TURKIYE AVCILARI VE ATICILARI FORUMU
GRUPLARA DAHiL OLMAYAN BÖLÜMLER => AVCILAR KIRAATHANESİ => Konuyu başlatan: Savaş KARAUZ - 20 Ocak 2015, 14:32:38
-
şarjörlü tüfek seven bir atıcı olarak en fazla 2+1 kullanım izni olan otomatiklerde , şarjör kavramının av için çok gereksiz olduğunu düşünüyorum. (ben de avcıyım ama atılıcık eğilimim daha baskın)
bunlar olsa olsa yakın mesafe savunma silahıdır. yakın zamana kadar 36 çatüs ve safir dışında yokken ne oldu da 12 numaraya şarjörlü üretme izni verildi ve ne oldu da sürüyle tüfek çıktı. üzümlüde M 16 platformunda üretilen bora, husan , seylan, nişan audra gibi silahların mühendisliğinin patentinin de amerikalılara ait olduğunu okudum ve hiç de şaşırmadım.
bu silahların önceleri suriye, ırak, libya pazarına yönelik olduğunu düşünüyordum ama acaba bizde de öyle bir ortam olacak da bu üreticiler önceden mi haber aldı diye düşünüyorum bazen.
-
Sanmam savaş bey o biraz hayal gücünü fazla zorlamak olur.... Dünyada bu tür silahlara rağbet var doğal olarak bizde artıyor satışı,avcı olduğumu bilen ama ava meraklı olmayan dostlar bu silahları bana çok soruyorlar hep amerikan filmlerinden esinlenenler genellikle, napacaksın o silahı diyorum net bir cevap alamıyorum tamamen özenti o tür silahların ne gibi bir kullanım alanı olduğunu bile bilmiyorlar...
Sakıncası yok bence silah sevgisinin çoğalması silah kültürününde gelişmesi demek , at avrat silah diyen bir millet olarak senevinirim şahsen.
-
Fatih Bey'e katılıyorum.
Özenti ve gösteriş diyelim. Askeri otomatik yivlilere benzemeleri talep yaratıyor. Yakın zamanda 3 arkadaşım birden Seylan aldı. Aynı paraya Ata, Armsan, Stoeger alın dedim. Dinletemedim. Seylanı duvara asıp misafirlere göstereceklermiş :)
Şarjörlü tüfeklerin görüntüsü güzel de arızaya meyilli olması kötü. Ama mesela uygun fiyata bir Saiga 12 bulsam ben de şarjörlü düşünebilirdim.
-
Bir vakit niçin otomatik tüfekler çoğunluk İtalya, İspanya, Amerika'da; Başka Avrupa ülkelerinde de otomatik üreten vardır diye düşünmüştüm. Bunların dışında bir de bizde var, meğer başka yokmuş. Yahut bulamadım. En az 2 sene geçmiştir. Bunların arasında da en çok çeşit üreten ve fiyatı "hesaplı" olan bizdekiler. Yani ucuz otomatik veya daha doğrusu "ucuz tüfek" satmak isteyen ülkelerin yolu bizden geçmesi doğal. Teşbihte hata olmaz; Yivsiz av tüfeğinde dünyanın Çin'iyiz. Müthiş bir piyasa. Isparta'da bile tüfekçi varmış ve ABD'ye satmış veya hala satmakta olduğunu öğrendim.
-
Tüketim toplumu olduk çıktık zibil gibi tüfek var herkeste bende dahilim bir tüfekle her avı yapanların çocukları torunları değiliz sanki. Her gördüğümüze hevesleniyor ve sahip olmak istiyoruz sadece tüfekte değil herşeyde var bu açlık. Millet olarak gözümüz aç hala doygunluğa varamadık. Yarı otomatik olsun poze olsun çifte olsun kinetik olsun gazlı olsun kısa namlu olsun uzun namlu olsun farklı çap olsun hepsi olur Avrupa olsun olsun olsun... Türkiye de üretim artık çok daha kolay ve ucuz dolayısıyla çeşit bol onlarca silah fabrikası her sene yeni tüfekler sürüyor piyasaya av desen kısıtlı kanunlar avcının karşısında yinede alsak mı diye düşünüyoruz ister istemez.
