TURKIYE AVCILARI VE ATICILARI FORUMU

GRUPLARA DAHiL OLMAYAN BÖLÜMLER => AVCILAR KIRAATHANESİ => Konuyu başlatan: Oğuz BABAÇOĞLU - 11 Ekim 2012, 05:00:19

Başlık: YAVLUM MİTHAT'LA ÖRDEK AVI - ANILARIM 16
Gönderen: Oğuz BABAÇOĞLU - 11 Ekim 2012, 05:00:19
     1980-1990’lı yılların meşhur mizah dergisi  Gırgır’ın çok beğenilen bir kahramanı vardı: Muhlis Bey. Yüzü fareye benzeyen bu çizgi karakter; peltek konuşması, o günün olaylarına getirdiği dahiyane yorumlarla hepimizin gönlünde yer etmişti. Yazıhanesine çırak olarak aldığı bir çocuk vardı. Adı: Mithat. Ancak Muhlis Bey bu çocuğa o peltek lisanıyla Yavlum Mithat derdi…

(http://imageshack.us/a/img832/6295/yavlummithat.jpg)

(http://imageshack.us/a/img849/6529/yavlum2.jpg)

     Yıl 1993. Aylardan mart. Linda gebe olduğu için onu ava götüremiyoruz. Hava soğuk değil ama esiyor. Söke’ye gidelim belki ördek mördek bir şeyler denk getiririz diye düşündük. Düşünmekle kalmadık cumartesi günü atladık gittik. Kanalları gez dolaş bir şey yok. Akşamüstü Menderes’in bir yerinde  güzel ördek çalıştığını fark ettik.
     Hafta içi o kadar çok yağmur yağmıştı ki tarlaların neredeyse tamamı su içindeydi. Sadece setlerde yürünebiliyordu. Akşam beki için yerlerimizi aldık. Derken VAS, VAS,VAS! Sesleriyle yüreğimiz hopladı. Bir şeyler geçiyor ama hiçbir şey görünmüyor. Sol tarafımızdaki avcı, çok tüfek attı ama biz bir şey göremedik. Sonunda karanlık bastı. Ördekler karanlıkta çap çup sağımıza solumuza atıyor kendini, gel gör ki bizim fener de kandil gibi yanıyor,  bir şey görünmüyor. Işığı gören ördek kaçıp gidiyor.
Arabaya döndük. Yorucu bir günün ardından horul horul uyumuşuz. Sabaha karşı Suat Abi çişe kalkmış yine. Telaşla geri döndü : “Hoca, sol tarafımızdaki tarla ördek dolu!” dedi. Bir yandan pantolonunu toparlıyor. :) :) :) Tüfekleri aldık ama bir şey görünmüyor ki … Bekliyoruz,  hava ağarsın. Ancak tüm umutlarımız suya düştü. Hava ağarmadan ördekler sürü sürü kalkıp sırra kadem bastı. Sabah geçişi başladı. Birkaç sıkı attık ama bir şey vuramadık.
      Hava iyice aydınlandı. Suat Abiyle setleri gezerken  bir tane ölü ger ördek bulduk. Kokladık kokuşma yok. Ya akşamdan ya da sabahtan vurulmuş ama bulunamamış, belli.  Attık benim torbaya, oturduk bir kenara.
      Baktık karşı taraftan tin tin tin, kafasına poşu bağlamış bir köylü geliyor. :) :) :) Elindeki sopayla otları aralayıp setlerin içine bakıyor. Adam geze geze yanımıza kadar geldi. “Selamünaleyküm!” “A.S.” “Abi!” dedik. “Sen bir şey mi arıyorsun?” Adam da dedi ki “Akşamdan bek yaptım. Güzel ördek çalıştı. Bir tane ördek vurdum ama karanlıkta bulamadım.” dedi. Bunun üzerine Suat Abi elini benim torbaya sokup ördeği çıkarttı. “ Al Abi, vurduğun ördek buraya düşmüş, yeni bulduk.” dedi.  Adam çok olgunmuş. “Olmaz!” dedi. Almadı. “Av vuranın değil, bulanındır.” dedi. Adı da:Muharrem.
Oturup Suat Abi’nin termosu çıkardık. Muharrem Abi’yle koyu bir av muhabbeti eşliğinde çaylarımızı yudumladık. Sonra İzmir’e dönmek üzere müsaade istedik. Muharrem Abi:”Olmaz!” dedi. “Buraya kadar gelmişsiniz, av yapmadan mı döneceksiniz?” dedi. “Ne yapalım, nasip kısmet bu kadarmış.” dedik. Muharrem Abi “Siz çok iyi insanlarsınız. Vurduğum ördeği geri vermek istediniz. Bana burda çay içirdiniz. Sohbetiniz çok hoşuma gitti. Ben sizi bir yere göndereceğim. Orada hayatınızın avını yapacaksınız.” Yolu tarif edip “Kulübeyi, gördüğünüz yerde seslenin. Benim yeğen var orda. Adı da Mithat. Selamımı söyleyin. Sizi ava götürüversin…” Sonra gitti, biz de arabaya döndük..
       Hava sıcak. “Böyle havada ördek mi olur?” diye düşünüyoruz. Gitsek mi, gitmesek mi diye kararsız kaldık. Geceden gelmiştik. Araba da beş yıldızlı otel değil ki mübarek. Rahatsız uyuduğumuz için yorgunuz. Sonunda Suat Abi “Hoca gel gidelim. Hiç olmazsa tanışalım şu Yavlum Mithat’la” deyince gülüştük ve aramızda çocuğun adı "Yavlum Mithat" olarak kaldı. :) :) :)
      Yemeğimizi yedik, orda birkaç tane teneke bulduk. Bu sıcak havada ördek avı olmaz diye ne kadar kalın saçma varsa DAN ,DUN hepsini attık. Geriye sadece 8 numara bıldırcın sıkıları kaldı. Sonra bindik arabaya,  yola koyulduk.
Yolda  Muhlis Bey ve Yavlum Mithat muhabbeti başladı. Suat Abi de tam bir Gırgır dergisi fanatiği olduğu için okuduklarımızı anlatıyoruz birbirimize. Bir yandan da Yavlum Mithat’ı merak ediyoruz tabi. Yürürken Yavlum Mithat muhabbeti ede ede yolun dörtte üçünü geçmişiz. :) :) :)

