Gönderen Konu: YOKLUKLAR İÇİNDE AV - ANILARIM 20  (Okunma sayısı 6755 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Oğuz BABAÇOĞLU

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 477
  • Thanked: 53 times
YOKLUKLAR İÇİNDE AV - ANILARIM 20
« : 19 Mart 2013, 06:22:25 »
Yıl 1993, aylardan kasım. O cumartesi günü Garip’le uzun yıllar unutulmayacak güzellikte bir av yapmıştık. İzmir’e dönüyoruz. Atalanı köyünde Güzel bir bıldırcın tarlası bulmuşuz. Yarını yine aynı yere gitmek istiyoruz. Ne var ki cepte para yok. Balıkesir’de harçlık yapacağım haftalığımın önemli bir kısmını benzin parası olarak harcamışız. Kalan para, beni orada ucu ucuna idare edebilecek kadar. Suat Abi’de para yok, bende para yok. Bir de üstüne üstlük sıkı malzemesi de kalmamış, ava nasıl gidersin?
         Suat Abi “Boş ver  Hoca, paramız yok, iyi kötü yaptık avımızı, gitmeyelim.” dedi. Arabanın içinde buz gibi bir hava esti. Dedim ki “Abi sen dalga mı geçiyorsun, olur mu öyle şey! Senelerdir, böyle güzel bir köpek istedik. Hep böyle bir av yapmanın hayalini kurduk. Kuş da çok. Gitmemek olur mu? Bir çaresini bulup gideceğiz...” Gideceğiz ama nasıl gideceğiz, diye başladık beyin cimnastiği yapmaya.
         Eskiden hazır fişek mi vardı. Hep oturur kendimiz yapardık. Suat Abiye dedim ki “ Sen sıkı malzemelerini topla bize gel. Babama biraz name yapacağız… Hem malzemelere bakalım, ikimizin de eksikliklerini tamamlayalım eski sıkıları, ördek sıkılarını bozalım. 8 numara saçmalarla 4 numara saçmaları karıştıralım. Gerekirse kurşun döküp saçma yapalım. Ama mutlaka bir şeyler yapalım. Yarın illa ki ava gidelim...” dedim.
         Kurşun dökmek suretiyle saçma yapmak daha önceden, özellikle 80’li yılların malzeme yokluğunda yapmadığımız bir şey değildi. Bu iş için delikli çukur bir saca veya boya kutusu kapağına ihtiyaç vardı. Çiviyle küçük delikler açarak kurşunu döktün mü,alttaki su kabının içine  su damlası biçminde saçmalar çıkıyordu. Kurşundan yana da sıkıntımız yok. Balık oltalarının kurşunları, şavrotinlerin, domuz kurşunları, dükkandaki hurda aküleri parçalayıp çıkardığımız kurşunlar, bu iş için yeter de artardı bile. Ancak çok zahmetli bir işti. Saçmaların içinde biçimsiz, uzun çıkanları, pislik yüzünden delikleri tıkayıp toparlak kalanları ayıklayıp tekrar tekrar dökmek çok zaman alıyordu. Hadi bu işi yaptık, barut yetecek miydi?
        Akşam Suat Abi bize geldi. Meğer Tolga’nın 20 numara tüfek ondaymış. “Hoca malzeme az, sen 12’yi alma bunu kullan.” dedi. Ne de olsa düşük kalibre tüfek kullanmak saçmadan da baruttan da tasarruf demekti.
         Eski şavrotinleri, domuz sıkılarını bozduk, barutlarını çıkardık. Hepsi hepsi 15-16 tane fişeğe yetecek kadar barut vardı. Saçma: Hiç yok…! İkimiz de kahroluyoruz. Barut yetse saçmayı yapacağız ama barutu da imal edemeyiz ki be mübarek …! Çaresizlik, daha doğrusu barutsuzluk elimizi kolumuzu bağlamıştı. Suat Abi oturduğu yerden kalkarak “Dur ya. Bu iş böyle olmayacak. Ben Güngör Abi’ye bir gideyim. Bakalım verecek mi? Belki ondan biraz barut alabiliriz.” dedi. Zaten 50 gr. barut alsak yetecek…
        İkimiz amcamın Yeşilyurt’taki evine gittik. Amcam varlıklıydı. Onda barut, her cinsten saçma, fişek, kapsül hasılı 10 avcıya yetecek kadar av malzemesi var. Ancak insandan ödünç para istersin, ekmek istersin, tuz istersin de. Av işi, zevk işi. Paran yoksa o zevki yapmazsın, yani ava gitmezsin, olur biter. İş bu kadar basittir. Bizim o zamanki anlayışımız buydu. Bu yüzden av malzemesi istemek bize çok ters geliyor, bir yandan gururumuza dokunuyordu.
