TURKIYE AVCILARI VE ATICILARI FORUMU
AVCILIK, AVLANMA METODLARI, DOĞADA YAŞAM BİLGİLERİ VE AV KÜLTÜRÜ => HABİTAT, EKOSİSTEM VE ÇEVRE => Konuyu başlatan: Volkan KÖYDEMİR - 09 Ağustos 2010, 22:35:30
-
Yurdumuzda adı gibi adalarda yaşayan ada tavşanları var. Şu an kesin hatırlamasam da, Çanakkale civarı adalarda ve belki Marmara'daki bazı adalarda. Bu hayvanlar çok hızlı üreme potansiyeline sahip. Avustralya'da hiç olmamasına rağmen bu kıtaya yanında getiren beyazlar kıtanın kısa sürede tavşanla dolmasını sağlamış.
Ekili alanlara ne kadar etki eder bilemiyorum. Hatta diğer yaban tavşanı ile birlikte yaşamaları ve daha başka konularda dengeyi bozmayacaksa, adalardan getirilip çoğaltılması sağlanamaz mı?
Göllerde dışarıdan türlü balıklar getirilip üretilmesi denendi. Kimi beğenildi kimi beğenilmedi. Detayına girmek istemiyorum. Demek istediğim, Orman Mühendisi olanlar falan varsa bilimsel bir açıklama yaparsa memnun oluruz.
Hatta belki farklı kuş türleri de düşünülebilir. Mesela Avrupa'da Çil'e benzer ve Kınalının bir benzeri var. Daha türlü kuşlar da var. Şöyle dayanıklı, ekosisteme zarar vermeyecek türler salınıp dennemez mi?
-
Ada tavşanları çok hızlı bir üreme evresine sahip...Yılın dört mevsimi yavru yapan bir hayvan...
Çevremize getirip çoğalmasını sağladığımızda çiftçiler için hiç de hayırlı olmaz diye düşünüyorum...
-
Gece avı olmasa bizim normal tavşanlarda üreyecek de köylü bir rahat bıraksa..
-
İnternette biraz araştırdım. Dilimizdeki bilgiler ekseri çöplük bence. Yanlış eksik, gereksiz, bilgi vermeyen bilgiler. vikipedi de bilgi çok kısır kalmış. hayvanlaransiklopedisi isimli bir sitede bilgiler yanlış yunluş. Neyseki rahmetli Nihat Turan'ın "Memeliler" isimli 1. kitabını bulup inceledim. Kısım kısım bilgi vereceğim.
Ülkemizde yaşayanın türü Latince Oryctolagus Cuniculus.
Ölçüleri: U 34-45 cm, K 5-8 cm, A 1,5-2,5 kg.
Yaşam alanı: Kumlu, bazen hafif killi, genellikle kurak ve tepecikli arazilerde yaşar. Ağır topraklı, rutubetli alçak yerlerden hoşlanmaz.
Yaşama tarzı: Koloniler halinde yaşarlar. Her ailenin yaşam alanı vardır. İnlerini kumlu hafif topraklarda açarlar. İnleri derindir. Birçok dehlizi ve giriş çıkış deliği bulunur. Dişiler ilkbahardan sonbahara kadar 5 haftada bir çiftleşir. Gebelikleri 30 gündür. Bir seferde 5-10 tane tüysüz yavru doğurur. Yavrular 6 ayda erginleşir. 3-10 yıl yaşarlar. Taze ot, meyve, köklerle beslenirler.
Yayılış alanı: Marmara, Avşa, Ekinlik, Paşalimanı, Sedefadası adalarında bulunur. Trakya ve Anadolu'da bulunmaz.
Bir çok kısmını yazdım. Yaban tavşanı 10-11 ay ürerken bunlar sıcak havalarda ürüyorlar. Fakat her seferinde tavşanın 2 katı kadar yavru çıkarıyorlar. Yani yıl bpyunca ada ve dağ tavşanı aynı miktarda yavru çıkarıyor sayılır. Yedikleri şeyler hemen hemen aynı. Ada tavşanının diğerine göre hayatta kalma açısından bir üstünlüğü var gibi görünüyor. Yuvaları toprak altında olduğundan her avcıya basılmazlar. Bunun dezavantajı da var; birçoğu br yerde toplu yaşıyor. İnsanların elinden kurtulmaları zor. Gelincik gibi yırtıcılar da yuvanın çevresinden (hatta içinden) ayrılmazlar.
Yuvalarını toprağın altına yapmaları için yumuşak olması gerektiğine göre yurdumuzun her yerinde yaşayamazlar. Rutubeti de sevmedikleri için Akdeniz bölgesinde çoğalmaları zor görünüyor. Ama mesela Konya Ovası, Ege'nin alüvyonlu toprakları üremeleri için uygun olabilir. Doğu bölgelerde, dağlık, taşlık yerlerde ve yüksek ormanlarda da yaşayamazlar sanıyorum. Elbette bu yurdmuzdaki tür için geçerli. Daha çok türleri var.
Şu yurdumuzdaki adalara da sonradan yerleştirildiği sanılıyormuş.
