TURKIYE AVCILARI VE ATICILARI FORUMU
GRUPLARA DAHiL OLMAYAN BÖLÜMLER => AVCILAR KIRAATHANESİ => Konuyu başlatan: Taşkın GESİLİ - 21 Şubat 2014, 11:46:25
-
Arkadaşlar herkesin mubarek cuma günü hayırlı olsun.....!
Benim hep merakımı cezbeden şu soruyu sizlere sormak istiyorum....
Tahminimce bu sitedeki çoğu avcı arkadaş av sevdasına benim gibi sapan ile başlamıştır diye düşünüyorum. Sizlere sorum sapan ile hayatınız boyunca kaç kuş vurdunuz , hangi yaşlar arasında sapan ile avlandınız sapanı nasıl yapardınız halen kullanıyor musunuz ve bölgenizde yapılan trap atış turnuvalarının yada düzenlenen avcılık organizasyonlarında sapan ile duran hedef ve uçan hedef vurma gibi etkinlik düzenleniyor mu?
Arkadaşlar sapan benim ve kuzenimin çocukluk sevdasıydı. :)
Çatal: Genellikle ERİK, LEYLAK, ALIÇ ağaçlarından yapardık.
Lastik: Eskiler iyi bilir babanızın yada kendinizin eskimiş kara kauçuk ayakkabılarının altından itina ile keserek yada daha sonraları hepimizin bildiği kalın sarı serum lastiklerinden yapardık.
Kayış: Yine kalın ama yumuşak ayakkabı derisinden kesilerek yapılırdı.
İplik: Meyve kasalarının etrafındaki pamuk lifli direz iplik olmalıydı ki lastiği kesmesin....
Genellikle her yaz tatilinin başında çok itina göstererek yapardık sapanlarımızı ve onlar bizim için çok değerliydi. Sapanın düzgün olarak hedefe gitmesi için kesinlikle yuvarlak formda ama etrafı tırtıklı ağır (cingi taş) dediğimiz taşlardan olmalıydı. Düzgün ve tırtıklı taşı asfaltlara dökülen taşların arasından seçerdik. Her sabah kot pantolonlarımızın cebini bu taşlarla doldurur ve köydeki dut ağaçlarının altını sezonuna göre vişne, armut ağaçlarının altını mesken tutardık.
Şimdiki bek avında yaşadığımız o heyecanı o zaman karakuşların ilk yavruyu uçurmasından sonra ki dutların olma dönemine denk gelir yaşamaya başlardık. Sürüler halinde sabah erken saatlerde sazlıkta yatıp dinlenmiş ama bir o kadarda acıkmış karakuşları dut ağacının tepesine muhteşem bir gürültü patırtı ile gelir dut ağacının altına bir aslanın ceylana yaklaştığı sessizlikte hiç çıtırtı çıkarmadan yaklaşır içlerinden boz renkli yavruları seçerek atış yapardık. Bu arada sapanın lastiği ve kayışın özenle seçilmiş ve hesaplanmış büyüklükte olması büyük önem kazanırdı ki ağaç üzerindeki bir kuşa ilk atışı yaptıktan sonra sapanın çok fazla şapılamayacak ses çıkarmayacak ikinci yada üçüncü kez aynı sürüye sıkma şansı vursan da vurmasan da yakalayabilecektin.
6 yaşında başlayan bu sevdanın tüfekle ava başlamamızla yavaşladığı, mühendislik fakültesini kazandıktan sonra artık utanarak son vermek zorunda kaldığım ancak bazen tüfek ile manke attığım keklikleri '' Ulen sapan ile sıksam uçara vururdum'' diyecek kadar ustalaştığım ve iddalı olduğum bu sevdanın neden bir avcılık silahı yada okçuluk gibi bir spor dalı olarak dünya üzerinde yada ülkemizde sürdürülmediği ve sahiplenilmediğini düşünüp dururum.
