TURKIYE AVCILARI VE ATICILARI FORUMU
SİLAHLAR, MÜHİMMAT, EKİPMAN HAKKINDA HER ŞEY => YİVSİZ TÜFEKLER GENEL VE TEKNİK PAYLAŞIMLAR => Konuyu başlatan: Mehmet VOLKAN - 24 Mart 2016, 23:44:21
-
1-Kromlu ve kromsuz namlu pattern karşılaştırması bulamadım aradaki farkı çok merak ediyorum açıkçası ibrahim beyin forumdaki kromlu kromsuz namlu yazısını okudum ama bi pattern sonucu bulamadım
2-bir avcı nasıl anlar kromsuz namluyu?
3-tam manası ile yivsiz av tüfeği üretim aşamasını a dan z ye video ile anlatan bir çalışması varmı herhangi bir markanın?
4-cümleten hayırlı geceler arkadaşlar şimdiden teşekkürler 😊
HTC One cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
0
-
Mehmet Bey,
Namlunun krom kaplanmaması bir amaç değil , sonuçtur. Nasıl yani? Şöyle: üst düzey namlu üretimi yapıyorsanız, ne namlu içi, ne namlu dışı, hiç bir şekilde, krom, nikel vs hiç bir şey ile kaplanmaz... Namlunun çeliği zaten çok kalitelidir ve namlu içi üst düzey ve "mirror finish" denilen hale gelene kadar en fazla yüzde birlik toleranslarla hassas bir şekilde honlanmıştır. Bu kadar hassas üretilmiş namluya hiç bir kaplama yapılmaz.
Bunu şu şekilde düşünebilirsiniz: bakalit, sunta ya da herhangi bir malzemeden yapılmış bir masa var. Bunu , ceviz ağacı görüntüsü verebilen kaplamalarla kapatırlar, masanın değerini artıran bir işlemdir... Ancak, masif ceviz ağacından yapılmış çok kaliteli bir yemek masasına bir de, pvc'den yapılmış ceviz görüntülü kaplamayla kaplar mısınız ? Masanın değerini düşürürsünüz.
Yani, krom kaplama olmaması, bir amaç değildir, kaliteli üretimin bir sonucudur... Ancak, kalitesiz ya da üst düzey olmayan bir namluyu, krom kaplamamakla, o namluyu kaliteli hale getirmiş olmazsınız...
Örneğin söz konusu, yerli üretim bir tüfeğin namlusuysa, kesinlikle krom kaplanmış olsun zaten. Markası ne olursa olsun...
-
ibrahim bey bilgilendirmeniz için çok teşekkürler,emeğinize sağlık bu forum sayesinde 10 larca doğru bildiğimizi zannettiğimiz yanlışlar olduğunu teknik olarak öğrendik ve öğrenmeyede devam edeceğiz inşallah, sizlerin bilgi paylaşımı sayesinde
2011 yılındaki kromlu kromsuz namlu üzerine olan bir yazınızı okumuştum bir kaçgün önce bugün tekrar sindirerek okudum ve kafamda soru işareti kalmadı diyebilirim
üst düzey çelikle özel işlemlerden geçilmiş stresi alınmış özel makinaları ile honlanmış bir namlu maximum hassasiyetle üretilmiş bir namlunun perazzi merkel Krieghoff veyaz bazı Browning serilerinin örnek pattern testleri karşılaştırmaları kromlu kromsuz namlunun testleri illaki vardır ama ben yabancı dilim olmadığı için bulamadım gözlerimizi şenlendirecek gurupmanlar varmıdır sizde firmaların video resim v.s testleri veya üretim aşamaları
-
hocam çok güzel dedin de en ucuz kromsuz namlu tüfek kaç para
ben yanına yaklaşamıyorum. 2500-5000 lira arası satılan franchiler
berettalar benelliler bile kromlu. burada bayilerde bile yok.
bize bikaç örnek ve fiyat verirmisiniz.