(http://imageshack.us/a/img337/9959/muhlisbey.jpg)

      Uzaktan kulübe göründü. Ancak bizim kısa çizmelerle kulübenin yanına varmak mümkün değil. Bağırdık “Mithaaat, Mithaaat…!” En sonunda kulübeden biri çıktı. Kayığı alıp yanımıza geldi.
     Sorduk “Mithat sen misin?” diye. “Hayır, o  ava gitti ama çok oldu. Gelmek üzeredir.”  dedi. Hakikaten de yarım saate kalmadan Mithat geldi. Esmer siyah sık saçlı, hayli yapılı, güçlü kuvvetli , babayiğit bir köy delikanlısı. Yavlum Mithat’a hiç benzemiyor. :) :) :) Cesur , tok sesiyle “Hoşgeldiniz!” dedi. “Hoşbulduk.”Ger bir ördek vurmuş. Koydu bir kenara. “Bizi Muharrem Abi gönderdi. Bizi bir ördeğe götürürsen seviniriz. Götüremezsen de canın sağ olsun.” dedik.  Av sözünü duyunca doğuştan safkan bir avcı olan Mithat’ın gözleri parladı. ”Geç kalmayalım. Hemen gidelim.” dedi. Hiç dinlenmeden,  hatta çayını bile içmeden  76 namlulu tek kırma 12 numara tüfeğini omzuna asarak yola koyuldu.
Baktık çok sert görünüşlü ama tor değil. Aksine tam kafa dengi. Yarım saatte kaynaştık. Bir su birikintisi var. Kasık çizmemiz olmayınca bizi sırtında karşıya geçirdi.
     Sohbet ede ede gümelere vardık. Önce beni oturttu ; sonra ikisi Suat Abiyle 50 metre ilerde bir gümeye girdiler ve heyecanlı bekleyiş başladı. Biz ördek geçeceğini pek ummuyorduk. Aradan yarım saat geçmedi. Bir ördek başladı. 40’lık, 50’lik ördek alayları geçiş yapmaya başladı ama çok yüksek. Suat Abiyle veriyoruz dumanı. Ancak attığımız 8 numara saçmalar ördekleri gıdıklamıyor bile. :( :( :( “Ah ulan salak kafa! Tenekelere atacak sıkı mı bulamadın. Atsana 8 numaraları…” :) :) :)

