İMPALA PLUS

[Emrah DOĞAN]

Hayırlı olsun Şükrü Abi

[Cemal KARADENİZ]

Hayırlı olsun Şükrü bey. Bende de gri sentetiğini almıştım. Sezona girmeden önce. Şu anlık hiç üzmedi beni. Seneye inşallah ava devam. Nasip artık. Ama bir varken aynı marka bir daha almak ilginç olmuş. Çok memnun kaldığındandır herhalde.

[Sabahattin KARAHAN]

Öncelikle tüfeğiniz hayırlı olsun, bende sezon kapanmadan yaklaşık bir ay öncesinden sentetik gri olanından aldım. Tüfek görünüş olarak çok estetik ve sağlam görünüyor çalışmasında her hangi bir sıkıntı görülmedi. Firma sahibi, nin samimi açıklamarı wınchestre, tüfek yapmaları vede birde kinetik sistem bir tüfeğim olsun dedim. Yoğun bir şekilde ava gittim yirmi maksimum otuz metrelerden vurduğum avlar yaralı gitti ya çok uzaklarda düştü yada bulamadım, Sadece akşam ördek bek avında onbeş metreden attığım yeşil çaput olması gerekirken kalktı ikinci fişeğim 36 gram 3 ile arkadan salladım düştü bir çok hayvana deneme amaçlı attığımda bile yaralı gitti. Değişik gram ve numaralarda fişek atım bu durum avcılık hayatımda ilk defa başıma geldi özelikle Tuncay hocamın bilgilerine sunulur

[Doğan ATEŞ]

Merhaba Sabahattin Bey
Tam bu noktada kağıt üzerinde gruplana bakmak güzel olur yapabilirseniz 36,6 metreden 76 cm çapındaki bir daireye düşen saçma adedi ve saçma yoğunluğunu görmek çok iyi olur zira ben kağıt üstünde gayet iyi olduğu halde avda verimli olmayan tüfekte gördüm böylesi bir durumda eğer pattern ve penetrasyonu iyi olan bir tüfek avda hala yaralı bırakıyorsa önce dipçik ölçülerinin kişiye uyup uymadığına bakılmalı hala kötüyse kişiye bakılmalı diye düşünüyorum.Kişideki sorun giderilemiyorsa da kişinin ava gitmemesi için gereken herşey yapılmalı bence ( bu sözüm size değil ,genelleme yapıyorum )tabii Tuncay bey gibi ustalarımız ne der? Herşeyden önce de ona bi bakmak lazım.

Saygılarımla

Öncelikle tüfeğiniz hayırlı olsun, bende sezon kapanmadan yaklaşık bir ay öncesinden sentetik gri olanından aldım. Tüfek görünüş olarak çok estetik ve sağlam görünüyor çalışmasında her hangi bir sıkıntı görülmedi. Firma sahibi, nin samimi açıklamarı wınchestre, tüfek yapmaları vede birde kinetik sistem bir tüfeğim olsun dedim. Yoğun bir şekilde ava gittim yirmi maksimum otuz metrelerden vurduğum avlar yaralı gitti ya çok uzaklarda düştü yada bulamadım, Sadece akşam ördek bek avında onbeş metreden attığım yeşil çaput olması gerekirken kalktı ikinci fişeğim 36 gram 3 ile arkadan salladım düştü bir çok hayvana deneme amaçlı attığımda bile yaralı gitti. Değişik gram ve numaralarda fişek atım bu durum avcılık hayatımda ilk defa başıma geldi özelikle Tuncay hocamın bilgilerine sunulur

[Emrah DOĞAN]

 Öncelikle tüfeğiniz hayırlı olsun Allah kaza bela vermesin.Şimdi kimse yanlış anlamasın Ben ne satıcıyım nede fabrika çalışanı Ben bu tüfeği Ekim ayından beri yağmur çamur demeden kullanıyorum.Daha mekanizmayı yerinden söküp silmedim.Elimde remington 1187 vardı satıım bunu aldım.Rus ij 27 ussr vardı bunu kullanmaya başladığımdan beri elime almadım Bence bu tüfek geniş namlu olduğu için ördek avlarında 34 gr fişek kullanman gerek ben öyle yaptım harika randıman aldım Çok iyi mesafelerden ördek aldım kanat bile çırpmadı.6 no 34 gr yaf kırmızı paket sterling 34 gr 6 no kışın kullanmanı tavsiye ederim yazın bakalım ne olacak

