Volkan Bey,
Ağırlık merkezi tam olarak el kundağı ile kubuzun birleştiği çizgide. Fişek yatağının başladığı yer sanırım. Ata' da ise namlu 66cm olmasına rağmen bu çizginin 1cm kadar dipçik tarafında. AG' deki bu durumun şahlanmaya karşı yardımı olur mu, ne kadar olur bilmiyorum. Veya başka bir avantaj ya da dezavantajı...
Eyvallah Tarkan Bey, teşekkür ederim. Bende bir Üzümlü Özler (4+1) var, kısmen özel yaptırmıştım. 66 cm namlulu ve ağırlık merkezi el kundağına doğru 1 cm falan içeride
Yani sizin 212'den 1 cm daha öne doğru. Normalde dengesiz denebilir ama ben onunla daha güzel atış yapabiliyorum. Bir güven geliyor. Namlu uzun olmadığı için (66 cm) çevirirken hantal değil ama av takip ederken son derece stabil. Parlama ve geçit için uygun. Lakin benim tüfek 3,4 kg veya biraz fazla. Gene de taşırım onu. Atışı keyifli bir alet.
Öte yandan bir 401b 71 cm namlulu eski model Huğlum var ve ön taraf tüy gibi. Ağırlık merkezi sizin Ata gibiymiş demek. Çok süratle hedefe geliyor ama geçit için "bana göre" önü tercih ettiğimden epey hafif. Taşırken, omuzlarken bir tuhaf geliyor ama ani atışlarda başarılı. Belki geçitte de iyi olur ama denemek bile istemiyorum, diğeri dururken.
Ağırlık merkezi, namlu uzunluğu ne işe yaradığı, faydası falan belli de herkesin elinde aynı hissi vermiyor. Ele almak, çevirmek, atmak, taşımak gerek bence.
Yasdığınıza göre benim Üzümlü ayarında bir denge ve hissi yaşarım, ben kullanmış olsam. Bunu düşünüyorum. Acaba diyordum eski Hatsanlar gibi önü fazla ağır gibi mi ama o kadar değilmiş. Sanıyorum o ön ağırlık öndeki regülatörden dolayıdır. O en güzel özelliklerinden biri. Ondan vazgeçilmez. Böyle de iyi zaten. Ördekçiler çok beğenir sanıyorum.
Tekrar teşekkürler Tarkan Bey, saygılarımla...