       Amcamlara gittik, aksi gibi evinde misafirleri var. İşin daha da kötüsü, misafirler avcı değil. Koyu bir muhabbet var, Amcam da rakı sofrasında, kafa kıyak. Sorun şu: Adamı sofradan nasıl kaldırır, dolap açtırır da av malzemesi istersin. Olacak iş değil. 
       Saat bayağı ilerledi, muhabbetin bir yerinde amcam: “Ben gideyim de şu bizim papazı bir göreyim.” deyip kalktı. Tuvalete gidecek. :) :) :) Suat Abi de fırsatı kaçırır mı. Arkasından gidip durumu ezile büzüle çıtlatıverdi. Ne dese beğenirsiniz.“Lafı mı olur oğlum! Korkut gel oğlum buraya!” Korkut geldi. “İçerdeki dolabın içinde gazeteye sarılı bir paket var. Aç onu, 4 kutu barut var içinde. Birini Suat Abine ver.” Bize döndü “Saçmanız var mı?” “Eh!” dedik, “Verirsen iyi olur.”  “İstediğiniz kadar alın oğlum!” deyip WC’ye yazıldı. Korkut odadaki dolabın çekmecesini bir açtı, bir kasa 8 numara saçma. Kırmızı, aslan resimli plastik kutulardan iki tane aldık. Sonra Korkut gazeteyi yırtıp paketi açtı.Gözlerimiz fal taşı gibi açıldı. Üzerinde keklik resmi bulunan Makine Kimya’nın meşhur 250 gramlık dört yeşil barut kutusundan birini bize uzattı. Bu kutuyu hayatımızda ilk kez görmüyorduk ama bizim gibi av malzemesi olmayan, fakir iki avcı için, o yokluk içinde bunlar bulunmaz bir nimetti. İkimiz de  havalara uçuyoruz ama belli etmiyoruz. Teşekkür edip doğru eve gittik.
        Amcama bir dualar, bir dualar… :) :) :)  
        İşin malzeme kısmını halletmiştik ama bir de para kısmı vardı. Cumartesi günü babam haftalık alıyordu. Ondan da biraz benzin parası almamız lazımdı. Suat Abi’ye dedim ki koş babam yatmadan eve yetişelim. Koş babam koş eve vardık. Babama yaptığımız avı ballandıra ballandıra anlattık. Bir nameler, bir nameler. İşte “Köpek şöyle güzel oldu, böyle müthiş oldu. Yandan geçti, sağda düştü…”  O da gelmek istiyor ama astımı var, doktor ava gitmesini yasakladığı için gelemiyor yazık!
        Biz muhabbeti böyle tatlı tatlı anlatınca babam dedi ki “Şimdi var ya. Bazı kuşlar acemi köpeği oynatıp deli eder. O köpeği bol bol ava götürmeniz lazım ki iz takibi, ferması iyice pişsin. Köpek her ava gidişte mutlaka üstüne bir şeyler koyar, ava gittikçe ustalaşır…” Biz istesek konuyu oraya getiremeyiz. Lafın arasına girip dedim ki “ Baba valla bu ihtiyar Chevrolet canımıza okudu. Canımız çıktı benzin parasından… Biraz bize uç çıksan?” Babam  hem de av damarı kabarmış,hem gaza gelmiş gözü dünyayı mı görür? “Getir bakayım benim cüzdanımı…” dedi. :) :) :) Çıkardı verdi, Allah razı olsun… 
       Gece geç vakte kadar oturduk, sıkıları yaptık, işi bitirdik. İlk kez ikimizin de fişeklikleri dolmuştu.   
       Yarını vardık aynı meraya. Bu kez fişek sıkıntısı yok. Göğsümüzü gere gere DAN, DUN! Saydırıyoruz. E ne demişler? Ödünç yiyen kesesinden yer. Garip’de bir fermalar, bir fermalar. Tarlanın içinde yılan gibi kıvrılıyor kerata.
      Bir de köpeğin yaptığı bir şey var. Arıyor arıyor geriye dönüp dönüp bakıyor, mesafe açıldı mı, suratımıza bakıp fermada gibi uzun süre bekliyor. Yanına geldik mi aramaya devam ediyor. Biz de köpek neden aramayı kesiyor diye sinirlenip köpek ava devam etsin diye taş atıyoruz. Sonra üç beş kez köpek bizi seken bıldırcının yanına sokunca, anladık ki köpek iyi bir şey yapıyor. Taş atmayı bıraktık. Bir ferma. Bas oğlum! Prink! Dan DUN! Kuş aşağıda.
      Güzel bir av oldu biz de verdik dumanı bıldırcınlara...
      Dedem Korkut gelir oldu. Boy boyladı soy soyladı ve günün manasına ilişkin şu maniyi düzdü…
                                          Güzeldi Garip köpeğin soyu
                                          Harikaydı hem huyu hem  suyu
                                          O yıllarda ava gideceksen
                                          Yokluklar olurdu hep diz boyu

