TURKIYE AVCILARI VE ATICILARI FORUMU
KARA AVCILIĞI:---TÜRÜNE GÖRE AVLAR VE AVCILARI--- => DOMUZ AVI VE AVCILARI => Konuyu başlatan: Emrah GİRGİN - 12 Nisan 2013, 09:28:20
-
Domuz avcılığının incelikleri (alıntıdır)
--------------------------------------------------------------------------------
Domuz , keskin duyulara sahip bir av hayvanı ve kuşkusuz avı en zor olan türlerden biridir. Diğer memeli av hayvanları gibi ürkek olmamasına rağmen çok dikkatli hareket ederler.
Ancak görüş keskinliği ile ilgili tek gerçek doğal ortamında bulunan 3 boyutlu değişiklikleri fark edebilmesi ve görüş alanındaki hareketi ve parlamaları çok net algılayabilmesidir. Renk farklarına tepki göstermezler.
Kısacası av sırasında tepeden tırnağa kamuflaj yada palyaço kıyafeti giymiş olmanız hareketlerinize dikkat ettiğiniz , ses çıkarmadığınız ve üzerinde ışık yansıtan bir materyal olmadığı sürece sorun olmayacaktır. Ancak tercihen hareket ederken fazla hışırdamayan kıyafetlerin tercih edilmesi yerinde olacaktır. Zira domuzun kulağı kumaşın birbirine sürtmesi ile oluşacak sesi çok uzaktan dahi duyabilecek kadar keskindir.
Örneğin ; sürek avında domuzu gördünüz ve üzerinize doğru geliyor ... Arkanız boşluksa bir tepe kenarında iseniz biraz geri çekilerek tepe hattında görüşünüzü ufaltırsanız sizi farketmeyecektir ancak tepe hattında durmanız halinde domuz bunu farkeder ve değişiklikten dolayı daha şüpheci davranmaya başlar. Aynı şekilde domuz size doğru ve ya paralel hareket halinde ise yer değiştirmeniz gerekiyor. ( Eğer sizi beke bırakırlarken belirtildi ise . Aksi taktirde beklenmeyen kazalar söz konusu olabilir. ) Domuz hareket ettiği sürece siz de mümkün olduğunca sessiz olmak kaydı ile hareket edebilirsiniz . Yürürken çıkardığı ses sizin sesinizi saklayacaktır.
Bunlar dışında özellikle dikkat edilmesi gereken şeylerden biri de kokudur. Av giysilerinizin özellikle parfüm, ( bu , deterjan içindeki katkılar da olabilir) nikotin , alkol gibi kokuları taşımamasına özen göstermek gerekmektedir.
Amerikalılar ozellikle büyük avlar için
1)Kıyafetlerin doğal malzemelerle yıkanmasını
2)Diğer giysilerden ayrı olarak hava almayan bir çanta ve ya poşette av yaptığınız ortamdaki bitkilerle ( ağaç dalları ve yapraklar gibi ) saklanmasını
3) Av giysileri ile seyahat etmek yerine avlaklarda giyilmesini tavsiye etmektedirler.
Bu tavsiyeler kısmen de olsa sürek avları için geçerli olabilir. Ancak , gece beklerinde ise gerçekten geçerli tavsiyelerdir. Bu konuda ayrıca gece beki kısmında bilgiler vereceğiz.
Gece Beki
Gece Bekleri....Gece Beki gece yapılır gibi stand up vari bir giriş yapmak geçti içimden açıkçası... Ama ülkemizde yalnızca domuz avı için geçerli olan bu av şekli, domuz avının hiç kuşkusuz en meşakkatli , en sabır isteyen yöntemlerinden biridir. Sanırım bu yönü ile de biraz saygıyı hak ediyor .. Aslında bek avı domuzun hareket anında olduğu her an yapılabilir... Akşamları gün kavuşmasına yakın başlayıp güneş bir iki boy yükselene kadar devam edebilir....
Gece bekinde nelere dikkat edilmelidir ?
1) Doğru yerin belirlenmesi : domuz güneş battığı andan itibaren yatağından(!) kalkarak, bir gecede yaklaşık 20-30 km alanı dolaşarak bütün gece yayılıma çıkar... Genelde rahatsız edilmediği sürece aynı alanları yatak olarak kullanır ve hava koşullarına göre belirli zamanlarda yatak değiştirir. Genelde dinlenmek amacı ile rahatsız edilmeyeceği rüzgardan korunan ve sabah güneşini gören sıklıkları tercih eder. Bu alanlara giriş çıkışlar içinde kullandığı birden fazla patikası vardır. Gece bekleri için bu giriş çıkış patikalarını bulmak , ormandan çıkış noktaları ve tarla girişlerinde beklemek gece bekinde avı duyma ve görme şansınızı arttıracaktır. Vurma demiyorum daha doğrusu diyemiyorum çünkü gece bekinde domuzun beklediğimiz yere gelmesi illâ vurabileceğimiz anlamına gelmez. İz keserek kullandığı yolları bulmak tarla giriş çıkışlarını bulmak ancak şansımızı arttıracaktır. Gece bekinde garanti diye birşey yoktur. Hayvan burnunuzun dibine kadar gelebilir ve tüfek atamayabilirsiniz.
İz keserken dikkat edilmesi gereken bir kaç nokta
1) Domuz izi , keçi izine çok benzer , çok kolay da karıştırılır. Azılı izleri hariç aradaki farkı ancak tecrübe ile ayırmak mümkündür. Bilen birilerinden bu konuda yardım istemek en doğrusudur. Tabi muzip biri olmaması kaydı ile .... Keçi izini ( izin etrafında bol miktarda göreceğinize emin olabilirsiniz ) keçi dışkıları ile de belirleyip ayrımlamak mümkündür. Azılı , yani erkek domuzlarının arka ayaklarında bulunan mahmuzları çok kolay belli olur ve diğerlerinden ayırt edilebilir.
2) İz keserken , özellikle güneş ışığının sert ve dik açılı olmadığı saatlerde yapmak , yaz sıcağında kurumuş beton gibi zeminde oluşmuş olan izleri gölgeler yardımı ile daha kolay ayırt etmenizi sağlayacaktır.
3) Renk farklılıkları özellikle , sabah yapılan iz kesimlerinde yangın yolu ve yol-tarla kenarlarında yerinden oynamış taşlar, kaymış bir miktar toprak , domuzun giriş çıkış noktalarını belirlemenize yardımcı olacaktır. Yeni oluşmuş izler , henüz güneş görmediğinden çevresinden daha koyu renkli olacağından daha kolay ayırt edilebilir....
4) Renk farkı , izin aynı zamanda eski ya da yeni olmasını da belirlemektedir. Eski izler nispeten çevre koşullarının da etkisi ile silikleşir , sınırları yuvarlaklaşır. Üzerlerinde daha fazla çer çöp, ot bulunur. Yeni izler daha nettir ve çok az da olsa renk farkları vardır. Eğer bulduğunuz izler eski ise orada beklemeniz size şans eseri bir domuzun aynı yolu kullanması halinde bir işe yarayacaktır. Bulduğunuz yeri arada bir kontrol edin. Domuzun aynı yolu tekrar kullanması olası bir durumdur.
