Gönderen Konu: SADULLAH ABİYLE TANIŞMA, ÇULLUKLARLA İLK BULUŞMA - ANILARIM 30  (Okunma sayısı 5026 defa)

0 Üye ve 3 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Oğuz BABAÇOĞLU

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 477
  • Thanked: 53 times
1995 sonbaharında tayinim Sakarya Akyazı Pazarköy İlköğretim okuluna çıkmıştı.Eylül, ekim aylarında okuluma ve köye alışmaya çalışıyordum. Aslında lökeşenin (Egede hep böyle denir.) ve bıldırcının geçiş noktası olan bu yerlerde av vardı ama malum yarensiz av olmaz. Yol bilmiyorsun, iz bilmiyorsun,  Sakarya kazan ben kepçe. Nereye gideceksin, nasıl av yapacaksın? Arabam da olmayınca sezonun açık olduğu zamanda günlerim avsız  geçiyordu. Birilerini bulmazsam eğer, böyle devam edeceğe benziyordu.

Konuştuğum her kişiye muhabbet esnasında avcı olduğuma dair sinyaller veriyor,  ne var ki kafa dengi birini bir türlü bulamıyordum. Elbet birilerine denk gelecektim ama zamanın boşa geçmesi beni daha da kaygılandırıyordu.

Bizim okulda öğle araları çocuklarla öğretmenlerin voleybol maçları, havanın soğuk olmadığı ve yağmurun yağmadığı zamanlarda neredeyse gelenek haline gelmişti. Çocukların AEG adını taktığı ama çok sevdikleri tarih hocamız Ali Ekrem Gül bu organizasyonlarda başı çekiyordu. Mehmet Hoca ve özelikle hizmetlimiz Sadullah Abi bu maçlardaki vazgeçilmez oyunculardandı.Sadullah Abi  sert servisleriyle ve özellikle  file üstü sert vuruşlarıyla skorer bir oyuncuydu. Biraz da espiritüeldi. Maçın son seti olarak kabul edilen Tybreak setine dili dönmediği için “kaldirik set” diyor, bu doğallığıyla da bizleri gülümsetiyordu.

Sadullah Abiyle önceden samimi değildik. Ancak voleybol maçları sayesinde daha bir sıkı fıkı olduk. Ben de bekar olunca bir gün beni eve yemeğe davet etti. Ev yemeklerine hasret kalmış olan ben bu teklifi hemen kabul ettim.Güzelce yiyip içip çayları yudumlamaya başlayınca muhabbet döndü dolaştı ava geldi. Meğer bizim Sadullah Abi sıkı bir ördek avcısıymış ama eskiden. Evlenip okulda işe başlayınca, biraz da çoluk çocuğa karışınca av işleri mecburiyetten rafa kalkmıştı.

12’lik bir tüfeği vardı, onu bana gösterdi. Dedim ki “Burada lökeşe oluyor mu?” “Hoca o ne ki?” cevabını aldım. “Hani yelve, derler; kakaç derler…” “Bizim burada çulluk olur.” demez mi. Çulluğun ne demek olduğunu biliyordum ama bu sözcüğe çok alışkın olmadığım için lökeşe, bana daha yakın bir sözcük olarak dağarcığımda yer etmişti. “Peki nerde var çulluk?” diye sordum. Sadullah gayet doğal bir şekilde demez mi “Bizim evin arkasındaaa…!” Sonra ekledi “Bizim burda eskiden çulluk beki yapılırdı. Ne kuş gelirdi! Ama şimdi azaldı. Birkaç kişi dışında. Pek giden de olmuyor.” dedi.