-
İtalyanlar zaten bu kaplama işini en çok yapan üreticiler... Eski tarihli üretim, bir çok kromsuz namlu var, kaliteli olduklarından değil, krom kaplama imkanı olmadığından ya da benzer sebeplerden krom kaplama yapılmamış. Amerika'da üretilmiş bir çok pompalı tüfek yakın zamana kadar krom kaplama yapılmadan üretiliyordu. Bunlar iyi namlu olduklarını göstermez.
Çok kaliteli, üst düzey namluların krom kaplanmamasıyla , bu bahsettiğim namluların krom kaplanmaması aynı sebepten değil. Üst düzey namlu üretim süreçlerinde krom kaplama olmaz ama bu kaplamayı yapmamak amaç değildir, sürecin gereği kaplama yapılmaz zaten, sonuçtur bu... Bu tarz üretimlerin maliyeti de çok yüksektir.
Ama ucuz, basit , sıra tüfeklerinde de krom kaplamayı yapmazsanız , krom kaplama yapmamış olursunuz sadece, zaten ucuz olan maliyet de, daha da düşer ayrıca... Bu durum namlunun kalitesini artırmaz. Üst düzey metodlarla üretilmediyse namlu, mutlaka krom kaplama olmalı.
Hasılı, "en ucuz krom kaplama" şeklinde bir yaklaşım doğru değil. Amerika'da 300 USD'ye de krom kaplamasız namlulu tüfek var. Namluları alt segment.
Benzer bakış açısıyla, (çokça şahit oldum) tüfeğinin namlu içindeki krom kaplamayı söktüren avcıları defalarca gördüm, şahit oldum, (tüfekleri "yaksın!" diye yapıyorlar sanıyorum, en azından bir kısmı sorduğumda öyle söylüyordu)... Tüfeklerini mahvediyorlar, farkında olmadan...
Kromsuz namlu yerine, kaliteli namlu arayışında olmak ya da sorguyu bu minvalde yapmak daha doğru olacaktır. Ancak bu tarz üst düzey namluların da ucuzunu bulamazsınız. Kalitesinden dolayı herhangi bir kaplama yapılmamış olan namluya sahip tüfeklerin Türkiye fiyatları 28-30bin TL'lerden başlar (Merkel, Perazzi, Krieghoff) ve tüfeğin kalitesine göre sonu da yoktur, milyon TL'lere kadar çıkar... Bu tarz tüfeklerin, sonu, zirvesi kabul edilebilecek tüfekler hepimizin bildiği Holland'lar, Purdey'ler işte...
hocam çok güzel dedin de en ucuz kromsuz namlu tüfek kaç para
ben yanına yaklaşamıyorum. 2500-5000 lira arası satılan franchiler
berettalar benelliler bile kromlu. burada bayilerde bile yok.
bize bikaç örnek ve fiyat verirmisiniz.
-
Krom can dır..
Bir dirhem krom bin kusur örter demiş atalarımız..😀
-
Aynen öyle... Aslında işin özünü mizahi bir anlatımla söyledi Tuncay Hocam... "Bir dirhem krom bin kusur örter".. Mevzunun özeti bu :)
Krom can dır..
Bir dirhem krom bin kusur örter demiş atalarımız..😀
-
İbrahim hocam, üst düzey kromsuz namlu yapan firmaların namlularında hangi çeliği kullandıkları hakkında malumatınız var mı? veya sorsak söylerler mi acaba? bu konuyu gerçekten merak ettim.
bir de krom kaplamanın korozyon önleme dışında ne gibi bir artısı var? yoksa tüm numarası sadece bu mu?
-
Merkel, üst düzey bir Chromium Vanadium kullanıyor, 51Crv4.
Krieghoff da aynı şekilde 51Crv4.
AyA, en üst modellerinde (orta ve alt modellerinde değil), çok özel bir Nickel Chromium Molybdenum kullanıyor 4340'ın özel bir versiyonu
Holland ve Purdey de yine 4340'ın çok özel bir versiyonunu kullanıyor.
Beretta , sadece çok üst düzey modellerinde krom kaplama yapmıyor, bu tüfeklerinde (üst model SO serisi, Imperial Montecarlo çiftesi) Böhler markalı Nickel Chromium Molybdenum kullanıyor.
gibi ... Ağırlıklı 4340 serisi kullanılıyor. Ancak çok kaliteli ve dolayısıyla pahalı versiyonları..