Oturulacak yerin belirlenmesi....
Gece bekinde oturulacak yerin belirlenmesi iz kesmenin yani domuzun geliş tarafının belirlenmesinin yanı sıra çevre koşulları ve rüzgarın durumu ile de bağlantısı vardır.
Domuz kendi çevresinde etçillerden sonra kuşkusuz en korkulan hayvanlardan biridir. Öyle ki bir azılının homurtusu bütün dağ sakini hayvanların paniklemesine neden olabilir. Ancak domuzun bu baş edilmez korkulması gereken , efe nâmı davranışlarına hiç bir şekilde yansımaz , aksine zifiri gece karanlığında ormandan çıkıp açık alanda dolaşmayı , yanılmayı sevmez... Bunu yaparken çok temkinli davranır. Açıklığa girmeden önce havayı koklar , dinler ve yabancı koku veya potansiyel bir tehlike araştırır. Domuzun gözü aslında burnu ve kulaklarıdır. Gece karanlığında gündüz hareket ettiği kadar rahattır. Açık alana çıktığında özellikle gölgeleri kullanmak gibi bir eğilimi vardır.
1 ) Çevre koşulları.... Beklenen yerdeki bitki yapısına göre bölgeyi en rahat görebileceğiniz yeri seçmek gerekir. Örneğin ; sıralı dikilmiş ağaçlar , belirli bir paralelde tarlayı kesiyorsa , domuz bu ağaç dizisini takip edeceğinden ve ağaçların gölge kısımlarında , birinden diğerine çevik adımlarla geçerek yemleneceğine emin olabilirsiniz. Eğer bu dizilere dik oturursanız ; domuzu görme ihtimaliniz , ancak diziden diziye geçerken görme şansınız olabilir ki , o da önünde beklediğiniz diziden geçmesi halinde.... Burada yapılması gereken , ağaç dizilerine paralel oturmaktır. Tarlanın kenarına ya da içine oturmak , sizin bulduğunuz izlere ve domuzun tarlanın hangi kısmına yayılım gösterdiğine bağlı olacaktır.
2 ) Rüzgar .... domuzun burnu ve kulakları gözüdür demiştik... Rüzgar da görmesinde en büyük yardımcısıdır. Oturacağınız yeri seçerken rüzgarın özellikle karşınızdan gelmesine dikkat etmelisiniz.. En azından üzerinizden domuzun tarla girişleri yönüne doğru olmayacak şekilde ayarlanmalıdır. Eğer böyle bir lüks yoksa rüzgardan korunan bir yer seçmeli ve kokunuzun taşınması minimuma indirilmelidir. Etraftan toplanarak önünüze yığacağınız çalılardan yapacağınız bir küme de kokunuzun direk ormana taşınmasını bir nebze engeller. Ancak deneyimler domuzun taze kırılmış veya kesilmiş dal kokusundan huzursuz olduğu ve daha temkinli hareket etmesine neden olduğunu göstermektedir.
3 ) Ses.... kırsal kesimde ( şehir gürültüsünden uzak yerlerde özellikle ) gece ses duyma kapasitesi yükselir. Başka bir deyişle gece ses büyür. Kulağımız , gündüz hiç farketmediğimiz sesleri algılamaya başlar. Bunun nedenlerinden biri de görüş gücümüzün azalması ve beynin duyma algısını yükseltmesidir. Aynı zamanda koku algılamamız da gelişir. Bunun doğal sonucu olarak en küçük çıtırtının dahi olduğundan fazla ses çıkarması yanılsamasını getirir. ( Küçük bir kirpiyi domuz sanabilirsiniz . ) Bu noktada ses nereden ne şiddette gelirse gelsin boş bulunmamak asıl dikkat edilmemesi gereken durumdur. İrkilmeyi minimum' a indirmek (ki tepki vermemek zordur. ) gerekmektedir. İrkilme ne kadar az olursa sizin çıkaracağınız ses de o kadar az olacaktır. Sesin arkanızdan geldiğini farzedelim. Eee , domuz bu , ne yapacağı belli olmaz . Komşu tarlaya iner , arkanızdan gelir beklediğiniz tarlaya.... Dönmeniz gerekli mi ? aslında değil , eğer domuz direkt üstünüze doğru yürümüyorsa rüzgarın durumu da müsait ve ya domuz 2 bekin arasından çıkmayacaksa... Sonuç olarak önünüzdeki tarlaya girecek ve yayılım yapacak ve görüş alanınıza girecektir. ( ÖNEMLİ NOT: EĞER BİR TARLADA BİRDEN FAZLA KİŞİ OTURUYORSA ÖZELLİKLE ATIŞ ALANLARININ ÖNCEDEN KARARLAŞTIRILMASI VE NE OLURSA OLSUN BU KARARLARA UYGUN DAVRANILMASI GEREKMEKTEDİR. AKSİ TAKTİRDE İSTENMEYEN KAZALAR OLMASI KAÇINILMAZDIR. KUŞ AVINDA YİYECEĞİNİZ 4 NUMARA SAÇMA SİZİ ÖLDÜRMEYEBİLİR AMA TEK BİR ŞEVROTİN TANESİ 9mm TABANCA KURSUNUNDAN DAHA ÖLDÜRÜCÜ OLABİLİR.)
Dönülmesi gerektiğinde yapılması gereken , domuzun hareket anında olduğu zamanı beklemektir. Domuzun kendi çıkardığı ses , sizin gürültünüzü bir nebze olsun perdeleyecektir.
SÜREK AVI
Hepimiz biliriz ki sürek avı , grup avıdır. Bu da koordinasyon ve uyum gerektirir.
1) Sürek avında beklerin dizilmesi sırasında mutlaka sessiz olunmalıdır. Dağıtım sırasında sigara içmek ya da gürültü yapmak avınızı bozmaktan başka bir işe yaramaz. Hem kendi hem başkalarının zahmetlerini boşa çıkarmış olursunuz.
2) Özellikle avcıları yerleştiren kaptan belirtilmediği sürece , sürek avında kafanıza göre yer değiştirilmez. Sağınızda solunuzda olanı bilmek , kimin nerede olduğunu bilmek , posta kurulurken sizden önce kalan avcıyı sonra kalan avcıyı görmek, nerede olduğunu bilmek bir zorunluluktur. Kaptan tarafından aksi belirtilmediği sürece bırakıldığınız yeri de terk etmemek gerekir. Sizi sol arkasında sanan bir başka arkadaşınız yürüyüp önüne geldiğinizi bilemez. Siz canınızdan olursunuz , o ise hata sizde olmasına rağmen ömür boyu vicdan azabı ile dünyada kalır.
3) Kaptanın talimatları , kesin uyulması gereken kanun olarak kabul edilmeli ve uyarıları göz ardı edilmemelidir. Çünkü avı kuran odur ve size özellikle belirttiği şeyin mutlaka bir nedeni vardır. Örneğin ; size şuradan öteye tüfek atma dedi ise bunu o hizada ileri bırakacağı bir avcı olduğu için ya da o tarafta görüşünüz içerisinde olmayan ama atacağınız kurşunun gidebileceği ev-ağıl türü bir şey olabileceği içindir.