(http://imageshack.us/a/img441/8343/suaatabiteneke.jpg)
(Bir av dönüşü sonrası tenekeleri kalbura çevirdiğimiz günlerden biri)

     1.3.5.8. Mithat atmıyor. En son dayanamamış. Gelen ördek sürüsüne biz DAN, DAN, DAN,DAN! 4 sıkı çıkardık. Yine bir numara yok. GÜMMMMM! Diye bir sıkı patladı. Mübarek sanki 75’lik top mermisi. :) :) :) Ördeğin biri o kadar yüksekten kıvrıla kıvrıla düştü ama kanat kırığı. Mithat Suat Abiye “Abi  çek bir sıkı, suya gitmesin.” dedi. Suat Abi bir sıkı çekti. Hayvan kaldı ama hala yarı canlı. Yakın mesafeden ördeğin ölmediğini gören Mithat sordu :” Abi siz kaç numara saçma atıyorsunuz?” Biz de utana sıkıla “Sekiiiz!” dedik. :) :) :)  Mithat :”Abi siz dalga mı geçiyorsunuz? Hiç ördeğe 8 numara saçma atılır mı? Poposundan tüyünü bile eksiltmez. En az 3 numara saçma olacak. :( :( :( Keşke atsaydım, bir sürü ördek geçti…” dedi. Biz de “At birader, neden atmıyorsun ki?”  “Size ayıp olur diye…” “Olur mu, at sen, kafana göre takıl.”
       Geçtik gümelere. Bu sefer de aksi gibi ördek geçişi kesti. Sonunda bir  alay ördek göründü. Üstümüze üstümüze geliyor yüksekten. Biz yine adet yerini bulsun diye 4 sıkı çıkardık. DAN, DUN,DAN, DUN! Hikaye… :) :) :) Fakat Mithat’ın  GÜMMM! Diye ovayı inletmesiyle ördeğin biri daha kıvrıldı. ŞAAAP! Suya düştü. Onu da aldık, yola gideceğimiz için  avı bırakıp geri döndük.
Mithat vurduğu diğer ördeği de bize uzattı.  “İstemeyiz, olmaz, molmaz…” hepsini benim yeleğin arkasına zorla tıkıştırdı. Bizi tekrar ava beklediğini ama sıkıları iyi yapmamız gerektiğini söyledi. Biz de çok memnun kaldığımızı söyleyerek teşekkür edip ordan ayrıldık.
İzmir’e döndüğümüzde herkes ördekleri görünce “Oooo çok iyi av yapmışsınız, maaşallah!” diyor. Bizden gelen cevap: “Biz bir tane bile vurmadık ki…!” “E kim vurdu peki?” “Yavlum Mithaaaaat!” :) :) :)
        Dedem Korkut geldi. Boy boyladı, soy soyladı. Yaradan Rabbimin yüzü suyu hürmetine günün anlam ve önemini belirten şu maniyi düzdü.

        Ördek gelir en güzel  lodostan
        Saçmayı ister çok iri cinsten
        Sekiz numarayla av mı olur
        Ördek avcısı olmaz şaşkalozdan :) :) :)   