Şayet çocukluk döneminde bu yaptığımız bu avın günah ise Allah'ın bizleri affetmesini ancak erkek çocuğun libidosunun en yüksek olduğu o çağlarda kötü alışkanlıklar edinmekten beni alı koyan ''SAPAN' a minnettarlığımı sunuyor, sizlerinde sapanla ilgili yukarıda sorduğum sorularla ilgili cevabınız, düşünceleriniz ve çocukluk anılarınız var ise bizimle paylaşmanızı ümit ediyorum.
Saygılarımla...
-
Taşkın abi ilk başta isime bakmadım, cingi taş, direz ip dedim bunlar tanıdık terimler bizde de böyle derler derken senin olduğunu gördüm yabancı coğrafya değilmiş :D Sayısını hatırlamak zor iş bizim köyde dutluk dediğimiz bir yer var köyden bize göre uzaktı annemler hep kızardı oraya gittiğimi duyunca ama avı bir başkaydı, çok sığırcığını yedim oranın, her yer ekin tarla ertafları dut ağacı daha ne olsun :) her gün en az 4-5 tane vurur, ufak bir ateş yakar, kuşları yer sonrada firez den kalma başaklarla kavurga yapardık. Serum lastiği zor işti bulsak bile idareli olsun çatallık kullanmadan tek lastikle yapardık sapanımızı, hiç bir postal da dil kalmamıştı kayış yapmak için :D :D Hey gidi günler çocukluğuma döndüm valla :D
-
Ümit hemşehrim,
Gerçekten bir tutkuydu sapan benim için. O kadar bir parçam olmuştu ki uçar halde güvercin, üveyik, sığırcık, karatavuk, ardıç kuşu (cubbal) gibi o zaman için vurabileceğimiz tüm kuşlar bizim en güzel avlarımızdı.. Ancak sadece Sarıasma diye güzel öten ama ürkek kendine yaklaştırmayan kuştan hiç vuramadım halen ona yanarım.... :) :)
Sanırım sadece Kayseri' de sapan ile avcılık ileri boyuttaymış baksana :) :)
Selamlar....
-
Taşkın basma damarıma bugün cuma buranın pazarı dükkan yoğun işim gücüm var :D
-
Lastiği biz satın alırdık hazır. Ancak sizin kayış dediğiniz bizim yörede YORAK denilen zımbırtıyı yapmak için çok ayakkabı kestik :) Çatal için Pinar ağacı kullanırdık, kestiğimiz pinar çatalını soyup, düzleyip ateşte kuruturduk. Kaybolmadığı sürece ömürlük olurdu. Lastiği çatala ve yorağa bağlamak için şamyel (iç lastik) ve ya bulaşık eldiveni kullanırdık. Yazın taş yerine yaban eriği süper olurdu, hem yuvarlak formda olması hem de sert olmasından dolayı karatavuk ve cırrık için harika bir mühimmat. Sapanı tahminim 5-6 yaşlarında kullanmaya başladım, 12 yaşında bıraktım daha doğrusu sınıf atladım. Nüktedan bir abimiz, oğlumun doğumunda ziyarete gemişti ve oğluma hediye olarak SAPAN getirdi.
-
Taşkın basma damarıma bugün cuma buranın pazarı dükkan yoğun işim gücüm var :D
Ziya abi, Allah seni inandırsın bir sapan yapardım S56 gibi millet hasta olurdu.... Çok kuşunu vurdum.... Senden de sapan maceralarını bekliyom ona göre.... ;)
-
Abi valla roman gibi sürükleyici yazmışsın normalde uzun yazıları pek okumam dikkatimi çekmedikçe ama sen yazdığın için okudum ve süreklendim gittim valla op anı yaşar gibi oldum. Biz de ıspandak ağacı dediğimiz bir ağaç la ve çam ya da kızılcık kullanırdık serumun çatalla birleştirği yerleri sicim dediğimiz lastik şambiyelinden kestiğimiz ince parçalarla bağlardık ama ben pek beceremezdim vurmasını fakat çok taşımışımdır yanımda .