4) Hiç bir şekilde hiç bir avda içki içilmemesi , ava içkili olarak katılmaması ve silah kullanılmaması gerekmektedir. İçki dikkat dağıttığı gibi umulmadık kazalara neden olabilir. ( Ayrıca kokusu da av şansınızı azaltacaktır . )
5) Domuz avında , ne giyilir ? Ne giyerseniz giyin , bu durum , hareket etmediğiniz sürece domuzun sizi görmesi gibi bir sorun teşkil etmez , ancak özellikle domuz avı gibi ormanlık sıklık arazilerdeki avlarda , mutlaka blaze (turuncu ) bir şapka ve ya yelek giymek yeri gelir hayatınızı kurtarır. Özellikle domuz avlarında yüksek menzilli yivli tüfeklerin kullanılabildiğini düşündüğümüzde tamamen kamuflaj giyinmiş bir avcının 150 metre mesafede bitki örtüsü içinde kaybolacağını ve görülmeyeceğini unutmamak gerekir. Oysa blaze bir şapka ile 300-400 metreden fark edilirsiniz.
6) Sürek başlamış , köpekler domuzu katmış önüne üstünüze doğru geliyor. Domuz üzerinize gelirken döndü , bir sonraki bekin üzerine gitmeye başladı. Artık o domuz sizin değil , onun avıdır. Başkasının üzerine doğru giden domuza , tüfek atılmaz. Eğer aranızdan geçiyorsa kime daha yakınsa o tüfek atmalıdır. Eğer bir alay söz konusu ise ormandan çıkmadan tüfek atılması alayın dağılmasını sağlar ve birden fazla avcıya şans tanır.
7) Sürek avlarında sabır , dikkat ve sessizlik en önemli öğelerden biridir. Köpekler bir domuzu kovalarken bir başka domuz sessiz sedasız dibinize kadar gelir ve hiç beklemediğiniz anda karşınıza dikilebilir hatta sürek bittikten sonra bile...
Domuz süreğinde başka , eğer önceden belirtilmedi ise başka ava tüfek atılmaz.... Kurt genelde bu durumun dışında tutulmaktadır. Ancak Yurdumuzdaki kurt popülasyonunu da düşünürsek bu doğa harikası hayvanı vurmak , sizin vicdanınıza kalmış bir şeydir.
9) Silah taşıma ve kullanma kuralları , uyulması gereken bir sorumluluktur. Bu sorumluluğu taşımayan ya da farkında olmayan avcılarla ava gitmeyiniz.
10) Tüfeğinize , daima dolu olduğu fikri ile yaklaşınız. Kimsenin silahını iznini almadan ve boş olduğu söylense bile kontrol etmeden kurcalamayın. Av kazalarının çoğu kazara patlayan silahlarla olmaktadır.
11) Silahla şaka olmaz. Boş bile olsa asla hiç kimseye silah doğrultmayınız.
Domuz Sezonuna Başlarken.....Genellemeler
Aslında bu konu sürek avında dikkat edilmesi gerekenler kısmında da anlatılabilirdi. Ancak farklı olarak ele almak daha iyi olacak.
Domuz sezonu başlarken , öncelikle silah bakımından söz etmek istiyorum biraz. Eminim birçok dostumuz silahlarını temizleyip yağladı ve dolabına kaldırdı. Ya da benim gibi elinin altında tutup bütün yaz gidemediği avları düşünüp , hayal kurdu...
Şimdi ise bir silip , avlara katılmaya hazırlanıyor. Domuz avı özellikle bu sezonda tüfeğin aşırı toz yiyeceği avlardan biridir. Açık traktör römorkunda o toz bulutunun altında kalan dostlar ne demek istediğimi anlamıştır mutlaka.. Eğer tüfeğiniz yağlı kalırsa o toz bulutunun içerisinden geçerken yağa yapışan toz yüzünden tüfeğin yağlı kısımları çamur kaplanacaktır. Bu durum , ileride mekanizmanın atıştan sonra tutukluk yapmasından tutun , aşırı aşınmaya kadar birçok duruma sebebiyet verebileceği için tavsiyem ; silahın kuru bir bezle iyice silindikten sonra av yerine gidene kadar kılıfında tutulması ( Mak kararlarına göre kanuni taşıma yöntemi olarak belirlenmiştir.) olacaktır. Bu durumu sadece domuz avı olarak algılamamak gerekir. Erken sezonda 'TOZ' tüm avlar için geçerli bir durumdur.
Bunun yanı sıra sezona başlamadan kullanacağınız fişeklerin tek tek kontrol edilmesi de gerekmektedir. Özellikle fişeklerinizi fişeklikte ya da rutubetli iken kaldırdıysanız sorun yaşamaya davet çıkardınız demektir.
Rutubet almış bir fişek;
A) Kötü patlayabilir. Avınız kaçar
Çakabilir. Avınız yine kaçar
C) Fişek yatağında sıkışabilir. İlk atışta vuramadığınız bir hayvana ikinci atış şansınız olmaz ( domuz yaralarsanız ve üstünüze şarj ederse sonuçları tahmininizden çok daha kötü olabilir. )
D) Parçalanıp namluyu tıkayabilir ve zarar verebilir.
E) Bakır yüzük , fişek ağzını açacak basıncı sağlayacak kadar basınca dayanamayabilir ve fişek yatağında fişeğin tersten patlamasına neden olabilir ki bu da tüfeğinizin patlamasına bile neden olabilir.
F) Tabanı içe ve ya dışa doğru bel verebilir.
Tüm bunlardan kaçınmanın yolu iyi bir kontrol ve dikkatli davranmaktır. Özellikle ava çıkarken fişeklerinizi kontrol etmeyi ihmal etmemenizi ve bakır kısmı paslı , yeşermiş fişekleri özellikle kuru ve kalın bir bezle ( BRANDA GİBİ ) silmenizi ve korozyonun ne kadar derine işlediğini kontrol etmenizi tavsiye ederim. Bunlar dışında fişekleri düz bir satıha ( Camlı bir sehpa olabilir) koyarak özellikle dip kısmının içe ya da dışa doğru bel verip vermediğini kontrol etmelisiniz. İçe doğru bel vermiş fişekler , iğneden yeterli darbe almayıp patlamama ; dışa doğru dönük olanlar ise mekanizma üstüne kapanırken patlama riski taşırlar.
Rastgele....
-
Emrah Bey, paylaşım harika olmuş.Her şeyi mükemmel anlatmışsınız.Domuz avına merak eden özellikle tecrübesi az olan avcı arkadaşlarımız için çok önemli teknikler.Elinize gönlünüze sağlık.Çok dikkatli olunmadığı zaman , özellikle de gece beklerinde başarılı olmak çok zordur.Bu açıklamalar çok değerli.
