TURKIYE AVCILARI VE ATICILARI FORUMU
SİLAHLAR, MÜHİMMAT, EKİPMAN HAKKINDA HER ŞEY => YERLİ ÜRETİM AV VE SPOR TÜFEK MARKALARI => Huğlu Kooperatif Av Tüfekleri => Konuyu başlatan: Emrah CANDAN - 06 Nisan 2014, 15:12:30
-
Saygıdeğer avcılar, huğlunun eski poze ve yenileri arasında kalite vs fark var mı? 104 a pozemi yenilemek istiyorum ama tereddütlerim var. bilgi verebilirseniz memnun olurum.
-
Konuyla ilgili fikirlerinizi bekliyorum.saygılarımla
-
Bu konu çok tartışıldı(özellikle nitro beast iade konusunda) .Elinizdekine iyi bakın,benden tavsiye.
-
Emrah bey kalite ve malzeme açısından yeniler daha iyi olabilir ancak çevremde duyduğum ve izlenimlediğim kadarıyla eski çifte ve pozeleri kadar rağbet görmüyor yenileri. Nedenin daha uzun yapılan dipcik uzunluğu, 6-6,5 cm den 5-5,5 cm düşen dipcik düşüklüğü ölçülerine veya namlu içinde kullanılan kromun daha sert yapılmasına falan bağlayanlar var. En çok duyduğum yorumlar ise mobil şoklu olduklarından öldürmedikleri durumu veya fişekler.
104 a'nın herhangi bir sıkıntısı yok ise ufak tefek yenilemelerle yıllarca kullanılabileceği kanaatindeyim.
-
ben kesinlikle katılmıyorum eskileri öldürüyor yenileri öldürmüyor muhabbetine . tüfek tüfektir yahu , delikli demir , eskileri öldürüyormuşda , yenileri neden öldürmüyormuş . . yok böyle bir saçmalık . 18 sene 76 namlu 104 a kullandım ,2012 de huğlu 202 b çifte aldım . 104 a dan kesinlikle herhangi bir eksiğini görmedim . saçma tutsun yeterki , 202 b çifteyle , havada resmen infilak edenler bile oldu . uygun fişek , şok , mesafe kombinasyonunu yeteri kadar iyi ayarladığınız sürece , etkili mesafe içinde yapılan her isabetli atış , kesinlikle istisnalar hariç sonuçsuz kalmaz . . ( 36,5 metre pattern atışlarında , bazen boşluklar olabiliyor , buda etkili mesafe atışlarında avın kaçmasına en büyük sebep . )
kaldıki , mobil şoklu tüfekler , sabit şoklulara göre daha avantajlı . 1 dakika içinde , tüfeğinizi her ava uygun vaziyete getirebiliyorsunuz . . yok kardeşim aralarında hiçbir fark , gönül rahatlığıyla alıp kullanabilirsin .
şöylede bir öneri sunuyorum ortaya ; eski huğlularla yeni huğluların , pattern ve penetrasyon denemeleri yapılsın . eskilerinin , yenilerine göre bir fazlası veya eksiği varmı o zaman belli olur . böyle uzlamasına yorumlarla ancak lakırdı yaparız .
-
Mustafa abi ve Mahmut bey değerli yorumlarınız ve tavsiyeleriniz için teşekkür ederim. tüfeğe iyi bakmaya çalışıyorum zaten de, yeni otomatik almaya niyetim var Allah izin verirse, onunla birlikte ya pozeyi satıp parasını eklerim ya da otomatikten vazgeçip pozeyi satıp yenisini alırım düşüncem vardı. ozaman pozeyi satmaya gerek yok. onu satmadan stoegeri alsam heralde daha mantıklı olacak...
