TURKIYE AVCILARI VE ATICILARI FORUMU

GRUPLARA DAHiL OLMAYAN BÖLÜMLER => AVCILAR KIRAATHANESİ => Konuyu başlatan: Kurtuluş KAPLAN - 18 Nisan 2013, 04:53:27

Başlık: Doğanın Dendesini sağlamak için yapılması gerekenler
Gönderen: Kurtuluş KAPLAN - 18 Nisan 2013, 04:53:27
Kimsenin av limitlerine bir yere kadar itiraz etmeye hakkı yok bence. Avrupa' da Av hayvanlarının yavrularının ve yumurtalarının korunması için özellikle karga, saksağan ve tilki gibi hayvanların nüfusunu kontrol altına almak için özel av programları düzenliyorlar. Bu tür hayvanlar av hayvanlarının yumurtalarını ve yavrularını yiyerek populasyonun zarar görmesine neden olyorlar. Bu yüzden bu leşcil hayvanları kontrol altına almak için her dönemde bu hayvanların sayısını kontrol altına almak için gerekli önlemleri alıyorlar. Bizde bu zihniyet hala gelişmiş değil. Biz sadece av limitleriyle ilgili tartışma yaparız. Oysa ki ülkemizde bulunan karga, saksağan, tilki gibi hayvanlar nedeniyle, bizim avlamak istesdiğimiz av hayvanlarını ancak rastgele görebiliyoruz. Sezon geldiği zaman limitlerden ve yetkililerden şikayet ediyoruz ama asıl suçlu biziz çünkü biz yeterincce duyarlı olmadan hareket ediyoruz. Elimizdeki fişekleri atmayı düşünürken önümüzde bir karga, saksağan veya tilki geldiğinde fişeği boşa harcamak istemitoruz ama her attığımız fişek birkaç keklik veya bıldırcın olduğunu hesap etmeniz gerelidir 50 kuruşluk fişek.. Sorumluluklarımızı gözden geçirelim doğa dostu arkadaşlarım.
Başlık: Ynt: Doğanın Dendesini sağlamak için yapılması gerekenler
Gönderen: Hasan BAŞKARA - 18 Nisan 2013, 06:55:09
Kimsenin av limitlerine bir yere kadar itiraz etmeye hakkı yok bence. Avrupa' da Av hayvanlarının yavrularının ve yumurtalarının korunması için özellikle karga, saksağan ve tilki gibi hayvanların nüfusunu kontrol altına almak için özel av programları düzenliyorlar. Bu tür hayvanlar av hayvanlarının yumurtalarını ve yavrularını yiyerek populasyonun zarar görmesine neden olyorlar. Bu yüzden bu leşcil hayvanları kontrol altına almak için her dönemde bu hayvanların sayısını kontrol altına almak için gerekli önlemleri alıyorlar. Bizde bu zihniyet hala gelişmiş değil. Biz sadece av limitleriyle ilgili tartışma yaparız. Oysa ki ülkemizde bulunan karga, saksağan, tilki gibi hayvanlar nedeniyle, bizim avlamak istesdiğimiz av hayvanlarını ancak rastgele görebiliyoruz. Sezon geldiği zaman limitlerden ve yetkililerden şikayet ediyoruz ama asıl suçlu biziz çünkü biz yeterincce duyarlı olmadan hareket ediyoruz. Elimizdeki fişekleri atmayı düşünürken önümüzde bir karga, saksağan veya tilki geldiğinde fişeği boşa harcamak istemitoruz ama her attığımız fişek birkaç keklik veya bıldırcın olduğunu hesap etmeniz gerelidir 50 kuruşluk fişek.. Sorumluluklarımızı gözden geçirelim doğa dostu arkadaşlarım.
Aynen katılıyorum.Avrupada avın çokluğu neden popilasyonu kontrol altında olan yırtıcılar...Bizde bütün yırtıcılar koruma altında .Bir yırtıcı 365 gün de 100 defa av hayvanı yese varın siz bir hesap yapın avlarımızın bize kaçta kaçı kalıyor.istediğiniz kadar keklik salın.Tilki bizim bölgede yasak bir şey yazamıyorum.Yasak yasak da Serbest olanlarada biz fişek atmıyoruz.Alacakarganın avının 12 ay açık olması lazım popilasyonu çok fazla.Buyrun birde burda yayınlayayım sonuna kadar izleyeni alacakarga konusunda bilinçlendirecek videoyu.
keklik belgeseli.flv (http://www.youtube.com/watch?v=LdXR-39inGc#)
Başlık: Ynt: Doğanın Dendesini sağlamak için yapılması gerekenler
Gönderen: İlhan BULUT - 18 Nisan 2013, 08:35:35
Kesinlikle size hak veriyorum.  Geçen sezon bir kaç defa talim olsun diye kargalara atış yapmıştım. Sonrada yazık ettim hayvana diye kendime kızmıştım.
Olaya onların birer zararlı olduğu gözüyle bakmak lazım. Belki dediğiniz gibi yaz aylarındada belli bir dönemde bu hayvanların avının serbest olması ve teşvik edilmesi gerekiyor.
Başlık: Ynt: Doğanın Dendesini sağlamak için yapılması gerekenler
Gönderen: Volkan KÖYDEMİR - 18 Nisan 2013, 23:21:06
Güzel. Ben burada devamlı tekrarladığım bir görüşümü tekrarlamak istiyorum. Bu yırtıcıların çoğalmasına biz avcılar yardım ediyor olabiliriz. Bunu kesin demiyorum, düşündüğümde bana öyle geliyor.

Yırtıcıyı azaltmaktan önce yırtıcının çoğalmasına yardım etmekten kaçınmalıyız. Müslüman ülke olduğumuz için domuz yiyenler pek az. Oysa yeri geliyor bazı avlarda belki onlarca domuz leşi dağa terk ediliyor. Gerekçesi kurt kuş nasiplensin! İyi de domuzla beslenen kurt(tilki, çakal, sansar...), kuş(bu kuşlar da leş ve et yiyenler) beslendikçe gürbüzleşmez mi? Çoğalmazlar mı? Sonra çoğalan yırtıcı sadece domuz leşi mi arar?

Bu konuda bir araştırma yapılması gerekir ama geçen gün bir belgeselde leşlerin bol olmasının yırtıcıların kışı daha rahat geçirmesine yardımı olduğunu dinledim. Leş bolluğu yırtıcının kışı daha kolay atlatmasına yardım ediyorsa, etçil olmayan hayvanların başları daha da derde giriyor olmalı.

Yani yırtıcıyı azaltmaya kabul ama ondan önce çoğalmalarına yardım etmekten kaçınmak da mühim.