-
Emrah Bey, paylaþým harika olmuþ.Her þeyi mükemmel anlatmýþsýnýz.Domuz avýna merak eden özellikle tecrübesi az olan avcý arkadaþlarýmýz için çok önemli teknikler.Elinize gönlünüze saðlýk.Çok dikkatli olunmadýðý zaman , özellikle de gece beklerinde baþarýlý olmak çok zordur.Bu açýklamalar çok deðerli.
-
Emrah Bey, paylaşım harika olmuş.Her şeyi mükemmel anlatmışsınız.Domuz avına merak eden özellikle tecrübesi az olan avcı arkadaşlarımız için çok önemli teknikler.Elinize gönlünüze sağlık.Çok dikkatli olunmadığı zaman , özellikle de gece beklerinde başarılı olmak çok zordur.Bu açıklamalar çok değerli.
rica ederim memet abi
-
evet dogru domuz avina gidecek bir arkadas, ter kokusu, yemek sigara kokusu, konulari dikkat etmeli imkani varsa dus alipda domuz avina gitmesi fayda sagliyacaktir, zeytin sabunu gibi kokusuz sabunla dus almasi faydali olacaktir,
bek yapacaginiz arazide cok gezmek etrafi bakinmak yanlistir etrafi cok fazla insan kokusu birakirsiniz, en dogru yóntem bekliyeceginiz yeri kestirip girip oturmaktir,
basimdan gecen olayi yazayim domuz gelirken insan gibi baka baka gelir derdi avci bóyúklerim, górúnceyi kadar inanmamistim,
bir gún domuz avi vardi, sabah uyanamadim biraz gec kaldim, kosa kosa arkadan domuz avina giden gurubu yetismek icin gitdim domuz avi yapilacak miktikayi,
vardim domuz gecebilecek gecitler tutulmus gec kaldigimdan dolayi, yasli avci bóyúklerim surdan domuz burdan domuz gece bilir derdi,
benden oldukca yasli bir avci bóyúgúm vardi, onu górdúm sordum vaziyet ne durumda diye, her yer tutuldu bag kuruldu dedi,
sen gerideki eski domuz gecitine git gelebilir orayi dedi, pek ben ónemsemedim ordan domuz gecer diye. eski avcilar hep sóglerdi, ordan gecer diye, ben raslamadigimdan pek ónemsemedim,
eski avcilarin domuz gecer ordan dedikleri yeri geldim burdan domuz gecmez deyip bir kaya var kayanin arasina gecip oturdum domuzlar bir kilometre yúksekligi bulunan bir dag var ónúmde domuzlar bu dagin eteklerinden gececek tam karsisindayim dagin domuzlarin gececeyi alan yer karsimda,
hic olmassa domuzlar karsimdan gecerken sehrederim dedim oturdum kayanin ústúne ve ortasina, torbamda elmalar vardi, sabah gúnes yeni yeni doguyordu, sabahin soguvunda elma cok gúzel gidiyordu,
karsimdaki dagin tam tepesine ústúne bir kópek geldi kova kova domuzu orda beklediler dagin tepesinde,
on onbes dakika kópek domuza havliyor domuz ormani girdi orda bekliyor, ben bu domuz nereyi gidecek diye bakiyorum oldugum yeri gelecek diye hic dúsúnmúyordum sehretmekti niyetim onbes dakika gibi sonra dagin zirvesinden domuz ónde kópek arkasindan dooooooooogru dereyi dik hizli bir sekilde tam karsimdan indi domuz dagdan yahu bu domuz neryi gidiyor diye ayagi kaltdim kayadan asagi baktigimda, kópek altimdan oturdugum yerin sag tarafina dogru gectigine górdúm kópeyi górmesem gene umursamiyacaktim domuz oldugum yeri gelmez diye,
iyiki kópeyi górdúm, hemen oturdumgum yerin ústúnden orman yolu geciyordu yola ciktim domuzun gececeyi tahmin etdigim yeri dogru kostum kosarken ayagimdaki cizmelerim ses cikardigina fark etdim ayagimdaki cizmeleri cikarip firlatdim yalin ayak sesiz bir sekilde 60, metrenin ústúnde kostum
iki tane yol vardi biri eski orman yolu biri yeni orman yolu eski yolla yeni yol catal yilan dili gibi iki tane ayrilmis duruyordu yollar, ben eski orman yoluna cikip bekledim, yeni orman yolu altimda kaldi,
bir ufak cam agacin arkasina kendime gizledim domuza dinlemeyi gectim domuzu, domuzun aldigi nefes duyuluyordu domuzun yaptigi uzun yol ve dagdan dereyi hizli sekilde inmesi dereden dagi dogru cikmasi domuza yormuski domuz ses cikara cikara geliyordu, derin derin alip verdigi nefesi duyuyordum domuzun,
falisdayi falistayi domuz geliyordu bana dogru,
bem cam agacin arkasinda yalin ayak domuza bekliyordum kipirdaman, ve bóyúk bir heycanla, cam agacin arkasinda sag tarafima sol tarafima ates yapabilecek sekilde ugun bir vaziyetde beklerken,
domuz yeni orman yolun kenarina geldi, DOMUZUN YARISI YOLUN ÍCÍNDE YARSI YOLUN GERÍSÍNDE DURDU DOMUZ BEN CAM AGACININ ARKASINDAYIM BENí FARK ETMEDí GÓRMÚYOR DOMUZ,
AMA DOMUZ SANKÍ BÍR ÍNSAN GÍBÍ DOMUZ YOLUN BÍR SAGINA BÍR SOLUNA KAFASINA CEVÍRÍP AVCI BAKIYORDU YA BENÍ GÓRDÚ DAGDAN ASAGI ÍNERKEN BU AVCI NERDE DíYE BAKIYORDU, YADA BENÍM KOKUYU ALDI ONDAN BAKIYORDU YADA AVCI VARMI DÍYE BAKIYORDU DOMUZ AMA BÍR ÍNSAN GÍBÍ BAKIYORDU DOMUZ, KAFASINA BÍR SAGA BíR SOLA CEVÍREREK DOMUZ BAKINIYORDU.
RESMEN ÍNSAN AVCI BAKIYORDU DOMUZ EMÍN OLDUGUNDA YOLDAN GECÍP ORMANI GÍDECEKTÍ,
CAM AGACIN DALLARI ARASINDAN NÍSAN ALIP DOMUZA ATES ETDÍM BÍRAZ KOSTUKTAN SONRA YOLDAN YUKARI GÍTMEK ÍSTERKEN DÚSTÚ,
OGÚN BÍR DOMUZ FURULDU ONUDA BEN FURMUSTUM,
OGÚNDÚR BU GÚNDÚR DOMUZLARÍN COK AKILLI BÍR HAYVAN OLDUGUNA BÍLÍRÍM, KEMDÍME GÍZLER ÓGLE DOMUZ BEKLERÍM, SÚREK AVLARINDA HÍC BÍR ZAMAN MEYDANI CIKMIS BÍR GÚRÚSCÍ GÍBÍ MEYDANDA DÍKÍLMEN,
ESKÍ AVCILARI COKMU COK TECRÚBELÍDÍR, DOMUZ AVINDA,
-
paylaşımın için tşk nurettin abi.