[Sabahattin KARAHAN]

Doğan bey öncelikle tespitlerinizde size hak veriyorum, Lakin gurupman testi sayılmasada kırbeş adımdan ebatları bire elli diyebileceğim bir kartona üç numaralı şok ile atış yaptım berbattı. Ayrıca her aldığım tüfeği açı ayar pulları ile düzeltirim bunda hiç ayarda gerekmedi. Kişiye bakacak olursak kendinden emin vede tecrübeli biri olduğuma inanıyorum hayır bilakis iyi tüfek atırım. Avı bırakma konusunu anlamamak la beraber bunu yapmam mümkün değil içgüdülerim buna izin vermez ayrıca bir tüfek için hayat tarzımı değiştiremem. Yinede değerli yorumlarınız için teşekkür ederim

[Sabahattin KARAHAN]

Sağol Emrah kardeşim temenni ve görüşlerin için

[Emrah AKDENİZ]

@Sabahattin KARAHAN ustam, 15-30 metre arasında atış yapılan avlar, yaralı gidip uzak düşüyorsa buradaki en temel sorun, avın grupmana oturmamasıdır..
Bu, dipçik ölçüsü uyumsuzluğundan olabilir, dar şok kullanımından ve/veya atıcı hatasından olabilir, sebebini siz bulacaksınız..
Normal şartlarda 20-25 metrelerde grupmana oturan av, hallaç pamuğuna döner, hatta parçalanır.
Mesafe yakın diye delip geçti ondan yaralı gitti falan gibi şeyler aklınıza geliyorsa, emin olun hiç alakası yok..

Ördeğe eğer 15-30 metre aralığında yaklaşabiliyorsanız, 36 gr 3 numara fişek yanlış bir seçim. Fazla kalın saçma, zannedildiği kadar iyi bir şey değil.
Ben de bazen 1-2-3 no saçma atarım, sebebi ya uzak mesafede kırıcı etkisini kullanıp av vurabilmek, ya da soğuk sert havada rüzgara mukavemet gösterebilmesi için kullanırım.
Siz o mesafelerde geniş namlu ile ördeğe 32 veya 34 gr 6 numara saçma atın, soğuksa 5 numara da olabilir, dar şok da kullanmayın, bakın sonuçlar nasıl değişiyor...

[Sabahattin KARAHAN]

Değerli Emrah kardeşim senin deneyimlerini ve tespitlerini önemsemekle beraber aynı zamanda takip etmekteyim,ayrıca foruma katkılarını taktir ediyorum .Olasılıkların üzerinde bende çok kafa yordum fakat daha sorunu bulamadım Dediğiniz gibi sorunu ben bulacam İnanın dediğiniz gibi 20 25 metrelerde tüfeği kaldırdığımda aklıma gelen ilk şey hayvan parçalanmasın diye aklımdan geçer hususi bir kaç atış yaptım,Keza arkadaşta martıya attı beşyüz metre ilerde düştü Şoklara gelince 5 4 ve 3 numaralı şoklarla atış yaptım .Firmanın hediye olarak gönderdiği BRILEY INVECTORPLUS 3çentikli şokla ekseri atım 4 ve5 ilede attım fişeklerim 32 34 gram 6 ve 7 numara hatta 30 gram 7 ve sekiz numara ile denedim her zaman yanımda bir kaç ağır dolu vede kalın numara bulundururum bunlarlada attım .Bilemedim hala arayıştayım bir yerden okumuştum avın yaralı gitmesinin sebebleri ile ilgili bulursam atacam buraya.

[Sabahattin KARAHAN]

Uzun yıllardır “Benim tüfeğim yakıyor” ya da “Yakmıyor” gibi ifadelerle tanımlanan bir tartışma avcılar arasında sürüp duruyor. Peki, bir tüfeğin yakması ya da yakmaması ne anlama geliyor? Dilimizin döndüğü, kalemimizin yazdığınca yivsiz av tüfeği ürünlerinde yakma olayına biraz olsun teknik bir açıklama getirmek isteriz.