-
:) çok güzel bir yazı tabii çoğatıla bilir .hatta evcil tavşanın gri kavrengi iri atletik ırkları bile doğal ortamda aynı performansı gösterir çünkü ataları yabanı ada tavşanıdır .zaten belki iyi ırklar düz yaban tavşanın daha iyi hızlı üreyebilirler yayıla bilirler. gelgelem hangi kurum hangi devlet kurumu çalışacak? ki? peh ! özel sektör yapacaksada habersiz yapsın devlet kurumlarından mani çıkarma tökez olmak başka iş yapmıyor. ülkemizde devlet kurumların çoğu ne kendi yapar ne milleti iş yaptırır bunu iş edinmiştir ,kronik patalojik vakadır.ülkemizde. :)
-
Amerikalılar sülünü, çili, kekliği ülkelerine götürüp çoğaltmışlar. Yılda 40 milyon sülün avlıyorlar. Hatta turaç, bagırtlak ve başka kuş türlerinide başarıyla üretmişler. Bizde de böyle yeni kuşlar getirip üretmek mümkündür ama bu konuda batılıların yüz yıl önceki seviyelerine yetişmek lazım..
(http://resimupload.sohbetgen.com/upload/1400865128.jpg) (http://resimupload.sohbetgen.com/upload/1400865128.jpg)
(http://resimupload.sohbetgen.com/upload/1402745029.jpg) (http://resimupload.sohbetgen.com/upload/1402745029.jpg)
(http://resimupload.sohbetgen.com/upload/1402747383.jpg) (http://resimupload.sohbetgen.com/upload/1402747383.jpg)
(http://resimupload.sohbetgen.com/upload/1403954679.jpg) (http://resimupload.sohbetgen.com/upload/1403954679.jpg)
(http://resimupload.sohbetgen.com/upload/1400775866.jpg) (http://resimupload.sohbetgen.com/upload/1400775866.jpg)
(http://resimupload.sohbetgen.com/upload/1400772939.jpg) (http://resimupload.sohbetgen.com/upload/1400772939.jpg)
Bunları ülkemizde avlamak imkansız değil...
-
Bartın amasrada Tavşan adası var. içerisinde tavşandan adim at,lacak yer yok. Bir keresinde çocuk ken adaya yüzerek gitik yavru bir tavşanı elimizle severken sahil güvenlik tepemize binmişti. tabi 15 yil geçti. Geçen ay gitigimde hala uzaktan tavşan görünmekte. adada tek bir ağaç yok nasıl beslendikleri merak uyandırıyor.
-
haklısınız Hüseyin bey bu işlerde ne yazzki dünyanın yüz yıl gerisindeyiz .devletçek milletçek haset olup birbirmizin ayağına taköz olcamıza destek olsa ülke her işte bu ülkenini önün alınmaz beşer onar atlar basamakları engelleri nerde o millet nerde o devlet geçmişte kaldı neyazıkki çok üzülüyorum bu duruma :(
-
10 gün önce DKMP edkipleri Afyondan 1000 adet cil keklik getirip Edirneye saldılar.Niyetleri Trakyada yıllar önce nesli tükenen cil nufusunu yeniden canlandırmak.Ama 2 gün sonra hayvanlar kendini otobana attılar araclar belki pazazların 50 tanesini ezmişler benim gördüklerim sadece diğerleride öyle ac biilaç yol kenarında duruyor yazık günah gercekten.Biz bu işi beceremiyoz belki 8-10 sene sonra ama bu gidişatla oda zor gözüküyor.
-
:( evet ne yazıkki yeterli uzman persenolemiz yok alakasız kişilerin hile tropil veya karabole gelmiş kişiler yüzünde devlet çoğu kurumları yoz beceriksiz bilgisiz gereksiz işler ve başarısız sonuçlara imza atmakta hele buişlerde utanmadan sembolik törenlerle göşteriş yapma halkın gözünü böyama çabasından midem bulanıyor .hem kendilerini hem bizi cümlealeme rezil edeiyorlar .onun için zaten her zaman dünyadan geride kalıyoruz çoğu işte buda onlardan biri neyaziiki çok kötü :(
-
Sevgili avcı dostlar ülkenin değişik yerlerine yaban hayvanı yerleştirme sahası adı altında yüzlerce hayvan bırakılıyorlar zamansız olarak.bırakılan keklikler rehabilite edilmeden doğaya salınıyor.hayvanların %90 nı telef oluyor.kalanıda başarı sayılıyor.
-
Fevzi bey haklısınınız neyazıkki durum budan ibaret çoğu zaman :(
-
:( evet ne yazıkki yeterli uzman persenolemiz yok alakasız kişilerin hile tropil veya karabole gelmiş kişiler yüzünde devlet çoğu kurumları yoz beceriksiz bilgisiz gereksiz işler ve başarısız sonuçlara imza atmakta hele buişlerde utanmadan sembolik törenlerle göşteriş yapma halkın gözünü böyama çabasından midem bulanıyor .hem kendilerini hem bizi cümlealeme rezil edeiyorlar .onun için zaten her zaman dünyadan geride kalıyoruz çoğu işte buda onlardan biri neyaziiki çok kötü :(
ben şahsımadına fikren ;
yabana bırakılan kafeste yetişen antibyotik şişesi haline gelmiş besleme keklik vs. kanatlısından hoşnut değilim taşıdığı bakterilerin dışkıyla yabandakine bulaştığı ve popilasyonun olumsuzluk etkisi bilinen gerçekler arasında keza insana gürültüye alıştığından sizin oralarda yolda 50 civarı çil telef e bunun yırtıcısıda var bohçacısıda cahilde cabası kediye bile av olur arabadan kaçmayan çilller.
yazık emeklere yazık harcanan mesaiye fevzi beyinde demesi üzere rehabilte olmayan kanatlı bırakılmamalı verilen ilaç palaz döneminden sonra kesilmeli genleri erişkinliğe ererse doğaya bırakılmalı ilim ve akademik değerler yetersiz uygulamalarla eksik bilgilerle ilerliyor netice ortada,..
saygılarımla.
-
M.ALİ bey haklısınız aynen öyle ne yazıkki :(