TURKIYE AVCILARI VE ATICILARI FORUMU
GRUPLARA DAHiL OLMAYAN BÖLÜMLER => AVCILAR KIRAATHANESİ => Konuyu başlatan: İlyas ISI - 03 Mart 2013, 21:24:00
-
Müslüman müslümanın kardeşidir ve böylece bütün müslümanlar kardeştirler..HZ Muhammed (S:A:V)
Bir paylaşım sitesinin güzelliklerinden birisi de kitleye hitap edebilme şansına sahip olabilmektir.Bu sitede de yürekleriyle hareket eden, sevdiği değerler için mücadele eden,inandığı değerler için bedel ödemekten imtina etmeyen,gözü kara vasıflı insanlar tanıdım..kardeş dedim,abi dedim...DOST SAYDIM..
ben bugün tüm kardeşlerime diyorum ki:
Allahın peygamberleri vasıtasıyla bildirdiği Dini vecibelerden birisi olan namaz,İnsanı her türlü hayasızlıktan ve kötülükten koruyan bir zırhtır.Bu zırh aynı zamanda Ahrete iman eden müslümanında AMELİ OLARAK imanının ispatıdır.
nasıl ki sevgi dille söylemekten ziyade gösterilmesi beklenilen ve ispatının eylem olduğu bir davranışsa,namazda,imanın zahiri olarak ispatıdır.
Ben bildiğim bir gerçeği burada sizinlede paylaşarak Allaha inanan,O'nun emir ve yasaklarına uyan tüm insanların üzerine vazife olan bir eylemi yerine getirerek üzerimdeki görevi ifa ediyorum.
Tüm inananlar hadisi şerif ekseninde bakıldığında kardeştir.o zaman kardeşlerimizin içki,kumar,hayasızlıktan ve kötü olan tüm davranışlardan uzak kalması için dille ,elle ve kalpla yapılan uyarılardan,elle yapılan bir uyarıyı sizlerle paylaşıyorum.
“Sarhoşluk veren her şey haramdır. Çoğu sarhoşluk veren şeyin azı da haramdır.” (İbni Mâce, Eşribe: 10.)
Tartışmaya açık bi konu değildir..üzerine alan alır almayanda lütfen tartışmaya sebep olacak bir davranış içerisine girmesin..
-
O0 O0 allah razı olsun ilyas bey , güzel yazmışsınız ..elinize yüreğinize sağlık ... selam ve dua ile .... O0 O0 O0
-
O0 O0 allah razı olsun ilyas bey , güzel yazmışsınız ..elinize yüreğinize sağlık ... selam ve dua ile .... O0 O0 O0
Aleykum Selam...
Ümmetin kayıp evlatları var..Herhangi bir sebepten dolayı,iş yoğunluğu,hastalık,fakirlik,zenginlik ve takibi,spor,futbol,av vb gibi bir sürü sebebin altında ezilen,ve bir şekilde asli vazifelerini ihmal eden kardeşlerimiz var...Ve kardeş kardeşi uyarmak,(asr süresi)hakkı ve sabrı tavsiye etmek zorundadır..bu noktadan hareketle yarın bana bu sitede insanlara beni Hatırlattınmı?sorusuna muhatap olursam...EVET YA RABBİ DİYEBİLMEK İÇİN BU YAZIYI YAZDIM:::
her kulun kendince imtihanları mevcut..
Hasta olana,Hz Eyup
Dertli olana Hz isa,
Zenginlikten fırsat bulamayana,Hz süleyman
kadın kızdan dolayı nefsine uyana,Hz Yusuf,Musab bin umeyr örnekleri var...
Ahiret gününde her ferdin kendine ait defteri açılıp,her uzvuda kendi aleyhine şahitlik etmeye başladığında hiç bir mazeretin geçerliliği olmayacak..
Akıllı olmakla,olmamak arasında çok ince bir nokta var,bu da herkesin malumudur:Akıl,İmani şartların,fertleri hükümlü hale getirmesine yarayan bir nimettir.Akıl yoksa imani esaslarda yükümlülük düşer..Deli(meczubun)sorumluluğu yoktur.Dolayısıyla akıllıyım diyen her fert hükümlüdür.Demekki akıllı olmak diploma sahibi olmakla değil,Hükümlü olmakla alakalıdır..
Ve akıllı insanlar için iki yol vardır....
1) Günahlarınızı mağfiret buyurur ve sizi altından ırmaklar akar Cennetlere ve Adn Cennetlerinde hoş hoş meskenlere koyar, işte büyük kurtuluş «fevzi azîm» odur.(Elmalılı Hamdi yazırın mealinden alıntıdır...)meallerde kelime farklılığı olabilir..Çünkü meal müellifin anladığıdır...
2)"Biliyor musun sakar (cehennem) nedir? O, ne geri bırakır ne de azabdan vaz geçer. İnsanın derisini kavurur. Üzerinde görevli on dokuz (melek) vardır." (Müddessir, 74/27-30).
Yine araştıran veya bilgi sahibi arkadaşların da tekrardan hatırlayacağı üzere,sekar denilen ateşe düçar olanlara, cennetliklerin,sizi sekara sokan nedir sorusuna cevap biz namaz kılanlardan değildik demeleridir...
1. yol ve 2. yol. kişinin akıl ve deliliğinin de göstergesidir..Her fert kendi vicdani sorgulamasını yapabilir,yapmayana zorlama söz konusu değildir.
-
Yüreğinize sağlık..
-
Yüreğinize sağlık..
Sizlerinde yüreğine sağlık...
-
Saolun İlyas Bey.. Allahüteala (CC) hakkımızda hayırlısını nasip etsin İnşallah..
-
Saolun İlyas Bey.. Allahüteala (CC) hakkımızda hayırlısını nasip etsin İnşallah..
“Bana dua edin ki size icabet edeyim...” (Mümin Sûresi, 40/60)
“Eğer kullarım sana beni sorarlarsa, şüphesiz ki ben onlara çok yakınım. Dua edenin duasına her zaman karşılık veririm…” (Bakara Sûresi, 2/186)
“Duanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin!" (Furkân Sûresi, 25/77)
"Sizden biri kendisi için istediğini Müslüman kardeşi için de istemedikçe kâmil imana sahib olmuş olmaz." (Buhârî Îmân 7; Müslim Îmân 71)
Yukarda alıntı yaptığım ayet ve hadisi şeriflerden de anlaşılacağı üzere,Dua ,Allahın mutlak güç ve iktidarın, yegane sahibi olduğunu idrak etmektir.ve Allahın bak dediği yerden bakarak O nun gör dediğini görebilmemiz için O nu tanımamız lazım..
Merhametinin büyüklüğünün,azabından üstün olduğunu,tevbe edenlerin,günahından dönenlerin O nun affına nail olacağını bilmemiz lazım.
“Günahından tam olarak dönüp tevbe eden, onu hiç işlememiş gibidir.”. (İbn Mâce, zühd 30; et-Taberânî, el-Mu’cemü’l-kebîr 10/150 Allah Rasulü de bu hadisi şerif vasıtasıyla bize şunu söylüyor:dönün ve umutsuzluğa kapılmayın..tertemiz sayfa açabilirsiniz.Allahu Teala vaadinden dönmez...
Okumak önemlidir...Ne okuduğunu bilmekte ondan önemlidir.Okuduğunu anlamak,idrak etmek bundan da önemlidir.Bundan daha önemlisi bunu insanlığın faydası için kullanabilmektir...(İLYAS ISI)yukarıdaki yazıları bu bağlamda okuyacak olursak İnşaallah biz bize ait görevi ifa etmiş olacağız...
-
işte ben bu siteyi özellikler bu sebeple severek takip ediyorum.
"Okumak önemlidir...Ne okuduğunu bilmekte ondan önemlidir" En büyük olanın kitabından bize aktardığın ayetler hürmetine sitedeki herkes şahittir ve inşaallah o gün diyeceğimki ::
"Ya Rabbi İlyas kulun Peygamber mesleği olan tebliğ görevini icra etmiş hepimize sözleriyle örnek olmuştur biz ondan razı olduk sen de razı Allahım"
-
ALLAH RAZI OLSUN kardeşim. Eline,diline,gönlüne sağlık
-
işte ben bu siteyi özellikler bu sebeple severek takip ediyorum.
"Okumak önemlidir...Ne okuduğunu bilmekte ondan önemlidir" En büyük olanın kitabından bize aktardığın ayetler hürmetine sitedeki herkes şahittir ve inşaallah o gün diyeceğimki ::
"Ya Rabbi İlyas kulun Peygamber mesleği olan tebliğ görevini icra etmiş hepimize sözleriyle örnek olmuştur biz ondan razı olduk sen de razı Allahım"
Dualarımızdasınız...
-
ALLAH RAZI OLSUN kardeşim. Eline,diline,gönlüne sağlık
Gönlümüz,yüreğimiz ve dualarımız bir..
-
saolasın ustam....
-
saolasın ustam....
Sizlerde sağolun...
Her yazılan notun, altına yorum yazarak ,konuyu birazda gündemde tutup,en azından okuyan dostların bir nevi yarar sağlamasını murad ediyorum.
Allahu Tealanın, kullarına, Din vasıtasıyla yol gösterip, cezaya değil mükafata düçar olmasını istediğini biliyoruz.Dolayısıyla Dinci vs gibi tabirlerle yozlaqştırılmaya çalışılan Din kavramını algı problemi yaşamaktayız.
Dinde sorun olmaz,Dini algılama ve algılayanın uygulamasında sorunlar olabilir.O sorunlar Dini değil,Dini kendince algılayan kişinin problemidir.Dolayısıyla kişilere veya kurumlara bakarak Dini sorgulamak,insanları hataya sürükleyebilir.
