TURKIYE AVCILARI VE ATICILARI FORUMU
GRUPLARA DAHiL OLMAYAN BÖLÜMLER => AVCILAR KIRAATHANESİ => Konuyu başlatan: Ersoy ALTINDİŞ - 23 Temmuz 2012, 01:32:39
-
Neden Böyle Olduk?
Benim çocukluğumda annelerimiz çalışmazdı.
Okuldan eve geldiğimde boynumdaki anahtarla kapıyı hiç açmadım.
Hatta babanım bile anahtarı yoktu. Annem evimizin bir parçası gibiydi,hep evdeydi.
Her yere birlikte giderdik, zaten öyle çok da gidilecek bir yer yoktu ki
En büyük eğlencemiz sokaklarda oynamaktı.
Sokakta oynamak diye bir kavram vardı yani.
Cafelerde, alış veriş merkezlerinde buluşmazdık.
Okula arkadaşlarımızla gider, birlikte çıkar, oynaya, zıplaya
yürüyerek gelirdik.
Servis falan yoktu. Ayakkabılarımız eskirdi.
Hatta öyle olurdu ki; çantalarımızı kaldırımlara koyar oyuna bile dalardık.
Annelerimiz bu durumu bildiklerinden,
kardeşlerimizle bizlere ekmek arası bir şeyler hazırlar gönderirdi.
Mahallemizdeki teyzeler annemiz gibiydi. Susayınca girer evlerine su içerdik.
Ya da pencereden bir sürahi bir bardak uzatır, hepimiz aynı bardaktan kana kana içerdik.
Kısacacı evine girip gelen (ki sadece çişi gelen giderdi evine) elinde mutlaka yiyecekle dönerdi.
Anneleri o arada çocuğuna verdiği şeyden bizlere de gönderirdi.
Bu bazen bir kurabiye bazen bir meyve olurdu.
Cebimizde harçlığımız olduğunda düşmesin diye çıkarır çantamızın üstüne koyar oyun bitince geri alırdık.
Çok garip ama kimse almazdı. Sokaklarımız evimiz kadar güvenli idi.
Düşünce kaldırırlar, kavga edince barıştılırdık. Polisler gelmezdi
kavgalarımıza, zabıtlar tutulmazdı.
Sonra kavgalarımız da öyle ustura, falçata ile olmaz,
onlar nedir bilmezdik bile, asla kanla falan da bitmezdi,
en fazla saçlarımızdan çeker, hayvan adları sayar, tekme atar, yine oyuna dalardık.
Birbirimizin suyundan içer, elmasına diş atardık.
Misket oynamaktan parmaklarımız kanar yine de mikrop kapmazdık.
Azar işitip, acillere taşınmazdık.
Düşerdik ekmek çiğner basarlardı alnımıza, oyuna devam ederdik.
Röntgenlere, ultrasonlara girmezdik.
Ben bizim çocukluğumuzu çok özledim.
Sokaklarımız ruhsuzlaştı sanki.
Komşumu tanımıyorum ama evinin camında temizliğe gelen kadını haftada bir görür kolay gelsin der konuşurum.
Onun dışında orada kim oturur hiç bilmem.
Evimizi kendimiz temizlerdik, kapı silmece; bilmem kaç kuruş
hepimizin elinde bezler güle oynaya bitirirdik işleri.
Evlerimiz var içinde yaşayan yok.
Parklarımız var içinde oynayan çocuk yok.
Ama her yıl sökülüp yenilenen kaldırımlar, lüks binalar, ışıl ışıl vitrinler, girip çıkan yapay insanlar…
Ruh yok, buz gibi buz, bu biz değiliz..
Tahta iskemlelerimiz de oturan yaşlılarımız, onlara dede, nene diye hatırını soran çocuklarımız yok oldu.
Ben kapılarında ” vale ” lerin, ” bady ” lerin beklediği yerlerden hep korkmuş çekinmişimdir.
Kapısını çarparak örtüyor diye çocuğuna kızıp, taksidini bitiremediği arabanın anahtarını, hiç tanımadığı birine vermek ters gelir bana.
Benim değildir bu kültür.
Ne ruhuma, ne kültürüme ne de cüzdanıma hitap eder.
Nedir bunlar?
Reklamlarla desteklenen beyni, ruhu ele geçirilmiş insanlar olduk.
Birbirimize yabancı, yalnızlıklarımızla yaşar olduk.
İyi de neden böyle olduk ?
Biz mi istemiştik?
Yoksa hak mı ettik?
ya sizce ?
alıntıdır....