Krom kaplama, yeterince honlanmamış namlu içinin korozyona karşı mukavemetini artırmasının yanında, ayrıca yeterince honlanmamış, (üst düzey tüfeklerdeki gibi "mirror finish" denilen hale gelene kadar üst düzey honlanmamış) namlu içini, aynen "mirror finish" haline honlanarak getirilmiş namluya benzer şekilde, pürüzsüz, sürtünmesiz düzgün hale getirir.
İbrahim hocam, üst düzey kromsuz namlu yapan firmaların namlularında hangi çeliği kullandıkları hakkında malumatınız var mı? veya sorsak söylerler mi acaba? bu konuyu gerçekten merak ettim.
bir de krom kaplamanın korozyon önleme dışında ne gibi bir artısı var? yoksa tüm numarası sadece bu mu?
-
Bol bol, sık sık ve Mauro Perazzinin İbrahim Hocama dediği gibi 'Her atıştan sonra ' mutlaka temizlemek gibi bilimsel bir getirisinin 😀 dışında ispatlanmış hiçbir getirisi yoktur. .
-
Masif ceviz ağacından masada da karnını doyurabilirsin hocam, suntadan yapılmış pvc ceviz desenli kaplamalı masada da tıkabasa karnını doyurabilirsin :D
Elektronik marketlerden alabileceğiniz 7.1 ev sinema sistemlerinin 1000 TL olanı da var, 10.000 TL olanı da var. Bu 9.000 TL'lik farkla, ses kalitesini (sadece şiddeti değil aynı zamanda kalitesi) 10 birimden, 50 birime çıkarırsınız ama kaliteyi 50 birimden 51 birime çıkarabilmek için, her bir kanala (7+1'in her bir kanalına) ayrı ayrı 50.000'er USD'lik analog amfi almanız gerekir... 40 birimlik kaliteyi 9.000 TL ile alabilirken, 1 birimlik kaliteyi artırabilmek için 400.000 USD gibi bir para vermek çoğu zaman mantıklı değildir. Zaten 50 birimlik kaliteyle 51 birimlik kaliteyi de çoğu kulak fark edemez bile... Günlük hayatta da çoğu zaman bu farka ihtiyacınız olmaz... :D
Bol bol, sık sık ve Mauro Perazzinin İbrahim Hocama dediği gibi 'Her atıştan sonra ' mutlaka temizlemek gibi bilimsel bir getirisinin 😀 dışında ispatlanmış hiçbir getirisi yoktur. .
-
Bu arada farkında mısın Tuncay Hocam, bu mevzu forumda ortalama 5-6 yılda bir gündeme geliyor galiba :D Forum açık kaldığı sürece her 5-6 yılda bir gündeme gelmeye devam edecek sanırım :D
-
İbrahim hocam cevabınız için teşekkür ederim.
