TURKIYE AVCILARI VE ATICILARI FORUMU
KÖPEKLER HAKKINDA HER ŞEY => DEUTSCH - ALMAN IRKLARI => Deutsch Kurzhaar => Konuyu başlatan: Ahmet UZELLİ - 01 Haziran 2012, 14:05:22
-
(http://3.imgland.net/H7fWPt.jpg)
Bazı satırlar forum kurallarına etik olmadığı için çıkarttım.
Kurzhaar cinsiydi. Sevimli mi sevimli, kahverengi burun, beyaz kırçıllı, yelpaze gibi koca kulaklar. Yavruyken getirmişlerdi, Tukaş salça kolisinde... Güldü. E adıyla beraber gelmiş, Tukaş olsun adı dedi. Can yoldaşıydı. Avcıydı çünkü. Ama, avcılığı da bi acayipti. Vuran değil. Kurtaran. Bi defasında yaralı geyik buldu, evine getirdi, tedavi etti, doğaya saldı; yaban hayatı koruma derneklerinden sayısız ödülü vardı. Atmaca beslerdi. Büyütür, bakar, günü gelince özgürlüğe uçururdu, hiçbir canlı tutsak olmamalı derdi. Çevreciydi.
Öğretmen gitti...
Hayata küstü Tukaş.
Şalteri indirdi.
*
Kefen içindeki arkadaşı, evinin şuncacık mesafesinde toprağa verilirken, en öndeydi. Sabaha kadar nöbet tuttu kabir başında, kokladı toprağı, inledi... Bi daha asla gitmedi. Yanından bile geçmedi. Yemeyi içmeyi kesti. Yedisinde mevlit okunana kadar, yuvasından çıkmadı, ağzına tek lokma sürmedi. Kahkaha dolu gözlerinde, artık sadece hüzün hakimdi. Halk Festivali yaptılar bi süre sonra, öğretmen’i andılar, sanki telefonla davet edilmiş gibi, koştu, yürüyüşe katıldı iyi mi.
*
Ve...
*
Oğul, okul için mecburen İzmir’e döndü, anne, oğlu’na taşındı, incir ağacı dikilen baba ocağında, amcanın yanında kaldı Tukaş... Zorla ağzına tıkıştırılıyor ama, yemiyordu, iğne ipliğe dönmüş, iyiden iyiye zayıflamıştı. Yalvarıp, yakarıyor, hiç olmazsa birazcık değişiklik olsun, hayata bağlansın diye av’a götürmek istiyorlar, çok sevdiği, uzman’ı olduğu halde, gitmiyordu. Mecali yoktu. Bırak ava eşlik etmeyi, gezintiye çıkmayı bile istemiyordu.
*
Taa ki, o sabah...
*
Amca ve dostları, bagajı yüklerken, fırladı yerinden aniden, eski günlerdeki gibi, atlayıverdi arka koltuğa... Şaşırdılar. Sevindiler aynı zamanda, okşayıp, öptüler onu. Ama, suratlarına bile bakmadı. Yol boyunca sessizdi, pencereden dışarı baktı hep, dalgııın dalgın... Vardılar. Az biraz iz takibi. Avucunun içi gibi bilirdi oraları... Buldu hedefi. Arkasına dolandı, havlaya havlaya, sürdü namluların ucuna. Drannn... Boynuz gibi azı dişlerine sahip, azılı tabir edilen, erkek yaban domuzu vurulmuştu. Düşmedi. Ölmez hemen. Bilen bilir, yaralıyken, en tehlikeli halidir. En iyi de, Tukaş bilirdi. Senelerin tecrübesi. Normalde, yaklaşmaz, etrafında dans eder gibi döner dolanır, çıldırtır, bitirici vuruş gelene kadar dikkatini dağıtırdı.
*
Öyle yapmadı maalesef... Direksiyonu tam gaz uçuruma sürer gibi, üstüne yürüdü, karşısına dikildi, dişlerini kılıç misali sallayan domuzun burnunun dibinde, heykel gibi çakıldı, bekledi. N’apıyorsun çığlıkları nafile, kılını kıpırdatmadı, kararını çoktan vermişti, bile bile kestirdi kendini.
*
Hasretten ölemeyince...
Kahrına son vermişti Tukaş.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/20669366.asp (http://www.hurriyet.com.tr/gundem/20669366.asp)
-
boğazım düğümlendi son cümleyi okurken, yutkunamadım :'( :'( :'(
bi köpeğin dostluğu, sadakatı bu kadar güzel olabilir diye düşündüm içimden, tüylerim diken diken oldu.....
-
boğazım düğümlendi son cümleyi okurken, yutkunamadım :'( :'( :'(
bi köpeğin dostluğu, sadakatı bu kadar güzel olabilir diye düşündüm içimden, tüylerim diken diken oldu.....