Günümüzün en çok sıkıntılı davranış biçimlerinden bir tanesi de şüphesiz ki:GIYBETTİR.
Gıybet,Kişinin duyduğunda hoşuna gitmeyecek sözleri onun gıyabında sarfetmektir.Yav ben onu suratına da söylüyorum,Allahın bildiğini kuldanmı saklıyacaz herkes onun ne mal olduğunu bilsin gibi,o sinirlidir,namaza pek dikkat etmez,sivilcelidir,şişmandır,korkaktır vs gibi gıyabında söylenen sözler gıybettir.
KİŞİNİN DAVRANIŞ,HAL,HAREKET VEYA KONUŞMALARINDA VS VAR OLANI SÖYLEMEK GIYBET,VAR OLMAYANI SÖYLEMEKSE İFTİRADIR.. ki iftira daha tehlikelidr.
HZ.Muhammed (S.A.S)"Gıybet nedir bilir misiniz?" diye sordu. Yanında bulunanlar: "Allah ve onun elçisi daha iyi bilirler" dediler. "Gıybet, kardeşini onun hoşlanmadığı bir sıfat ile vasıflandırmaktır." buyurdu. "Kardeşimde söylediğim sıfat bulunuyorsa?" diye sorulduğunda: "Söylediğin sıfat eğer kardeşinde bulunuyorsa gıybet etmiş olursun, bulunmuyorsa iftira etmiş olursun." buyurdu. (Tirmizî)
Bismillâhirrahmânirrahîm
1, Arkadan çekiştirmeyi, yüze karşı eğlenmeyi ve ayıplamayı âdet edinen herkesin vay haline!
2 O ki, mal toplamış ve onu sayıp durmuş,
3. (O), malının kendisini ebedî kılacağını zanneder.
4. Hayır! Andolsun ki o, Hutame'ye atılacaktır.
5. Hutame'nin ne olduğunu bilir misin?
6, 7. Allah'ın, tutuşturulmuş, (yandıkça) tırmanıp kalblerin tâ üstüne çıkan ateşidir.
8, 9. Onlar (bu ateşin içinde) uzatılmış sütunlara bağlanmışlar ve o vaziyette o (ateş) üzerlerine kapatılmıştır.
LÜTFEN DİKKAT EDELİM...Günlük yaptığımız gıybet,bizi ateşe mahkum etmesin..
-
Okuyan Dostlarında değerli katkılarını bekleriz.Bilmediğimiz yeni şeyler öğrenmiş oluruz..
-
Allah razı olsun Üstad.
Yazdıklarında üzerine alınacak, tartışılacak bir durum yok.
Allah'ın farz kıldığı emirleri ya da yasakları tartışmak müslümanın yapacağı bir şey değildir.
Ama bu yasaklardan henüz kaçamayanlarımıza, Allah'ın en kısa zamanda kurtuluş nasip etmesini
bizi ahiretde de kurtuluşa erdirmesini niyaz ederim.
-
Allah razı olsun Üstad.
Yazdıklarında üzerine alınacak, tartışılacak bir durum yok.
Allah'ın farz kıldığı emirleri ya da yasakları tartışmak müslümanın yapacağı bir şey değildir.
Ama bu yasaklardan henüz kaçamayanlarımıza, Allah'ın en kısa zamanda kurtuluş nasip etmesini
bizi ahiretde de kurtuluşa erdirmesini niyaz ederim.
Kardeşlik bilinci gereği,kardeşlerimizin bize,bizim kardeşlerimize dua etmemiz,hidayeti talep etmemiz,hidayete tabi olanların yolunu bize de nasip etmesini,verdiği nimetinde idrakinde olacak şuur vermesini Allahu Tealadan sürekli istemeliyiz.Çünkü 'O' nun hazinesi geniş...Çünkü 'O' kendisine ulaşmayı dileyenin gösterdiği gayrete misliyle icabet edendir...O halde noolur bizlere de duaa edin...
Dediğiniz gibi abi,tartışmayı gerektirecek konulardan değil bu konular..itaati,işittik ve itaat ettik demeyi gerektiren bir inanç ve iman halinin sorgulanaması,tartışmaya açılır olması mantık ve akıl kapısı açılması mantıklı değil..
HZ Ali (r.a.)'den, şöyle demiştir: "Eğer din (akıl) ve re’yle olsaydı, mestin üstünü değil de altını meshetmek daha uygun olurdu, Halbuki ben Rasûlullah'ı (s.a.) mestlerinin üzerine meshederken gördüm.”[Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 1/ 297-298.
-
Bir yetime, sahipsizliği nedeniyle tecavüz ediliyorsa, bu onun acizliğinden midir? Müslümanların duyarsızlığından mı? Sen neden huzuruma temiz gelmedin mi diye sorulur ona? yoksa siz neden sahip çıkmadınız mı diye sorulur bize...
Bir garip, hastalığı nedeniyle yatağa mahkum olmuşsa ve çalışamıyorsa, aciz kalan o mudur? yoksa biz miyiz aciz olan.. ona sahip çıkmadığımız için...
bir yerde zulüm varsa, bu zalimin güçlülüğünden mi kaynaklanır? Yoksa Müslümanın duyarsızlığından mı ? kötü güçlü olduğu için mi kötülük yaygındır? Müslümanın sadece kendine iyi olmasından mı?
-
allah razı olsun hakknızı helal edin...
elinize sağlık.....
-
allah razı olsun hakknızı helal edin...
elinize sağlık.....
Sizlerden de Allah razı olsun..Biz sadece Müslümanın yüreğinde yeni bir pencere,yeni bi duyarlılık ve düşünce kapısı daha açabilirmiyiz derdindeyiz...Bizi bu duruma iten sebeblerin neler olabileceği hususnda kendimizi irdeleyerek bir başlangıç yapma zorunluluğumuzun zamannın gelip gelmediğini sorgulattırmaktır.
Eğer bu gibi hususlarda bir kardeşimize vesile olabilirsek onu özüne döndürmeye yönelik bir yürek sancısı yaşatabilirsek en büyük kazanımımız bu olacaktır.Lütfen bizlerden de dualarınızı eksik etmeyin.
-
Allah Razı olsun Hocam :)
-
Allah Razı olsun Hocam :)
Bütün bunların bir hocanın bilmesi gerekenler değil,her müslümanın bilmesi gereken asli unsurlardır.Bu mantıkla bakıldığında her müslüman bir tebliğci,her müslüman da bir hocadır.olmalıdır. Biz de tüm hocalarımıza selam ve dualarımızı sunuyoruz..es selamu aleykum ve rahmetullahi ve berakatuhu...
-
O0
-
O0
Bu konunun genişlemesi ve hiç olmzsa bir kardeşimize yarar sağlaması adına,bilgi ve görüşlerinizin paylaşılması iyi olacak düşüncesindeyim..
-
Evet, güzel gidiyor. Ben takip ediyorum. Nasılsa burda biraz zaman geçiriyoruz, av dışında bilgilenmek, öğrenmek için de vesile. Elinize sağlık.
-
Evet, güzel gidiyor. Ben takip ediyorum. Nasılsa burda biraz zaman geçiriyoruz, av dışında bilgilenmek, öğrenmek için de vesile. Elinize sağlık.
Aynen abi...Bilgi ve bilgilenmede sınır yok...Kim kime ne kadar fayda sağlayabilirse ve ne kadar amel noktasına taşıyabilirsek kardır.Sonuç itibariyle aynı kıblenin yönelicileriyiz. Vesileler meydana getirip, birbirimizi tamamlamak,bir birimizden istifade etmek durumundayız. Herkes kendince kendi dilince birşeyler hususunda duyarlı olur,sorumluluk bilinci taşır ve anlatırsa kazanımlarımız da bir o oranda artacaktır.
Bizlerden dualarınızı esirgemeyin..sizlerinde yüreğine sağlık...
-
Allah razı olsun kardeşim.
-
Allah razı olsun kardeşim.
Sağolasın abi... Allahu Teala hepimize hidayet nasip etsin ve İslam dini üzere tekrar dirilmeyi nasip etsin..
-
işte ben bu siteyi özellikler bu sebeple severek takip ediyorum.
"Okumak önemlidir...Ne okuduğunu bilmekte ondan önemlidir" En büyük olanın kitabından bize aktardığın ayetler hürmetine sitedeki herkes şahittir ve inşaallah o gün diyeceğimki ::
"Ya Rabbi İlyas kulun Peygamber mesleği olan tebliğ görevini icra etmiş hepimize sözleriyle örnek olmuştur biz ondan razı olduk sen de razı Allahım"
SN. KADİR KARDEŞİM SANA KATILIYORUM.
SN. İLYAS KARDEŞİM YAZDIKLARINIZ HER MÜSLÜMANIN MALÜMUDUR VE AYRICA YİNE YÜCE RABBİM BİZ ACİZ KULLARINI SON NEFESİNDE BİLE KENDİSİNDEN AF DİLENMESİ HALİNDE AFEDECEĞİNİ AMA "KUL HAKKIYLA KARŞIMA GELENİ ASLA AFFETMEM" DİYOR. EVET BİZ YÜCE RABBİMİZİN EMİRLERİNİ MAALESEF GÜNÜMÜZDE YERİNE GETİREMEYEBİLİRİZ BAZI SEBEPLERDEN DOLAYI.
AMA YARADANDAN DOLAYI YARADILANI SEVİYORSAK VEDE KURANDA BELİRTİLDİĞİ GİBİ FAZİLET SAHİBİ İSEK NE MUTLU BİZE BU DEVİRDE. YÜCE ALLAHIM YİNEDE BİZLERİ AFFETSİN. ALLAH SİZDEN DE RAZI OLSUN. SELAM VE SEVGİLERİMLE.