http://zknives.com/knives/steels/steelgraph.php?nm=51CrV4%2C4340%2C4140&ni=848,3568,753&hrn=1&gm=0 (http://zknives.com/knives/steels/steelgraph.php?nm=51CrV4%2C4340%2C4140&ni=848,3568,753&hrn=1&gm=0)
verdiğim linkte istenilen hemen hemen tüm çelikler karşılaştırılabiliyor. çelik konusunda faydalı bir sitedir. ben de 4140,4340 ve 51crv4 çelikleri tablo olarak karşılaştırdım. metalurji mühendisi arkadaşlar varsa çok daha iyi yorumlayacaklardır fakat ben bu çeliklerin arasında aman aman bir fark olduğunu düşünmüyorum. belki 4340ın içeridiği %2lik nikelden dolayı biraz daha korozyona dayanıklı ve biraz daha elastikiyeti yüksek bir çelik olabilir. sonuç itibariyle hepsi de ıslah çeliği. bulunabilirlik ve fiyat yönünden de pek farklı olacaklarını zannetmiyorum. buradan yola çıkarsak geriye fark atacak tek şey "işçilik" kalıyor. fakat bu noktada da özellikle namlunun delinmesi ve honlanması aşamasında el işçiliğinden ziyade cnc makinelerin devreye gireceği düşünülürse kromsuz namlu üretiminin biraz da olsa marketing kaygısı ile abartıldığı söylenebilir mi? günümüzün teknolojisiyle namlu içlerini ayna parlaklığına getirmek sıkıntı olmasa gerek. fakat tabi ekstra zaman, işçilik ve dikkat isteyeceği de kesin. tüm bu ekstraların yanında acaba genel manada kullanıcıların bu namlulara gereken özeni gösteremeyip, kısa sürede perte çıkartacağı için de kromsuz namlu pek tercih edilmiyor olabilir mi? mesela sürme boyalı tüfek alıp sonrada küfleniyor, paslanıyor diye memnun olmayanlar, veya damaskus çelikten bıçak alıp yine bir ton para verdik ama havadaki nemden paslandı diyenler gibi? sorun belki de namluyu üretmek değil de namluyu üretildiği gibi tutabilmektir :) çok az krom içeren bu namluları kullanmak herkesin harcı olmasa gerek. kazara az bir suyla temas etse ve temizlenmeden muhafaza edilse, bu binlerce liralık namlular çöp olabilirler. açıkçası karışık bir konu. :)
-
Kromsuz üretimi yapan hiç bir üretici, hiç bir kataloğunda ya da hiç bir web sitesinde , bunu yazmaz... Ne Holland, ne Purdey, ne Krieghoff, ne Merkel ne de bir başkası... Sadece Perazzi'nin, resmi sitesinde de değil, bir ülkedeki distribütör sitesinde tek bir kelime görmüştüm. Onun haricinde hiç birinin reklamlarında, kataloglarında, teknik dokümanlarında, tek kelime bulamazsınız bununla ilgili. Bu, marketing konusu değil. Hiç biri gündeme dahi getirmez bu konuyu. Sitelerini araştırın, katalog ve dokümanlarını download edin, göreceksiniz. Bu, marketing olarak kullanılan bir konu değil. Bu kullanılacak bir konu da değil, "kromsuz namlu" diye bir arayış yanlış zaten, yukarıda yazdım. Arayacağınız şey, kaliteli namlu olmalı.
İbrahim hocam cevabınız için teşekkür ederim.
http://zknives.com/knives/steels/steelgraph.php?nm=51CrV4%2C4340%2C4140&ni=848,3568,753&hrn=1&gm=0 (http://zknives.com/knives/steels/steelgraph.php?nm=51CrV4%2C4340%2C4140&ni=848,3568,753&hrn=1&gm=0)
verdiğim linkte istenilen hemen hemen tüm çelikler karşılaştırılabiliyor. çelik konusunda faydalı bir sitedir. ben de 4140,4340 ve 51crv4 çelikleri tablo olarak karşılaştırdım. metalurji mühendisi arkadaşlar varsa çok daha iyi yorumlayacaklardır fakat ben bu çeliklerin arasında aman aman bir fark olduğunu düşünmüyorum. belki 4340ın içeridiği %2lik nikelden dolayı biraz daha korozyona dayanıklı ve biraz daha elastikiyeti yüksek bir çelik olabilir. sonuç itibariyle hepsi de ıslah çeliği. bulunabilirlik ve fiyat yönünden de pek farklı olacaklarını zannetmiyorum. buradan yola çıkarsak geriye fark atacak tek şey "işçilik" kalıyor. fakat bu noktada da özellikle namlunun delinmesi ve honlanması aşamasında el işçiliğinden ziyade cnc makinelerin devreye gireceği düşünülürse kromsuz namlu üretiminin biraz da olsa marketing kaygısı ile abartıldığı söylenebilir mi? günümüzün teknolojisiyle namlu içlerini ayna parlaklığına getirmek sıkıntı olmasa gerek. fakat tabi ekstra zaman, işçilik ve dikkat isteyeceği de kesin. tüm bu ekstraların yanında acaba genel manada kullanıcıların bu namlulara gereken özeni gösteremeyip, kısa sürede perte çıkartacağı için de kromsuz namlu pek tercih edilmiyor olabilir mi? mesela sürme boyalı tüfek alıp sonrada küfleniyor, paslanıyor diye memnun olmayanlar, veya damaskus çelikten bıçak alıp yine bir ton para verdik ama havadaki nemden paslandı diyenler gibi? sorun belki de namluyu üretmek değil de namluyu üretildiği gibi tutabilmektir :) çok az krom içeren bu namluları kullanmak herkesin harcı olmasa gerek. kazara az bir suyla temas etse ve temizlenmeden muhafaza edilse, bu binlerce liralık namlular çöp olabilirler. açıkçası karışık bir konu. :)
-
haklısınız. bu durum belki ekstra olarak gösterilebilecek, açıktan övünülebilecek bir mevzu değil. fakat tüfeğe değer verenler için belki de bir nevi prestij meselesidir.