        Ancak vuracağımız zamanlar da gelecekti. Ne zaman işte o çok ilerdeki bir hikaye. Fakat  Leopar Santo’nun hikayesini anlatmadan olmaz. Önce onu  anlatmak lazım. Pek çok av köpeği normal aportu kolaylıkla yapabilir, su aportu yapabilir. Peki ağaç aportu yapabilir mi? Ağaçlara kedi gibi tırmanan bu köpeğin hikayesini es geçmemek lazım.  Onu da anlatırız. Ancak o başka bir hikaye.                                                                                                                                                                                                                                     
Şimdilik kalın sağlıcakla…
Devam edecek…
Başlık: Ynt: YAVLUM MİHAT'LA ÖRDEK AVI - ANILARIM 16
Gönderen: Kadir GONAYDIN - 11 Ekim 2012, 08:32:01
Yüreğinize sağlık anlatım tarzınız ile o anları bize de yaşatıyorsunuz bir başka avda buluşmak üzere :)
Başlık: Ynt: YAVLUM MİHAT'LA ÖRDEK AVI - ANILARIM 16
Gönderen: Zafer YOLDAŞ - 11 Ekim 2012, 09:35:53
Bir solukta okundu bitti... Paylaşım için teşekkürler.. Arayı soğutmayın)))))   RASTGELE...
Başlık: Ynt: YAVLUM MİHAT'LA ÖRDEK AVI - ANILARIM 16
Gönderen: Uygar TANDOĞAN - 11 Ekim 2012, 11:12:34
zaten 80 sonrası doğumlu olup ta gırgır ı ve muhlis bey i pek bilen yok.elinize sağlık.
Başlık: Ynt: YAVLUM MİHAT'LA ÖRDEK AVI - ANILARIM 16
Gönderen: Ş.Burak SEZER - 11 Ekim 2012, 12:48:37
Ağzına sağlık Oğuz hocam..
Bütün detaylarını en ince ayrıntısına kadar hatırlıyorsun maaşallah..
Ben bu yaşımda akşam ne yediğimi hatırlamıyorum :)
Başlık: Ynt: YAVLUM MİTHAT'LA ÖRDEK AVI - ANILARIM 16
Gönderen: Oğuz BABAÇOĞLU - 11 Ekim 2012, 13:55:04
Ağzına sağlık Oğuz hocam..
Bütün detaylarını en ince ayrıntısına kadar hatırlıyorsun maaşallah..
Ben bu yaşımda akşam ne yediğimi hatırlamıyorum :)
O günler unutulur mu hiç. Sabaha kadar Allahın ayazında arabanın içinde tir tir titreyerek, saat başı 15 dakika tüp yakıp sonra söndürüp zehirlenmeyelim diye tüpü dışarı çıkartarak sabahları ederdik... Av uğruna çektiğimiz o rezaletleri unutmak mümkün mü ? :) :) :)
Başlık: Ynt: YAVLUM MİHAT'LA ÖRDEK AVI - ANILARIM 16
Gönderen: Rıdvan KOCATAŞ - 11 Ekim 2012, 14:03:35
puahahah abi alemsiniz ya. Bekliyoruz sabırsızlıkla.
Başlık: Ynt: YAVLUM MİTHAT'LA ÖRDEK AVI - ANILARIM 16
Gönderen: Volkan KÖYDEMİR - 13 Ekim 2012, 21:42:16
O vurulan ördeklere 75 lik top gibi patlayan fişeklere ne koymuş bu yavlum mithat :D 8 nomeroyu anladık da ötesi ne ?? Zevkli yazıydı. Rastgele
Başlık: Ynt: YAVLUM MİTHAT'LA ÖRDEK AVI - ANILARIM 16
Gönderen: Oğuz BABAÇOĞLU - 02 Kasım 2012, 04:49:16
O vurulan ördeklere 75 lik top gibi patlayan fişeklere ne koymuş bu yavlum mithat :D 8 nomeroyu anladık da ötesi ne ?? Zevkli yazıydı. Rastgele
Köylülerin kendine göre ölçüleri vardır. Bir gram bir denk falan ama ben bu ölçüden pek anlamam. Çünkü biz o zamanlar bu tip ölçüyle sıkı yaptığını iddia eden birinden iki sıkı aldığımız zaman, hassas teraziyle ölçümler yapardık ve çoğu zaman iki fişek birbirini tutmazdı. Ancak 3 numara saçma attığını biliyorum. Çaputunu çıkarıyordu. Bu yüzden ördeğe giderken uzak mesafenin hakkı 3 numaradır.
Başlık: Ynt: YAVLUM MİTHAT'LA ÖRDEK AVI - ANILARIM 16
Gönderen: Enes EKİZ - 17 Kasım 2012, 21:14:19
Oğuz hocam hikayelerini tekrar tekrar okuyorum. Yeni hikayen için sabırsızlanıyorum.Ellerine sağlık