SLMLAR SEEVGİLER ABİ
-
Lastiği biz satın alırdık hazır. Ancak sizin kayış dediğiniz bizim yörede YORAK denilen zımbırtıyı yapmak için çok ayakkabı kestik :) Çatal için Pinar ağacı kullanırdık, kestiğimiz pinar çatalını soyup, düzleyip ateşte kuruturduk. Kaybolmadığı sürece ömürlük olurdu. Lastiği çatala ve yorağa bağlamak için şamyel (iç lastik) ve ya bulaşık eldiveni kullanırdık. Yazın taş yerine yaban eriği süper olurdu, hem yuvarlak formda olması hem de sert olmasından dolayı karatavuk ve cırrık için harika bir mühimmat. Sapanı tahminim 5-6 yaşlarında kullanmaya başladım, 12 yaşında bıraktım daha doğrusu sınıf atladım. Nüktedan bir abimiz, oğlumun doğumunda ziyarete gemişti ve oğluma hediye olarak SAPAN getirdi.
Ersin Bey benim içinde ozamanlar en güzel hediye babamın bana aldığı sarı kauçuk lastiklerdi sabaha kadar onunla nasıl kuş vuracağımı hayal ederek uyumaya çalışırdım.... Avcılık işye böyle bir hastalık çocukluktan beri....
-
Abi valla roman gibi sürükleyici yazmışsın normalde uzun yazıları pek okumam dikkatimi çekmedikçe ama sen yazdığın için okudum ve süreklendim gittim valla op anı yaşar gibi oldum. Biz de ıspandak ağacı dediğimiz bir ağaç la ve çam ya da kızılcık kullanırdık serumun çatalla birleştirği yerleri sicim dediğimiz lastik şambiyelinden kestiğimiz ince parçalarla bağlardık ama ben pek beceremezdim vurmasını fakat çok taşımışımdır yanımda .
SLMLAR SEEVGİLER ABİ
Teşekkürler Zafer kardeşim, sizin oralarda sanırım karatavuk (siyah ardıç kuşlu) çok olur.. Onuda vurmak herkesin harcı değildir. En çokta aklımda kalan iki şey vurduğumu kuşu heyecanla, kanı tam akmadan pantolonumun cebine koymak sonra eve geldiğinde don dahil pantolunun her yerinin kan olması ve annenim terlik taaruzundan zıplayarak kaçtığım günler... Ahh bee ne günlerdi.....
-
70li senelerde izmir fuarına bir sığırcık gelirdiki hava kararırdı vay be birader sağolasın beni o günlere götürdün şimdi..Rahmetli dayım Güngör Babaçoğlu bana altı milim demirden bi sapan kıvırmıştı ta lise çağlarına kadar kullandım yanlış hatırlamıyosam,sapına izole bantı sardıydım kırmızı o zaman oyuncakçılarda hususi sapan lastiği satılırdı siyahı ucuz kırmızısı pahalı.Kırmızı lastikli kırmızı saplı sapan kahramanlarda her çocuğun hayalindeydi ama sadece güzelliğinden değil çok kuş öldürüyodu:
sebebide dayımın kaprtacı dükkanı vardı o zaman böyle çarpılan yerini at yenisini tak diye bişey yoktu düzelecekse çekiçlenir düzelmiyecekse düz saç alıştırılıp yapılırdı dolayısıyla hurda saç bi yığın çıkıyodu dayım onlardan bi santimlik serit kesip sonra yine birer santime küçüçük doğruyordu dolduruyodum cebe kimseye çaktırmadan beş altı tanesini meşine koyup dah ediyodum çamlara kuş o kadar çoktuki her attığımda mutlaka iki üç düşüyodu bütün çocuklar ulen demir sapana bak nebiçim düşürüyo diye hasta oluyorlardı.Ya şimdi o günler gözümün önüne geldi.Osapan haytımdaki en değerli hediyerin başında gelir.Böyle bir konu açtığın için teşekkürler kardeşim RASGELE...