-
SN. KADİR KARDEŞİM SANA KATILIYORUM.
SN. İLYAS KARDEŞİM YAZDIKLARINIZ HER MÜSLÜMANIN MALÜMUDUR VE AYRICA YİNE YÜCE RABBİM BİZ ACİZ KULLARINI SON NEFESİNDE BİLE KENDİSİNDEN AF DİLENMESİ HALİNDE AFEDECEĞİNİ AMA "KUL HAKKIYLA KARŞIMA GELENİ ASLA AFFETMEM" DİYOR. EVET BİZ YÜCE RABBİMİZİN EMİRLERİNİ MAALESEF GÜNÜMÜZDE YERİNE GETİREMEYEBİLİRİZ BAZI SEBEPLERDEN DOLAYI.
AMA YARADANDAN DOLAYI YARADILANI SEVİYORSAK VEDE KURANDA BELİRTİLDİĞİ GİBİ FAZİLET SAHİBİ İSEK NE MUTLU BİZE BU DEVİRDE. YÜCE ALLAHIM YİNEDE BİZLERİ AFFETSİN. ALLAH SİZDEN DE RAZI OLSUN. SELAM VE SEVGİLERİMLE.
Abi,gönülden gelen selam ve sevgi dileklerinizi aldık mutlu olduk..
Hak teâlâ buyurdu ki: Ey Âdemoğlu, dua edip, benden af dilersen, günahların ne kadar çok, ne kadar büyük olursa olsun, hiç birine bakmadan seni affederim. Göklere ulaşacak kadar günah işlesen; ama rahmetimden ümidini kesmeyip, benden mağfiret dilersen, seni affederim.) [Tirmizi]
(Tevbe eden kimse, hiç günah işlememiş gibi olur.) [İbni Mace]
Ama mutlaka ve mutlaka geri dönmemek üzere tevbe etmek gerek..Allahın Rahmet ve merhametinden ancak kafirler ümidini keser. Bizler işlediğimiz günahları büyük görüp Allahın af merhametini küçük göremeyiz.O kullarına zulmedici değildir.Günah işlememek için sürekli uyanık olmak zorundayız.Allah ne de olsa affeder mantıksızlığına da düşmeden, O' nun kul hakkı hariç,samimi tevbeyle kendine yönelene Rahmet edeceğini bilmeliyiz. ve bunu tüm kardeşlerimize de duyurmalıyız ki ,hayatlarında temiz bir sayfa açabilsinler..
Benim bunları yazmam da menfaatim var... Çünkü Sizler gibi değerli Dostların gıyabımda bana bi Dua etmesini istiyorum.. bu vesile ile selam ve dualarımı iletiyorum..sağolasınız ...
-
Abi sen uzerine duseni yaptin. Allah raziolsun senden. Bizede nefsimizin isteklerine boyun egmemeyi nasip etsin
-
Abi sen uzerine duseni yaptin. Allah raziolsun senden. Bizede nefsimizin isteklerine boyun egmemeyi nasip etsin
Amin... Allahu Tealanın merhameti çok geniş, O' nun merhamet deryasında yıkanmak duasıyla.. Unutmayalım ki en değerli anımız içinde bulunduğumuz an dır.Lütfen yarıncı olmayalım...
-
İnkar edenler de birbirlerinin velileridir. Eğer siz bunların gereğini yapmazsanız yeryüzünde bir karışıklık ve büyük bir bozulma olur..
ENAM SURESİ 73. AYET
-
Sizce HZ.Muhammed kandillerle anılıp,mesajlaşmayla mı anlaşılır... "O" mesajlarla ve sonu birbirine uyumlu biten şiirlerle mi anılmalıdır.." O" nun derdi bumuydu?
Ve sadece şahadet getirip Müslüman olduğunu söylemek kişiyi kurtarırmı?
Emekli olmayı beklemek,emekli ikramiyesiyle umreye gidip elimi eteğimi dünyadan çektim demek,ve emekli oluncaya kadar gününü gün edip yaşamak adam ne de olsa tövbe kapısı açık, tevbe eder başlarız demek,uzun bir hayatım var ve her an ölme olasılığım yok demek değilmidir?
BENCE ÇOK CESUR YAŞIYORUZ...
YA SİZCE...
-
Şeytan kendine ait işi yapmaya devam ettikçe, biz bize ait görevi yapmaya devam edecez inşallah.
-
Şeytan kendine ait işi yapmaya devam ettikçe, biz bize ait görevi yapmaya devam edecez inşallah.
MEVLA güç versin kuvvet versin sihhat versin ALLAH RAZI OLSUN
-
MEVLA güç versin kuvvet versin sihhat versin ALLAH RAZI OLSUN
İnsan şüphesiz şerefli yaratılmıştır.Onun bu şerefi ilk öğretmeninin Allahu Teala olmasından kaynaklanır.(meleklere Ben sizin bilmediğinizi bilirim, diyerek Adem a.s 'a isimleri öğretmiştir)
Bilenler bilir,Şeytanda bazı ayetlerde Ben Alemlerin Rabbi olan Allahtan korkarım der(bedir ve uhud savaşlarında melekleri görünce söylemiştir) ve Adem a.s'a secde etmediğinde,Allahu Tealadan KIYAMETE KADAR mühlet ister..Büyük yazdığım kelimeye dikkat edilirse,şeytan kıyamete ve öldükten sonra dirilmeyede iman eder.
Buradan nereye geldiğimi soracak olursanız..
Şerefli Yaratılan insanoğlu,sadece iman ettim şehadet getirdim demekle işin içinden çıkamaz.Kaldı ki şeytanda Alemlerin Rabbi olan Allahtan korkarım der.Allaha iman demek,O nun emir ve yasaklarını kabul ediyor emrine itaat ediyorum demektir kısaca...
Şeytana uyarak,namaz kılmamak ve temel dini emirleri görmezden gelmek sonuçları çok sıkıntılı durumlar meydana getirebilir.Bu gibi durumların ilacı açık ve basittir. İŞİTTİK VE İTAAT ETTİK DEMEKTİR. ama mutlaka imandan sonraki ilk emir olan namaza dikkat edelim..
bu vesile ile değerli abicim,yürekten gelen dualarının kabul olması duasıyla..Allah hepimizden razı olsun..
-
yüreğine sağlık İlyas Kardeşim...
-
yüreğine sağlık İlyas Kardeşim...
Yüreklerin aynı kıbleye eğildiğini,bedenlerin aynı kıbleye yöneldiğini bilmek en güzel hediye..Dostlarımızın kardeşlerimizin abilemizin de aynı düşünceleri paylaşıyor olması bizleri sevindiriyor..
-
Secde etmemek,şeytan gibi alim bir yaratılmışı iblisleştirdi ve cennetten kovulmasına sebeb oldu..bu cümleyi lütfen ezerek düşünerek okuyalım...ve sadece bir kere Allahın emrine karşı gelerek bu duruma düştü..
-
Secde etmemek,şeytan gibi alim bir yaratılmışı iblisleştirdi ve cennetten kovulmasına sebeb oldu..bu cümleyi lütfen ezerek düşünerek okuyalım...ve sadece bir kere Allahın emrine karşı gelerek bu duruma düştü..
İnsanlar imtihandan geçirilmeden sadece "İman ettik" demeleriyle bırakılıvereceklerini mi sandılar (Ankebut suresi/2)
Pusulası KUR'AN ve SÜNNET Olanın, Rotası Hüsran Olmaz!..
-
İnsanlar imtihandan geçirilmeden sadece "İman ettik" demeleriyle bırakılıvereceklerini mi sandılar (Ankebut suresi/2)
Pusulası KUR'AN ve SÜNNET Olanın, Rotası Hüsran Olmaz!..
İmanlı yüreklerden, ancak sözlerin en güzeli dışarı çıkar..
-
eline yüreğine sağlık.. İnsanlar kendi iç dünyalarını değiştirmeden ALLAH onların durumlarını değiştirmez ,Gönülleri birleşenler,,selam güney egeden
O0
-
eline yüreğine sağlık.. İnsanlar kendi iç dünyalarını değiştirmeden ALLAH onların durumlarını değiştirmez ,Gönülleri birleşenler,,selam güney egeden
O0
A.selam ve rahmetullahi ve berakatuhu..
Abi verdiğin örnek ra'd suresi 11. ayet... ve çok önemli bir noktaya temas eder.Kader anlayışımızı net ifade etmesi açısından önemlidir.İnsanlardan bazıları kaderi şu noktadan değerlendirir.Hayır ve şer Allahtan olduğuna göre,benim içinde bulunduğum içki,kumar,hırsızlık,fakirlik vs gibi davranışlarımda O nun izniyledir öyleyse ben, Allah böyle uygun gördüğü için bu durumdayım der.
Halbuki yukarda bahsi geçen ayette de bildirildiği üzere,Kişinin attığı olumlu yöndeki adımın veya kötülük noktasındaki adımın ardından,Allahu Teala kişiye gittiği yolu ona KOLAYLAŞTIRIR.
Öyle olmasaydı ceza ve mükafat olmaz.Kişi Ya Rabbi beni neden cezalandırdın halbuki bu halim senin beni oraya yönlendirmenle olmuştur deme hakkına sahip olurdu.Ve bu sadece Külli irade olmuş olur,kullarda cüz'i irade olmamış olurdu.
Buradan da anlaşılacağı üzere Allahu Teala kullarına bir irade vermiş ve gidecekleri ve belirleyecekleri yollarda kendilerini özgür bırakmıştır...Ama Peygamberler ve Kitaplar göndererekte en doğru yoluda bildirmiş,aklını kullanan kullarım Rızamı arzu ediyorsa benim dosdoğru yoluma uysunlar ki kurtuluşa ersinler demiştir.