Bir zamanlar toplu iğne üretilmeyen ülkede şimdi tüfekler kullan at olmuş. Ne diyeyim hakkımızda hayırlısı.
-
Benim nacizane fikrim bu şarjörlü tüfeklerin yapılmasının ve kullanılmasının 4 amacı var. 1 atıcılık dünyada av gittikce azalıyor ve av dışında alanlar açılmaya başlandı şu anda taktik kullanılarak silahı pratik doldurma zaman tasarrufu olayları hızlı kullanma gibi faktörler etkendir şarjörlü tüfeklerde yabancı 3 firma var 12 cal benim bildiğim biri çin biri rus biri italyan yerli tüfekte bunların atası Zülfikar kerar dır peşinden 12 cal için konuşuyorum toma hawk yaptı konyada bazı Üreticilerde bunları yapmaya başladı şarjörlü tüfek 2.husus savunma konusu bu konu için çiftci Arıcı hayvancılıkla ve benzeri işlerle uğraşan için ideal boşaltma pratik ve güvenli şaşörü uzak tutma olayı ve olası bir durumda şarjörü takıp fişeği koymak ateş etmek olayı mükemmel derecede pratik av için önermiyorum tabi bir alıcının bir çiftçinin bir hayvancılıkla uğraşan bir abimiz arkadaşımız alacağı mahsül hasat çok şey ifade eder kim ekmeği için mücadele etmiyorki ekmek kapısı bu iş örneğin ben sivaslıyım şu ada köydé baya kar var yollar açılmıyor kurt volta atıyor amcamın köpeklerinden birini parçalayıp yemişler köpek siz nasıl av olmasa sürüde olmaz tüfeksiz nasıl av olmasa hayvancılık da arıcılıkta çiftçilik de olmaz bir. Böle durumda fişek fazla olması avantaj hadi avantajı geç pratik tir zaman değerlidir. 3. İş ise keyfe kedere görüntü olsun desinler için olabilir tüfeği kullanmayacak tüfektende alamayacak duvarda duracak şarjörlü tüfek köylü arkadaşlarımız içinde yine avantaj terör olan yerdeki vatanını Seven Atatürkçü görüşte dinini bayrağına namusuna sahip çıkmak içinde kullanılır 4.amaç ise tabanca ruhsatının pahalı olması şarjörlü tüfeklerde talebi artırıyor benim nacizane düşüncelerim bunlar saygılar
-
Sanmam savaş bey o biraz hayal gücünü fazla zorlamak olur..
silah sevgisinin çoğalması silah kültürününde gelişmesi demek , at avrat silah diyen bir millet olarak senevinirim şahsen.
valla burası ortadoğu, beyrut da bir zamanlar ortadoğunun parisiyken lübnan 15 yıl korkunç bir iç savaş yaşadı. bize birşey olmaz abi mantığını doğru bulmuyorum. 1980 öncesi bizde yaşananların da lübnanda suriyede yaşananlardan çok farkı yok.
silah sevgisinin çoğalması ile silah kültürünün gelişmesi arasında bir doğru orantı olduğunu da düşünmüyorum. tam aksine silah sevgisi arttıkça magandalık ve pisi pisine ölümler artıyor, at avrat silah deriz ama , yurdum insanı arabasına pek de bakmaz, karısını kümes hayvanı olarak gören de çok, 7+1 tüfeği bayiye düğün tüfeği var mı diye sorun da çok.. silah kültürü bence anadoluda oldukça zayıf.