12 çap bir yivsiz av tüfeğinin standartlarca belirlenmiş ideal namlu içi çapı 18,35 mm’dir. Standartları belirlemekteki amaç, fişek üreticilerinin kullanacakları tapaların çapını namlu içi ile uygun hale getirmektir. Böylece, tapanın namlu içinden daha dar olup barut gazını kaçırmaması ya da namlu içinden daha geniş olup aşırı basınç yaratmaması amaçlanır.

Ülkemizdeki birçok üreticinin namlu iç çapının ne olduğu ve artı eksi toleransının ne olması gerektiğinden haberi dahi yoktur. Bu yüzden namlular delindikten sonra iç yüzeyi pürüzsüz hale getirmek için uygulanan honlama ya da zımparalama işlemi esnasında amaç belirli bir toleransta iç çap değerlerini yakalamak değil namlu içindeki çizikleri yok etme çabasına dönüşür. Eğer namlu delme işlemi sırasında namlu fazla çizilmemiş ise kısa bir honlama işleminden sonra namlu içi parlayacağı için üretici ulaştığı iç çap ölçüsüne bakmaksızın honlama işlemini sonlandırır. Bu yüzden namlu ideal iç çap ölçüsünden dar olur ve bu tüfek atış esnasında yüksek bir basınçla patlar ve yakın mesafeden yapılan atışlarda avı delip geçer. Özellikle yakın mesafe avlarında avı vurduğunuz halde hayvan bir müddet daha uçmaya/kaçmaya devam eder ve muhtemelen ya sizin alamayacağınız bir yerde düşer ya da ele geçirdiğinizde hala canlı olur. Tersi durumlarda ise yani namlu içinin aşırı honlanıp ideal çapın üzerinde bir ölçüye getirildiğinde ise genleşen barut gazı tapanın etrafından geçer ve fişeğin basıncını düşürür, bunun neticesinde ise uzak mesafeli atışlarda penetrasyon gücünü kaybeder.

Saçmanın penetrasyon gücünü etkileyen iki önemli faktörden daha bahsetmekte fayda var; irtifa ve ısı… Yükseklik arttıkça havada bulunan oksijen oranı düşeceği için barut granüllerinin yanışı daha az olacaktır. Bu da saçmaların menziline ve penetrasyon gücüne negatif etki yapacaktır. Aynı şekilde hava sıcaksa barutun yanışı daha hızlı, hava soğuk ise daha yavaş olacaktır. Isı faktörü de tıpkı irtifada olduğu gibi saçmanın menziline ve penetrasyon gücüne doğrudan etki edecektir.

Tüm bunlara ilaveten fişek üreten firmalarımızın da ürettiği fişeklerde tam anlamıyla oturmuş standartlar maalesef yoktur. Fişek doldurmak tamamen bilimsel bir olaydır ve kullandığınız barutun özellikleri, kullanılan saçmaların sertliği, tapanın yapısı, kapamanın sıkılığı gibi birçok faktör göz önünde bulundurulmalıdır. Örnek vermek gerekirse; iç çapı dar olan bir namlu ile hızlı yanan bir barut kullanılmış ilaveten saçmalarda aşırı sert işe o tüfek halk tabiri ile “YAKMAZ”. Tüm ideal şartlar bir araya getirilmişse o tüfek de “YAKAR”.

Netice itibarı ile burada doğru sonucu alabilmek için avcının tüfeğini tanıması ve ona uygun fişekle ava gitmesinde fayda var. Böylece benim tüfek yakıyor, yakmıyor tartışması da sona erer.
YORUMLARI SİZE BIRAKIYORUM.

[Tuncay KAHRAMAN]

Bu makaleyi kim yazmış Sn.Karahan ?

[Suat ÇALIŞKAN]

Bu makaleyi kim yazmış Sn.Karahan ?