Ve Müslüman bilir ki,müslümanın özel bir hayatı,insanlardan uzak bir yaşam biçimi olamaz.Çünkü özel hayat denilen şey kimsenin müdahil olmadığı ve herkesin görmediği bir hayat demektir.Halbuki Allah görür,duyar ve O nun melekleri her daim bizleri gözetleyip her halimizi kaydeder.
Öyleyse Müslümanlar bu bilinci unutursa günaha dalmakta tereddüt etmezler.Şeytanın kölesi olmaktan kendilerini kurtaramazlar.
Bu açıdan tüm sevdiklerimizi uyarmak ve bilgilendirmek zorunluluğumuz vardır.. Sizinde bu noktadan dolayı bu ayeti yazmanız tam bir isabet olmuş..Allah samimiyetinizi ve ihlasınızı artırsın ...sağolun..
-
aynen katılıyorum size ,yüce yaradan bizi öyle bir yaratmışki ,insanoğluna yaşamları boyunca kendi yolunu çizmesi için defalarca karşısına çıkarıyor ,bunun farkınada geç varıyor ,kimi zaman ah keşke dediklerimizde bunlardan..kimileride kolay yolu seçiyor ,bunun gibilerinide her zaman görüyoruz..ALLAH CC bizi doğru yoldan ve doğrularımızdan saptırmasın,inancımızı yitirtmesin ,insanlık adına ,,
-
Amin..
-
Allah razı olsun Üstad.
Yazdıklarında üzerine alınacak, tartışılacak bir durum yok.
Allah'ın farz kıldığı emirleri ya da yasakları tartışmak müslümanın yapacağı bir şey değildir.
Ama bu yasaklardan henüz kaçamayanlarımıza, Allah'ın en kısa zamanda kurtuluş nasip etmesini
bizi ahiretde de kurtuluşa erdirmesini niyaz ederim.
-
amin
-
"Hesaplar görülüp iş tamamlanınca şeytan onlara şöyle diyecek: “Allah size doğru vaadde bulundu. Ben de size bir şeyler vaad ettim, ama sözümden caydım. Doğrusu, benim size istediğimi yaptıracak bir gücüm yoktu. Sadece ben sizi dâvet ettim, siz de çağrımı kabul ettiniz. O halde beni ayıplamayın, kendi kendinizi kınayın. Ne ben sizi kurtarabilirim, ne de siz beni kurtarabilirsiniz! Ben, sizin daha önce beni Allah’a şerik yapmanızı da reddetmiştim.” Elbette, böyle zalimlerin hakkı gayet acı bir azaptır." (İbrahim, 14/22)
-
Hz. Ebü Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in şöyle söylediğini işittim:
"Sizden birinizin kapısının önünden bir nehir aksa ve bu nehirde hergün beş kere yıkansa, acaba üzerinde hiç kir kalır mı, ne dersiniz?"
"Bu hal, dediler, onun kirlerinden hiçbir şey bırakmaz!"
Aleyhissalâtu vesselâm:
"İşte bu, beş vakit namazın misalidir. Allah onlar sayesinde bütün hataları siler" buyurdu."
Buhâri, Mevâkît 6; Müslim, Mesâcid 282, (666); Tirmizî, Emsâl 5, (2872); Nesâî, Salât 7, (1, 231); Muvatta, Sefer 91, (1,174).
-
Değerli Dostlar aklınızda herhangi bir sorun bırakmamak adına açıklama gereği doğdu..
Bu yazdıklarımı bir dernek,grup,cemaat, ekol vs ye bağlı olarak veya o gruba çağırmak adına yapmıyorum...HERHANGİ BİR CEMAATİNDE MENSUBU DEĞİLİM.
Bu davet, dernek, grup veya cemaate değil, ALLAH VE RASULUNE BİR DAVETTİR.
-
Neler kaybetti insan, 'Kul'a kulluk uğruna...
Ah bir varabilseydik, 'Kul' olmanın şuuruna...
Mevlana Celaleddin-i Rumi (k.s.)
-
MÜSLÜMAN UYURSA,İNSANLIK ÖLÜR...
Uyanıklara ve hidayete tabi olanlara selam olsun..
-
Allah ve Resûlü bir iş hakkında hüküm verdikleri zaman, hiçbir mü’min erkek ve hiçbir mü’min kadın için kendi işleri konusunda tercih kullanma hakları yoktur. Kim Allah’a ve Resûlüne karşı gelirse, şüphesiz ki o apaçık bir şekilde sapmıştır.
AHZAP SURESİNİN 36.ayetini düşünmenizi rica ediyorum..
-
Lokmân Sûresi
Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla
Elif Lâm Mîm. ﴾1﴿ Bunlar, hikmet dolu Kitab'ın; iyilik yapanlara bir hidayet ve rahmet olarak indirilmiş âyetleridir. ﴾2-3﴿ Onlar; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren kimselerdir. Onlar ahirete de kesin olarak inanırlar. ﴾4﴿ İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir. ﴾5﴿ İnsanlardan öylesi vardır ki, bilgisizce Allah yolundan saptırmak ve o yolu eğlenceye almak için, eğlencelik asılsız ve faydasız sözleri satın alır. İşte onlar için aşağılayıcı bir azap vardır. ﴾6﴿ Ona âyetlerimiz okunduğu zaman; onları hiç işitmemiş gibi, kulağında bir ağırlık var da büyüklenerek arkasını döner. Ona, elem dolu bir azabı müjdele. ﴾7﴿ Şüphesiz, iman edip salih amel işleyenler için içlerinde ebedi kalacakları Naîm cennetleri vardır. Allah (bu konuda) gerçek bir vaadde bulunmuştur. O mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. ﴾8-9﴿ Allah gökleri görebileceğiniz direkler olmaksızın yarattı. Yeryüzüne de, sizi sarsmasın diye sabit dağlar yerleştirdi ve orada her türlü canlıyı yaydı. Gökten de yağmur indirip orada her türden güzel ve faydalı bitki bitirdik. ﴾10﴿ İşte Allah'ın yarattıkları! Haydi, Allah'ı bırakıp da taptıklarınızın yarattığını bana gösterin! Hayır, zalimler açık bir sapıklık içindedirler.
-
NAMAZIN kıymetini bilip kılmamak; Definecinin hazinenin yerini bulduğu halde onu çıkarmadan bırakıp gitmesi gibidir.
-
NAMAZIN kıymetini bilip kılmamak; Definecinin hazinenin yerini bulduğu halde onu çıkarmadan bırakıp gitmesi gibidir.
Kadir Bey,Tam da bam teline basmışsınız.Söylemiş olduğunuz cümleyi irdelediğimizde,doğruyu,gerçeği veya kendine yarayacak değeri bulduğu halde,onu terkeden kişinin bu eyleminin mantığa dayalı bir izahatı yok.
Aklederek keşfettiği defineye malik olacakken onu bırakması veya yoksayması ortaya koyduğu emeğe,mücadeleye ters olduğu gibi,akıl nimetinede bir haksızlık hükmündedir.Oradan elde edeceği değerlerle,gelecek yaşantısında hayalettiği düşüncelerinede haksızlık etmiş olur.
dediğiniz üzere bu hareketle ortaya koyduğu mücadele de kendiyle çelişir bir vaziyete düşmüş olur.
BUNUN AKILLI İNSANLARIN ÖZELLİĞİNE TERS DÜŞMESİNİN NEDENİ,KİŞİNİN KENDİNİ AKILLI ZANNETMESİDİR. AMA GERÇEKTE BUNUN BÖYLE OLMADIĞININ DA İSPATI KENDİ YAPTIĞI EYLEMİDİR.
Kişinin bir takım söylemleri,eylemleri ile çelişiyorsa,o kişide bir takım sıkıntıların varlığına delalet eder.
Kişi Allahın varlık ve birliğini kabul ediyorum demesi aklının gereği olduğu gibi,O Yaratıcı ve kanun koyucu Allahın emir ve yasaklarına karşı duyarsız,ilgisiz oluşu akılla izah edilebilir bir davranış biçimi değildir.bu gibi nedenlerle Dostlarımızın,çevremizin daha duyarlı olması için onlara güzel telkinlerde bulunarak onları uyandırmak için gayret edelim.ve lütfen içinde bulunduğumuz hallleri irdeleyelim.Kendimizide sorguya çekmek için fırsatlar kollayalım.Mesajlarımız bir şahsa zümreye yönelik değildir.tekrar hatırlatmakta yarar gördüğüm için yazma gereği doğdu.
DÜNYA HAYATI BİR OYUN VE EĞLENCEDEN İBARET DEĞİLDİR.
-
Allah’ın Rasulü:
'Ey Rabbim, benim kavmim, benim ümmetim, yakışıksız sözler söyleyerek bu Kur’ân’ı gözden çıkarılmış, terkedilmiş hale getirdi' dedi.
Furkan süresi 30.ayette SİZCE MUHATAP KİMDİR?
-
Allah’ın Rasulü:
'Ey Rabbim, benim kavmim, benim ümmetim, yakışıksız sözler söyleyerek bu Kur’ân’ı gözden çıkarılmış, terkedilmiş hale getirdi' dedi.
Furkan süresi 30.ayette SİZCE MUHATAP KİMDİR?
Bir insan insana ihtiyacı olunca ona yaklaşır. Mevlaya her an muhtacız ama tarafına bakmıyorsak vah halimize.
Camiinin yanından geçerken yüz çeviririz,susuz kalınca alır kovayı koşarız camiye. Bir kova su kadar değeri yokmu ALLAH'ın.
