiş maşallah tavşan bu zamanlarda açıkta yatıyor.
Köyde dayımla pazar gün 3 yatak bulduk yastık yorgan ordaydı.
Ev sahibi komşuya kadar gitmiş görüşmedik :D
Rasgele Oğuz Hocam.

Sen Efe'yi Çandarlı'da unuttun herhalde. Yoksa boş dönmezdin sen... :) :) :)
Şaka bir yana dediğin gibi açığa yatmış kerata. Güzelce yedik gövecini allah bereketini bol etsin. Ayrıca herkese versin...:) :) :)

Ellerine emeğine sağlık hocam yine güzel bir an yaşadık selamlar....
Aleykümselam. Seninde avların daim olsun Tarık... ;)
« Son Düzenleme: 26 Aralık 2013, 20:54:04 Gönderen: Oğuz BABAÇOĞLU »