-
Don lastiğinden bile sapan yapmıştım ey gidi günler... :) Kış gelip yağmur çamur olmadan yazdan hazırlıkları yapardık..En güzel en tombul taşları yazdan bir tenekeye biriktirirdim..Kış geldiğinde cephane sağlam olurdu... :)
-
Ziya abi, Allah seni inandırsın bir sapan yapardım S56 gibi millet hasta olurdu.... Çok kuşunu vurdum.... Senden de sapan maceralarını bekliyom ona göre.... ;)
Taşkın ben de ava 6-7 yaşlarında sapanla başlayan havalı tüfek hiç kullanmadan 12 cal. çakmaklı piper'e geçen bir avcıyım.
Altınoluk'tan Kazım AKSOY Ustam'ın Oğlum Mustafa'ya hediye ettiği ilk silahı :)
Oğlum şu an 2,5 yaşında.
(http://i.hizliresim.com/w1Z3gA.jpg) (http://hizliresim.com/w1Z3gA)
71 namlu 1/3 şok S56 beretta tipi sapanga,sapan,daşatan,atanba,fınga,guş lastiği vs. vs.
(http://i.hizliresim.com/e2oRJq.jpg) (http://hizliresim.com/e2oRJq)
Gelişim :D
(http://i.hizliresim.com/KqNakQ.jpg) (http://hizliresim.com/KqNakQ)
Sonuç 8)
(http://i.hizliresim.com/wzp1o9.jpg) (http://hizliresim.com/wzp1o9)
-
Allahım esirgesin Ziya Abi. Nice seneler beraber avlanırsınız inşallah.
-
70li senelerde izmir fuarına bir sığırcık gelirdiki hava kararırdı vay be birader sağolasın beni o günlere götürdün şimdi..Rahmetli dayım Güngör Babaçoğlu bana altı milim demirden bi sapan kıvırmıştı ta lise çağlarına kadar kullandım yanlış hatırlamıyosam,sapına izole bantı sardıydım kırmızı o zaman oyuncakçılarda hususi sapan lastiği satılırdı siyahı ucuz kırmızısı pahalı.Kırmızı lastikli kırmızı saplı sapan kahramanlarda her çocuğun hayalindeydi ama sadece güzelliğinden değil çok kuş öldürüyodu:
sebebide dayımın kaprtacı dükkanı vardı o zaman böyle çarpılan yerini at yenisini tak diye bişey yoktu düzelecekse çekiçlenir düzelmiyecekse düz saç alıştırılıp yapılırdı dolayısıyla hurda saç bi yığın çıkıyodu dayım onlardan bi santimlik serit kesip sonra yine birer santime küçüçük doğruyordu dolduruyodum cebe kimseye çaktırmadan beş altı tanesini meşine koyup dah ediyodum çamlara kuş o kadar çoktuki her attığımda mutlaka iki üç düşüyodu bütün çocuklar ulen demir sapana bak nebiçim düşürüyo diye hasta oluyorlardı.Ya şimdi o günler gözümün önüne geldi.Osapan haytımdaki en değerli hediyerin başında gelir.Böyle bir konu açtığın için teşekkürler kardeşim RASGELE...
Nebil abi sanırım hep bu sapanların suçu bizi bizden alıp avcı kimliği kazandırıp şimdi soğukta karda kıyamette sıcak yatağımızdan kaldırıp yollara düşüren. Zaten annem diyor hep bana küçükken aldın sapanı verdin eline çocuk iflah olmadı diye babama söyleniyor... Haa bu arada Oğuz Babaçoğlu abimde iyi sapan atarmıy Nebil Abi... :) :)
-
Don lastiğinden bile sapan yapmıştım ey gidi günler... :) Kış gelip yağmur çamur olmadan yazdan hazırlıkları yapardık..En güzel en tombul taşları yazdan bir tenekeye biriktirirdim..Kış geldiğinde cephane sağlam olurdu... :)
Burak bey, bende hep neye kıl oluyom biliyon mu bu sapan işinde ozamanlar Çin malı diye bişey yoktu şimdi bakıyorumda biz bilye deriz Misket bolluğu var memlekette 25 adeti 5 TL' ye cillop gibi.. İçim gidiyor valla dağ taş gez taş topla yerine şimdi çocuk olsam da bu misketlerden alıp doyasıya sıksam birde bizim zamanımızda çanta poşet çok kıymetliydi olmazdı bi tanede o misketleri ve vurduğum kuşları koyacak bel çantası olsaydı ne güzel olurdu beeee...