-
Paylaşım için teşekkürler.
-
Elinize sağlık, gayet güzel olmuş. Ben de birşeyler eklemek istiyorum. Kendi gözlemlerimle tecrübe ettiğim şeyler..
Domuzun yaşadığı sıklık alanın yakınlarında tarlalar varsa (genelde köy yerleri böyle olur), o zaman birkaç hususa dikkat etmekte fayda var.
* Domuz akşam ezanı vakitlerinde ormanın kenarlarına kadar gelir, fakat açıklığa çıkmaz. Bir süre bekleyip ortalık loş olunca (gözle zor seçilebilecek kadar) ormandan hafif çıkıp ortalığı dinler. Etraf sakinse, insan ve ses yoksa oralarda otlamaya başlar. Bir süre ormanın kenarlarındaki açıklıkta otladıktan sonra iyice karanlığın çökmesiyle tarlalara doğru yola koyulur.
* Genelde sabah ormana nereden girmişse akşam da oradan çıkar (Ürkütülmediği sürece). Eğer ürkmüşse veya yatmak için ormanın derinliklerine kadar girmişse farklı noktalardan çıkabilir.
*Sabah yatmak için girdiği ormanın hemen kenarlarında konuşlanmış olabilir. Dikkat edilmelidir. "Buralar açıklığa çok yakın, domuz derinlerdedir, burada domuz olmaz" dememek lazım.
* Sabah ormana girerken hava aydınlanmadan girer. Eğer hasat zamanı ise veya mahsüller olgunlaşmaya yüz tutmuşsa daha geç de gelebilir. Tarlalarda oyalanmasından dolayı güneş doğduktan ve ortalık iyice aydınlandıktan sonra geldiğini çok gördüm.
* Yazın genelde geç gelir (Tan yerinde geçebilir). Fakat kışın hava aydınlanmadan girer sıklığa.
* Yazın gündüzleri ormanın karanlık, sık ve serin yerlerinde yatar. Kışın ise gündüz aktif olabilir.
* Hava aydınlanırken ormana girmeden önce su kaynağına uğrayıp suyunu içer ve öyle girer. Bu sebeple su kenarları beklemek için doğru yerlerdir. Fakat etik olur mu, tartışılır.
* Aynı şekilde akşam ormandan çıktıktan sonra yakınlarda su varsa, ilk önce suya uğraması muhtemeldir.
* Zikzak çekerek kaçamazsınız, bu yanlış bir bilgidir. Domuz isterse, arka ayakları üzerinde hafifçe yükselip bir anda 180 derece geri dönebilir.
* Gözleri ışıkta diğer hayvanlar gibi parlamaz. Işığı görünce resmen arkasını dönüp bekler, beklemese bile hareket etmeden donar kalır ve geçmesini bekler (Projektörle gece avı gelmesin aklınıza, genel davranışından bahsediyorum. Mesela domuzun araba farını görmesi gibi).
* Eğer bir alanda gündüz atış yapmışsanız, akşam bekinde orada boşuna beklemeyin. Şimdiye kadar hiç görmedim atış yapılan yerden akşam domuz çıktığını. Oldu ki çook uzaklardan gelen ve sesleri duymamış bir domuz ise o bölgeden çıkabilir belki.
* Havalar kuru giderken eğer yağmur yağarsa, tarlaların ormana yakın kenarlarında bekleyin. Bir süre sonra, yumuşayan toprakta solucan aramak için domuzların çıkma ihtimali vardır. Ama hangi tarladan ve nereden çıkacağı belli olmaz. Bu durumda gündüz iz takibi yapmak faydalı olur. Hayvanın geçtiği yollar bellidir, otlar ezilmiştir veya hiç ot yoktur. Bu izlerin ormana girdiği yerlere yakın konuşlanın.
* Eğer tek ve büyük bir tırnak izi görmüşseniz, o domuz erkektir ve azılıdır. Çünkü normalde sürünün hakimi dişi domuzdur (anaç). Genç erkekler(karapürçek) de bulunur sürüde. Fakat yaşlı azılı bulunmaz. Onlar sürüden ayrı, tek gezerler.
* Bir domuzu herhangi bir şekilde yerinden kaldırırsanız ve hayvan kaçmaya başlarsa boşuna peşinden gitmeyin. Çulluk gibi ilk gördüğü açıklığa konmaz :) . Yani yakınlardaki başka bir sıklığa girmez. Giden gitmiştir..
Kokudan, sesten, vs. bahsetmeye gerek yok, yukarıda yazılmış. Bunlar da benden; beğenirsiniz inşallah..
-
EMRAH KARDES TEKEKÚRLER, TARKAN KARDES TESEKÚLER,
domuz avi aslinda cok zor av túrlerine giren av túrlerindendir, hele gece domuz avliyabilen avci sayisi yok denilecek kadar azdir, lamba far DISINDA, ciplak gózle, gecenin karanliginda,
cok eski avcilarin kullandigi gece domuz avindaki en etkili usúl, cukur kazip icine oturmaktir, bu sekilde tarlanin ortasina gizlenmis olursunuz, yoksa tarlanin kenarindaki bir ormanin calinin duvarin toprak yiginin ardina gizlenmeniz gerekir, domuzun her konuda fark etmemisi icin,
buda domuz tarlayi girdiginde domuza uzak kalacaginizdan domuzu górúp ates etmeniz cok zor olacaktir, cukur kazip icine kendinize gizlerseniz, domuz hem kokunuza almiyacaktir, hem size góremeyecektir, cok yakininiza gelir. gece domuzu górúp ates etme sansiniz yúksek olur,
domuz her meyvayi mahsuli yerken agzini sapildada sapildada yer.domuz yerken agzi sular,diyer hayvanlar farkli yer, buda tarlayi gelen domuzmu bir evcil hayvanmi anlarsiniz busekilde,
dolun ay varken gelmez tarlayi gelir ama. tarlanin korunmadigina cok cok emin olursa gelir dolun ay varken,yoksa gelmez ay karanlik denildigi bir dónemde gelir tarlayi yemeyi, dolun av varken górúlecegine cok iyi bilir, dolun ay varken gelirse tarlayi, ayin gólgeli oldugu agac gólgesi, ve ayin karanlik kaldigi noktalardan girer tarlayi birda agaclik noktalardan veya tarlanin tam kenarindan girip ordan yemeyi uyrasir, dogrudan tarlanin ortasina dogru gelmez dolun ay varken, úrkek korkak tetirkin sekilde girip cikar dolun ayda tarlayi domuz, cok dikkat eder,
tarlanin kenarina gelir, on daki ústú gibi bekler gezinir, tarlayi hizli sekilde girip bir iki isirip cikar, tarladan, bunu neden yapar domuz,
avciya kurdugu tuzagi dúsúrmek icin, yapar domuz, bu sekilde domuz gezinmesi tarla kenarinda ses cikarip, veya tarlayi girip bir iki isirip cikmasi sonucu avci domuz geldi nerde diye bakinmayi baslar avci, avciya domuz son derece dikatli sekilde avci varmi diye takip etdigi bir andir. avci domuz geldi deyip yerinden cikar domuz avciya tuzagi dúsúrmústúr avciya górúr domur fark eder ve gider domuz avcida domuz geldi tam atacaktim bakiyordum kacti domuz der,