-
kafir,Allah'ın rahmetinin ne kadar engin ,ne kadar muazzam ve geniş olduğunu bilse,cennetten asla ve kat-a umut kesmez...''
''müslüman da Allahın azabının ne kadar korkunç olduğunu bilse,cehennemden kendisini kesinlikle güvende hissetmezdi
-
KIYAMET VAR !
ÖYLEYSE VAR KIYAM ET!
-
İlyas bey böyle bir konuyu açıp ümet adına insanlık adına faydalı olmaya çalışmanız taktire şayan Cenabi Mevlam sizden razı olsun şiddetle umulurki yazdıklarınızdan bi kelimesinden bir cümlesinden veyahut bir ayetinden faydalanıp hem kendisi için hem ailesi hemde milleti için güzel şeyler yapacak insanlar oluşur bu anlamda elinize bilginize vede emeğinize sağlık
-
İlyas bey böyle bir konuyu açıp ümet adına insanlık adına faydalı olmaya çalışmanız taktire şayan Cenabi Mevlam sizden razı olsun şiddetle umulurki yazdıklarınızdan bi kelimesinden bir cümlesinden veyahut bir ayetinden faydalanıp hem kendisi için hem ailesi hemde milleti için güzel şeyler yapacak insanlar oluşur bu anlamda elinize bilginize vede emeğinize sağlık
Sabahattin Bey,
Gönlümüze neşe veren cümleleriniz için teşekkür ederim.
MÜSLÜMAN UYURSA ,İNSANLIK ÖLÜR..Diyoruz ve Allahu Tealanın ve "O"nun Rasulunun bizlere olan emirleri gereğince uyumamaya çalışıyoruz.Bu bağlamda her Müslüman istisnasız bilip ve uygulaması gereken esasları hatırlatarak,bilenlerin bilgisini pekiştirmek,bilmeyenlere de hatırlatmak adına bişeyler yapmaya çalışıyoruz...
BİLİYORUZ Kİ DUYMAK İSTEMEYEN KADAR SAĞIR,GÖRMEK İSTEMEYEN KADAR DA KÖR YOKTUR...
Derdimiz gönlü geniş ve uyanık kardeşlerimize fayda sağlamak... bu bağlamda sizlerinde eklemek istediği şeylerden bizlerde istifade edeceğimiz için değerli fikir ve önerilerinizle bizleri desteklemenize sevineceğiz..
Allah hepimizden razı olsun...
-
Tekraren okunabilmesi için bu cümleyi yazayım dedim....Güncel kalsın..
-
Faydalı bilgiler ve tefsirler için Allah razı olsun diyorum.
-
Mü’minûn Suresi
1. Gerçekten müminler kurtuluşa ermiştir;
2. Onlar ki, namazlarında huşu içindedirler;
3. Onlar ki, boş ve yararsız şeylerden yüz çevirirler;
4. Onlar ki, zekatı verirler;
5. Ve onlar ki, iffetlerini korurlar;
6. Ancak eşleri ve ellerinin sahip olduğu (cariyeleri) hariç. (Bunlarla ilişkilerden dolayı) kınanmış değillerdir.
7. Şu halde, kim bunun ötesine gitmek isterse, işte bunlar, haddi aşan kimselerdir.
8. Yine onlar (o müminler) ki, emanetlerine ve ahidlerine riayet ederler;
9. Ve onlar ki, namazlarına devam ederler.
10. İşte, asıl bunlar varis olacaklardır;
11. (Evet) Firdevs'e varis olan bu kimseler, orada ebedi kalıcıdırlar.
-
Bir şey de ben ekleyeyim İlyas hocam;
Yukarıda namaz ile ilgili yazıları okurken aklıma birkaç husus geldi. Hani Kur'an' da ahiret gününü yalanlayanlardan bahseder ya, biz de bunu okurken hep diliyle "Ahiret günü diye bir şey yoktur" diyenleri düşünürüz. Yani alenen böyle bir günün olmadığını, kıyametin kopmayacağını söyleyenleri getiririz aklımıza. Yani inançsızları.. Halbuki bu yalanlamanın bir şekli daha var.
Şöyle ki; Kur'an' a inanıp, sorulduğu zaman her şeyi Allah' ın yarattığını söyleyen, kıyametin kopacağını ve ahiretin olduğunu kabul eden insanlardan sanki kıyamet hiç kopmayacakmış gibi yaşayanlar vardır. İşte bunlar da Kur'an' da kıyamet gününü yalanlayanlar olarak geçer. Diliyle yalanlamamasına rağmen kıyamet günü yokmuş gibi hareket edip ahiretini aklına getirmez. Daha doğrusu bunun kaygısını yaşamaz. Dolayısıyla kıyameti yalanlamış olur. İmanı amele dökmenin önemi işte burada ortaya çıkıyor. Zaten dikkat ederseniz, Kur'an' da devamlı "İman edip salih amel işleyenler" şeklinde geçer. İman ile ameli ayırmaz. Yani iman, amel ile tamamlanmış oluyor, yoksa eksik kalıyor.
Bir de etrafımızda "Allah affeder" sözünü çok duyarız. İnşallah affeder. Muhakkak ki O' nun affından şüphe olunmaz fakat yukarıda yazdığınız Lokman suresinin 33. ayetinin sonunda da şöyle der: "Sakın o çok aldatıcı şeytan, sizi Allah' ın affına güvendirerek aldatmasın".. Çok dikkat etmek lazım.
Sağlıcakla..
-
tartışılacak bir konu degil zaten... namaz dinin diregidir...
bir kimsenin yüzüne söyleyemeyecegin sözü arkasından söyleme, acziyetine düşme.....
-
Tarkan kardeşim duygularıma tercüman olmuşsun. Yalnız bir eksikle...
Kalbi temizleri unutmuşsun... Adamda her türlü yol var. Haram helal saymaz, abdest namaz bilmez... Bir şey söylemeye kalktın mı da "benim kalbim temiz der" karşına dikilir... :(
Bununla ilgili, Bir fıkra aklıma geldi... Bilenleriniz vardır belki... Herkesi tenzih ederek anlatmak isterim...
Memleketin birinde bir adam varmış, adamda her türlü pislik, her türlü kötü yol mevcutmuş. Abdest, namaz,oruç vs. hak getire...
Bir Cuma günü adam ölmüş...
Adamı defnetmişler dönüyorlar...
Oğlu da biraz inançlı biri olsa gerek, dönüş yolunda Hocaefendinin önüne geçmiş, sormuş...
-Hocam, sence Babam kabir azabı görür mü? Cennete mi gider, Cehenneme mi?
Hoca şöyle yüzüne, manalı manalı bakmış...
-Senin Baban içki içiyormuydu?
Adamın Oğlu hemen atlamış...
-Ama Hocam Babam Cuma günü öldü...
Hoca..
-Baban kumar oynardı değil mi?
-Ama Hocam Babam Cuma günü öldü...
-Babam'da tefecilik de vardı değil mi?
-Ama Hocam Babam Cuma günü öldü...
-Babanda Oruç, abdest, namaz da yokdu değil mi?
-Ama Hocam Babam Cuma günü öldü...
Hoca sonunda dayanamamış...
-Tamam Oğlum... Babana Cuma günü dokunmazlar belki ama, diğer günlerde......demiş.
-
Evet Alkan abi, onu atlamışım. "Bizim kalbimiz temiz".. :)
Yalnız, fıkra çok iyi :)
İmam Gazali'nin Kimya-yı Saadet kitabında okumuştum bu temizlik olayını. Bilgi olarak çok kısa, kimseyi sıkmadan yazayım:
Temizliği 4'e ayırıyor Gazali. Daha doğrusu bu durumu iman dereceleriyle ilişkilendiriyor.
1) Sıddıkların Derecesi: Kalbi Allah' tan gayrısından temizlemek. Kalpte yalnızca Allah var, hatta tesbih çekerken yaptığı tesbihatın bile farkında değil.
2) Müttakilerin Derecesi: Kalbi kötü sıfatlardan temizlemek (Kin, haset, kıskançlık vb.).
3) Abidlerin Derecesi: Uzuvları günahtan temizlemek (Gözle harama bakmamak, dille yalan söylememek gibi).
4) Beden temizliği: Son kademe olmasına rağmen çok önemli (Necasetten temizlenmek).
(İnşallah yanlış hatırlamamışımdır)
Kendi adıma konuşayım, (farkında olarak veya olmayarak) ilk 3 maddede fire veriyorum. Allah ıslah etsin.
-
Bu konu bence sitemizde açılan yüzlerce topik içinde en fazla önem taşıyanlardandır.
Kalbi temiz sözü bizi bizden etmek için uydurulan safsatalardan biridir. ve maalesef bu sözü kendimize duvar yapıp birçoğumuz kulluğumuzdan yani mahlukatın en şereflisi olarak yaratılmış insanlığımızdan uzaklaşmış durumdayız. Rabbim aslımıza dönmeyi nasip etsin.
Şuara Suresi'nin 89. ayetinde cennete girecek olanların "Ancak Allah'a
selim (temiz) bir kalp ile gelenler..."olduğu bildirilir.Ancak
Kuran'da bildirilen kalp temizliği, günümüz toplumlarından bazılarının
anladığı gibi bir temizlik değildir. "Kalp temizliği"nin öneminden
yola çıkarak, "ben insanlara hiç kötülük yapmıyorum, fakirlere arada
sırada yardım ediyorum, demek ki Allah'ın istediği ahlaktayım" demek,
kendi kendini aldatmaktan başka bir şey değildir. Çünkü Kuran'a göre
kalbin temiz olması demek, Allah'a yönelmiş ve O'na itaat etmiş olmak
demektir.