       Karanlıklara kadar avlandık. Keyifli bir av yaptıktan sonra arabaya döndük. 20’ye yakın bıldırcın vurmuştuk. Gerçekten de, babamın dediği gibi Garip her ava gidişte biraz daha üstüne koyuyor, her geçen gün biraz daha ustalaşıyor, onun avına doyum olmuyordu.
      Bazen pek çok arkadaş  bana soruyor: “Hocam, o kadar sene geçmiş. Bunlar nasıl aklınızda kalıyor?” diye.  O hafta Balıkesir’de parasızlıktan bir hafta boyunca her gün lokantalarda bol bol ekmek, az kuru az pilav yersen, o av unutulur mu?   
     
 1993 yılı ilkbaharında Fındık ve Astor’un eşleşmesinden üç yavru dünyaya gelmişti. İkisi sağ kaldı.


 Ne var ki bu köpekler henüz bir yaşını doldurmamıştı ve sürekli haytalık yapıyorlardı. Amcam da genellikle kurzhhar Astor’la ava gittiği için bu köpeklerin eğitimi pek verilememişti. Bu köpeklerle ileride müthiş avlar yapacaktık. Onu da anlatırız, ancak o başka bir hikaye…
      Gelecek hafta bir başka hikayede görüşmek ümidiyle. Şimdilik kalın sağlıcakla…
  ;)
« Son Düzenleme: 20 Mart 2013, 19:26:54 Gönderen: Tuncay KANDEMiR »
 

selçukkaygısız

  • Ziyaretçi
Ynt: YOKLUKLAR İÇİNDE AV - ANILARIM 20
« Yanıtla #1 : 19 Mart 2013, 08:26:41 »
ağzınıza sağlık abi çok güzel bir yazı olmuş...
 

Çevrimdışı Sami KARATAY

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 892
  • Thanked: 13 times
Ynt: YOKLUKLAR İÇİNDE AV - ANILARIM 20
« Yanıtla #2 : 19 Mart 2013, 09:19:00 »
Oğuz bey.yüreğinize sağlık ne güzel kaleme almışsınız anılarınızı.Ne günlerdi o günler,şimdiki gibi herkezde araba yok ,sıkıları kendin  yaparsın .meşhur kara barut vardı ortalık toz duman...ama muhabbetler bir başkaydı   ,belkide bizlere öyle geliyor yaş kemale erince...
27/7/1959-KÜTAHYA
 