-
ben kesinlikle katılmıyorum eskileri öldürüyor yenileri öldürmüyor muhabbetine . tüfek tüfektir yahu , delikli demir , eskileri öldürüyormuşda , yenileri neden öldürmüyormuş . . yok böyle bir saçmalık . 18 sene 76 namlu 104 a kullandım ,2012 de huğlu 202 b çifte aldım . 104 a dan kesinlikle herhangi bir eksiğini görmedim . saçma tutsun yeterki , 202 b çifteyle , havada resmen infilak edenler bile oldu . uygun fişek , şok , mesafe kombinasyonunu yeteri kadar iyi ayarladığınız sürece , etkili mesafe içinde yapılan her isabetli atış , kesinlikle sonuçsuz kalmaz . .
kaldıki , mobil şoklu tüfekler , sabit şoklulara göre daha avantajlı . 1 dakika içinde , tüfeğinizi her ava uygun vaziyete getirebiliyorsunuz . . yok kardeşim aralarında hiçbir fark , gönül rahatlığıyla alıp kullanabilirsin .
şöylede bir öneri sunuyorum ortaya ; eski huğlularla yeni huğluların , pattern ve penetrasyon denemeleri yapılsın . eskilerinin , yenilerine göre bir fazlası veya eksiği varmı o zaman belli olur . böyle uzlamasına yorumlarla ancak lakırdı yaparız .
yorum için teşekkür ederim Yusuf Abi
-
yorum için teşekkür ederim Yusuf Abi
bu söylediklerim , poze ve çifte için emrah kardeşim . otomatikler bunun dışında .
-
bu söylediklerim , poze ve çifte için emrah kardeşim . otomatikler bunun dışında .
Anladım zaten. senin de dediğin gibi eski yeni karşılaştırmak lazım aslında. çevremde yeni 104a sı olan yok çevremde olsa eski-yeni ikisini de atışta avda vs yanyana getirip karşılaştırıp bakabilsek en sağlıklısı olurdu. maddi durum el verirse pozeyi satmadan otomatiği almak istiyorum alırım da inşallah.
-
2000 yılında aldığım ve gözüm gibi baktığım huğlu 202b var inanın aldığımda 18 yaşındaydım bi huğlu olduğunu biliyordum ta ki huğlunun sitesinde inceleyene kadar .formda wd40tan bahsettiler yolum düştü geçen av bayiinden aldım o akşam çıkardım temizleyip kılıfına koyduğum tüfeği bide bunla temizleyim dedim namluya sıktım bikaç kere ve yuvarladım 2.3dakika soktum bulaşık telini birkaç ileri geri bide bezle bi baktım temiz sandığım ve herhalde çıkmaz dediğim namlu içine baktığımda paralel uzanan çizikler yok olmuş ve sanki hiç daha fişek atılmamış gibi oldu bu gün de dipçiği söktüm gövdeği bi güzel wd40ladım ALLAH nazardan korusun pırıl pırıl oldu şimdi tek kusuru var ben solağım hayırlısıyla bide sol dipcik yaptırırsam tüfeğim tam bana göre olacak başka tüfek alsamda büyük konuşmak gibi olmasın satmam yusuf abiye katılıyorum huğlu çifte veya poze ömürlük bunlar
-
Benim kendime ait huglu tüfeğim olmadı, başkalarının yaptığı yorumları yazdım. Eski huğlu (1990 lı yılların) kullananlar daha bi abartılı seviyor tüfeklerini.
Wd 40 sadece temizleyici olarak kullanın, koruyucu olarak silah bakım yağlarını tercih edin.
-
ben aralarında fark olduğunu düşünenlerdenim,elimde 1996 202 b var ondan cok memnunum,eagle vardı hiç randıman alamadım,sanırım namlu çapı 18,6 idi cok yaralı düşürüyordu her türlü fişeği denedim,zaten foruma bakarsan 2010 ve sonrası üretilen huğluları herkes elinden cıkarmaya çalışıyor,herkes olmasa da yüzde seksen
-
WD40'ı boyalı aksam üzerinde uzunca süre bekletmeyin, boyayı inceltir. Bilginiz olsun...
-
ben aralarında fark olduğunu düşünenlerdenim,elimde 1996 202 b var ondan cok memnunum,eagle vardı hiç randıman alamadım,sanırım namlu çapı 18,6 idi cok yaralı düşürüyordu her türlü fişeği denedim,zaten foruma bakarsan 2010 ve sonrası üretilen huğluları herkes elinden cıkarmaya çalışıyor,herkes olmasa da yüzde seksen
Huğlunun eagle modelinden memnun olan duymadım şimdiye kadar. Bana göre huğlunun yüz karası. Normal tüfeklerde hafiflik avantajı eagle için dezavantaj olmuş durumda. Kullanan herkes avın yaralı kaldığından şikayetçi. 1-2 kişi olsa diyeceğim ki sorun atıcıda ama en az 5 kişiden duyunca sorunun tüfekte olduğu kanaatine vardım.
