TURKIYE AVCILARI VE ATICILARI FORUMU

GRUPLARA DAHiL OLMAYAN BÖLÜMLER => AVCILAR KIRAATHANESİ => Konuyu başlatan: Semih MAVİLİ - 14 Şubat 2018, 17:10:39

Başlık: NE KIZIL SULTAN NE ULU HAKAN
Gönderen: Semih MAVİLİ - 14 Şubat 2018, 17:10:39
     Ne kızıl Sultan ne Ulu Hakan, tarihe bu şekilde ideolojik gözlüklerle bakılmaz , kanıt, belge metodolojisi ile bakılır.
    Sultan Abdulhamit , İlber Ortaylı'nın deyimiyle Osmanlı'nın son sultanıdır, doğruları ve yanlışları vardır ama önemli işler yapmıştır.
    Talihsizliği, imparatorluğun yıkılma döneminde başa geçmiş olmasıdır, yoksa yükselme döneminde olsa çağ atlatacak bir padişahtır,
    Cumhuriyet kadrolarını yetiştiren okulları kurmuştur ve yıkılmayı geciktirmiştir, Sultan Abdülhamit' in yaptigi modernlesme,reformlar
    olmasaydi ne kurtulus savasi kazanilir, ne de cumhuriyet devrimleri kısa sürede gerceklesmezdi.
    Ne yazık ki Avrupalıların,Sultan Abdulhamit'i aşağılamak ve küçük düşürmek için kullandığı ifade olan, LE SULTAN ROUGE (Kızıl sultan)
     ifadesi 100 YILDIR bazı çevreler tarafından haksızca söylenmiştir.
     Avrupalılar yine bu sayede kazanan tarafta olup insanımız arasına bir fitne tohumu daha atmıştır ve yeşermesini keyifle izlemişlerdir...
Başlık: Ynt: NE KIZIL SULTAN NE ULU HAKAN
Gönderen: Bilal AYDIN - 14 Şubat 2018, 17:35:53
Kaleminize sağlık Hocam.Mekanı cennet olsun inşallah
Başlık: Ynt: NE KIZIL SULTAN NE ULU HAKAN
Gönderen: Tuncay KAHRAMAN - 14 Şubat 2018, 18:02:14
Tarih övgü ya da sövgü malzemesi değildir, tarih ibret almayanlar için tekerrürden ibarettir.Millet olarak aşırı yüceltmeci ya da aşırı aşağılayıcı tutumumuzdan kurtulamadık maalesef pekçok davranışımız ifrat ile tefrit arasında gidip gelmekte..
Yıllarca dedesine, köklerine küstürülmüş, benliğinden uzaklaştırılmak için çok uğraşılmış  bir milletiz ...Tarihi bilmeyenler ''Tarih Yazamazlar''..
Hatalardan ibret alıp, ders çıkarıp doğruları büyültüp çoğaltmak olmalı amacımız..
Başlık: Ynt: NE KIZIL SULTAN NE ULU HAKAN
Gönderen: Orkun ÜNLER - 14 Şubat 2018, 18:22:22
Merhum, sultan Abdülhamit han benimde saygı duyduğum değerli bir padişahtır. Sultan Abdülaziz hanın tersine ordu ve donanma ağırlıklı değil diplomasi ve siyaset ağırlıklı bir yönetim anlayışını seçmiştir. Reformist değil statükocu bir padişahtır. Kurtuluş savaşının başarılması, Cumhuriyet devrimlerinin yerleşmesi kendisi ile alakalı olmadığı gibi, modern bazı müeseselerin inşası ise sultan Abdülhamit Handan çok Tanzimat bürokrasisi ile açıklanmak gerekir. Vatanperver bir padişah olan Sultan Abdülhamit han bir miktar geciktirmiş olsa da mukadderatı değiştirememiştir. Ülke; brey, toplum ve devlet yapısı ile çağdaş bir seviyeye gelemediği gibi iktisadi ve sınai bir gelişme de kat edememiştir. Kendisinden sonra da çaplı bir padişah başa geçmemiştir. Osmanlının son sultanı tabiri kanımca doğrudur.
Başlık: Ynt: NE KIZIL SULTAN NE ULU HAKAN
Gönderen: Semih MAVİLİ - 14 Şubat 2018, 21:33:36
Herkese düşüncelerini açıkladığı için teşekkür ederim, güvenilir kaynaklardan Sultan Abdülhamitin yaptıklarından bazıları şunlardır;
Dış politikada -İlber Ortaylı Hoca’nın söylemiyle- tarihin en büyük “diplomat bakanı” diye tanımlanan Alman Bismarck’ı sotaya düşüren tek devlet adamıydı O.
Arapça, Farsça, Fransızca biliyordu.
Klasik müzik ve opera tutkunuydu.
Abdülhamid’in hayatını yazan tarihçi François Georgeon’a göre, eğitime odaklanmıştı.
Onun devrinde açılan okul sayısı cami sayısının çok üstündeydi.
Batı’ya “Panislamizim” korkusu vererek Osmanlı’yı ayakta tutma stratejisini uygulayan halifenin “camiden daha çok okul açması” dikkat çekicidir.
Kurduğu müstahkem mevkiler öylesine güçlüydü ki İngiliz ajanları raporlarında “olası bir savaşta İngiliz gemilerinin Çanakkale’den geçemeyeceği” uyarısını yapıyorlardı.
Tren yolları... Anadolu’da tarıma büyük sıçrayış yaptırması, yatırım hamleleri, vs..
İlk kız okulları II. Abdülhamit zamanında açılmıştır
Osmanlı tarihinin en canlı eğitim hamlesi, Abdülhamit dönemine rastlar. Sevan Nişanyan’ın hesaplamalarına göre Türkiye, Abdülhamit dönemiyle kıyaslanabilecek bir okullaşma düzeyine yeniden ancak 1950′li yıllarda ulaşabilmiştir. Mesela 1895′te TC sınırlarına tekabül eden bölgede bine yakın (835) ortaokul ve lise bulunuyorken 1923′te bu sayı 95′e düşmüştür. 1895′teki yüz bine yakın öğrenci sayısı (97.837), 1950-51 sezonunda aşağı yukarı aynı seviyede seyretmektedir (90.356). Öncesiyle kıyasladığımızda Abdülhamit dönemindeki eğitim patlaması daha görünür hale gelir. Tahta geçtiği yıl 250 olan rüştiye sayısı 1909′da 900′e, 6 olan idadi sayısı 109′a çıkmıştır. 1877′de İstanbul’da sadece 200 tane modern ilkokul varken 1905′te 9 bine çıkmıştı. Her yıl ortalama 400 ilkokul açılmıştır ki, bu, Cumhuriyet döneminde bile kırılamamış bir rekordur.