Belki bazı insanlar, arada sırada fakirlere yardım ederek,hayvanlara
yiyecek vererek, komşularına gülümseyerek,"iyi insan" olarak
tanınabilirler. Ancak cehennemden kurtulmanın,Allah'ın rızasını ve
rahmetini kazanmanın yolu "iyi insan"
olarak tanınmak değil, Allah'ın Kuran'da tarif ettiği şekilde bir
mümin olmaktır.Bu ahlakı kazanmadan yapılan ve cahiliyenin kendi değer
yargılarına göre "iyilik" olarak kabul edilen bir davranışın, Allah
Katında herhangi bir değeri olmayabilir.
*Hacılara su dağıtmayı ve Mescid-i Haram'ı onarmayı,Allah'a ve ahiret
gününe iman eden ve Allah yolunda cehd edenin (yaptıkları) gibi mi
saydınız? (Bunlar) Allah Katında bir olmazlar. Allah zulmeden bir
topluluğa hidayet vermez. (Tevbe Suresi, 19)*
*Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir.Ama iyilik,
Allah'a, ahiret gününe, meleklere,
Kitaba ve peygamberlere iman eden; mala olan sevgisine rağmen, onu
yakınlara, yetimlere, yoksullara,yolda kalmışa, isteyip-dilenene ve
kölelere (özgürlükleri için) veren; namazı dosdoğru kılan, zekatı
veren ve ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler ile zorda,
hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda sabredenler(in tutum ve
davranışlarıdır). İşte bunlar,doğru olanlardır ve müttaki olanlar da
bunlardır.(Bakara Suresi, 177)*
Kuran'a göre kalbi temiz olan insan, Allah'a iman eden,Allah'ın emir
ve yasaklarına harfiyen uyan, O'na teslim olmuş insandır.Buna göre,
kalbi temiz olan insan,
sürekli Allah'ı anan ve kalbi Allah'ın zikriyle "mutmain" olmuş
(tatmin bulmuş) kişidir. Öyle ki Kuran'da müminler şöyle tarif edilir:
*Bunlar, iman edenler ve kalpleri Allah'ın zikriyle mutmain
olanlardır. Haberiniz olsun; kalpler yalnızca Allah'ın zikriyle
mutmain olur. (Rad Suresi, 28)*
*Bir başka ayette ise müminlerden şöyle söz edilir: Onlar ki, Allah
anıldığı zaman kalpleri ürperirr30;(Hac Suresi, 35)*
*Yine bir başka ayette, müminlerin kalplerinin "Allah'ın ve haktan
inmiş olanın zikri için saygı ve korku ile yumuşadığı"(Hadid Suresi,
16) haber verilir.*
Dolayısıyla kalp temizliği, insanı Allah'tan uzaklaştıran tüm
engellerin kalpten arındırılmış olması anl..... gelir. Böyle bir insan
dünya hırsından, bencillikten, korkudan, güvensizlikten uzak olur.
Allah'tan başka varlıklara bağlanmaktan, onlara
Allah'tan bağımsız bir sevgi duymaktan kurtulur.Kısacası Allah'a itaat
etmeyen ve Müslümanlığın gereklerini yerine getirmeyen insan için
"kalp temizliği"nden söz edilemez."Benim kalbim temiz, dine uymasam da
olur" diyenler, Allah'ı ve müminleri aldattıklarını sanabilirler, oysa
yalnızca kendilerini aldatmaktadırlar. Bu ifade ancak, ibadetlerini
uygulamaktan kaçınan ve yanlış bir yaşam tarzını Müslümanlık olarak
göstermeye çalışan bir insanın samimiyetsizliğidir.
-
Ancak cehennemden kurtulmanın, Allah'ın rızasını ve
rahmetini kazanmanın yolu "iyi insan"
olarak tanınmak değil, Allah'ın Kuran'da tarif ettiği şekilde bir
mümin olmaktır. Bu ahlakı kazanmadan yapılan ve cahiliyenin kendi değer
yargılarına göre "iyilik" olarak kabul edilen bir davranışın, Allah
Katında herhangi bir değeri olmayabilir.
Mesela Edison elektriği buldu, dünyayı aydınlattı. O zaman cennetin en üst seviyesinde olması gerekirdi..
-
Bir şey de ben ekleyeyim İlyas hocam;
Yukarıda namaz ile ilgili yazıları okurken aklıma birkaç husus geldi. Hani Kur'an' da ahiret gününü yalanlayanlardan bahseder ya, biz de bunu okurken hep diliyle "Ahiret günü diye bir şey yoktur" diyenleri düşünürüz. Yani alenen böyle bir günün olmadığını, kıyametin kopmayacağını söyleyenleri getiririz aklımıza. Yani inançsızları.. Halbuki bu yalanlamanın bir şekli daha var.
Şöyle ki; Kur'an' a inanıp, sorulduğu zaman her şeyi Allah' ın yarattığını söyleyen, kıyametin kopacağını ve ahiretin olduğunu kabul eden insanlardan sanki kıyamet hiç kopmayacakmış gibi yaşayanlar vardır. İşte bunlar da Kur'an' da kıyamet gününü yalanlayanlar olarak geçer. Diliyle yalanlamamasına rağmen kıyamet günü yokmuş gibi hareket edip ahiretini aklına getirmez. Daha doğrusu bunun kaygısını yaşamaz. Dolayısıyla kıyameti yalanlamış olur. İmanı amele dökmenin önemi işte burada ortaya çıkıyor. Zaten dikkat ederseniz, Kur'an' da devamlı "İman edip salih amel işleyenler" şeklinde geçer. İman ile ameli ayırmaz. Yani iman, amel ile tamamlanmış oluyor, yoksa eksik kalıyor.
Bir de etrafımızda "Allah affeder" sözünü çok duyarız. İnşallah affeder. Muhakkak ki O' nun affından şüphe olunmaz fakat yukarıda yazdığınız Lokman suresinin 33. ayetinin sonunda da şöyle der: "Sakın o çok aldatıcı şeytan, sizi Allah' ın affına güvendirerek aldatmasın".. Çok dikkat etmek lazım.
Sağlıcakla..
Tarkan bey bam teline basmışsınız...kalp gözünüzün daima açık kalması duasıyla...
-
Ekrem bey,Alkan abi,Birol abi gönlünüze sağlık...
Bu bölümde konuya destek vererek bizlerin de istifadesine yarar sağladığınız için teşekkürler..
-
Bu konu bence sitemizde açılan yüzlerce topik içinde en fazla önem taşıyanlardandır.
Kalbi temiz sözü bizi bizden etmek için uydurulan safsatalardan biridir. ve maalesef bu sözü kendimize duvar yapıp birçoğumuz kulluğumuzdan yani mahlukatın en şereflisi olarak yaratılmış insanlığımızdan uzaklaşmış durumdayız. Rabbim aslımıza dönmeyi nasip etsin.
Şuara Suresi'nin 89. ayetinde cennete girecek olanların "Ancak Allah'a
selim (temiz) bir kalp ile gelenler..."olduğu bildirilir.Ancak
Kuran'da bildirilen kalp temizliği, günümüz toplumlarından bazılarının
anladığı gibi bir temizlik değildir. "Kalp temizliği"nin öneminden
yola çıkarak, "ben insanlara hiç kötülük yapmıyorum, fakirlere arada
sırada yardım ediyorum, demek ki Allah'ın istediği ahlaktayım" demek,
kendi kendini aldatmaktan başka bir şey değildir. Çünkü Kuran'a göre
kalbin temiz olması demek, Allah'a yönelmiş ve O'na itaat etmiş olmak
demektir.
Belki bazı insanlar, arada sırada fakirlere yardım ederek,hayvanlara
yiyecek vererek, komşularına gülümseyerek,"iyi insan" olarak
tanınabilirler. Ancak cehennemden kurtulmanın,Allah'ın rızasını ve
rahmetini kazanmanın yolu "iyi insan"
olarak tanınmak değil, Allah'ın Kuran'da tarif ettiği şekilde bir
mümin olmaktır.Bu ahlakı kazanmadan yapılan ve cahiliyenin kendi değer
yargılarına göre "iyilik" olarak kabul edilen bir davranışın, Allah
Katında herhangi bir değeri olmayabilir.
*Hacılara su dağıtmayı ve Mescid-i Haram'ı onarmayı,Allah'a ve ahiret
gününe iman eden ve Allah yolunda cehd edenin (yaptıkları) gibi mi
saydınız? (Bunlar) Allah Katında bir olmazlar. Allah zulmeden bir
topluluğa hidayet vermez. (Tevbe Suresi, 19)*
*Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir.Ama iyilik,
Allah'a, ahiret gününe, meleklere,
Kitaba ve peygamberlere iman eden; mala olan sevgisine rağmen, onu
yakınlara, yetimlere, yoksullara,yolda kalmışa, isteyip-dilenene ve
kölelere (özgürlükleri için) veren; namazı dosdoğru kılan, zekatı
veren ve ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler ile zorda,
hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda sabredenler(in tutum ve
davranışlarıdır). İşte bunlar,doğru olanlardır ve müttaki olanlar da
bunlardır.(Bakara Suresi, 177)*
Kuran'a göre kalbi temiz olan insan, Allah'a iman eden,Allah'ın emir
ve yasaklarına harfiyen uyan, O'na teslim olmuş insandır.Buna göre,
kalbi temiz olan insan,
sürekli Allah'ı anan ve kalbi Allah'ın zikriyle "mutmain" olmuş
(tatmin bulmuş) kişidir. Öyle ki Kuran'da müminler şöyle tarif edilir:
*Bunlar, iman edenler ve kalpleri Allah'ın zikriyle mutmain
olanlardır. Haberiniz olsun; kalpler yalnızca Allah'ın zikriyle
mutmain olur. (Rad Suresi, 28)*
*Bir başka ayette ise müminlerden şöyle söz edilir: Onlar ki, Allah
anıldığı zaman kalpleri ürperirr30;(Hac Suresi, 35)*
*Yine bir başka ayette, müminlerin kalplerinin "Allah'ın ve haktan
inmiş olanın zikri için saygı ve korku ile yumuşadığı"(Hadid Suresi,
16) haber verilir.*
Dolayısıyla kalp temizliği, insanı Allah'tan uzaklaştıran tüm
engellerin kalpten arındırılmış olması anl..... gelir. Böyle bir insan
dünya hırsından, bencillikten, korkudan, güvensizlikten uzak olur.