Kimin yazdığını bimiyorum ama biraz sallamış sanki.
Dar ya da geniş iç çap gözetmeksizin 20 30 m bantında bütün tüfekler fazlasıyla etkili olur.
Hatta 15 20 mesafelerde 6  7  8 no gibi ince saçmalar bile bir ördeği rahatlıkla düşürebilir.
Burada ya tüfeğiniz arpacığın gösterdiği yeri vurmuyor ya da tüfek size uymuyordur.
En son ve kabullenmesi en güç olanda vuramadığımız gerçeğidir diyorum.

[Tuncay KAHRAMAN]

Biraz mı ?

[Samet BİRİCİK]

Uzun yıllardır “Benim tüfeğim yakıyor” ya da “Yakmıyor” gibi ifadelerle tanımlanan bir tartışma avcılar arasında sürüp duruyor. Peki, bir tüfeğin yakması ya da yakmaması ne anlama geliyor? Dilimizin döndüğü, kalemimizin yazdığınca yivsiz av tüfeği ürünlerinde yakma olayına biraz olsun teknik bir açıklama getirmek isteriz.

12 çap bir yivsiz av tüfeğinin standartlarca belirlenmiş ideal namlu içi çapı 18,35 mm’dir. Standartları belirlemekteki amaç, fişek üreticilerinin kullanacakları tapaların çapını namlu içi ile uygun hale getirmektir. Böylece, tapanın namlu içinden daha dar olup barut gazını kaçırmaması ya da namlu içinden daha geniş olup aşırı basınç yaratmaması amaçlanır.

Ülkemizdeki birçok üreticinin namlu iç çapının ne olduğu ve artı eksi toleransının ne olması gerektiğinden haberi dahi yoktur. Bu yüzden namlular delindikten sonra iç yüzeyi pürüzsüz hale getirmek için uygulanan honlama ya da zımparalama işlemi esnasında amaç belirli bir toleransta iç çap değerlerini yakalamak değil namlu içindeki çizikleri yok etme çabasına dönüşür. Eğer namlu delme işlemi sırasında namlu fazla çizilmemiş ise kısa bir honlama işleminden sonra namlu içi parlayacağı için üretici ulaştığı iç çap ölçüsüne bakmaksızın honlama işlemini sonlandırır. Bu yüzden namlu ideal iç çap ölçüsünden dar olur ve bu tüfek atış esnasında yüksek bir basınçla patlar ve yakın mesafeden yapılan atışlarda avı delip geçer. Özellikle yakın mesafe avlarında avı vurduğunuz halde hayvan bir müddet daha uçmaya/kaçmaya devam eder ve muhtemelen ya sizin alamayacağınız bir yerde düşer ya da ele geçirdiğinizde hala canlı olur. Tersi durumlarda ise yani namlu içinin aşırı honlanıp ideal çapın üzerinde bir ölçüye getirildiğinde ise genleşen barut gazı tapanın etrafından geçer ve fişeğin basıncını düşürür, bunun neticesinde ise uzak mesafeli atışlarda penetrasyon gücünü kaybeder.

Saçmanın penetrasyon gücünü etkileyen iki önemli faktörden daha bahsetmekte fayda var; irtifa ve ısı… Yükseklik arttıkça havada bulunan oksijen oranı düşeceği için barut granüllerinin yanışı daha az olacaktır. Bu da saçmaların menziline ve penetrasyon gücüne negatif etki yapacaktır. Aynı şekilde hava sıcaksa barutun yanışı daha hızlı, hava soğuk ise daha yavaş olacaktır. Isı faktörü de tıpkı irtifada olduğu gibi saçmanın menziline ve penetrasyon gücüne doğrudan etki edecektir.

Tüm bunlara ilaveten fişek üreten firmalarımızın da ürettiği fişeklerde tam anlamıyla oturmuş standartlar maalesef yoktur. Fişek doldurmak tamamen bilimsel bir olaydır ve kullandığınız barutun özellikleri, kullanılan saçmaların sertliği, tapanın yapısı, kapamanın sıkılığı gibi birçok faktör göz önünde bulundurulmalıdır. Örnek vermek gerekirse; iç çapı dar olan bir namlu ile hızlı yanan bir barut kullanılmış ilaveten saçmalarda aşırı sert işe o tüfek halk tabiri ile “YAKMAZ”. Tüm ideal şartlar bir araya getirilmişse o tüfek de “YAKAR”.