-
ben aralarında fark olduğunu düşünenlerdenim,elimde 1996 202 b var ondan cok memnunum,eagle vardı hiç randıman alamadım,sanırım namlu çapı 18,6 idi cok yaralı düşürüyordu her türlü fişeği denedim,zaten foruma bakarsan 2010 ve sonrası üretilen huğluları herkes elinden cıkarmaya çalışıyor,herkes olmasa da yüzde seksen
forumda bir yorum okumuştum üzümlü kooperatif dağılınca huğlu da bu çözülmeden etkilenmiş ve ustalar gidip kendileri firma kurup tüfek yapmaya başlamış diye. Ustalar değiştiyse böyle olmuştur. Çünkü kişiden kişiye tecrübe değişir elden ele çok fark olur. Teknoloji daha iyi, malzemeler yeni herşey güzel ama yeniler eski tüfekler gibi değil deniyor. Bir yerde farklılık var işte ama ne olduğu meçhul..
-
Huğlunun eagle modelinden memnun olan duymadım şimdiye kadar. Bana göre huğlunun yüz karası. Normal tüfeklerde hafiflik avantajı eagle için dezavantaj olmuş durumda. Kullanan herkes avın yaralı kaldığından şikayetçi. 1-2 kişi olsa diyeceğim ki sorun atıcıda ama en az 5 kişiden duyunca sorunun tüfekte olduğu kanaatine vardım.
aynen ümit kardeşim bende bir sezon zor sabrettim eagele bence sadece bıldırcın ve üveyik için uygun olduğunu düşünüyorum bende bir bu avlarda randıman aldmıştım benimki 2732 gr idi şimdiki pozem 3575 gr :)
-
aynen ümit kardeşim bende bir sezon zor sabrettim eagele bence sadece bıldırcın ve üveyik için uygun olduğunu düşünüyorum bende bir bu avlarda randıman aldmıştım benimki 2732 gr idi şimdiki pozem 3575 gr :)
Sonunda ağır tüfeğe geçtin mi abi :D
-
aynen ümit kardeşim bende bir sezon zor sabrettim eagele bence sadece bıldırcın ve üveyik için uygun olduğunu düşünüyorum bende bir bu avlarda randıman aldmıştım benimki 2732 gr idi şimdiki pozem 3575 gr :)
Özgür abi bendeki eski süperpoze de yaklaşık 3400 gr :) hem alıştım hemde dengeli olduğundan bana normal geliyor her avda taşıyorum fazla yormuyor. ama başkasının ağır dediği 3100-3200 gramlık otomatik tüfekleri elime aldığımda tek kırma gibi hissediyorum tüy siklet gibi geliyor :D
-
Ben Huğlu 200AC Çifte kullanıyorum.
Bu sezon için Süperpoze 103 DE modelini almayı düşünüyorum.
Aslında daha ucuz fiyata Torun,Kral, Yıldız v.s. markalar var ama kim ne derse desin Huğlu Kaliteli.
Ayrıca 13 ülkeye ihracat yapıyor diye biliyorum.
-
WD40'ı boyalı aksam üzerinde uzunca süre bekletmeyin, boyayı inceltir. Bilginiz olsun...
bilgilendirdiğiniz için teşekkürler bi de şu var huğlu diye ayrı atölyelerde yapılan tüfekler var bu da etkili olabilir mi kalitenin düşmesine
-
Benim kendime ait huglu tüfeğim olmadı, başkalarının yaptığı yorumları yazdım. Eski huğlu (1990 lı yılların) kullananlar daha bi abartılı seviyor tüfeklerini.
Wd 40 sadece temizleyici olarak kullanın, koruyucu olarak silah bakım yağlarını tercih edin.
uyarınız için teşekkürler
-
bilgilendirdiğiniz için teşekkürler bi de şu var huğlu diye ayrı atölyelerde yapılan tüfekler var bu da etkili olabilir mi kalitenin düşmesine
Merhaba arkadaşlar
wd40 ve Benzeri pas sökücülerde white sprite gibi çözücü solventler ve çok az miktarda yağ bulunur.