 Sadullah Abi’nin evi, köyün sınırında yer alıyordu. O zamanlar tüm Akyazı ovası kavak ağaçlarıyla kaplıydı. Akşam dağdan inen çulluk bu kavak ağaçlarının belli boşluklarından geçişler yapıyor, ovaya inip yemleniyordu. Meğer Sadullah Abi’nin evinin arkası da bu önemli geçiş noktalarından biriymiş.
Yarını ava gitme kararı aldık. Akşam ezanında kavak ağaçlarının uygun boşluklarında yerimizi almıştık. Ben hiç çulluğa akşam beki yapmamıştım. Kuş ne şekilde gelir? Nereye gider? Hiç bilmiyordum.  Karanlık basıncaya kadar bekledik ama bir tek kuş bile geçmemişti. Sonra Sadullah Abi dedi ki “Hoca,  aslında şimdi ekim ayı. Çulluk avı için erken. Kavağın yaprakları daha düşmedi. Ben hevesini kırmayayım diye sana söylemedim ama belki bir iki tane çıkar diye düşünmüştüm, olmadı.” dedi. “Biz de öyle biliyoruz, 29 Ekimden önce çulluk avı pek olmaz.” dedim. Sadullah Abi av yapamadığımız için biraz mahçuptu. Dedim ki “Olur mu öyle şey. Av bu, kırk gün taban eti; bir gün yaban eti, diye boşuna dememişler…” Çaresiz bekleyecektik. Yalnız bu bekleyiş öyle çok uzun sürmedi.

Ayaktakiler, soldan sağa Ömer Faruk Sakönder, Hüseyin İbaç,Mehmet Usta, Bekir Ferhat, (Müdürümüz)Miktat Baştan, Hasan Hoca, Ali Ekrem Gül
Oturanlar, soldan sağa: Ben, Halim Baştan, Zeki Hoca, Selim Baştan,Sadullah Akbalık

Hiç unutmuyorum,1 kasım 1995’te kar yağdı. Sadullah o gün dedi ki “İşte şimdi çulluğun vaktidir.” Akşamına sözleştik ama Akyazı’da bir işi çıktığı için o gelemedi. Ben bu tip bek avlarını pek sevmiyordum. Köpekle avın tadı bir bambaşkaydı. Gel gör ki imkanlar kısıtlı olunca eldekilerle yetinmek durumunda kalıyorsun.
 
Ben yine akşam ezanına doğru evden çıkıp meranın yolunu tuttum. Sadullah’ın gösterdiği yere kuruldum. Akşam ezanından sonra hava yavaş yavaş kararmaya başladı. Derken dağ kenarından ilk tüfekler patlamaya başlayınca her avcıyı saran o heyecan, benim içimde fırtınalar estirmeye başladı. Sadullah Abi çulluğa pek giden olmuyor demişti, lakin ovada mısır patlatır gibi tüfek atılıyordu. İlk beş dakika ovadaki tüfekler delirdi ama benim önümden bir tane bile geçmiyordu. Derken tam karşımdaki dağın karanlığının içinden hayalet gibi bir şey üstüme doğru geliyordu. Tüfeği göze almamla beraber 20’lik huğlunun tetiğine asıldım. Dan! Havada bir tüy demeti… İlk çulluğum sol çaprazıma düşmüştü. Sevincimden havalara uçuyordum. İlk kuşumu vurmuştum. Koşup aldım. Oldukça babaçko bir çulluktu. Torbaya attım, nefes nefese ikincisini beklemeye başladım. O kadar çok tüfek atılıyordu ki benim üstümden sadece bir kuşun geçmesi bulunduğum yerin pek de verimli bir yer olmadığı şüphesini uyandırdı bende. Lakin hava kararmak üzereydi. Az sonra göz gözü görmeyecekti. Bu yüzden yer değiştirmenin bir anlamı yoktu.

200-300 metre sağımdaki bir avcı neredeyse 15-20 fişek atmıştı. Ben ise üzerime gelen bir tek kuşu torbaya katabilmiştim. Acaba avcılar hepsini de vurabilmiş miydi? Merada ne kadar atış varsa o kadar da tıraş vardır, derler.