Selamlar...
-
Gönderen: Ziya ÇOBANOĞULLARI
« : 21 Şubat 2014, 14:37:08 » Alıntı Yap
''Taşkın ben de ava 6-7 yaşlarında sapanla başlayan havalı tüfek hiç kullanmadan 12 cal. çakmaklı piper'e geçen bir avcıyım.
Altınoluk'tan Kazım AKSOY Ustam'ın Oğlum Mustafa'ya hediye ettiği ilk silahı :)
Oğlum şu an 2,5 yaşında.''
Ziya abi Allahım bağışlasın! İnşallah senin gibi babadan oğula avcı olur diyeceğim ama kıyamadım yavruma... Ayrıca sana bişi diyimmi abi tabletler çıktı mertlik bozuldu zamane çocuklar sanal alemde her türlü zevki fazlası ile aldıkları için ben bizim gibi ilkel sapanlar ile uğraşacaklarını sanmıyorum....
-
Don lastiğinden bile sapan yapmıştım ey gidi günler... :) Kış gelip yağmur çamur olmadan yazdan hazırlıkları yapardık..En güzel en tombul taşları yazdan bir tenekeye biriktirirdim..Kış geldiğinde cephane sağlam olurdu... :)
En iyi çatal ayıt(hayıt) çatalıdır.
Ateşte tavlar uzun zaman kullanırdım,dik çatal makbul değil az geri meyilli çatal randımanlıdır.
Kara lastik şamirel uzak atmaz kırmızı kauçuk lastik iyi atardı sonra serum lastikleri moda oldu.
Sert ve etkili atsın diye lastik boyunu kısa tutar kalın serum lastiği kullanırdım.
En iyi meşin yumşak derili ayakkabı kulağından olur, ne küçük ne büyük olcek taş içine sığacak kadar oldu mu tamam.
Çatala ve meşine lastiği bağlamak için bisiklet şamirelinden makasla ince şerit keserim.
Anamla bağlardık sapanı ne günlerdi beee :)
Çok komşu camı kırdım ve babamdan eşek sudan gelene kadar dayak yedim.
Mahalleler arası çocuk savaşlarında 1-2 kere kafam delindi ama çokkkk kafa deldim ;D
Çetenin en keskin nişancısı bendim 8) :D
En sağlam,etkili ve menzilli cephane rulman bilyasıdır.
Cam bilya bile attım ama pahalı ve biraz hafiftir.
Velespite biner sanayi sitesine giderdim tanıdık tamircilerden eski rulmanları ama iri bilyalı olanları toplardım.
Rulmanları çekiçle kırcem diye çok elim tırnağım morardı.
Amma ne etkili fişek bir bilseniz.
Değme magnum fişeklerin delemediği tenekeleri delerdim 30-35 metreden hem de çift taraflı :D
Nokta atışı ile 30 metreye kadar ne kuşlar vurdum 8)
El meleke kazanınca uçara bile vurmaya başladım. :)
Amin Taşkın Kardeşim Cenab-ı Allah cümlemizin evladını bağışlasın.
Şimdiden ava giderken arkamdan zır zır ağlıyor :)
Anasına ''ben avcı olcem '' diye kafa tutuyor.
Anası da '' bir eve bir deli yeter Oğlum '' diyor.
Biz gelenek görenek edebimize göre dini bütün iyi evlat yetiştirmeye çalışalım.
Hayırlısı artık ne diyelim.