Şarjörlü tüfeklerin görüntüsü güzel de arızaya meyilli olması kötü..
epeydir şarjörlülerle çalışıyorum, bunlarda kaşık sistemi yok, normal otomatiklerdeki mekanizmayı çekince geride tutan teşkilat yok (çoğunda), düğmeye basınca mekanizmayı bırakan teşkilat yok, hazneden kaşığa fişek bırakan teşkilat da yok. daha az parça var, arıza ihtimali bana göre daha düşük. normal otomatikler fişek HAZNE + KAŞIK + FİŞEK YATAĞI gibi benim kucaktan kucağa diye adlandırdığım sistemle çalışıyor. bunlarda fişeĞİN ŞARJÖR + FİŞEK YATAĞI şeklinde bir yolculuğu var. o kadar kucaktan kucağa gibi bir yolculuğu yok.
ancak her silah gibi kaliteli olması lazım. şarjörü yere düşürdün yamuldu falan gibi şeylerde tutukluk yapar ama zaten bir şarjörün yere düşünce yamulmaması gerekiyor.
domuz, ayı ya da bir grup kurtla ani karşılaşma halinde boşalan tüfeği anında doldurma kolaylığı söz konusu. saçma şarjörü takılı iken ani çıkan domuzda anında şarjörü çıkarıp şevrotin şarjörünü takmak gibi avantajları var.
şarjör dolu ama namnuya fişek sürmeden tutulabilme olayı sözkonusu. boşaltma işi de çok basit çıkar koy bir kenara yani. şarjörsüz otomatiğim de olmasına rağmen bunları daha çok severim.
Bir vakit niçin otomatik tüfekler çoğunluk İtalya, İspanya, Amerika'da; Başka Avrupa ülkelerinde de otomatik üreten vardır diye düşünmüştüm.
şarjörlü avrupada beretta, spas, valtro falan vardı, valtronun şarjörleri benim tüfeğe uyduğu için ve gayet güzel de çalıştırdığı için çok araştırdım onu, bir çok ülkede polis ve askere verilmiş, avrupanın bir çok ülkesinde sivile yasaklanmış. zaten firma amerikaya geçmiş. maillere cevap vermiyorlar.
beretta ve spas çok pahalı olduğu için onları kurcalamadım.
-
DOMUZ AVI İÇİNDE OLABİLİR
-
Savaş bey beni yanlış anladınız ben bu sebepten ötürü bu tür silahların satışının çoğaldığı fikrini doğru bulmadım, dünyadaki trendin bir sonucu olarak bizdede çoğaldığı düşüncesindeyim.ortadoğuda bir ülkeysen herzaman cin gibi olmak zorundasın zaten...
Yurdum insanının öz değerlerinin farkında olmaması ayrı bir tartışma konusu popüler kültürün etkileri vs vs.. Diğer bahsettiğin magandalığın ve pisi pisine ölümlerin artmasının direk silahlarla ilgisi çok tartışma götürür, ben kayıtdışı silah ediniminin bu gibi durumlarıtetiklediğini düşünüyorum. Silahla işlenen suçların % 90 ının ruhsatsız silahla işlendiği bilinen bir gerçek...suç işliycek insan bir yolunu bulur.
-
milli değerler zaten bitik, bir değer din kalmış, kul hakkı yenmesinden bile artık pek kimse rahatsız olmadığına göre demek ki o da sembolik olarak kalmış.
silah tartışmalarında olması gerekenle, olan, yani sapla saman çok karıştırılır, evet bahtsız bir ortadoğu ülkesiyiz, yani doğuştan maça 5-0 mağlup çıkmışız. en azından israilliler gibi sağlam bir silah kültürü olması lazım. ben istiyorum ki silahla işlenen suçlarda oran % 10 değil % 1 olsun. yani kültür olarak yerleşsin.
onun için de eğitim olması lazım. okullarda beden eğitimi dersinde spor kavramının özendirilmesi lazım. tam aksine en özendirilmeyen şeylerden biri spor, biri de sanat.