Hava iyice kararmıştı. Tam kalkmaya yeltendiğim anda sağ üstümde o hayalet karaltı yeniden belirdi. Soluma doğru  geçiş yapıyordu. Önlemeyi verip bir sıkı çektim, Dan! Kuş kıvrıldı öteki kuşun düştüğü yere yakın bir noktaya düştü. Lakin hava karanlık, bende fener yok. Araki bulaki… Kuş çelgin değildi, havada kıvrıldığını gözlerimle görmüştüm. Önümdeki tarla çıplaktı, çulluğu bulamamak mucize kabilinden bir şeydi. Koştum baktım. Ne var ki o karanlık sanki kuşu yerin dibine gömüyordu. Ah keşke bir köpeğim olsaydı! Şimdi bu kuşu bulmak çocuk oyuncağıydı. Boşu boşuna dememişler köpeksiz av gereksiz av diye.

Bu iş böyle olmayacaktı. Taktik değiştirmek gerekiyordu. Tüfek attığım yere geri döndüm. Karanlığın içinde attığım yeri ve kuşun düştüğü yeri iyice belirledim. Sonra o istikamete doğru yürüdüm. Tüfeği sırtıma çapraz asarak emekleme vaziyetinde o yerleri elimle yoklamaya başladım. Kafaya taktım kuşu bulacaktım. Oradaki beş metrekarelik bir alandaydı ama onu görmüyordum işte. Yoklaya yoklaya gidiyor, sonra biraz soldan geri dönüyordum. Üç beş kez gidip geldikten sonra elim yumuşak bir nesneye temas edince kanadından kaptığım gibi kaldırdım karagözlüyü.

Kuşu bulamadıktan sonra ne kadar üzülürsem, bulduktan sonra da hayvanı telef etmeğim için o kadar çok sevinirim. İşte bu sevinç içerisinde kuşu torbaya kattım ve geri döndüm. Sadullah Abi’nin kapısını tıklattım, geri dönmüştür belki, diye. Kapıya yenge çıktı. “Şimdi geldi.” dedi. “Elini yüzünü yıkıyor.” Yenge buyur etti, girmedim. Sadullah Abi kapıya geldi. Hemen elimi torbaya daldırıp kuşları gösterdim. Avcıların avı görünce gözlerinde gördüğüm o sevinç pırıltısı onunda çehresini kaplamıştı. “Bu gün sen gelmeyince bana nasipmiş.” dedim. Kısa bir sohbetten sonra bir tanesini bırakıp evin yolunu tuttum. Akşam menüde Sakarya’da vurduğum ilk çulluk vardı. Afiyetle yedim...

Dedem Korkut geldi. Boy boyladı, soy soyladı. Günün anlam ve önemini belirten şu maniyi düzdü.
                                                                                     Bahar aylarında havalar ılık
                                                                                     Kış aylarında olurdu çok soğuk
                                                                                     Böyle bir günde sana nasip oldu
                                                                                     Sakarya’da vurduğun bu ilk çulluk

Bu ilk avdan sonra çulluğun tadını alan ben her akşam beke gitmeye başladım. Aramıza yeni simalar katıldıkça avın tadı daha bir bambaşka olmaya başladı. Karanlığın içine düşmüş bir kuşu başka bir yöntemle bulmuştuk. Ancak onu da sonra anlatırız çünkü o başka bir hikaye… 
Başka bir hikayede görüşmek ümidiyle şimdilik kalın sağlıcakla…

« Son Düzenleme: 08 Mayıs 2014, 09:19:29 Gönderen: Oğuz BABAÇOĞLU »
 
The following users thanked this post: Uğur KOÇ 72

Çevrimdışı Gökhan AKDOĞAN

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 1167
  • Thanked: 894 times
Elinize sağlık Hocam yine çok güzel bi anı okuduk sayenizde.Fethiyeden selamlar.
  • Ata NEO 12 Cal /66 Namlu
  • Deutsch Drahthaar - Tony
Gökhan AKDOĞAN
1988  / 0 RH (+)
Fethiye / MUĞLA
 

Çevrimdışı Taşkın GESİLİ

  • Taşkın GESİLİ
  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 763
  • Thanked: 64 times
  • Taşkın GESİLİ


Hocam dün akşam siteyi dolaşırken acaba Oğuz Hoca hikaye serisine yenisini kattı da ben mi kaçırdım diye özellikle profiline girdim son gönderdiğin mesajlara baktım en son köpek eğitimi , ünlü avcılar falan daha önce okuduğum mesajların vardı. Hoca geciktirdi Sakarya maceralarını dedim sanırım sınav okuma zamanı diyede kendi kendime yazar bu aralar bizi bekletmez dedim ki sabah siteyi açtığımda senin hikaye... :) Hıdır İlyas ' tan başka bişey mi isteseydim acaba keklik ve çulluk limitleri 10 olsun, her yer açık olsun gibi...