-
Hay yüreğinize sağlık taşkın bey;
Çam ağacından vey hayıt dediğimiz çalıdan çatalı keser güneşte kuruturduk. Ondan sonra serum safhası başlardı. İsteriz eczacı amca vermez.Hep sorardı kuş mu vuracaksın cam mı kıracaksın ? . Cam kıracaksan vericem derdi :D . Serum kalınından olacak .Güzelce eşit şekilde ikiye böleceksin serumu. Eşit şekilde çatallara tutturacaksın tekerle şamreliyle veya kırmızı lastik eldivenlerle.Sıra geldi meşin aramaya evde yoksa bütün köyü dolaşıcan komşuları eski ayakkabı arayıp bulup keseceksin. Makasla düzgünce kesip seruma orantılı tutturacaksın.Gözle şöyle bir hizasına bakacaksın. Ondan sonra saatlerce mıcır taşlarının en güzellerini arayıp bulup ceplerine dolduracaksın.Ondan sonra oturacaksın incir,dut,erik,mevsimine göre zeytin çitlembik ağaçları dibine .Ceplerce taş atıcaksın atıcaksın atıcaksın bir türlü vuramayacaksın :D :D . Suçu sapana atıp yeni sapan yapıcaksın sonuç yine aynı :D :D .Arkadaşın yanında şov yapıcak sen bir tane bile vuramayacaksın .Onlarca sapan yapacaksın onlarla da vuramayacaksın :D :D .Sapanla avcılık konusunda bir o kadar hırslı ama azami beceriksiz birisi olarak o köyün tarihine altın harflerle geçmişimdir.Hergün istikrarlı av yapmama rağmen ceplerce taş atmama rağmen ki bunların arasında tavşan keklik tahtalı yı bile sıkıştımışken 4 sene civarı sapan kullanmış olsam bu gün bile unutmam sapanla avcılık hayatım boyunca vurduğum kuş sayısı 12 :D :D . Allah havalı tüfeği icad edenden razı olsun . Yoksa kafayı üşütecekmişim :D :D .
-
sapan bizim küçüklüğümüzde de vardı ama ben pek beceremezdim 3 4 kuş anca vurmuşumdur, ama havalı tüfekle vurduğum serçe sayısı rahat 1000 i geçiktir >:D eve geldiğimde tüm ceplerimden kuş çıkardı :D üveyik bile vurmuşluğum var havalıyla
-
Ziya abi sen hiç kuşa sapan sıkıpta kuşun kafasız düştüğünü gördün mü? :)
>:DEn iyi çatal ayıt(hayıt) çatalıdır.
Ateşte tavlar uzun zaman kullanırdım,dik çatal makbul değil az geri meyilli çatal randımanlıdır.
Kara lastik şamirel uzak atmaz kırmızı kauçuk lastik iyi atardı sonra serum lastikleri moda oldu.
Sert ve etkili atsın diye lastik boyunu kısa tutar kalın serum lastiği kullanırdım.
En iyi meşin yumşak derili ayakkabı kulağından olur, ne küçük ne büyük olcek taş içine sığacak kadar oldu mu tamam.
Çatala ve meşine lastiği bağlamak için bisiklet şamirelinden makasla ince şerit keserim.
Anamla bağlardık sapanı ne günlerdi beee :)
Çok komşu camı kırdım ve babamdan eşek sudan gelene kadar dayak yedim.
Mahalleler arası çocuk savaşlarında 1-2 kere kafam delindi ama çokkkk kafa deldim ;D
Çetenin en keskin nişancısı bendim 8) :D
En sağlam,etkili ve menzilli cephane rulman bilyasıdır.
Cam bilya bile attım ama pahalı ve biraz hafiftir.
Velespite biner sanayi sitesine giderdim tanıdık tamircilerden eski rulmanları ama iri bilyalı olanları toplardım.
Rulmanları çekiçle kırcem diye çok elim tırnağım morardı.
Amma ne etkili fişek bir bilseniz.
Değme magnum fişeklerin delemediği tenekeleri delerdim 30-35 metreden hem de çift taraflı :D
Nokta atışı ile 30 metreye kadar ne kuşlar vurdum 8)
El meleke kazanınca uçara bile vurmaya başladım. :)
Amin Taşkın Kardeşim Cenab-ı Allah cümlemizin evladını bağışlasın.