şimdi mahallenizde bir spor klübü olsa, çocukları her sabah grup halinde toplu koşuya götürseler, nefesleri açılsa, kültür fizik hareketleri yaptırsalar, açık havada atış antrenmanları yaptırsalar çocukların fizikler çakı gibi olsa, silahın fiziksel özelliklerini , mekanik özelliklerini uzman kişilerden öğrense, grup disiplini içinde keskin nişancı gibi yetişse memnun olmaz mısınız. bu kültür yok yani. fişek almak için bayiye giriyorum, eleman abi düğün tüfeği var mı diyor. anladım ki 7+1 otomatik demeye çalışıyor.
silah alacak kişinin önce atıcı kursuna gönderilip sonra silah alma belgesi alabilmesi lazım. yani şimdikinin tam tersi.
-
sadece üzümlüde 200 küsür firma adının olduğunu duymuştum üzümlülü bi toptancı abimzden. bunlara birde İstanbul, Antalya ,düzce, burdur, izmir, huğlu vs eklenince aslında toplam firma sayısına göre şarjörlü firma sayısı ya 7veya 8. aslında çok değil. türkiyede silah sevildiği için satılıyor onun dışında sadece av veya spor için satılsa sektör bu kadar büyük olamazdı.
-
Şarjörlü yivsiz tüfek olayı askeri silahlara yönelik bir özenti. Türk insanı yivli silahı sadece askerde görüyor. Onun ötesinde askeri tip silahlara ulaşmak hayalin ötesinde kalıyor. Yivsiz tüfek üreten firmalar da bu gerçeği görmüş ki mevzuatın elverdiği ölçüde bu yönde üretim yaparak potansiyel ihtiyacı karşılıyor. Safir m-16 görüntüsü sayesinde satıldı yıllardır. Oysa o kadar tutukluğu Ata'nın, Armsan'ın tüfekleri yapsa firmaları en başta batmıştı. Ama millet tutukluk yapsa da M-16 sevdasına uzun süre bu silahı almaya devam etti. Saiga'nın AK-47 benzerleri ülkeye girsin diye de dua etti.
Olayın pratikliğine de bakacak olursak eğer yedek şarjörleriniz varsa hızlı dolum sorununuz yok. Ama yoksa; o şarjörü çıkartıp doldurup tekrar silaha takıp ateşlemek sıkıntılı iş. Zaten kısıtlı kapasiteleri olduğu için çok sayıda şarjör taşımak da mantıklı değil.
Buna karşılık askeri silahlara, yivli silahlara olan açlık doyurulmadığı sürece (ki bunun bu ülkede savaş dışında olabileceğine hiç ihtimal vermiyorum) askeri görünüşlü yivsiz silahlara talep de her zaman var olacaktır.
-
dünyada tekiz heralde davul zurna ile askere gideriz söve saya geri geliriz ........ geçen gün bayiide otururken bir çocuk geldi safire aşık oldu resmen 36 kalibre safir abi bu kaça şöyle böyle dedim sen bununla ne yapcan ? abi düğünlerde atacam dedi yani hava atacak :D ama bilmez ki garibim o silah 12 cal bir silahın çıkardığı sesin yarısını bile çıkarmayacak
600 küsur bin askerimiz var 700 küsur bin asker kaçağımız var o davul zurna ile askere gitme işi uzun süredir hikaye bana göre.
valla bende 47 namnulu çatüs vardı 12 gauge den fazla ses çıkarıyordu (özellikle sterlinglerde)mauser halt etmiş bu ne ya demiştim. :) anormal bir sesi vardı.o namnunun kısalığı ve fişekle alakalı,
şarjörlü hobi atışı için, savunma için pratiktir, parçası azdır , avda olsa da olur olmasa da olur. severiz sayarız.
rus baykalın şarjörlü pompalısı var, adamlar flash disklerdeki bir sistem yapmışlar, takoz amaçlı heralde. ne güzel.