halbuki domuz avciya tuzagi dúsúrmústúr,
domuz gelsin gezinsin yesin ciksin tarladan sen hic kipirdamadan bekle domuz yarim bir sagat gibi bu oyununa yapsin domuz sen sabirla bekle,
domuz avcinin kimsenin olmadigina emin oldugundan, domuz tarlayi bir girer, sagina soluna bakmadan yemeyi baslar gúrúltúlú bir sekilde artik domuz tarlada kimsenin olmadigina emin bir vaziyeti gelmistir,birazda sabirla bekledikten sonra domuz artik karnina doyurmayi gecmistir avci aramiyordur, ondan sonra yaniniza kadar gelir, domuz,
úc ay boyunca duraksamadan gece domuz furacagim diye gece domuz avina gitdigime bilirim,
cok cesitleri vardir domuz avlamanin,
ormani yakin tarlayi domuz sagat 10,11, gibi gelir, ormani uzak tarlayi, sagat,1,2, gibi gelir,zaman zaman olur. daha erkende birazdaha gecte gelebilir, bu sagatler disinda domuz tarlayi, bu farkli bir olaydir,
kimi kuyruklu yildiz der, kimi akrep yildizi der, biz úlker yildizi deriz, dogudan dogan bir yildizdir,górúnúsú bir akrebi benzer, yildizlerin bir arayi gelmesinden olusan bir yildizdir, yónúnúze gúneyi dogru cevirin, kafaniza yukari gúkyúzúne dogru kaldirin, sanki gókyúzúnún ortasina bakar gibi, kuyruklu yildiz sagat 10,11, yónúnde tam sagatin sekli rakamlari gibi, veya gókyúzúnde temsili bir sagat canlandirin gózúnúzde,
bu canlandirdiginiz sagatin, 10,11, rakami nerde durur diye tesbipleyin gózúnúzle gózúnúzde gókyúzúndeki temsili cizdiginiz sagatin 10,11, rakaminin oldugu yeri dogru kuyruklu yildiz geldiyse dogduysa, domuz gelmis tarlanin kenarinda bakiniyordur diyebilirsiniz,ORMANI YAKIN BÍR ARAZIDE AVLANIYORSANIZ,
EYER, gók yúzúne cizdiginiz temsili sagatin 1,2, rakaminin durdugu noktayi dogru kuyruklu yildiz geldiyse, domuz ormani uzak tarlanin kenarinda domuz avci varmi tarla korunuyormu diye bakiniyordur,veya domuz tarlayi gelir,
insanin uyku bastigi sagatlerde domuz tarlayi gelir, bu uykunun geldigi sagatlerde, sagat 10,la, sagat 2, iki arasidir,
birde domuz sabah sagatinde gelir, ormani geri dónerken,insanin yúzde yúz uyudugu bir sagatdir, bunu domuz bilir, sabahi kadar domuz beklemis bir insan sabahi karsi ister istemez uyur yorgun dúser,sabah ezani okunmadan yarim sagat gibi ónceyi denk gelir, bu zaman súresi, domuzun tarlayi gelmesi, hizli sekilde tarlayi girerler veya girer hizli sekilde yer ve gider acele ile yenen yemek gibi tarlayi girer hizli sekilde yer gider,sagina soluna bakmaz. bu domuzlar cok cok tecrúbeli ve yasli domuzlardir, nadir górúlúr, vede nadir olan bir olaydir domuzlarin sabah sagatinde tarlayi girmesi gelmesi devamli yasanmaz olmaz bu olay nadir olur yasanir,, domuzun ac kalmasi her hangi birsey yiyemesi gece boyunca nedenidir genelde,domuzun gec sagatde sabah tarlayi gelmesi,,,
-
bi defa tarlada ayçiçeği beklerken, eylül ayında yağmurlu bir sabah saat 8:00 gibi tarlaya uğradığını gördüm.
bir defa da haziran basında çilek zamanı aksam saat 19:00 gibi güneş daha tepede iken orman çıkışında gördük. birkaç aksam hep aynı saatte hep aynı patikadan indi. sonra bi abi bek yapamaya gidecekti ama. sonra ne oldu bilmiyorum.
Yanlız babam domuzun bizim ormanlarda yaşayan en akıllı en hızlı hayvan olduğunu söyler. 'tuzağa düşürmek zordur' der.
-
bizim orada gece bek avı mısır tarlasında, ayçiçek tarlasında, fındık tarlasında yapılır. on da da köpekler bekler. sende köpekleri beklersin. domuz gelince köpek uyandırır. sende kalkar iki fişek atar teneke çalarsın. uykun açılmadan yatarsın.
ama domuz vuracağim dersen;
meradaki, orman kenarındaki, tarla kenarındaki erik, elma, ceviz ağacını gözlersin. o ağacın üzerine çıkmaktan ziyade, yakın ağacın üzerine çıkar beklersin. sessizlik sigara, alkol içmemek, birşeyler yememek önemlidir. aslında bu şekilde bek avında beke gitmeden 3-5gün önce aynı yere heraksam gider ağacı silkeler yere biraz elma, erik dökersin. 3-5 aksam onu yiyen domuz alışır oraya koşa koşa gelir. hele birde ağaç ormana yakınsa daha aksam ezanı okumadan damlar. senin görmen av yapman daha kolay olur.
-
Doğru, çok zeki mahlukat. Koşarken durup dinliyor, hangi yönde ve hangi mesafede olduğunu anlamaya çalışıyor, sonra devam ediyor. Hatta müzik sesini çözmüş keratalar, tarla beklerken arabada müzik açıyorlar. Eğer arabada insan yoksa müzik felan dinlemeyip giriyor domuz tarlaya.
Bir de, eğer hayvanın gideceği bir besin kaynağı (Sizdeki çilek, ayçekirdeği gibi) varsa, erken çıkıp geç gelir. O yüzden gündüz vakti görmüşsünüzdür. Hele oralarda insan da dolaşmamışsa, hayvan rahatsız olmamışsa, rahat rahat gezer.
-
Hatta müzik sesini çözmüş keratalar, tarla beklerken arabada müzik açıyorlar. Eğer arabada insan yoksa müzik felan dinlemeyip giriyor domuz tarlaya.
,
Aynen abi,, herkes bi yolunu bulmaya çalışıyor kimisi tüplü bomba yapıyor kimisi rüzgarlı teneke koyuyor ama nafile..biz de kavun tarlasına radio koymuştuk,,sürekli konuşma yapan bir kanala ayarladık verdik son sesi ama bir gün işe yaradı :) ertesi gün gelmiş radyonun etrafındaki kavunları yemiş,,küfreder gibi :D
Biz genelde yağmur sonrası iz keserek av yaparız..iz bir ormana giriyor ve çıkmıyorsa salarız köpekleri arkasından,,tetik çekmek daha nasip olmadı ama çok heyecanlı zevkli bir av...
