*Genel ve Devlet Avlakları uygulamaları, avcıların geneli için hala bilinmeyen, bilenler tarafından ise çoğunlukla kabul edilemeyen bir sistemdir. Hatta DKMP personeli içinde dahi benzer durum söz konusudur.
*Genel ve Devlet Avlakları uygulamaları, avcılarımızı temsil eden sivil toplum örgütlerinin görüşleri tam olarak alınmadan uygulanmaya çalışılmıştır. Bu da zaten bu uygulamanın en büyük eksikliğidir.
*Kotaların yanlış hesaplanıp düzenlendiğini düşünmekteyiz. Göçmen kuşlar için sayım sistemini mümkün olmadığını adı üzerinde GÖÇMEN KUŞ bu kuşların popülasyon yoğunluğu av sezonu öncesinden belirlenemez. Göçmen kuşlarda, popülasyon, mevsim şartlarına göre değişiklik gösterebilir. Yerli avlar için ise sayım mantığının gerçeklerle ilgisiz ve yetersiz olduğuna inanmaktayız.
*Genel ve Devlet Avlakları uygulamalarında, avlanma izni ve kota için izin alma sistemi olarak hayatımıza sokulan AVBİS pratikte Avcılık ruhu ile bağdaşmadığı için faydalı olsa bile iticidir.(Örnek 4 kişilik avcı arkadaş gurubundan 2 si Avbis den izin alırken diğer 2 si alamamakta ya da kotalar doğru tespit edilemediğinden 3-4 av gününde kotalar bitmektedir. Vb.)
*Kontrol ve denetim mekanizmalarının eksikliği biz yasal avcıları saha da mağdur etmektedir.Kanunlara saygısı olmayan eli tüfekliler ve kaçak avcılar zaten yasak tanımadıkları için ve denetim halkasının zayıf olduğunu bildiklerinden Devlet ve Genel avlaklarında rahatça dolaşmaktadır.Böylelikle farkında olmadan kaçak avcıların önü kesilmek yerine adeta ödül verilmiştir.
*Yasak sahalara ek olarak Genel ve Devlet avlaklarının çoğaltılması, avcıların daha dar alana sıkışmasına sebep olmuş ve bu alanlarda av üzerinde farkında olmadan avcı baskısı oluşturulmuştur. Ava acık olan sahalarda avcı av ilişkisi avcı köylü ilişkisi tamamen bitirilmiştir. Bu baskı hiçbir yetkisi olmayan Köy muhtarları tarafından avcılara yasak olarak dönmüştür. Avlağı boşaltmayan avcının araç lastikleri kesilip camları dahi kırılmaktadır.
*Genel ve Devlet avlak uygulamalarına keskin ,hızlı ve kapsamlı bir geçiş yapılmış,hiçbir yerde tam olarak uygulanamadığından benimsenmemiş ve ciddiye dahi alınmamıştır.
*Devlet ve genel avlaklarda farklı av türleri üzerinden kota uygulaması yapılması başlıca yanlışlardan biridir.Bu uygulama neticesinde avlaklarda tam bir kaos yaşanmaktadır.Örnek verecek olursak İz köpeği ile yapılan av , kanatlı avı ,sulak alan avları na dahi aynı gün içerisinde kota nasıl verilir. Bu uygulama da sulak alan avları, orman avları mera avları ayrı statüde değerlendirilmelidir.
*Göç yolları üzerinde bulunan ülkemizde gün uygulaması doğru bulmadığımız bir uygulamadır. Zira avcılık limitler dahilinde yapılmaktadır. Av günü uygulamaları avlaklarda avcı baskısını artırmaktadır. Avcılığın 7 gün serbest olduğu dönemlerde dahil hiçbir zaman av üzerinde bu kadar baskı oluşmamıştır.
*Keklik popülasyonunda faraziyelere dayalı sürekli bir azalma söylentisi dolaşmaktadır. Bu konu ile ilgili kesin doneler ve bilimsel hiçbir veri yoktur. Şayet böyle bir bilimsel çalışma varsa kamu oyuna duyurulmalı azalmanın bilimsel sonucu açıklanmalıdır.Zira ülkemizde yaklaşık on yıldır keklik avına yasak olan il ve ilçeler olmasına rağmen bu bölgeler ne den hala ava açılmamaktadır.
*Kopoy ve ya iz köpekleri ile yapılan avcılıkta ;avcı gurupları ile yapılan bir av olması nedeni ile bir bölgede ancak bir avcı gurubunun avına izin verilmelidir.3 km çapında bir alanda başka bir kopoy avcı gurubunun bulunması ve ya kanatlı avı yapılmasına izin verilmesi avlakta aksaklık doğurmaktan öteye gitmemektedir.
*Ülke genelinde yasal olarak avlanmak isteyen devletine vergisini zamanında ödeyen hiçbir avcı daraltılan avlaklara hapsedilmek istememektedir. Bu meselenin gerçek sebebi ise sanıldığı üzere geniş avlaklarda avlanma arzusu ve yok etme duygusuna bağlı değil tam tersi avı ve avlağı koruma kısacası av ve avcı ilişkisine dayalıdır.