(http://img.allzip.org/g/1/orig/8393565.jpg)
-
bir rus forumunda el tigro diye biri bizim burdaki yazılarımızdan alıntı yapmış meşhuır olduk hahahaha.
http://guns.allzip.org/topic/1/1268970.html (http://guns.allzip.org/topic/1/1268970.html)
alıntı linki de şu.
http://avlakforum.com/forum/yerli-t...ulfikar-kerrar/ (http://avlakforum.com/forum/yerli-t...ulfikar-kerrar/)
-
Ama çok güzel görünmüyorlar mı? insan kendini avda komando gibi hissediyor. :)
şunlara bir baksanıza. http://avtufegi.net/category/husan-av-tufekleri (http://avtufegi.net/category/husan-av-tufekleri)
-
Herkesin zevkleri farklı ama bence görüntü kirliliğinden başka bişey değil.
-
benimde hiç ilgimi çekmedi şarşörlü tüfekler 36 ga hariç oda sadece çatüs belki bir iki ay içinde alabilirim 12 ga lar hiç hoşuma gitmedi kalabalık şarjör tak sök filan birde çoğu modellerin alt kısmı plastik şarjör takılan yeri biz alüminyumu beğenmiyorum adamlar plastik yapıyorlar yakında namlularda plastik olmazsa iyidir en güzel tüfek 7+1 sağlam bir pompalı
-
Tüketim toplumu olduk çıktık zibil gibi tüfek var herkeste bende dahilim bir tüfekle her avı yapanların çocukları torunları değiliz sanki. Her gördüğümüze hevesleniyor ve sahip olmak istiyoruz sadece tüfekte değil herşeyde var bu açlık. Millet olarak gözümüz aç hala doygunluğa varamadık. Yarı otomatik olsun poze olsun çifte olsun kinetik olsun gazlı olsun kısa namlu olsun uzun namlu olsun farklı çap olsun hepsi olur Avrupa olsun olsun olsun... Türkiye de üretim artık çok daha kolay ve ucuz dolayısıyla çeşit bol onlarca silah fabrikası her sene yeni tüfekler sürüyor piyasaya av desen kısıtlı kanunlar avcının karşısında yinede alsak mı diye düşünüyoruz ister istemez.
Bir zamanlar toplu iğne üretilmeyen ülkede şimdi tüfekler kullan at olmuş. Ne diyeyim hakkımızda hayırlısı.
+1
-
Valla ben askerken şarjörlüleri sevmiştim sivilde de 3 tane alıp modifiye ettim , işe yaramaz demişler ama savunma amaçlı şevrotinle gayet de işe yarar. 15-20 tane şevrotini peşpeşe döşersiniz.
AVrupada berettanın, franchinin, amerikada remingtonun, Valtronun rusyada , saiganın, Toz tulanın da şarjörlü yivsiz tüfekleri var..kimsede yok diye birşey yok . Polimer gövdeyi adam M 16 lara 1960 yılında koydu gidip bir de vietnamda savaştı onlarla. Polimerden silah olmaz diye birşey yok kaliteliyse olur. Yani polimer var, polimercik var, bir de polimercağız var. Bendekiler aliminyum kasa , polimer düşünür müsün dersen düşünmem sevmiyorum.10lu şarjör bence de tam facia.
BEn bu kadar çok şarjörlü üretime ruhsat verilmesinin suriye, ırak,ürdün, lübnan yemen , sudan gibi pazarlara bağlıyorum. Bu adamların ciddi bir kalite kriteri de yok, tam bize göre.