-
:( Çok üzücü bir durum. Bir insanın köpeği öldüğünde de insan çok üzülür. Ama hayat devam eder bazı insanlar unutsa da bazılarının köpeğinin hasreti hep yüreğindedir. Ama bazı köpekler o kadar çok hassas oluyor ki insanın bu hayvanlar karşısın da insanlığından utanası geliyor. Benim de 1984 yılında aliş adında kırma bir pointerim vardı onu çok severdim inek sürümüzü elinden geldiğince korumaya çalışırdı çok sevimliydi ve sadıktı mandrada kaldığım yıllarda yalnızlığımı paylaştığım zaman zaman konuştuğum gerçek bir dost tu o. Bir gün mandramızın önüne traktörünü park etmiş olan babam giderken arka büyük tekerin altı gölge diye yatmış olan alişimi istemiyerek ezmişti. Onu asla unutmadım. Ondan sonra 4 köpeğim daha olmuştu ama alişimin yerini hiç biri dolduramamıştı. Paylaşım için teşekkürler.
-
Ahmet abi bugün benimde gazetete gözüme takıldı okudum,çok üzüldüm.
-
boğazım düğümlendi son cümleyi okurken, yutkunamadım :'( :'( :'(
bi köpeğin dostluğu, sadakatı bu kadar güzel olabilir diye düşündüm içimden, tüylerim diken diken oldu.....
-
Gözlerim doldu son satırları okurken gerçekten etkileyici keşke insanlarda böyle sadık olabilseler ve oldukları gibide kalabilseler...
-
Çok etkileyici bir o kadarda düşündürücü.
-
boğazım düğümlendi son cümleyi okurken, yutkunamadım :'( :'( :'(
bi köpeğin dostluğu, sadakatı bu kadar güzel olabilir diye düşündüm içimden, tüylerim diken diken oldu.....
-
Bir meslektaşım gitmişti, can yoldaşı da gitti vesselam.
Canlıların en vahşisi biziz !!!
Rahmetli Meslektaşımın doğa tutkunu olduğunu oralarda görev yapan meslektaşlarım söylemişti. Avcılıktan açılan sohbetlerde bahsedilmişti. Mekanı cennet olsun.
"TUKAŞ kadar insan olsak yeter!" diye bitiyor bu yazı...
Yüreğine sağlık Sayın ÖZDİL ve tabii ki foruma ekleyen Ahmet Ağabey.
Yürek ister doğruları savunmak, doğruları yüreği ile haykıran ender insanlardan biri (avcıdır) ve köpeğine verdiği sevginin bizlere yansıması.
Sabah yazıyı okuduğumda ağladım. Birer birer canlar veriyoruz biber gazına...
NİYE?
-
İçten yazılmış okurken yüreğimizi acıtıyor...
Yaşım 53 bu yaşa kadar elimden çok silah ve köpek geçti ve çoğumuzun elinden geçmiştir.Gençliğimizde kusuru köpekte veya silahta bulurduk alırdık ,satardık silah neysede köpek olayında artık vicdanım el vermiyor ,herşeyi ile bize tabi olan bu güzel canlılara saygım ve sevgim katlanarak artıyor.
Ailemizin bir üyesi olarak görüyorum Tina'mı Allah bizi ayırıncaya kadar beraber olmak istiyorum ,onlarında sevilmeye sevdiği insanla beraber olma hakları var ...Dağda bizi yalnız bırakmayan ,bizi korumak için savaşan gerçek dostlamız ...
-
tukaş için fazla cesaretten dolayı dramatik bir son olmuş,
üzücü bir olay...........
-
İçten yazılmış okurken yüreğimizi acıtıyor...
Yaşım 53 bu yaşa kadar elimden çok silah ve köpek geçti ve çoğumuzun elinden geçmiştir.Gençliğimizde kusuru köpekte veya silahta bulurduk alırdık ,satardık silah neysede köpek olayında artık vicdanım el vermiyor ,herşeyi ile bize tabi olan bu güzel canlılara saygım ve sevgim katlanarak artıyor.
Ailemizin bir üyesi olarak görüyorum Tina'mı Allah bizi ayırıncaya kadar beraber olmak istiyorum ,onlarında sevilmeye sevdiği insanla beraber olma hakları var ...Dağda bizi yalnız bırakmayan ,bizi korumak için savaşan gerçek dostlamız ...
Yılmaz Özdil'in yazısı güzel. Zaten söz ustası köşe yazarı. Bu yorumu da sahiplenenin köpeğini(başka hayvan da olabilir) nasıl görmesi gerektiği yönüyle beğendim.
-
boğazım düğümlendi son cümleyi okurken, yutkunamadım :'( :'( :'(
bi köpeğin dostluğu, sadakatı bu kadar güzel olabilir diye düşündüm içimden, tüylerim diken diken oldu.....
-
boğazım düğümlendi son cümleyi okurken, yutkunamadım :'( :'( :'(
bi köpeğin dostluğu, sadakatı bu kadar güzel olabilir diye düşündüm içimden, tüylerim diken diken oldu.....
-
:( İnsanların yapamadığını yapmış ...
-
Çok güzel bir yazı :'( :'( :'(
-
YAZACAK KELİME YOK ASLINDA BU OLAY KARŞISINDA HELAL OLSUN DEMEKTEN BAŞKA BİR ŞEY GELMİYO AKLIMA BEYNİM DURDU NE SEVMİŞ BE CANIM BENİM