Çevrimdışı Uğur ŞENLİK

  • *
  • İleti: 353
  • Thanked: 128 times
  • AVCILIK AVCI SAYFASI
Ynt: YOKLUKLAR İÇİNDE AV - ANILARIM 20
« Yanıtla #3 : 19 Mart 2013, 17:34:32 »
Eline yüreğine sağlık hocam
devamını bekliyoruz
Selamlar.
  • Akkar 512 çifte
  • Akkar Altay
  • Armsan 620
Uğur ŞENLİK
1969 zonguldak
 

Çevrimdışı Enes EKİZ

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 90
  • Thanked: 27 times
  • Kim Av Kim Avcı?
Ynt: YOKLUKLAR İÇİNDE AV - ANILARIM 20
« Yanıtla #4 : 19 Mart 2013, 17:40:58 »
Hocam anılarını kitaplaştır bizler aramızda para toplar bastırırız. Elinize yüreğinize sağlık.
  • FISA CESA FAVORIT 71
  • ARMSAN PHENOMA 71
  • STOEGER PEREGRINE MAX-5 71
Enes EKİZ
1984 Memleket : Samsun İkamet:Düzce
 

Çevrimdışı Y.Emre TOK

  • *
  • İleti: 230
  • Thanked: 13 times
Ynt: YOKLUKLAR İÇİNDE AV - ANILARIM 20
« Yanıtla #5 : 19 Mart 2013, 18:26:20 »
Oğuz bey yüreğinize sağlık bizimle böyle bir anıyı paylaştığınız için ellerinize emeklerinize sağlık doldurduğunuz fişekler ve güzel yazınız için.
Yokluğu iyi kötü pek çok insan bilir,fakat bir avcı için olan yokluğu çok güzel anlatmışsınız.Tekrardan ellerinize emeklerinize sağlık
 

Çevrimdışı Oğuz BABAÇOĞLU

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 477
  • Thanked: 53 times
Ynt: YOKLUKLAR İÇİNDE AV - ANILARIM 20
« Yanıtla #6 : 19 Mart 2013, 21:24:22 »
Hocam anılarını kitaplaştır bizler aramızda para toplar bastırırız. Elinize yüreğinize sağlık.
Enes'çim kitap bastım bir tane ama tükendi maalesef. Bakalım bir tane daha basar mıyz zaman ne gösterir şimdiden bilemeyiz... ;)

Oğuz bey yüreğinize sağlık bizimle böyle bir anıyı paylaştığınız için ellerinize emeklerinize sağlık doldurduğunuz fişekler ve güzel yazınız için.
Yokluğu iyi kötü pek çok insan bilir,fakat bir avcı için olan yokluğu çok güzel anlatmışsınız.Tekrardan ellerinize emeklerinize sağlık
O yokluklarda çok sinir oluyorduk ama şimdi gülerek anlatıyoruz. Demek ki hayatta her şeyi ciddiye almayacaksın, boş şeyler için kendini üzmeyeceksin.... 
 

Çevrimdışı İsa TORUN

  • *
  • İleti: 167
  • Thanked: 1 times
Ynt: YOKLUKLAR İÇİNDE AV - ANILARIM 20
« Yanıtla #7 : 20 Mart 2013, 02:27:54 »
Ağzına yüreğine sağlık hocam, ne güzel anlatmışsın, o dönemdeki barut, saçma, fişek sıkıntısına aklım ermese de içindeki av heyecanına ortak oldum okudukça...
Bi kitap daha bastırırsan ilk okuyucusu olmak isterim, şimdiden eline sağlık...
1984-Afyonkarahisar/Eskişehir
AB rh (-)

windows 7 screen shot
 

Çevrimdışı Ahmet GÜÇLÜ

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 1001
  • Thanked: 12 times
Ynt: YOKLUKLAR İÇİNDE AV - ANILARIM 20
« Yanıtla #8 : 20 Mart 2013, 10:09:19 »
ağzınıza sağlık abi çok güzel bir yazı olmuş...
Ahmet GÜCLÜ
1980 DENIZLI
[email protected]
 