-
Aynen dediğin gibi Tolga kardeşim. O tüplü düzeneğe bizde Patpat derler. Ona bile alışıyor bir süre sonra. Ama radyo olayı tam facia olmuş :D
Zevkli ve heyecanlı bir av. Adrenalini yüksek. O yüzden bağımlılık yapıyor zaten. Macerayı sevene on numara..
-
avci arkadasrin dedigi gibi domuz akilli bir hayvandir, neyin ne olduguna kisa súrede anlar fark eder, eskiler birsey olsa domuz gibi derler deyilmi,
domuz gireceyi yiyecegi tarlanin, tarla sayibinin avcimi avci deyilmi onu bile fark edecek kadar iyi durumda bir hayvandir,
malúm eskiden araba yoktu, lamba ISIK yoktu cok unsur yoktu hayvanlarda zamanla ógreniyor, avrupada sapanla gúvercin furabilecek kadar yakin dururlar insanlardan kacmazlar, yaban kaza, órdegi, tavsani, karacsi, elli metre yúzmetre evleri yakin gelirler tavsanlar civtlik evlerin etrafinda kosusurlar,
insanlari son derece alismislar, ada tavsanlari vardir toprak altinda yuva yapan tavsan túrú,parklarda kosusurlar,
hayvanlar, tehlike yasacagi durumu cok iyi fark ediyorlar,
avrupadaki insanlardan kacmiyan órdekler, kazlar, gúvercinler, KISIN sicak úlkeleri gidiyor, ve gitdigi úlkelerde avcilarla avliyor ates ediyor, halbuki bu gócmen kuslar avrupayi geri dóndúgúnde insanlardan kacmasi gerek deyilmi, kacmiyorlar, neden kacmiyorlar cúnkú avrupadaki yasadiklari mekanlarda kuslari rahatsiz eden olmadigindan kuslar bu durumlari cok cok iyi biliyor, nerde ne yasacayacaklarina,
kurt bile kópeyi iyi, bakimli, koyunlarin sayibi ve iyi cobanin koyunlarina kolay kolay saldirmaz. nerde uygunsuz iyi olmuyan disiplinsiz cobanin koyunlarina kecilerine saldirir,
eskiden túfeklerin avcinin az oldugu dónemlerde tarlanin kenarina ve dórt tarafina ates yakarlarmis domuz gelmisin diye, gelir atesin yanindan yer gidermis, sabahi kadar tarlasinda bagiran cagiran tarlayi bekliyen insanlarin bagirmasina cagirmasina hicmi hic umursamaz, tarlayi girip yemenin bir yoluna bulur,
amaaaaaaaaaaaaaaaaa usta eli túfekli bir avci geldimi, daha o tarlanin yanindan gecmez gecse bile cok cok dikkatli gelir gider,
biz cok yasadik, bir bakariz her aksam tarlayi gelmis mahsúlleri yemis, tarlayi gelir beklemeyi baslariz avlamak icin ordan bir daha domuzun gecmedigine cok sahit olduk,
tarlayi gelip gitdigi tarlayi girdigi yerler bellidir, ras gele yerlerden tarlayi girmez cok cok emniyetli yerlerden tarlayi girip mahsúlú yer,
ne zaman tarlanin her noktasina gezer, girdigi tarlada bir tehlike górmedigi zaman tarlanin her noktasina ondan sonra gezer, yoksa ras gele bir noktadan tarlayi girmez, yillar sonra bile diyer domuzlar bile ayni noktadan tarlayi girer cikar, sanki ógretmisler gibi, tarlayi surdan burdan girin yiyin diye, ayni yolu izlerler ógretilmis gibi,
en gúzel domuz, avi gece, domuz tarlayi gelmismi birak yesin bir iki gún tarlayi, bekliyen, tarlanin korunmadigina anlasin domuz, ondan sonra temiz kiyafetleri giy kokusuz sabunla dusunu al, bekliyecegin tarlada fazla etrafi insan kokusu birakmadan rúzgari dikkati alarak cukur bir noktayi otur uzan kipirdamadan yerinden ikibir cikmadan otur, tarlayi gelsin girsin ciksin birak tarlayi tekrar girer yaptigi unsurlar avciya tuzagi dúsúrmektir, avci domuz geldi deyip yerinden ciksin diye yapar, oyundur, iyice karnina doyurmayi gecsin etrafta birileri olmadigina sandigi anda yavas yavas ses cikarmadan górebiliyorsan avlamayi gec,
domuzu nasil yaklasmalisin, domuz yedigi mahsúlú koparmayi yemeyi gecer catir cutur, bir durur bir yer bir durur bir yer, sakin bu durumdayken domuz yerinden cikma dinleme yaparak domuz yiyiyordur, domuz avci varmi diye yapar bu haraketi, avci bu durumlarda cobuk tuzagi dúser, yerinden cikar domuz avcinin ya kokusuna alir yada sesine duyar,
ne zaman domuzu furmayi gecmelisin, domuz herseyden emin olsun kimsenin olmadigina ve avcinin tarlanin korunmadigina anladiginda,
bir girer yemeyi ortalagi bir birine katar, paldir kóldúr, etrafina bakmadan, bu durumdan sonra fazla dikkat etmez karnina doyurma telasina gecmistir domuz, domuz bu durumu geceni kadar sakin bir sekilde yerinde sabirla bekle, domuz tam yemeyi gectigine fak etdiginde domuzun ses cikardigi zamani iyi takip ederek yavas yavas domuza avlamayi gec bu bógle avlanirsan sansina artirirsin yoksa yasli usta domuzun tuzagina dúsersin ve kacirirsin domuza,
bútún domuzlari gecerlimidir bu taktik kesinlikle, bazi domuzlar karnina doyurana kadar, cok dikkatli sekilde doyurur, tekbiri elden birakmaz, bazi domuzlar yapmaz, biraz bakar dinler, yemeyi gecebilir, AVCI AVLIYACAGI DOMUZU TANIMALI, NASIL BÍR KAREKTERÍ VAR AVLIYACAGIMIN DOMUZUN DÍYE,
yazmayla bitmeyecek kadar unsur vardir, domuz avlamanin usulleri,
tavsan avlamanin bile, zagarlarla, 4,5,avlanma unsuru vardir ve tavsani avlama sekilleri ve avlanma unsurlari vardir,
1, tavsan arayan zagarlari COK yakindan takip ederek tavsani yatagindan kaltdigi an avlanma sekli,
2, tavsan karkar kaltmaz yukari gider,veya dagi ormani dogru kosar, tavsan arayan zagarlarin elli metre yúz metre kadar ústúnden ayrilmadan devamli yukardan zagarlari takip edip zagarlarin ústúnde durmak, kalkan tavsan dogru sana gelir,
3, bildigin bir sagasa veya tavsanin geceyi yerleri iyi kestirebiliyorsan arazide, tavsan kovan zagarlari birakip zagarlarin tavsani bulmasina kovarak bekledigin yeri tavsani getirmesine beklersin zagarlarin, tavsanin gecebileceyi yerde beklemek tavsan bekledigin yerden gecene kadar,tavsani bekleyip avlanmak,
4, zagarlari birakirsin, ras gele bir yerde dikkatli sekilde beklersin tavsani buluncayi kadar zagarlarin, zagarlar tavsani buldu kaldirdi kovmayi basladimi ondan sonra is avciya dúser, tavsan hangi noktayi hangi araziye gitdigine zagarlasin sesinden dikkatli sekilde takip edip,
bu tavsan simdi surayi gelir surdan gecer gibi durumlari cok dikkatli sekilde takip edip tavsanin nereden gececegine cobuk kestirip bilip DAHA TAVSAN ORAYI GELMEDEN hizli bir sekílde yerine almak tavsani beklemek olmadimi, tavsanin nereyi gitdigine tesbit edip tavsanin nereyi gideceyine tekrar tahmin edip hemen o bólgeyi gecmek beklemek, bu cok haraketli bir av seklidir, ordan orayi kosabilirsin, ama yaparken tavsani fark etdirmeden yapmalisin bu haraketleri, tavsan nerde cok iyi kestirip ona góre hareket etmelisin,
bu cok hizli yer denistirmeyi yaparken, tavsanin geceyi bólgeyi yeri tavsandan ónce gecip beklemelisin,
zamansiz gec kalinmadan yapilmasi gereken bir avlanma taktigidir, bu avlanma taktigine cok iyi yapabilen bir avci dúzgún sekilde uygularsa bir avci cok tavsan avlar, EN ÍYÍ TAVSAN AVLAMA SEKLÍDÍR,
-
Paylaşım için teşekkürler Emrah bey...