-
Şarjörsüz otomatiklerde, fişek hazneden çıkar,kaşığa gider, kaşığı da onu hoplatmasıyla ordan fişek yatağına, doğru devam eder. buna kucaktan kucağa sistemi derim. Pek de sevmem. Çünkü şarjörlüde kaşık sistemi zaten yok.şarjörden alır fişek yatağına yallah. Kaşık sistemi arızası diye bir risk yok bi kere. Parça daha az.
ŞArjölülerde şarjörden dolayı besleme sorunu 1 kez yaşadım onda da şarjör benim tüfeğin değil başkasınındı.tüfeğe alıştırması yapılır onların. .(20 yıl önce tüfeklerde standardizasyon yoktu şimdi var mı Bilmiyorum)şarjörlüde besleme sorunu olabilşr ama bu bence tüfeğin bakımsız , sahibinin ilgisiz olmasıyla alakalı bir durum. Kaşıklılarda o ihtimal hep var,
, şarjör tokatlamak , iki de bir yere düşürüp formunu bozmak gibi ,tüfeği bakımsız burakmak gibi hareketleriniz yoksa şarjörlü tüfekten gayet de verim alınbilir, asker ve polizin şarjörsüz tüfeği mi var.
-
asker polisin kendilerini korumaları için verilen silahlar zaten belli tamamı yivli ve şarjörlü.onlarda şarjörlü shotgun görmedim çünkü zaten shotgun.......... adı üzerinde av tüfeği.
bir zamanlar jandarmada intikalde en önde yürüyen adama yakından karşılaşma durumunda yağdırsın diye franchiler verilmiş
bazı nöbet noktalarında sızma gibi şeylere karşı şevrotin atsınlar diye franchi tüfekler verilmiş, (franchinin kullanma klavuzunu görmüştüm askerde) ben askerken plastik mermi atmak yasaktı.
polise de galiba kapı açmak gibi şeyler için sarsılmaz cobralar verilmiş ki bunlar zaten o işlere çok da uygun silahlar değil heralde ki kullanılmamış. (asker ya da polis değilim şu anda da varsa da bilmiyorum, askerde tek gördüğüm franchiydi) pompalı plasik mermi atmaya uygun tabi.
bu şarjörden tutukluk yapma olayı o yuvada boşluk oluşursa , hor kullanıma bağlı, şarjör ağzının deforme olması , ya da işçilik kusuru olursa gibi gibi şeylerden olabilir. benim tüfeklerden kimi 95 model, kimi 97 model bir tanesini de sattım o sattığımda biraz boşluk vardı ama sorunsuz çalışıyordu.
-
av tüfeği bana göre 66 mobil şoklu pozedir. domuza gidiyorsam da 61 slug namnu otomatik. bu konuda sanıyorum mutabığız.
şarjörlüye gelince. benimkiler 61 ve 66 namnuydu. 6 lı şarjör takınca ön taraf felaket ağır kaldığı için 51 namnu yaptırdım.kıvama geldi. 12 numara şarjörlüde 51 cm den uzun namnu çekilmez.
peki otomatik illa kaşık sistemi ile çalışmak zorunda mıdır? (ben buna kucaktan kucağa sistemi derim) yani bana göre 3 hareket yerine 2 hareket olması, kaşık sisteminin zaten olmaması daha az parça olması daha iyi. şarjör olmalı mı olmamalı mı sorunsalı yani kinetik mi, gazlı mı gibi birşey.
diyelim ki pozeden sıkıldık o gün şekil olsun , ördeğe şarjörlüyle gidesimiz geldi. 6 lı şarjörü söker 2 liyi takarız. tabanca kabzayı söker s dipçiği takarız.51 namnuya da 15 cm uzatma takarız, vurabiliyorsak vururuz. demokraside çare tükenmez, süleyman demirel. :)
husan gibi tüfeklere gelince bence onlar hobi tüfeği. alsam ilk yapacağım şey o çanta sapı gibi aparatı sökmek olur. sağlamsa savunma amaçlı da kullanılır yani. yeri gelince kürek bile savunma aracı sonuç olarak.