Çevrimdışı Vedat DURAN

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 890
  • Thanked: 50 times
  • Epagneul Breton:Minimum ebatta Maksimum Performans
Ynt: YOKLUKLAR İÇİNDE AV - ANILARIM 20
« Yanıtla #9 : 20 Mart 2013, 11:03:26 »
Tebrikler ...
Çok güzel bir av anısı yazısı ,
Kendim taa o günlere gittim...
av tutkusu ağır basan  yaşı bizden büyük avcı Dostların böyle yokluklar karşısında benzer fedakarlık yaptığı anıları muhakkak vardır ....
  • Epagneul Breton, Winchester Select Lıght Gold
  • Epagneul Breton, Beretta 391 Light
  • Epagneul Breton, Fabarm L4S
  • Epagneul Breton, Zabala Side Look Çifte
  • Epagneul Breton , Akus Çifte
  • Epagneul Breton Benelli Vinci
Vedat DURAN
1974 Çan ÇANAKKALE
0 543 831 32 24
Mininum Ebat Maksimum Performans
 

Çevrimdışı Burak BALIKÇI

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 81
  • cek
Ynt: YOKLUKLAR İÇİNDE AV - ANILARIM 20
« Yanıtla #10 : 20 Mart 2013, 11:19:55 »
Oğuz hocam gene çok güzel olmuş. Eline sağlık. Eski dolma tüfeklerle avlandığımız günler aklıma geldi...
Burak BALIKÇI A Rh + 1966 DENİZLİ
 

Çevrimdışı Oğuz BABAÇOĞLU

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 477
  • Thanked: 53 times
Ynt: YOKLUKLAR İÇİNDE AV - ANILARIM 20
« Yanıtla #11 : 20 Mart 2013, 13:37:10 »
Oğuz hocam gene çok güzel olmuş. Eline sağlık. Eski dolma tüfeklerle avlandığımız günler aklıma geldi...
Abi ben dolma tüfekle avlanmadım ama o horozu çifteler  yok mu. Suat abide vardı bir tane, hep mest ederdi beni :) :) :)
 

Çevrimdışı Tuncay KANDEMiR

  • Tuncay Kandemir
  • Hocamız
  • *******
  • İleti: 4269
  • Thanked: 846 times
    • Avcı Sayfası avlak
Ynt: YOKLUKLAR İÇİNDE AV - ANILARIM 20
« Yanıtla #12 : 20 Mart 2013, 19:30:11 »
Hocam teşekkürler, anısız bırakma bizi,  maziyi hatırlatıyorsunuz teşekkürler...
Aynı sene 93 izmir selçuk keçi kalesi :)

Tuncay KANDEMİR 1971
Samsun Ankara
 

Çevrimdışı Oğuz BABAÇOĞLU

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 477
  • Thanked: 53 times
Ynt: YOKLUKLAR İÇİNDE AV - ANILARIM 20
« Yanıtla #13 : 20 Mart 2013, 19:43:09 »
Hocam teşekkürler, anısız bırakma bizi,  maziyi hatırlatıyorsunuz teşekkürler...
Aynı sene 93 izmir selçuk keçi kalesi :)
Ah Tuncay Hocam bilmem mi o meraları. Altı Belevi gölü, sol tarafı Tulum Dağı eski keklik yatakları, Ova desen bıldırcın kaynardı. Şimdi araki bulaki :) :) :)
 

Çevrimdışı Yücel MERT

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 175
  • Thanked: 1 times
  • Paylaşıyorsan, işte o zaman AVCISIN...
Ynt: YOKLUKLAR İÇİNDE AV - ANILARIM 20
« Yanıtla #14 : 20 Mart 2013, 19:54:23 »
selamlar olsun sana oğuz hocam, ağzına yüreğine sağlık,
bizler göremedik pek o günleri, hep hazır,
hani çocuklara derlerdi ya "ver yesin ört uyusun" :D o hesap...
ama babamın çektiği sıkıntılarda demek böyle bir şeydi... :)
selamlar, saygılar...
Yücel MERT
1976 Manisa/Diyarbakır
 

Çevrimdışı Ufuk RASK

  • *
  • İleti: 146
  • Thanked: 1 times
  • AVCILIK AVCI SAYFASI
Ynt: YOKLUKLAR İÇİNDE AV - ANILARIM 20
« Yanıtla #15 : 20 Mart 2013, 22:11:50 »
Cok guzel :) O0
Ellerinize saglik
Ufuk Rask
Isvec / Antalya
 