Netice itibarı ile burada doğru sonucu alabilmek için avcının tüfeğini tanıması ve ona uygun fişekle ava gitmesinde fayda var. Böylece benim tüfek yakıyor, yakmıyor tartışması da sona erer.
YORUMLARI SİZE BIRAKIYORUM.

Yakın mesafeden atınca avı delip geçer muhabbeti yıllardır var merak ediyorum vallahi bende doktor filan varsa açıklasın forumda yaşamsal organlara gelen saçmalar organı parçaladıktan ve organ işlevini kaybettikten sonra nasıl halen bu hayvanlar 100-200 mt gidebilir ? Yani kuşun beyni kalbi ciğerleri patlamış paramparça ama kuş beyinsiz kalpsiz mi gidiyor canlı olarak güneş enerjisi ile mi gidiyor nedir ? ben yakın atınca genelde parçalanıyor hayvanda o yüzden merak ediyorum ne kadar yakın atıyorlar Daha ?

Bu yazıyı yazan kim çok merak ediyorum gelsin 15 -20 mtden canlı bir hedefe atalım delip geçsin ve gitsin..

[Sabahattin KARAHAN]

Yivsiz av tüfeklerin de namlu iç çapı nın önemi  kamperest e buldum

[Suat ÇALIŞKAN]

Sn KARAHAN
20  25 m mesafeden bu tüfeğinizi sabit bir hedefe atıp grupmana bir bakmanızı tavsiye ediyorum.
Lütfen bir deneme  yapın ve sonucu gözlemleyin.
Bence tüfekte bir anormallik yoksa hata sizden kaynaklı olabilir.
Sonucunda kendimde pek kabul etmesemde yeni tüfeklere uyum sürecinde bu tarz problemler oluyor.
Ancak grupman testi size gerekli fikri verecektir...

[Sabahattin KARAHAN]

Sayın Suat bey haklısınız siz değerli forum yöneticilerinden gelen yorumlar biraz olsun beni rahatlattı Uykularımı kaçıran bu durum neticesinde vede bu yazının etkisi ile tüfeği fabrikaya gönderdim durumu da bu çerçevede yazdım gereken her türlü sorunu giderileceğini söylediler Bende ne yalan söyleyeyim Tüfeğim oradayken birde 56 namlu birde slok namlu sipariş etmek amacı ile her gün aradım bir türlü satış tan sorumlu Neval Hanıma ulaşamadım neyse tüfek bugun geldi. Kağıtaki açıklamada tüfeğin bakımı yapıldı yazıyordu Detaylı inceleme ekle beraber tekrardan fabrikayı aradım yine Neval hanıma ulaşamadım Son çare Ustanın tüfeğe ne işlem yaptığını tarafıma bildirilmek üzere not bıraktım cevabı bekliyorum Fırsat bulduğumda gurupman testi yapacam inşallah

[Sabahattin KARAHAN]

Sn ÇALIŞKAN Alışma ve uyum sürecine kesinlikle katılıyorum hatta tarlada duran bir tahtalıya attım 35 40 metre arası bir mesafede idi sanırım bir veya iki saçma değmişti gidip alıp getirdiğimde hayvanın ayağına ip dolanmış zayıf düşmüş yakında öleceği belli idi.Şuan tüfeği kutudan çıkarıp incelediğimde şokları göndermeden önce çok rahat giriyorlardı şimdi şok takma aparatı olmadan hiç birini takamadım ,Uzun şok hariç BRILEY onu göndermemiştim.Yaklaşık 30 metreden duran sakarmekeye attım 3 şokla saçmanın içinde kaldı bişey olmamış gibi gitti .Daha acısı 15 metre yakınıma konan yeşile arkadaş feneri tutu kalkmasına izin  vermeden atış yaptım parçalandı sandım ötekine atıyım derken kalktı.ikimizde hayretler içinde baka kalmıştık Bilemedim vede anlayamadım inşallah benden kaynaklı sorunlardır .Tüfek 3.15 gram kesinlikle çok dengeli sanki üç kilonun çok altında gibi hisediyorsun Yerli tüfeklerde gördüğüm en zarif estetik vede sağlam yapısı var .hayırlısı diyelim bakalım sezona yetişir isek sorun bendemi yoksa ondamı görecez MUHABET VE SEVGİ İLE KALIN