yani örneğin: tezgahtan çıktığı gibi günahıyla sevabıyla üstüne krom kaplayıp ayıbı örtülen namlular yerine adım adım işlenerek ayna parlaklığına getirilmiş ve pürüzsüzleştirilmiş, daha fazla emek harcanmış, daha fazla dikkat sarf edilmiş bir namluya sahip olmak arasında prestij yönünden fark olabilir. hatta: nasıl olsa krom kaplı, buna bir şey olmaz diye ayda yılda bir temizlenen ve üstüne düşülmeyen tüfeklerin yerine, her an en ufak hatanızda güzelliğini yitirecek bu namlulara her av dönüşü bakım yapmak da farklı bir haz olabilir. şahsen 500bin liraya silah alsam onunla her gün ilgilenmek isterim :)
-
İbrahim Hocam
Bu konu ve daha pekçok konunun forum gündemine sık sık taşınmasının esas sebebi Tüfek firmalarının iddialarını Dilde Kemik Yoktur kuralsızlığının fütursuzluğuyla savurabilmesidir..
Perazzi veya Krieghoff a Kromsuz Namlunun Pattern ve Penetrasyon a bilimsel bir katkısı varmıdır maillerine yanıt dahi alamıyorsunuz..
Blaser e de flat forcing cone penetrasyon ilişkisinin ispatını isteyen bir mail yolladım Tıkk yok..
Kromsuz namlunun üretim prosesinin zorluğu ve maliyeti aşikar..Ama bunun reel getirileri tartışmaya çok açık olacaktır. .
Bendeniz Acizane denemediği hiçbir iddiaya inanmayı bırakalı çok oldu..
Yoksa kafanızda binlerce tilkinin kuyruğu birbirine hiç deymiyor..😊
-
Tuncay Hocam,
Forcing cone ile bu konu çok farklı yalnız. Forcing cone, iddia olarak kullanılan bir konu... Bu konuysa, üreticileri tarafından hiç bir tarihte gündeme getirilmedi, herhangi bir iddiayla marketing konusu yapılmadı... Muhtemelen bu konunun en fazla dile getirildiği ülke Türkiye'dir. Tüfeğin yakmasını kafasına takmış bir avcı toplumunun, bu yakma olayına sebep bulabilmek için uydurabildiği bir çıkarım, krom ya da "pürüzsüz namlu içi" yakmayı engelliyor diye konuşuluyor avcılar arasında sıkça :D Halbuki, Holland'ın namlu içi, krom kaplamalı bir tüfekten daha da pürüzsüz... :D
Bunun haricinde, bu konunun bir üretici tarafından gündeme getirilmesi ya da iddia haline getirilmesi söz konusu bile değil. Zira, yukarıda da yazdım, bu bir sonuç... Forcing cone'u uzatmak gibi amaçlı bir olay değil. Sonuç... Ancak bilinen ya da dünyadaki avcılar tarafından aranan, sorulan bir konu değil. Dünyada aranan şey, kaliteli namlu... Kaliteli namlu, daha kalitelisi, daha da kalitelisi derken, kullanıcı kendince alabildiği en kalitelisini aldığında, çoğunun haberi bile yoktur ama aldığı namlu krom kaplama olmayan bir namlu oluyor.. Mevzu bu. Zira en tepedeki namlular bunlar... Holland kullanıcıları arasında anket yapılsa eminim ki, çok büyük bir çoğunluğu, namlusunun içinde krom kaplama olmadığını bilmiyordur bile... Bunu talep etmiyor ki adam. En kalitelisini istiyorum diyor, alıyor. Bu yani...