Çevrimdışı Ziya ÇOBANOĞULLARI

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 2704
  • Thanked: 1488 times
  • Avın başı rasgele sonu nasiptir.
Ynt: YOKLUKLAR İÇİNDE AV - ANILARIM 20
« Yanıtla #16 : 20 Mart 2013, 23:35:25 »
Oğuz Hocam tetik kardeşim :)
Suat Abiyle ne günleriniz olmuş be :)
Ben o yıllarda  Ağrı Tendurek Biçare Çatak Mahşer Cirit civarında keklik avindaydim :)
Avcılık kara sevdadir Hocam dermansiz derttir ....
  • Belçika Piper Çakmaklı Çifte(Constantinople-Lazaro Gabay)
  • Çifsan Çsp 555 Süperpoze
  • Sarsılmaz Concorde Yarı otomatik
  • Luigi Franchi Black Magic Yarı otomatik
  • Pietro Beretta S56E
  • Savaşcı Pointer's Altar
Ziya ÇOBANOĞULLARI      A rh +
02.06.1972 Bergama/İZMİR
İkamet : Çandarlı
 

Çevrimdışı Oğuz BABAÇOĞLU

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 477
  • Thanked: 53 times
Ynt: YOKLUKLAR İÇİNDE AV - ANILARIM 20
« Yanıtla #17 : 21 Mart 2013, 04:25:46 »
Oğuz Hocam tetik kardeşim :)
Suat Abiyle ne günleriniz olmuş be :)
Ben o yıllarda  Ağrı Tendurek Biçare Çatak Mahşer Cirit civarında keklik avindaydim :)
Avcılık kara sevdadir Hocam dermansiz derttir ....
Sen Ağrı'ya neden gittin ki? Anlamadım, ama iyi etmişsin. O kuşun bol olduğu yerler güzel kurt döküyor.

Senin de söylediğin gibi çok güzel avlar yaptık Suat Abiyle daha da yapacağız Allah nasibederse. Ama bu gemi işi adamı çok yıpratıyor be Efem. Adam çok erken yaşında anjiyo oldu, eski performans yok yani anlayacağın... Neyse buna da şükür diyorum Allah herkese önce sağlık versin...
 

Çevrimdışı Ziya ÇOBANOĞULLARI

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 2704
  • Thanked: 1488 times
  • Avın başı rasgele sonu nasiptir.
Ynt: YOKLUKLAR İÇİNDE AV - ANILARIM 20
« Yanıtla #18 : 21 Mart 2013, 13:30:45 »
Oğuz Hocam seni de Suat Abiyi de severim bilirsin.
Biz aileden dostuz tetik kardeşim :)
Suat Abi işi icabı kendini hor kullandı mecburen.
Allah(c.c) şifa versin inşallah .....

1993-1995 yıllarında 2 ay Ankara 16 ay doğudaydım :)
  • Belçika Piper Çakmaklı Çifte(Constantinople-Lazaro Gabay)
  • Çifsan Çsp 555 Süperpoze
  • Sarsılmaz Concorde Yarı otomatik
  • Luigi Franchi Black Magic Yarı otomatik
  • Pietro Beretta S56E
  • Savaşcı Pointer's Altar
Ziya ÇOBANOĞULLARI      A rh +
02.06.1972 Bergama/İZMİR
İkamet : Çandarlı
 

Çevrimdışı Halil ARIK

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 1250
  • Thanked: 52 times
Ynt: YOKLUKLAR İÇİNDE AV - ANILARIM 20
« Yanıtla #19 : 21 Mart 2013, 21:58:13 »
Ustam elinize saglik. Dedemde sacmayi kendi yapardi. Keske o zamanki gibi hersey kisitli olsada oyle zevkli av yapsaydik
halil arık
1984 afyonkarahisar
5464458072
Türk`ü,Türklüğü,Vatanı sevmek faşistlikse, Hitler yanımızda komünist kalır..