[Sabahattin KARAHAN]

Fabrikadan dönüş yapıldı namlu ve şoklar değişmiş İstanbul silah Sanayisine gösterdikleri ilgi ve alakadan dolayı teşekürlerimi sunuyorum

[Emrah DOĞAN]

Akşam üstü yeni gelen şoku deneyeyim dedim 7,5 no yaf trap ile amatör test

[Sabahattin KARAHAN]

Emrah bey 8 santimlik üç  çentik şoktan,mı bahsediyorsunuz

[Emrah DOĞAN]

Şokun resmini atmayı unutmuşum

[Rıza BOZOKLU]

Bazı tüfek  tek saçmayla  avı cansız  indirirken, avı elinize  aldığınızda  saçmanın girdiği  yerler  sanki kızgın şiş girmiş gibi dağlanmış iken,yaralardan kan yerine siyah su akar iken
neden  bazı tüfeğin saçmasının girdiği yerde  en ufak  bir  kızarıklık dahi yoktur  ve  avlar   hep ama hep yaralı düşer?
Bende seneler  önce  Ata CY ahşap otomatik  vardı ve  vurduğum bütün avlar  canlı kalmıştı.
Üstelik  arkadaş  o zamanın parası ile  300  liraya aldığı kral otomatik ile  avları  cansız indirirken  ben  935  tl ye  aldığım ata  otomatik ile    istisnasız  hiçbir  avımı cansız  ele  geçiremedim.
Tamam  hava şartları, fişek kalitesi , mesafe  gibi etkenler de var  ama  avların  hiçbiri mi  cansız  kalmaz.
Ata  otomatikle  3  kez arka arkaya ateş ettiğim tavşan  genede  canlı kaldı.
34 gr. 4 no saçmalı fişekler  yetersiz  kalınca   52 gr. bornaghi  fişek kullandım gene  canlı kaldı.
8-10 metreden   vurulan tavşan bile  inanılmaz bir şekilde canlı kaldı.
Hayvanı elime aldım hayvanın  kesinlikle  öleceği  filan yoktu mecburen icabına baktım.
Sonunda  tüfeği başka bir  bayiiye   sattım. O sattığım   tüfeği  alan adam  ruhsat devir işlemleri  sırasında   bana  "tüfeğin vurmayanı yakmayanı olmaz"  demişti.
Her ne hikmetse  bir süre sonra  o vatandaş  "ben bu tüfekle  bir şey vuramıyorum" diye  tüfeği  bayiiye  geri  bırakmış.
Eeee  hani  tüfeğin vurmayanı yakmayanı yoktu.
Fazla pahalı olmayan  sıradan bir tüfek  size  süper avlar  yaptırır   iken oldukça  pahalı bir  tüfek size  avda  saç baş  yoldurtabilir.
Tüfeğin ucuz  veya pahalı olmasına da  aldanmayın.DENEMEDEN TÜFEK ALMAYIN.
Ben bu yakmama  yıkmama  meselesinin    tüfeklerin  namlularının  üretim aşamalarından   kaynaklanan bir  durum olduğuna  inanıyorum.
Çünkü  aynı marka  aynı model  tüfeğin bile   biri  avı  cansız  indirirken  bir başka tüfek  avları yaralı gönderebiliyor.

[Mesut KARATAŞ]

@Emrah DOĞAN bay. öncelikle hayırlı olsun. Gönlünüzce avlar temenni ediyorum. Naciz ane benimde bir sorum olacak. Namlu iç çapının 18,75 olduğunu yazmışsınız. Namlunun üzerinde bu rakam yazılımı yoksa şirket tarafından size bu şekilde bilgimi verildi?

[Emrah DOĞAN]

Mesut Bey şirket yetkilileri tarafından söylendi.Kendim ölçme gibi bir şansım olmadığından öyle olduğunu kabul ettik