Eline sağlık.... Kayseri' den selamlar...

Taşkın
Taşkın GESİLİ
1976 KAYSERI
BLUE PICARDY SPANIEL

 

Çevrimdışı Erdinç ŞEN

  • *
  • İleti: 454
  • Thanked: 1 times
  • VATAN MİLLET SAKARYA
Hocam ellerine sağlık çok saol inan hiç sıkılmadan okudum bi bu kdar daha olsa yine okunurdu bir SAKARYA'lı olarakta insan kendine hemen yakın hissediyor çünkü
Elleriniz dert görmesin hocam SAKARYA'dan selamlar
erdinç - 1977
0 545 340 00 08
 

Çevrimdışı Hüseyin ÖZCAN

  • *
  • İleti: 125
  • Thanked: 22 times
  • AVCILIK AVCI SAYFASI
HOCAM ELİNİZE DİLİNİZE SAĞLIK
YİNE DÖKTÜRMÜŞSÜNÜZ
HİKAYELER SİZİN ANLATIMINIZLA DAHA BİR GÜZEL OLUYOR
BU HİKAYELERİ KİTAP HALİNE GETİRİN DE
KİTAPLIĞIMIZA KOYALIM, ÇOCUKLARIMIZA DA OKUTALIM, ONLARA DA AV MERAKI AŞILAYALIM
BALIKESİR'DEN SELAMLAR
1979-Balıkesir
 

Çevrimdışı Ziya ÇOBANOĞULLARI

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 2704
  • Thanked: 1488 times
  • Avın başı rasgele sonu nasiptir.
Oğuz Hocam tetik kardeşim :)
Kör istemiş bi göz Allah(c.c) vermiş iki göz :) iki kakeç neyine yetmez naylon dönmekte var işin içinde :)
Sadullah Abiyle görüşüyor musun?
  • Belçika Piper Çakmaklı Çifte(Constantinople-Lazaro Gabay)
  • Çifsan Çsp 555 Süperpoze
  • Sarsılmaz Concorde Yarı otomatik
  • Luigi Franchi Black Magic Yarı otomatik
  • Pietro Beretta S56E
  • Savaşcı Pointer's Altar
Ziya ÇOBANOĞULLARI      A rh +
02.06.1972 Bergama/İZMİR
İkamet : Çandarlı
 

Çevrimdışı Oğuz BABAÇOĞLU

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 477
  • Thanked: 53 times
Elinize sağlık Hocam yine çok güzel bi anı okuduk sayenizde.Fethiyeden selamlar.
Gökhan en son yarışmada görüşmüştük. Köpek ne yaptı pek merak ettim? Ama sabır diyorum. İnşallah emeğinin karşılığını alırsın....

Hocam dün akşam siteyi dolaşırken acaba Oğuz Hoca hikaye serisine yenisini kattı da ben mi kaçırdım diye özellikle profiline girdim son gönderdiğin mesajlara baktım en son köpek eğitimi , ünlü avcılar falan daha önce okuduğum mesajların vardı. Hoca geciktirdi Sakarya maceralarını dedim sanırım sınav okuma zamanı diyede kendi kendime yazar bu aralar bizi bekletmez dedim ki sabah siteyi açtığımda senin hikaye... :) Hıdır İlyas ' tan başka bişey mi isteseydim acaba keklik ve çulluk limitleri 10 olsun, her yer açık olsun gibi...

Eline sağlık.... Kayseri' den selamlar...