-
cok nadir górúlen elli yillik avcilarin bile yilda en az otuz defa domuz avina giden yilda on yirmi domuz furabilen domuz avcilarin bile góremedigi, ADI GÓN DOMUZU OLARAK ANILIR, KOLAY KOLAY KURSUNUN ÍSLEMEDÍGÍ BÍR DOMUZ OLARAK BÍNÍR DOMUZ, mavzer kursunu etkili oldugu bilinir domuza,
bu domuzu avliyan rast gelen avcilar, domuzdan bir súrú kursun cikardiklarina sóglerler, domuzdan cikardiklari kursunlari avda kullandiklarida olmustur,
eski avcilar sógle anlatir bu domuza, adi gón donuzu olarak anilan domuza,
domuz, ilk dogurdugunda yavru yaptiginda, 12, yavru yapar, daha sonra 12, yil boyunda domuz dogurur, her yil bir yavru eksiterek dogurdugudur domuzu, sógle anlatirsaz geri sayma gibi, ilk yil, 12, tane yavru yapan domuz,daha sonraki yillar dogurma sekli her yila góre oniki yil boyunca sógle dogurdugu anlatilir, 12, 11,10,9,8,7,6,5,4,3,2,1, yavru yaptigidir, oniki senenin sonunda TEK YAVRU DOGURMASI domuzun bu en son dogurdugu tek domuz yavrusunun adi gón domuz olarak gecer avcilarin arasinda,
bu yavru tek oldugundan domuzun son yavrusu oldugundan yavru annesinin bútún súdúne tek yavru emdiginden, cokmu cok gúclú sert bir domuz oldugudur, kolay kolay bu domuzun son yavrusuna kolay kolay kursunun islemedigidir,
cok disi domuz bu son ve tek yavruyu oniki sene sonunda yavruladigindan cok disi domuz oniki seneyi doldurmadan avlandigi kurtlar tarafindan yenildiginden, cok disi domuz bu son tek yavruyu doguramadigindan cok nadir górúlen bir domuz oldugur,
kolay kolay avlamasi zor bir domuz tipi oldugudur, kursun islemesi, mavzer kursunun etkili olmasi domuzda,
eski avci bógle diyor, ama benim fikrim bu olay karsisinda bir kac fikrim var,
birinci fikrim, eski túfeklerin kursunlari fazla etkili olmamasi nedeni olduguna dúsúnúyorum,
ikinci neden, kara cam vardir bu kara camin recinesi vardir AKMA olarak bilinir, yapiskan eline bulastiginda sabunla suyla cikmaz bezin tinar gibi matdelerle cikar, bu AKMA, oldukca yapiskan bir matdedir, karacam akmasi olarak gecer,
domuzlarin sirti kasindiginda bu kara cami gelir súrtúnúrler, zedelenmis cam agacindan domuzlarin sirtina sivanan yapisan cam akmasi sonucu domuz birde suya camura yatar, bu sekilde sirtindaki sudan etkilenmiyen yapismis cam akmasinin ústúne birde camur yapisir,
camur akma camur akma derken, domuzun sirtinda celik yelek gibi bir katman olusmasi sonucu, atilan kursunlar bu akmali camur katmanindan gecmemesi, ve ancak mavzer kursunun gibi etkili túfeklerin kursunu bu celik yelek górevi góren bu katmandan gecmesi sonucu domuza avliyabilmeleri diye dúsúnúyorum,
bu benim tegori, ama benim yazdigim dogru ise cok domuz cam agacina súrtúnúr, bu akma sirtina bulasir daha sonra domuz camura yatar yapiskan akma ile domuzda bir celik yelek olusur, deyilmi,
benim tegori dogru olduguna var sayalim, cok domuzun sirtinda bu katman górúlmesi lazim deyilmi,
mantik bunu sóglúyor, BU ADI GÓN DOMUZU OLAN bu domuzdan cok avci ras gelmesi gerekir benim tegori dogru cikarsa,
cok cok nadir górúlen elli yilda yúz yilda górúlen ras gelinen bir domuz túrú buda kafalari karistiriyor,
bógle dúsúndúgúmúz zaman eskilerin mantigi óne cikiyor, eski avcilarin anlatdigi dogru o zaman, cok cok az nadir górúldúgúnden,
benim cocuklugumda domuz avina gitdiler,otuz kirk kisi gibi, domuza en az s....en yetmis kursun atildigina sóylediler, ve domuz hic birsey olmadigina górdúk dediler,
daha sonra domuzdan korkmuyan tam bir domuz avcisi olan avci ile karsi karsiya geldigi domuzun avci ile, kópekler kovarken domuza,
avci av bicagina cekerek domuzla bogustuguna ve domuz avciya yaraladigina avci elindeki av bicagi ile domuzuda avladigina anlatdilar,
ava giden domuz avcilarin cogu domuz avcisi bir gurupdu, yilda sayisiz domuz furabilen domuz avcilariydi,
burasida kafalari karistiriyor, túfekler nekadar etkisiz olsada, avcilar nekadar iskalasada s....ek yetmisd atisa varan bir durum karsinda furamamak ve túfeklerin kursunu etkisiz kalmasi sóz konusu olamaz diye dúsúnúyorum,
COK ZOR BÍR DURUM ACIKLAMASI,,,,,
-
Paylaşım için teşekkürler Emrah bey...
rica ederim ş.burak bey...