Sultan Abdülhamid’in -eksisi- kurduğu sansür ve ihbar devletiydi.
Haber alma hürriyeti, gazeteler koyu bir karanlık içine hapsolunmuştu.(Dönemin şartları düşünülerek değerlendirilmelidir.)

Ayrıca iki kişininin cenazesi İstanbulda en kalabalık şekilde kaldırılmıştır, birisi Sultan Abdulhamit diğeri Mustafa Kemal Atatürktür.
 İkisinide saygıyla anıyorum.



Başlık: Ynt: NE KIZIL SULTAN NE ULU HAKAN
Gönderen: Orkun ÜNLER - 14 Şubat 2018, 22:19:08
Her ikisinin de saygı ile anılması çok güzel. Ancak her ikisi arasında cenazelerinin İstanbuldan kalması haricinde pek bir bağ kurulamasa gerekir.  Özellikle görüş ve düşünceleri, fikir ve eylemleri anlamında...
Başlık: Ynt: NE KIZIL SULTAN NE ULU HAKAN
Gönderen: Kemal KAYAN - 14 Şubat 2018, 22:31:43
Sultan 2. Abdülhamid Han’a “Kızıl Sultan” benzetmesi yapıp her türlü karalama, gözden düşürme, iftara vb. operasyonu çekip tahttan indiren zihniyet sizce öldü mü?
Kökü dışarıda olan bu kişiler  33 yıllık dahiyane bir idare sergileyen Abdülhamid’i tahttan indirdikten sonra sadece 10 yıl içinde topraklarımızın %75’i elimizden çıkmıştır...
Önce liderleri sonra ülkeleri düşürürler...  Bu dün de böyleydi ne yazık ki bugün de böyle...
Başlık: Ynt: NE KIZIL SULTAN NE ULU HAKAN
Gönderen: Fazlı MORAL - 20 Şubat 2018, 22:08:32
Çanakkale savaşını yıllar öncesinden tahmin edip, boğaz etrafını silah ve mühimmat ile dolduran, çağının ilerlemiş devletlerine rağmen eğitim alanında ilklere imza atan hasta adam Osmanlıyı neredeyse toprak kaybı yaşamadan 33 yıl idare eden Türkiye Cumhuriyeti Devletini kuracak kadroları yetistiren eğitim sistemini düzenleyen Sultana ancak Ulu Hakan denir.