Taşkın
Ben de diyorum beni ne dürttü de geceyarısı  hasta hasta hikaye yazdım... :) :) :) Güzel dileklerin için çok teşekkürler. Sizin oralara, yani Yozgat'ta yaptığımız avların hikayelerine de geleceğiz inşallah...

Hocam ellerine sağlık çok saol inan hiç sıkılmadan okudum bi bu kdar daha olsa yine okunurdu bir SAKARYA'lı olarakta insan kendine hemen yakın hissediyor çünkü
Elleriniz dert görmesin hocam SAKARYA'dan selamlar
Hey gidi Sakarya'mın güzel insanı. Az ekmeğini yemedim, ikinci memleketim orası benim.... Allah meralarınızın avını eskisi kadar bol etsin. Sakarya'ya selamlar...
HOCAM ELİNİZE DİLİNİZE SAĞLIK
YİNE DÖKTÜRMÜŞSÜNÜZ
HİKAYELER SİZİN ANLATIMINIZLA DAHA BİR GÜZEL OLUYOR
BU HİKAYELERİ KİTAP HALİNE GETİRİN DE
KİTAPLIĞIMIZA KOYALIM, ÇOCUKLARIMIZA DA OKUTALIM, ONLARA DA AV MERAKI AŞILAYALIM
BALIKESİR'DEN SELAMLAR
Ben aslında anılarımın ilk bölümünü kitaplaştırdım. Ancak sınırlı sayıda bastırdığım için tükendi. Şimdi ikinci kitabı hazırlıyorum ama birincisi çok aceleye geldi. Onun için ikincisinde hiç acelem yok... ;)
Oğuz Hocam tetik kardeşim :)
Kör istemiş bi göz Allah(c.c) vermiş iki göz :) iki kakeç neyine yetmez naylon dönmekte var işin içinde :)
Sadullah Abiyle görüşüyor musun?

Canım toprağım, köylüm, tetik kardeşim,
Öncelikle Çandarlı'ma kucak dolusu sevgiler, saygılar...
Sadullah Abinin o ev arkasında ne çulluklar kıvırdım!
Sadullah Abiyle 2011 kışında Sakarya'ya ördek avı için gittiğimde yüz yüze görüştüm. Kalpten Bypass ameliyatı olmuştu. Güzel bir rektefiye yaptırmıştı. O yüzden ısmarladığımız pideyi bile yiyemedi... :) :) :)  Hala telefonlaşıyoruz...
 

Çevrimdışı Tuncay KANDEMiR

  • Tuncay Kandemir
  • Hocamız
  • *******
  • İleti: 4269
  • Thanked: 846 times
    • Avcı Sayfası avlak
teşekkürler hocam sezon kapalıyken iyi gitti :)
Tuncay KANDEMİR 1971
Samsun Ankara
 

Çevrimdışı Gökhan AKDOĞAN

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 1167
  • Thanked: 894 times
Gökhan en son yarışmada görüşmüştük. Köpek ne yaptı pek merak ettim? Ama sabır diyorum. İnşallah emeğinin karşılığını alırsın....
Evet abi tanistgimiza gorustugumuze cok memlun oldum Tony son bese kaldi continental genclerde  beni mutlu etti ilk yarisma tecrubemde ;D artik av meralarinda yarisacak dedigin gibi sabir :)
« Son Düzenleme: 09 Mayıs 2014, 00:34:37 Gönderen: Gökhan AKDOĞAN »
  • Ata NEO 12 Cal /66 Namlu
  • Deutsch Drahthaar - Tony
Gökhan AKDOĞAN
1988  / 0 RH (+)
Fethiye / MUĞLA
 

Çevrimdışı Erdinç ŞEN

  • *
  • İleti: 454
  • Thanked: 1 times
  • VATAN MİLLET SAKARYA
Hey gidi Sakarya'mın güzel insanı. Az ekmeğini yemedim, ikinci memleketim orası benim.... Allah meralarınızın avını eskisi kadar bol etsin. Sakarya'ya selamlar...
[/quote]
Sevgi saygı bizden güzel hocam , o güzellik sizden ötürüdür.
erdinç - 1977
0 545 340 00 08
 