Allah'tan başka varlıklara bağlanmaktan, onlara
Allah'tan bağımsız bir sevgi duymaktan kurtulur.Kısacası Allah'a itaat
etmeyen ve Müslümanlığın gereklerini yerine getirmeyen insan için
"kalp temizliği"nden söz edilemez."Benim kalbim temiz, dine uymasam da
olur" diyenler, Allah'ı ve müminleri aldattıklarını sanabilirler, oysa
yalnızca kendilerini aldatmaktadırlar. Bu ifade ancak, ibadetlerini
uygulamaktan kaçınan ve yanlış bir yaşam tarzını Müslümanlık olarak
göstermeye çalışan bir insanın samimiyetsizliğidir.
Kadir bey,Allahu zül celal kıyamet gününde inşallah amel defterinizde bu güzel cümlelerle yaptığınız katkıları karşınıza çıkartır.
ben de inş.şahit olurum...
-
Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla.
1. Asra yemin ederim ki
2. İnsan gerçekten ziyan içindedir.
3. Bundan ancak iman edip iyi ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır.
Kalbi temiz olup gününü gün edip cennet umanlara...Allahın Hitabı...
-
BİR ARKADAŞIN BİR ARKADAŞINA NASİHATI
Kardeşim, kardeşinle karşılaşınca ona selam ver..
Onun yüzüne gülümse, yüzünü asmış olarak onunla karşılaşma.Canını sıkan bir şey varsa, bunun sebebini ona açıkla.
Selam verirken "es-Selamu aleykum ve rahmetullah” de. Sana selam verildiği zaman da “ve aleykumusselam” dedi “ve aleyna ve aleykumusselam” demene gerek yoktur, zaten onun selamı “senin üzerine”dir.
Bir cemaate girince gözünle yer arama neresi uygunsa oraya otur.
Kendinden büyüklerin yerine oturma.
Bir cemaata selam verince hepsine niyetlen. İçlerinde Müslüman varsa, ya sadece Müslüman olanlara selam ver ya da uygun bir şekilde bir yere otur.
Arkadaşının meclisinde, ve senden büyük eski dostları varsa, onların yanında edeble otur her söze atılma fırsat verilirse konuş veya sana sorulursa konuş. Arkadaşının eski dostları ve tanıdıklarının yanında, eğer küçüksen, sen hizmet et, büyük olsan da misafirlere hizmet etmen daha edebe yakındır.
Arkadaşının küçük büyük eski dostlarını onun yanında incitecek olan sözlerden ve iğnelemelerden kaçın, bu arkadaşını üzer sana söyleyemese bile bundan rahatsız olur ve senden soğur.
Bunun için onun eski, yani senden önce onunla dostluk kurmuş arkadaşlarını onun yanında eleştirme ve onları yanlış çıkarma çabasına girme. Hele de yanında bulunduğun dostun ve tanıdığı senden büyük ise, onun kınamadığını sen kınama, ona laf taşıma ve senin hakkında falan kimse şöyle şöyle diyor veya senin hakkında konuşuyor deme. Bu doğru değildir, mü'mine yakışmaz.
Mesele bir da’va ve muhakemeleşme veya fetva isteme yani "istifta" (fetva isteme) ise, bunda Din için olduğunda, kişilerin ğiyabında söylenen hak söz ğiybet değildir.
Bir cemaate girdiğinde ya da birisine selam verdiğinde Yahudiler veya acemler gibi belini ve boynunu bükerek selam verme.
Bu, insanlara senin zayıf ve edilgen olduğunu, iradesiz ve zayıf birisi olduğu imasını verir.
Selam verirken Müslüman gibi selam ver ve kimseye eğilme.
Zira bu, Rasululllah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) Sünnetinde olmayan bir şeydir.
Büyüklere sen hizmet et, büyükler sana değil. Hizmet de sen daima önde ol. Hizmet eden zelil olmaz. Kendine kerhen hizmet ettiren sevilmez.
Meclislerden dışarı söz nasıl taşınıyor buna dikkat et. Seni ğiybetlerine ortak edenlere ortak olma.
Bir ilim ehlinin yanındaysan veya onun yanında ilim ehli bir dostu varsa, orada edeble otur ve kalk. Onlara sen hizmet et. Onları dinle, kendini onlara dinletme ve onların yanında avamın sözlerini söyleme ve sözlerine dikkat et. Kendini ispat etme zaafına düşme ilim ehlinin yanında kendini ispat etmeye kalkan, kendi ispat etmez akılsızlığını ortaya koyar.
Yemek meclislerinde nasıl yemek yeneceğini öğren.
Sakın sol elinle yeme, zira bir çok cahil kardeşimiz bunca yıl kendilerine sünnetten ve edebden söz ettiğimiz halde, hâlâ sol elleriyle yeme gafletinde bulunabiliyorlar, kaşığı sağ elleriyle tutarken ekmeği de sol eliyle yiyorlar.
Su içerken besmele ile iç. İçtikten sonra..” Ohhh” deme bu hayvanların âdetidir. İçtikten sonra Allah’a hamdet. Bu rasullerin ve nebilerin sünnetidir.
Bu hiç Sünneti duymuş bir insanın yapacağı bir şey midir?
Meclislerden kalkınca selam vererek kalk. İzin almadan ve insanların sözlerinin tam orta yerinde kalkma, bir meclise güzel otur ve güzel kalk.
"Edeb" her işin süsüdür. Edebi olmayan hiçbir amelin güzelliği yoktur. Edebsiz meclisler meyvesiz bahçeye benzer, edebsiz söz, dikenli ağaca benzer. "Hikmet"siz ve "akıl"sız söz ise, kabuğa benzer, içi olmayan şeyin kabuğunun tadı ve faydası olur mu?
Akadaşınla karşılaşınca mutlaka nerden gelip nereye gidiyorsun diye sorma, sana nerden gelip nereye gittiğini o söylesin. Bu sormanda onu inciten bir taraf olabilir.
Saeni telefonlar arayan bir insana kabaca; “.. alooo..!” diye hitap etme. Sen arıyorsan da önce kendini tanıt; “ Ya, ben işte falan zamanda hani falanca yerde ve falancanın yanında seninle ya da sizinle tanışmıştım" deyip de kendini gizleme. Bu zayıf ve sorunlu kişilerin davranışıdır. Seni arayana edeble, "buyurun" demen daha uygundur. Telefonda gereksiz yere arkadaşınla konuşurken “hıı hıı hım hım..!” “ eeee..” deyip durma, bu ya karşındakine değer vermemedir ya da onu küçük görme veya yaptığının farkında olmamandır.
Birbirinizden ayrılırken birbirine dua siparişi verip de duasız ayrılanlardan olma.Senden dua isteyen anında dua et ki o da sipariş verip durmasın sana dua edip etmediğni veya sözünde sadık olup olmadığını bu şekilde öğrenmiş olursun
Bir de birisi kendisine nasılsın denildiğinde; “Allah hamdını artırsın” deme. Bu son yıllarda moda olan bir söylem haline geldi pek hoş değildir. Bunu kullanmayalım. Bunun yerine karşımızdakine dıa edelim. Bu selefin birbirleriyle ilişkilerinde kullanmadıkları bir sözdür belki münasebete uygun olarak söylenebilir.
-
http://youtu.be/flDBDckKK8A (http://youtu.be/flDBDckKK8A)
Samimiyet....
-
“Allah’ın emir ve yasaklarını gözet, O’nu önünde bulursun. Bolluk içindeyken (emirlerine bağlı kalmakla) sen Allah’ı tanı ki O da darlığa düşünce (kurtarmak suretiyle) seni tanısın. Bil ki senin hakkında yazılmamış olan şey başına gelmez. Sana takdir edilen de seni atlayıp (başkalarına) gitmez. Bil ki zafer sabırla, sevinç üzüntüyle, kolaylık da zorlukla birliktedir.”
(Ahmed İbni Hanbel, Müsned, I, 307)
-
Müzik nedir sizce. ? belirli aletlerden çıkan seslerden oluşan ahenk ve kulağa verdiği lezzet mi?Neden herkesin seslerden aldığı lezzet aynı değildir?Orkestranın çıkardığı sesler,o ahenge sadece kulağıyla değil,yüreğiyle eğilene neden daha farklı gelir?Yüreğin bir kulağı ve bir aklımı vardır.neden herşeyi akıl süzgecinden geçirirken ve olaylara mantıki bir cevap ararken,kalbin tatmin olmasını esas alırız.Kalbin bir aklımı vardır?Neden mutmain olmasını isteriz kalbin.Göz,kulak,ten,ve diğer uzuvlarımızın kendine has özellikleri ve SINIRLARI vardır.Gözümle görmediğme İNANAMAM derseniz,göze onay makamını tesis etmiş olursunuz.Bir Âm görmediği bir nesneyi yok kabul ediyorsa,kulakları duymayanda gördüğünden alamadığı ses karşısında onu yok kabul edebilirmi? ne kadar mantıki bir yaklaşım olur bu durum.Akleden kalp diye bi kavram duydunuz mu? Dostlarımızdan cevaplar bekliyoruz.