-
Paylaşım için teşekkürler Ersoy,çok güzel bir yazı.
-
GÜNÜMÜZ HAYATININ ACI GERÇEKLERİ
ANADOLUDA YAŞADIĞIMIZ İÇİN BU KADAR KÖTÜ OLMASADA SÖZ KONUSU DURUM AZ VEYA ÇOK YURDUMUN HER YERİ İÇİN GEÇERLİ BİR DURUM
İNŞLH DAHADA KÖTÜLERİNİ YAŞAMAYIZ.....
-
Çok güzel bir paylaşım olmuş..
Okurken tüylerim diken diken oldu..
'' İyi de neden böyle olduk ?
Biz mi istemiştik?
Yoksa hak mı ettik?
ya sizce ? ''
-
Çok güzel bir paylaşım olmuş..
Okurken tüylerim diken diken oldu..
'' İyi de neden böyle olduk ?
Biz mi istemiştik?
Yoksa hak mı ettik?
ya sizce ? ''
-
bu sorunun cevabı geçmişte saklı kanaatimce. yazıda yazılan o güzel hasletler atalarımızdan bize kalan miras idi. mirasa sahip çıkmakta onların hasletleriyle iştigal etmekten geçer.
ama malesef........
insan ektiğini biçer
-
Ekmek üstü salça en favori sokak aperatifimizdi..hatta ve hatta ekmek üstüne sana yağ onun da üstüne toz şeker..ama maça devam..hep aynı taraf gol yerdi,ama değişen kaleci olurdu biraz bağrış çığrıştan sonra..yenişemezdik bir türlü,maç bitmek bilmezdi..ta ki hoca Allahu ekber diyene kadar..akşam ezanın da eve girerdik..sokakta unutulan çantada cabası..gazoz kapağı biriktirmece vardı..herkeste coca coca ve tepsi nin(reklam olmasın diye böyle yazdım)kapağı bol bol..ama uludağ ve elvan gazoz kapağı karaborsa..bir elvana 3 tepsi kapağı alırdık..büyük şehirlere gidenlere kapak ısmarlardık çocuk aklımızla..sonra misket furyası kopardı,sen yendin ben yendim derken bi toz duman,kavga hazır..ama en fazla bir gün küs durulur,gerekirse alınan misketler geri verilir,mızıkçılık yapılmaması konusunda nutukta çekildikten sonra kara harbi biter sular durulurdu..ey gidi günler..
-
İNANILMAZ LEZZETLİYDİ ....
-
Masumiyet çağı:))
-
abi süpper paylaşım....
-
ufuk abi ,çok haklısın.yabancılar izmirde,didimde,çeşmede,kuşadasında çok kalabalık topluluklar oluşturdular.inan bizden daha çok sahip çıkıyorlar ve koruyorlar...maalesef.....
-
Maddiyat için yaşayan çevremizi hatta eşimizi, çocuklarımızı ideallerimize ulaşmakta engel olarak gören bir millet olduk. Neden olduk nasıl olduk derseniz bir mazide kalan hayatımıza bakalım bir de tv de bizim yaşantımızla hiç ilgisi olmayan filmlere. Farkında olmadan nice yanlışları benimsedik bize hiçte yakışmadığı halde nice hallere özendik. Nihayetinde hayata bakış açımız değişti emellerimiz değişti ve bir hırs aldı bizi ihtiraslarla dolu bir hayat başladı. Sonra ne huzur kaldı ne de çekirdek aile........ şimdi ne komşuya ihtiyaç var ne de pc varken sokaklara hatta yaş 18 i geçtiyse ne anne babaya ihtiyaç var ne de çocğua göre anne babanın çocuğa ihtiyacı var. kreşle başlayıp huzurevinde sona eren vaktin adı oldu hayat.
Hataların kılıfı da çevre bozuk ben ne yapabilirm ki oldu. Özrü kabahatinden büyük misali bir söz bu. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın demenin sancılarını yaşıyoruz şimdi. Önce kendimize sonra çevremize etki edememenin sonuçlarıdır bu günkü halimiz. Peki nesillerimizi nasıl bir hayat bekliyor??? El cevap onlar bizim mirasçılarımız nasıl bir miras bırakmak derdindeyiz acaba. Cebini doldurmak yerine gönlünü ihya etmeyi düşünmedikçe ne evlerimiz huzur yuvası olur ne komşularımız evimizin öbür duvarında yaşayan aile fertleri ne sokaklarımız rahatça gezilebilen yerler olur. Ne çocuklarımız kreşlerde sevgiden uzak büyür ne de biz huzurevlerinde gözümüz kapıda aklımızda çocukların hasretiyle ölümü bekleriz.