Çevrimdışı Oğuz BABAÇOĞLU

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 477
  • Thanked: 53 times
Ynt: SADULLAH ABİYLE TANIŞMA, ÇULLUKLARLA İLK BULUŞMA - ANILARIM 30
« Yanıtla #10 : 13 Mayıs 2014, 11:39:20 »
teşekkürler hocam sezon kapalıyken iyi gitti :)
Sen de sağ olasın Tuncay Hocam.
Hey gidi Sakarya'mın güzel insanı. Az ekmeğini yemedim, ikinci memleketim orası benim.... Allah meralarınızın avını eskisi kadar bol etsin. Sakarya'ya selamlar...

Sevgi saygı bizden güzel hocam , o güzellik sizden ötürüdür.
Ben de teşekkür ederim bilmukabele... ;)
 

Çevrimdışı Ziya ÇOBANOĞULLARI

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 2704
  • Thanked: 1488 times
  • Avın başı rasgele sonu nasiptir.
Ynt: SADULLAH ABİYLE TANIŞMA, ÇULLUKLARLA İLK BULUŞMA - ANILARIM 30
« Yanıtla #11 : 13 Mayıs 2014, 12:46:30 »
az önce Suat Abi geldi :) emekli olmuş artık Çandarlı'da  :)
Ben ekürümi buldum ekibi kurdum yeni sezonda yandı meralar  O0
  • Belçika Piper Çakmaklı Çifte(Constantinople-Lazaro Gabay)
  • Çifsan Çsp 555 Süperpoze
  • Sarsılmaz Concorde Yarı otomatik
  • Luigi Franchi Black Magic Yarı otomatik
  • Pietro Beretta S56E
  • Savaşcı Pointer's Altar
Ziya ÇOBANOĞULLARI      A rh +
02.06.1972 Bergama/İZMİR
İkamet : Çandarlı
 

Çevrimdışı Oğuz BABAÇOĞLU

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 477
  • Thanked: 53 times
Ynt: SADULLAH ABİYLE TANIŞMA, ÇULLUKLARLA İLK BULUŞMA - ANILARIM 30
« Yanıtla #12 : 13 Mayıs 2014, 16:12:49 »
az önce Suat Abi geldi :) emekli olmuş artık Çandarlı'da  :)
Ben ekürümi buldum ekibi kurdum yeni sezonda yandı meralar  O0

Valla bir sevindik, bir sevindik ki sorma. Ama yine de gemiye gidecek son bir kez. Ekim- kasım gibi dönerim diyor ya, bakalım hayırlısı...
 

Çevrimdışı Ziya ÇOBANOĞULLARI

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 2704
  • Thanked: 1488 times
  • Avın başı rasgele sonu nasiptir.
Ynt: SADULLAH ABİYLE TANIŞMA, ÇULLUKLARLA İLK BULUŞMA - ANILARIM 30
« Yanıtla #13 : 13 Mayıs 2014, 18:29:57 »
Valla bir sevindik, bir sevindik ki sorma. Ama yine de gemiye gidecek son bir kez. Ekim- kasım gibi dönerim diyor ya, bakalım hayırlısı...

Salmıyorum gidemez  :) burdan iş buluruz ona  :)

  • Belçika Piper Çakmaklı Çifte(Constantinople-Lazaro Gabay)
  • Çifsan Çsp 555 Süperpoze
  • Sarsılmaz Concorde Yarı otomatik
  • Luigi Franchi Black Magic Yarı otomatik
  • Pietro Beretta S56E
  • Savaşcı Pointer's Altar
Ziya ÇOBANOĞULLARI      A rh +
02.06.1972 Bergama/İZMİR
İkamet : Çandarlı
 

Çevrimdışı Oğuz BABAÇOĞLU

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 477
  • Thanked: 53 times
Ynt: SADULLAH ABİYLE TANIŞMA, ÇULLUKLARLA İLK BULUŞMA - ANILARIM 30
« Yanıtla #14 : 15 Mayıs 2014, 13:23:10 »
Salmıyorum gidemez  :) burdan iş buluruz ona  :)
:) :) :)