Şimdiden ava giderken arkamdan zır zır ağlıyor :)
Anasına ''ben avcı olcem '' diye kafa tutuyor.
Anası da '' bir eve bir deli yeter Oğlum '' diyor.
Biz gelenek görenek edebimize göre dini bütün iyi evlat yetiştirmeye çalışalım.
Hayırlısı artık ne diyelim.
-
Çok güzel bir konu açmışsınız Taşkın bey teşekkürler ellerinize sağlık,yazılanları büyük bir keyifle okudum çocukluğuma döndüm biranda.Genlerinde avcılık olupta çocukluğunda sapanla tanışmamış avcı yoktur heralde.Selamlar.
-
Birisi sapan mı dedi..! :)
konuyu görür görmez anılarım depreşti ve bu fotoğrafları sizlerle paylaşmak istedim.
Bunlarda benim sapanların baretta , browning , winceshter 'i :D hepsi odamın en nadide köşesinde bir anı olarak duruyorlar aslında hazır kullanılır vaziyette bulundurmak istiyorum ama hepsinin manevi değeri o kadar çok ki eve gelen misafir çocuklarının eline geçer diye aklım çıkıyor :D
(http://s9.postimg.cc/94ymq1yfz/erta.jpg) (http://postimage.org/)
(http://postimage.org/index.php?lang=turkish)
-
İlk kuşumu otlar arasında yemlenen sarı renkli (Bizim orda kömürcü derler)bir kuşu sürünüp yaklaşarak sopa ile 6 yasımda vurdum. İkincisini el taşı ile babaç serçe ....derken şu an sapanla vurduğum kuş sayısını bilmiyorum aklım almıyor. Cepteki taş adeti vurulan kuş adeti olurdu.Hergün gece rüyamda vurduğum kuşlarıda sayarsak anaaaaaa...... Rahmetli annenannemin bir eşeği vardı onu bile eğittim.Kuş avında bazen onla çıkardık 4x4 otlu(yakıy) 1 beygir gücünde siyahh sanırım 80 modeldi.Ağaçların altında kuşa yanaşınca ayağımın bir hareketi ile ani fren ,nefes bile almazdı.Bazen onun üzerinde hareket halinde havada uçanı sallandırırdık...Bu Taşkın varya ,sapanı onunla bağlardık ben lastiği sündürürüm oda iple bağlardı çok gözümü şişirdi ipi koparıp eli gözüme dişime yapışırdı.Taskın la birgün ceviz ağacında bulunan sığırcık yuvası deliğine nişan talimi yaparken taşkın yaklasık 25 metre mesafeden atışını yapar .Taş yuva yakınına çarpıp taşkının alnında belirir.:) Sabah kuşa çıkardım 3-5 kuş cebe sonrasında ben camiye hocaya derse... oda ne pantolan kan revan ...hoca bu ne ulennn der şap şap .... :) Sapanla kayseri civarında olupta vuramadığım kuş yok sanırım .. Taşkının vuramadığı sarasmalar da iii bilir beni.Hala arabamda ,av çantamda taşırım.. Bir keresinde Urfa da köy yolunda (öğretmendim orda) araçla giderken yolda keklikleri görünce durup sapanla bir tane almıştım. Hatta inanmazsınız aklıma yeni geldi sapanla helikopter vurdum Ama düşmedi :) Ah şimdi o eski günler yeniden gelseler...... Arkadaşlar yazacak çok hikaye var ama şu an vakit yok ... Herkeze İyi günler Kayseri den.
-
Allahım esirgesin Ziya Abi. Nice seneler beraber avlanırsınız inşallah.
Amin Ersin Kardeşim Sağol varol inşallah :)
-
Ziya abi oğlanın maşallahı var allahım nazarlardan saklasın. Bir an önce büyüse de çantacılık yapsa değil mi ;)
-
Ziya abi oğlanın maşallahı var allahım nazarlardan saklasın. Bir an önce büyüse de çantacılık yapsa değil mi ;)
Ümit amin kardeşim ecmain.