RABBİM ÖNCE ŞAHSIMIZA SONRA AİLEMİZE, ÇEVREMİZE VE 3 KITAYA MEDENİYETİ ULAŞTIRMIŞ ATALARININ ŞU BEDBAHT TORUNLARINA VE TÜM İNSANLARA İNSANCA YAŞAMAYI NASİP ETSİN.
-
amin ,çok güzel bir yazı olmuş.bu yazılanları tüm sitenin okumasını ve çocuklarınada okutmasını çok istiyorum.....
-
Ekmek üstü salça en favori sokak aperatifimizdi..hatta ve hatta ekmek üstüne sana yağ onun da üstüne toz şeker..ama maça devam..hep aynı taraf gol yerdi,ama değişen kaleci olurdu biraz bağrış çığrıştan sonra..yenişemezdik bir türlü,maç bitmek bilmezdi..ta ki hoca Allahu ekber diyene kadar..akşam ezanın da eve girerdik..sokakta unutulan çantada cabası..gazoz kapağı biriktirmece vardı..herkeste coca coca ve tepsi nin(reklam olmasın diye böyle yazdım)kapağı bol bol..ama uludağ ve elvan gazoz kapağı karaborsa..bir elvana 3 tepsi kapağı alırdık..büyük şehirlere gidenlere kapak ısmarlardık çocuk aklımızla..sonra misket furyası kopardı,sen yendin ben yendim derken bi toz duman,kavga hazır..ama en fazla bir gün küs durulur,gerekirse alınan misketler geri verilir,mızıkçılık yapılmaması konusunda nutukta çekildikten sonra kara harbi biter sular durulurdu..ey gidi günler..
:) :)
-
inanıyorum ki herkes ufaktan ufaktan tebessümle okumuştur :)
-
Emeğine sağlık Ersoy,çok güzel bir paylaşım ah lar vah lar arasında okudum hepimizden bir parça var.Bence tek bir cevabı var,acımasız kapitalizm yani para para para.......
-
İSTANBULU SEVMİYORUM
-
Değerli arkadaşım o güzel ortamdan ne hale geldiğimizi çok güzel yazıya dökmüşsün, okurken çocukluğum gözlerimin önünden film şeridi gibi geçti. Biz şimdiki ortamı ne istedik, ne hak ettik. Birileri bizleri bu berbat, yaşanmaz ruhsuz ortamda yaşamağa mahküm ettiler.
-
Sayenizde maziye bir bakıverdik,neleri geride bıraktığımızı anımsadık.Sağ olsın paylaşımın için teşekkür..
-
Sağ olasın paylaşım için herkes bu yazıyı okumalı ve çıktısını alıp okutmalı bence
-
ben teşekkür ederim.herkes okumalı vede okutmalı!!! çok haklısınız....
-
Yazılanları okuyunca inasanın içinin burkulmaması içten değil. Ama artık şimdi emperyalizm topla tüfekle gelmiyor, tv, internet ve sözde yabancı yatırmla gelip tek tip dünya yaratmak yolundalar. Dolayısıyla yeni nesil gençlerimiz aslını unutup zamana uymaya başladılar. siz istesenizde bunu engellemeniz zor gibi görünüyor. Ahir zaman dedikleri bu olsa gerek. Allah herşeyin hayırlısını versin.
Herkese RASGELE
-
Sayenizde maziye bir bakıverdik,neleri geride bıraktığımızı anımsadık.Sağ olsın paylaşımın için teşekkür..
-
Ersoy bey, eskiyi tasvir eden yazınızı okudum. ANCAK, BEN ORDA YAZILAN ÇOCUKLUĞU DAHİ YAŞAMADIM. Sizler bu yazılanları yaşadınızsanız gerçekten benden çok daha şanslısınız. Bunlar benim o zamanki yaşantım ile kıyas bile olamaz. Ne mutlu size. Ben o zamanlar bir kız çocuğu olarak, iç anadolunun kırsalında çobanlık yaparak ve tarlalarda çalışarak yetişmiş bir insanım. Buna rağmen, ben bile kendi çocukluk yaşantımı özlüyorum. Paylaşım için tşk.
-
insanlar maziyi özler fakat.benlik değişiyor.mesele o nazife abla.
-
okurken içimde bişeyler cızz etti ilerde bizim cocuklarımız böyle yetişmeyecek bunları bilmeyecek bile...paylaşım için tşk ler cok güzel bi yazı...
-
Çok güzel vede ibretlik bir paylaşım yüreğine sağlık.