İbrahim Hocam
Bu konu ve daha pekçok konunun forum gündemine sık sık taşınmasının esas sebebi Tüfek firmalarının iddialarını Dilde Kemik Yoktur kuralsızlığının fütursuzluğuyla savurabilmesidir..
Perazzi veya Krieghoff a Kromsuz Namlunun Pattern ve Penetrasyon a bilimsel bir katkısı varmıdır maillerine yanıt dahi alamıyorsunuz..
Blaser e de flat forcing cone penetrasyon ilişkisinin ispatını isteyen bir mail yolladım Tıkk yok..
Kromsuz namlunun üretim prosesinin zorluğu ve maliyeti aşikar..Ama bunun reel getirileri tartışmaya çok açık olacaktır. .
Bendeniz Acizane denemediği hiçbir iddiaya inanmayı bırakalı çok oldu..
Yoksa kafanızda binlerce tilkinin kuyruğu birbirine hiç deymiyor..😊
-
tabiki ibrahim bey mantık basit siz kibrit çöpünü alıp düz ve parlak bir zemine defalarca çalsanız bile yanmaz ama parlak olmayan mat hafif deforme zemine çalınca bir anda yanmaya ermiye başlar bu duruma uğramış bir saçmada alev alıp erimeye başlar avına ulaşana kadar soğumaz bile avını fitiller zehirler yakar alev almadan söndürmeniz lazım gelebilir hemde ;D ;D
-
şimdi diyelim ben 15.000 tl bütçe ayırdım ve güzel 2 el bir merkel çifte buldum bu namlunun 4340 çelikten çok özel işlemlerden geçip yapılan bir namluyamı sahip yoksa 4140 veya 4340 denilen çelikten yapıldığını yani açıkcası bizim ismi lazım değil kasabasında yaptırılıp takılmadığını nasıl anlamamız gerek biliyorsunuz görüntüde kopya yapmada üzerimize yoktur bunun bir çelik testimi yapılır gözü kapalı alınırmı yoksa dört dörtlük pattern ve penetrasyon testine tabi tutulupmu anlaşılır.
ibrahim veya tuncay hocam siz böyle bir durumda kalsanız taktiğiniz bakış açınız ne olurdu mesela ????
-
Mehmet Bey,
Namlunun orijinal mi değil mi olduğunu anlamak için çelik analizine ihtiyaç yok. Namluya bakıldığı anda anlaşılır orijinal namlu olup olmadığı...
Öyle bir durumda yardıma ihtiyacınız olursa, namlunun fotoğraflarını sitede paylaşın, yardımcı olunur. Ondan endişe etmeyin yani...
Yukarıda yazmıştım, atlamışsınız sanırım. Merkel, 4140 ya da 4340 kullanmaz namlularında. Bununla birlikte, bence çeliğin alaşım kodunun ne olduğuyla ilgili bir analiz ihtiyacınız olmamalı.
Kaliteli tüfek, kaliteli namlu arayışı daha doğru bir yaklaşım olur. Zira alaşım kodu da başlı başına bir şey ifade etmeyebilir. Bu 4140 denilen çelik bir tane değil ki.
Çeşit çeşit 4140 var, hepsi aynı değil, hem alaşım türünden teknik olarak farklılaşabiliyor, hem de farklı üreticilerin ürettiği çeşitli kalitelerde bir sürü 4140'lar var. 4140 bir marka değil, ya da 4340 bir marka değil.
İçerisindeki bileşenlerin maksimum minimum aralıklarının vs belirten bir standart tanımı. Herşeyde olduğu gibi , bu da farklı üreticilerden farklı kalitelerde, farklı fiyatlarda bulunabilen şeyler.