Oğlan büyüyene kadar biz ehtiyarlıcez :D
Çantacı biz olmayalım sakın :D
-
Kauçuk ayakkabıdan on numara olurdu ne günlerdi selamlar....
-
hey gidi sapan belde sabahtan akşama kadar gezer avladıklarımızı akşam mahallede ateşte yapar yarı çiğ yar köz yerdik :)
ama sapandan önce gelen şey ise közde patates soğan la başlar :) patatesten sapanla kuşa terfi etmiştik :)
-
İlk kuşumu otlar arasında yemlenen sarı renkli (Bizim orda kömürcü derler)bir kuşu sürünüp yaklaşarak sopa ile 6 yasımda vurdum. İkincisini el taşı ile babaç serçe ....derken şu an sapanla vurduğum kuş sayısını bilmiyorum aklım almıyor. Cepteki taş adeti vurulan kuş adeti olurdu.Hergün gece rüyamda vurduğum kuşlarıda sayarsak anaaaaaa...... Rahmetli annenannemin bir eşeği vardı onu bile eğittim.Kuş avında bazen onla çıkardık 4x4 otlu(yakıy) 1 beygir gücünde siyahh sanırım 80 modeldi.Ağaçların altında kuşa yanaşınca ayağımın bir hareketi ile ani fren ,nefes bile almazdı.Bazen onun üzerinde hareket halinde havada uçanı sallandırırdık...Bu Taşkın varya ,sapanı onunla bağlardık ben lastiği sündürürüm oda iple bağlardı çok gözümü şişirdi ipi koparıp eli gözüme dişime yapışırdı.Taskın la birgün ceviz ağacında bulunan sığırcık yuvası deliğine nişan talimi yaparken taşkın yaklasık 25 metre mesafeden atışını yapar .Taş yuva yakınına çarpıp taşkının alnında belirir.:) Sabah kuşa çıkardım 3-5 kuş cebe sonrasında ben camiye hocaya derse... oda ne pantolan kan revan ...hoca bu ne ulennn der şap şap .... :) Sapanla kayseri civarında olupta vuramadığım kuş yok sanırım .. Taşkının vuramadığı sarasmalar da iii bilir beni.Hala arabamda ,av çantamda taşırım.. Bir keresinde Urfa da köy yolunda (öğretmendim orda) araçla giderken yolda keklikleri görünce durup sapanla bir tane almıştım. Hatta inanmazsınız aklıma yeni geldi sapanla helikopter vurdum Ama düşmedi :) Ah şimdi o eski günler yeniden gelseler...... Arkadaşlar yazacak çok hikaye var ama şu an vakit yok ... Herkeze İyi günler Kayseri den.
Sezer ben senin gece bağ sularken karanlıkta, ağzında el lambası ile ağacın üzerine tünemiş üveyiği sapan ile vurduğunu ve aynı gece ateş yakıp mum gibi yağlanmış üveyiğin tadını hiç unutamıyorum......
-
eskiden kauçuk altlı ayakkabılar vardı,sümerbanktada satılırdı... kauçuk iki kat olurdu,yerle temas eden kısmı işe yaramazdı,diger katı cetvelle çizerdim ve en kral makasla çizdigim yerlerden lastikleri keserdim... birde ayakkabı yeniyse güdümlü sapan olurdu :)) çaresiz kalınca şambiyellerden yapardık ama kalp olurdu özellikle soguk havalarda dahada kalplaşır,güvercin sıgırcık karga gibi avlar kolaykolay düşmezdi..... eldivenlerin iki katından güzel sapan olurdu ama fazla dayanmazdı.... güzel zamanladı...
-
bende serum lastiğinden çok yaptım..eczacı vermezdi,cama yapışır masum masum bakardım..bir şekilde yine temin ederdim..rulman kırıpta içindeki bilyeyi kullandımmı süper magnum 66 grama eşdeğer olurdu :) hey gidi günler..