-
Afrikada insanlar açlıktan ölüyor,sokaklarda haksızlık zulüm kol geziyor,zalim diktatörler mazlum halkları öldürüyor,hırsızlık anarşi diz boyu,ALLAH NEDEN MÜDAHALE ETMİYOR DİYORSANIZ...
BEN YERYÜZÜNDE BİR HALİFE YARATACAĞIM ..Diyerek insanoğlunu Yaratan Allahın insana verdiği kıymeti idrak edememişsinizdir.
-
Demek hakikî ve elemsiz lezzet yalnız imanda ve iman ile olabilir.
-
Evet,işte O imanın kabul noktası,onay makamı akıl değil,kalptir.Ve kalp bedenin ayakta kalmasını sağlayan,hücre hücre bedene iman pompalayan mercidir.Bu nedenle yürek eksenli çalışan Müslümanlar,sabırlı,şefkatli,merhametli,yardımsever,bilinçli iken,akıl eksenli çalışan müslümanlar ise,duyarsız,şuursuz sadece ibadet eden ama idrak edemeyen bir yapıya bürünüyorlar.Halbuki Allah cc.Şahsına ait vasıfları,nimet olarak verdiği değerleri kullarının üzerinde görmeyi sever.Biz bu noktaları iyi analiz edebilirsek,daha yaşanılır bir toplumu O nun izniyle meydana getirebiliriz. HAKSIZMIYIM ?
-
http://youtu.be/flDBDckKK8A (http://youtu.be/flDBDckKK8A)
Samimiyet....
[/quote]
Bismillah her hayrın başıdır...Allah namına al,Allah namına ver,Allah namına işle...
-
https://www.facebook.com/photo.php?v=4017081675905&set=vb.338823456164364&type=3&theater (https://www.facebook.com/photo.php?v=4017081675905&set=vb.338823456164364&type=3&theater)
Allah aşkına bi izleyip,ve kendinizi bi sorgulayın...
-
Afrikada insanlar açlıktan ölüyor,sokaklarda haksızlık zulüm kol geziyor,zalim diktatörler mazlum halkları öldürüyor,hırsızlık anarşi diz boyu,ALLAH NEDEN MÜDAHALE ETMİYOR DİYORSANIZ...
BEN YERYÜZÜNDE BİR HALİFE YARATACAĞIM ..Diyerek insanoğlunu Yaratan Allahın insana verdiği kıymeti idrak edememişsinizdir.
birde bazıları sorar ve bir kısım saf insanlarımız düşünür madem öyle niye hiç müslüman süper güç yok niye gelişmiş müslüman ülke yok hep fakir ülkeler müslüman tesadüfmü diye....
öncelikle osmanlı kendi zamanında süper güçtü vede müslümanlıgın en güzel yaşandıgı ülkeydi... bagdat ve civarı zamanın en zengin şehirlerinden biriydi... bu örnekler çogaltılabilir....
zenginlik malmülk süper güç olma, Allah indinde mutebermidir....Allah çalışana hakedene verir...kimisine bu dünyada,kimisine hem bu dünyada hem ahirette,kimisinede sadece ahiretde.... istemezmisin ya ömer dünya onların ahiret bizim olsun diyen sevgili peygamberimizdir....
-
Allahın bak dediği yer neresidir?Kul nereden bakarsa,Allahın bak dediği yerden bakmış olur?Ve Allahın gör dediğini görür?veya böyle bir bakmaya ve görmeye ihtiyaç varmıdır ?Futbol maçları,onları ölürcesine takip etmek,takımları kazanınca kan dökmek,kaybedince yine kan dökmek dururken,moralimiz bozuk gidek içek sabahlar olmasın demek dururken,başkasının malını hiç bir hakkı yokken gaspetmek dururken,İnsanlara yardım etmek,onlar için acı çekmek üzülmek neden gerekli olsun ki,doğ,eğlen,gez toz,öl...Bi top bez ve herşey bitti? öylemi ?Hayat,yaşam ve ölüm bu kadar basit mi? Dünyadaki varlık sebebimiz sabah uyanmak,kahvaltı etmek,işe gitmek,yemek yemek, çalışmak,eve gelmek,yatmak, uyumak,sabah kalkıp yine aynı şeyleri yapmaktan mı ibaret? Eğer böyle değil diyorsan,artık varlık sebebini düşünmeye başlamalısın....Yarın geç olmadan uyanmanız dileğiyle...
-
MÜSLÜMANLAR!!!!
MÜSLÜMAN OLDUĞUNU SÖYLEYENLER.Şimdi soru şu:Yeryüzündeki tüm Kuran-ı Kerimlerden 14.sureyi birileri kasıtlı olarak çıkartsa kaçımız bu sürenin hangisi olduğunu sağa sola bakmadan bilebiliriz...Artık düşünme zamanı gelmedi mi?Okumaktan korkmayın hele hele Kuranı Kerim okumaktan hiç korkmayın..Çünkü Müslanım diyen sizlersiniz..VE MÜSLÜMAN KENDİ KİTABINI OKUR,ALLAHU TEALA BANA NE EMRETMİŞ DİYEREK ANLAMAYA ÇALIŞIR...
UYANIN ARTIK....
-
NAMAZIN kıymetini bilip kılmamak; Definecinin hazinenin yerini bulduğu halde onu çıkarmadan bırakıp gitmesi gibidir.
öncelikle yazıyı yazan elleriniz dert görmesin Allah razı olsun
yorumu çok beğendim
-
öncelikle yazıyı yazan elleriniz dert görmesin Allah razı olsun
yorumu çok beğendim
İnsanların beğenmesi,uygulamaya koyulması ve doğruyu en doğruyu yaparak Müslümanım demeyi dilden öte yaşama yansıtmasını arzu ediyoruz.Bu bağlamda yüreğinizden geldiğine inandığımız cümleleriniz için teşekkür eder,dualarınızda bizleride düşünmenizi rica ederiz.
-
Çocuğa ilaç acı gelse de,annesi ona o ilacı içirmek zorundadır.Çünkü anne ve doktor bilir ki,ondaki sıkıntıyı ancak bu ilaç giderir.Siz hiç sevdiklerinizin acı çekmesine razı olurmusunuz?Sizin rıza göstermediğiniz bu acıya, asla unutmayın ki İSLAM hiç razı olmaz.İslam;kendisine teslim olan insanı;inşaa eder.Onu karanlıklardan nura çıkartır.Göğe yükseliyormuşcasına daralan göğüslerinize huzur ve sukunet yağmurları yağdırır.Size acı gelir,zor gelir,kalkmak istemezsiniz soğuk gecelerin sabah namazına...Ama o namaz ki samimiyetin göstergesidir.Ve gereklidir,çünkü o namaz mü'minle münafığı birbirinden ayırır.Samimi olduğunu söyleyenin,dille değil bedenle yaptığı ispattır.O halde bilin ki;acı gelen, zor gelen emirde murad;senin üzerindeki tozu almaktır..Sabah namazlarını kaçırmayın dostlar..
-
Ben hiç namaz kılmıyorum Allah bana hiçbir ceza vermiyor!!!!! diyen kardeşim.....
Secde etmeyi Rabbim sana nasip etmiyor. Bundan büyük ceza mı olur???
ALLAHIM HEM BİZİ AFFET HEM DE ADAM ET.
-
Ben hiç namaz kılmıyorum Allah bana hiçbir ceza vermiyor!!!!! diyen kardeşim.....
Secde etmeyi Rabbim sana nasip etmiyor. Bundan büyük ceza mı olur???
ALLAHIM HEM BİZİ AFFET HEM DE ADAM ET.
amin..güzel bi tespit..
-
Kusur insanlara has bir şeydir.İnsanlar kusur işler,insanların kusuruna bakılır,insanların kusurları görmezden gelinir.Diğer varlıkların kusurları olmaz.Bilinç yoktur,kusurda bilince dayalı bir eylemdir.eğer hayatın bir değeri,bir amacı varsa,Yaratılışın bir nizamı söz konusu ise,kusuru affetmek veya kusurluya müeyyide uygulamak bir anlam kazanır.hayatın başka bir adresi,bir uzantısı olmayacaksa,ve hayat doğum,çalışmak ve ölmekten ibaretse,ölen öldüğüyle,çalan çaldığıyla,öldüren öldürme fiiliyle,çalan hırsızlık eylemiyle bir bedel ödemeyecekse,bu hal hiç bir mantıkla açıklanamaz.Çünkü ADALET YOKTUR.İşte sırf adalet için bile olsa Ahiret hayatı,dünya hayatından sonra bir hayat daha olmalı..Ve iyinin mükafat göreceği cennet, hırsızın bedel ödeyeceği cehennem sırf bu yüzden de olsa olmalı.Ve o hayatın varlığına inanan kişi,yaşam tarzını ona göre belirlemeli...( BU KISIM ATEİSTLER İÇİNDİR)hayat bu dünyadan ibaret görüşüne sahip herkes:Ticari,siyasi,toplumsal ve ailevi yaşantısında orayı hesaba katmadan yaşar.Camiye gider,ve camii çıkışında herşey eskisi gibi devam eder.Tabiri caizse,Allahın emri sadece camiide benim için geçerlidir,ticarette yalan söyleyebilirim ve söylerim,insanları kandırabilir haklarını gasp edebilirim,benim yakınım haksızda olsa sırf benim yakınım olması hasebiyle ondan yana taraf olurum diyorsan,ki demeye gerek yok böyle yapıyorsan,sen Din ve yaşamı birbirinden ayırdığın için LAİKSİN.(BURASIDA MÜSLÜMAN OLANLAR İÇİN DEĞİL;OLDUĞUNU SADECE SÖYLEYENLER İÇİN)