Yani boyayı inceltmeden ziyade kaldırır. Bir otomatikte gaz pistonunun üstündeki boyayı kaldırdı.
Boyalı yüzeyde kullanmayın, kullanırsanız bekletmeden silinki kabartıp boyayı sökmesin.
Kir çıkartmada namlu içi için üstüne yok onuda ekleyeyim...
-
benim anlamadığım olay kimi diyor namlu içine yağ sürmeyin kimi diyor namlu içi yağla temzilenir. benim bildiğim namlu içine yağ sürdünmü tüfeğin yıkıcılığını olumsuz etkiler ki tecrübeyle sabittir...
-
Merhaba arkadaşlar
wd40 ve Benzeri pas sökücülerde white sprite gibi çözücü solventler ve çok az miktarda yağ bulunur.
Yani boyayı inceltmeden ziyade kaldırır. Bir otomatikte gaz pistonunun üstündeki boyayı kaldırdı.
Boyalı yüzeyde kullanmayın, kullanırsanız bekletmeden silinki kabartıp boyayı sökmesin.
Kir çıkartmada namlu içi için üstüne yok onuda ekleyeyim...
açıklamalarımız için teşekkürler mustafa bey ben de namlu içini çıkmaz sandığım çizikleri temizledim bir de dipçiği söküp gövde içine uyguladım dediğiniz gibi pırıl pırıl oldu hele namlumun içi
-
benim anlamadığım olay kimi diyor namlu içine yağ sürmeyin kimi diyor namlu içi yağla temzilenir. benim bildiğim namlu içine yağ sürdünmü tüfeğin yıkıcılığını olumsuz etkiler ki tecrübeyle sabittir...
Evet doğrudur.
yağ ile wd 40 birbirinden farklıdır kullandıysanız görmüşünüzdür. Yağ namlu içinde kalmamalıdır.
Eğer kalırsa grupman bozulur, havalı tüfek kullanan varsa ne dediğimi iyi bilir.
Temizlik sonrası tekrar tekrar kuru bez geçirerek namlu temizlenmelidir...
-
Sezon bi açılsın, yeni huğlu tüfekler öldürmüyor şaibesini ben ortadan kaldıracağım merak etmeyin 8)
Bakacağız o zaman öldürüyor mu. Öldürmüyor mu. >:D
-
Sezon bi açılsın, yeni huğlu tüfekler öldürmüyor şaibesini ben ortadan kaldıracağım merak etmeyin 8)
Bakacağız o zaman öldürüyor mu. Öldürmüyor mu. >:D
:) :)
-
Namlu temizligiyle ilgili uzun uzadıya yazmayayımda 3 aşamada temizlik yapılır. En son kuru temiz bezle yag nemi alınarak namlu kurulanmış olur. Tüfek kullanılmayacagı zamanlarda koruyucu yagla hafif nemli bırakılır *sezon kapanınca*.
-
Ben yeni poze tüfek alacak olsam. 1- yıldız, 2- ata 3- huglu koop. Arasında kalırdım
-
bugün bayide tüfeklere bakarken 103d ve 104a modellerine baktım inceledim. benim 25 yıllık 104a ile şimdiki yeni 104a arasında ağırlık açısından çook fark var. benim tüfek bana normal geliyordu alışmışım ya ağırlığına... yeni modeli elime alınca kuş gibi geldi, malzemeyi daha mı hafif üretmişler nedir yeni model 104a 3 kg varsa anca belki de yoktur okadar hafif geldi ki bana. benim eski 104a onun yanında alman zırhlısı gibi :)
-
Huğlu tüfeklerini hafifletmekle iyi etti. Taşıması zor olmasından şikayet edenlere (ben dahil) ilaç oldu. Malumumuz Beretta S55,56 vs ve daha pek çok hafif tüfek 30-40-50 senedir sapasağlam. Bildiğimiz örneklerden Yıldız; kasası alüminyum alaşım olduğu halde binlerce fişekle test edildiğinde bir aşınma olmuyor diyorlar. Yani ağırlık sağlamlıkla orantılı değil. Bununla beraber ağırlık arttıkça tepmesi, silkmesi oldukça azalıyor ve isabet kesinliği de artıyor. Nitekim sadece 24 g fişekler atıldığı halde en ağır pozeler Trap için üretiliyor. Biraz hafifi Skeet ve ona yakın ağırlıkta Sporting tüfekler... Bu sağlamlık biraz da atış sırasında hissettiğimizle de ilgili. Külçe gibi ama vasat kalitede tüfeklerin de zaman zaman güven verdiğini söylüyorlar. Elbet hem ağır hem makul kalitede olan da var ama kabul edelim, eline tüfeği ilk alan bile tüfek ağırsa güven verdiğini söylüyor. Ağır tüfeklerin atışta oldukça konforlu olduğunu kabul ediyorum. Güven vermesi ise onu kimin nasıl yaptığına bağlı, bana göre.
