1968 yılı, rahmetli babam, arkadaşı Ali Osman amca, ben Ali Osman amcanın minibüsü ile bir cumartesi öğleden sonra keklik avına gidiyoruz. Ali Osman amca çok şişman bir adam. Ava çok meraklı nefis bir süperpozesi var, İtalyan. Oğlu İtalya’da polismiş oradan getirmiş. Ama Ali Osman amca hiç yürüyemiyor, söyle bir iki yüz metre gidiyor sonra tüfeği bana veriyor. Bende ortaokula gidiyorum ve doğru dürüst vuramıyorum. Gerçi Ali Osman amca ile yaklaşık 6 yıl kadar ava gittim bir sefer keklik vurduğunu görmedim.
Neyse yolda Ali Osman amca anlatıyor, Türkmen’de şu tepe var ya şu tepe işte hocam orada bir horoz vurdum ama böyle büyük keklik görmedim. Yollar o zaman boş biraz sonra hocam Örencik’ te müthiş büyük bir keklik vurmuştum fötr şapka gibiydi. Hele Kıratbükü’ n de vurduğumu hiç unutamam. Ali Osman amca kısa süren bir suskunluktan sonra döndü babama “ya hoca sen niye hiç anlatmıyorsun “ diye sordu. Babam gülerek “ Ali Osman sen Türkmen ‘de bir keklik, Örencik’ te bir keklik, bir keklikte Kıratbükü’ nde vurmuşsun. Ben yıllardır ava giderim hangisini anlatayım” dedi. Gülüştüler Ali Osman amca hiç gücenmedi. Babamın söylediklerinde de art niyet yoktu. İşte dostluk bu olmalıydı. Şimdiki avcılara bakıyorum da konuşurken kaç tane vurduklarından daha doğrusu yaptıkları katliamlardan söz ediyorlar. Avcılık ve dostluk babamın ve Ali Osman amcanın ki gibi olmalı. Allah ikisini de nur gölünde yatırsın.
Konu: HANGİ BİRİSİNİ ANLATAYIM (Okunma sayısı 1584 defa)