Merkel'in tüm yeni tüfeklerinde kullandığı çelik, bir Alman tedarikçiden aldığı, 51Crv4 çeliği. Eski ikinci el Merkel'lerde ise , çelik kalitesini gösteren ibare, namlu altında, genellikle nacak üzerine basılan Outstanding Quality (proof mark) işareti.
Tüfeğin grupmanına bakarak, çeliğin AISI standart tanımını anlayamazsınız. Sadece çeliğin AISI standart tanımına bakarak da, tüfeğin grupmanıyla, menziliyle vs ilgili hiç bir çıkarımda bulunamazsınız. Böyle bir bağıntı yok.
Arayış ya da tercih, bütçe dahilinde kaliteli tüfek olmalı. AISI standart tanımına takılmayın yani.
şimdi diyelim ben 15.000 tl bütçe ayırdım ve güzel 2 el bir merkel çifte buldum bu namlunun 4340 çelikten çok özel işlemlerden geçip yapılan bir namluyamı sahip yoksa 4140 veya 4340 denilen çelikten yapıldığını yani açıkcası bizim ismi lazım değil kasabasında yaptırılıp takılmadığını nasıl anlamamız gerek biliyorsunuz görüntüde kopya yapmada üzerimize yoktur bunun bir çelik testimi yapılır gözü kapalı alınırmı yoksa dört dörtlük pattern ve penetrasyon testine tabi tutulupmu anlaşılır.
ibrahim veya tuncay hocam siz böyle bir durumda kalsanız taktiğiniz bakış açınız ne olurdu mesela ????
-
İbrahim hocam. benim bu durumdan çıkardığıma göre ismi her ne olursa olsun holland, purdey, merkel veya herhangi bir sıra tüfeği vs. kullanılan malzeme olarak pek bi farkı yok. hatta büyük konuşmayayım ama 1 milyon liralık tüfeğin namlu çeliği 100-150 tlye temin ediliyor olabilir. tabi ki sadece ham çelik olarak :) sonuç itibariyle namlu üretirken adı veya türü her ne olursa olsun, yüksek basınç ve yük altında tokluk sağlayabilmesi için ıslah çeliği kullanılmak zorunda. fiyatı asıl etkileyen 1.) marka değeri 2.) itinalı işçilik 3.) daha fazla emek verilene, daha nadir bulunana ve daha iyi bir markaya sahip olma arzusu.
yoksa bu adamlar uzaydan gelen malzemeleri, yine uzaylıların ürettiği teknolojiyi kullanarak işlemiyorlar. özellikle ingiliz tüfekleri, tüfeğin yok olduğu zamanlarda ortaya iyi bir şeyler koyabildikleri ve halen daha bu kalite çizgisinden sapmadıkları için bu kadar ünlü ve kalıcı olsalar gerek. hani laf hep dönüp dolaşıp aynı yere geliyor ama adamlar isim yapmış, az üretip öz ürettikleri için isimlerine leke de sürdürmüyorlar. yüksek fiyat da çekse kimse sıkıntı yaratmıyor. alan razı, satan razı. acaba bir hollandın, bir purdeyin grupmanı nasıldır? elle tutulur bir test verisi var mı? sıra tüfeklerle arasında bariz bir fark var mı? açıkçası incelemek isterim.
bence, yine tekrarlayacağım gibi bunun adı performanstan ziyade prestij kaygısı. https://www.youtube.com/watch?v=qUXoNUzAyvk (https://www.youtube.com/watch?v=qUXoNUzAyvk) bu videodaki gibi, kim tüfek imal etse, tüfekleri elbette el üstünde tutulur. her adımında yoğun emek var.
bu arada bu tüfekleri alan adam namlunun kromsuz olup olmadığına dikkat ediyor mu bilmem ama eminim ki üretici firma bunu belirtiyordur. "al işte biz kromsuz namlu yaptık, bunu da herkes yapamaz he!" diye övünmek için değil de kullanıcı kısa süre için de bu güzelliği perte çıkartmasın diye söylüyorlardır. sonuçta bilmem hangi ülkenin kralı veya bürokratı tüfeğin bakımını aksata bilir. uyarmakta yarar var. :)