Huğlu'ya dönersek, ben olsam bazı modellerini eskisi gibi ağırlıkta, bazı modellerini bugünkü gibi ağırlıkta üretir ve görünüşüyle fark edilecek biçimde farklı çıkarırdım. Sözgelimi Akkar pozeleri; birbirinden ayırt etmesi nerdeyse imkansız modellerin kimi oldukça hafif, kimi sporting veya trap modelleri ağırlığında. Bu pazarlama açısından kusurlu bir strateji. Sebebini açıklamaya gerek yok herhalde.
-
Huğlu tüfeklerini hafifletmekle iyi etti. Taşıması zor olmasından şikayet edenlere (ben dahil) ilaç oldu. Malumumuz Beretta S55,56 vs ve daha pek çok hafif tüfek 30-40-50 senedir sapasağlam. Bildiğimiz örneklerden Yıldız; kasası alüminyum alaşım olduğu halde binlerce fişekle test edildiğinde bir aşınma olmuyor diyorlar. Yani ağırlık sağlamlıkla orantılı değil. Bununla beraber ağırlık arttıkça tepmesi, silkmesi oldukça azalıyor ve isabet kesinliği de artıyor. Nitekim sadece 24 g fişekler atıldığı halde en ağır pozeler Trap için üretiliyor. Biraz hafifi Skeet ve ona yakın ağırlıkta Sporting tüfekler... Bu sağlamlık biraz da atış sırasında hissettiğimizle de ilgili. Külçe gibi ama vasat kalitede tüfeklerin de zaman zaman güven verdiğini söylüyorlar. Elbet hem ağır hem makul kalitede olan da var ama kabul edelim, eline tüfeği ilk alan bile tüfek ağırsa güven verdiğini söylüyor. Ağır tüfeklerin atışta oldukça konforlu olduğunu kabul ediyorum. Güven vermesi ise onu kimin nasıl yaptığına bağlı, bana göre.
Huğlu'ya dönersek, ben olsam bazı modellerini eskisi gibi ağırlıkta, bazı modellerini bugünkü gibi ağırlıkta üretir ve görünüşüyle fark edilecek biçimde farklı çıkarırdım. Sözgelimi Akkar pozeleri; birbirinden ayırt etmesi nerdeyse imkansız modellerin kimi oldukça hafif, kimi sporting veya trap modelleri ağırlığında. Bu pazarlama açısından kusurlu bir strateji. Sebebini açıklamaya gerek yok herhalde.
yazdıklarında sonuna kadar haklısın Volkan abi. benim tüfeğim ağır evet ama avda bana güven veriyor ve bu sadece his değil gerçekten öyle. tüfeğe ekstra taban lastiği taktıktan sonra artık fişek attığımı hissetmiyorum bile. 36 gram atsam bile kesinlikle sarsıntı tepme acısı falan yok. yeni tüfeğin buna göre çok hafif olmasına şaşırdım doğrusu. sonuçta ikisi de çelik kasa ama demekki alaşımlar farklı. benim tüfeğin bana tek zorluğu uzun metrajlı yürüyüşlerde azcık yoruyor okadar. ama bek avında sabahtan akşama kadar kutu kutu ağır dolu fişekler boşaltsam zerre yorulmuyorum öyle de bir güzelliği var işte...